» 6 / En’âm  97:

Kuran Sırası: 6
İniş Sırası: 55
Enam Suresi = Davar Suresi
Araplarin hayvanlara uyguladiklari bazi gelenekler kinandigi için bu adi almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَهُوَ (WHW) = ve huve : ve O'dur
2. الَّذِي (ELZ̃Y) = lleƶī : kimse
3. جَعَلَ (CAL) = ceǎle : yaratan
4. لَكُمُ (LKM) = lekumu : sizin için
5. النُّجُومَ (ELNCWM) = n-nucūme : yıldızları
6. لِتَهْتَدُوا (LTHTD̃WE) = litehtedū : yol bulasınız diye
7. بِهَا (BHE) = bihā : onlarla
8. فِي (FY) = fī :
9. ظُلُمَاتِ (ƵLMET) = Zulumāti : karanlıklarında
10. الْبَرِّ (ELBR) = l-berri : karanın
11. وَالْبَحْرِ (WELBḪR) = velbeHri : ve denizin
12. قَدْ (GD̃) = ḳad : gerçekten
13. فَصَّلْنَا (FṦLNE) = feSSalnā : biz genişçe açıkladık
14. الْايَاتِ (EL ËYET) = l-āyāti : ayetleri
15. لِقَوْمٍ (LGWM) = liḳavmin : bir toplum için
16. يَعْلَمُونَ (YALMWN) = yeǎ'lemūne : bilen
ve O'dur | kimse | yaratan | sizin için | yıldızları | yol bulasınız diye | onlarla | | karanlıklarında | karanın | ve denizin | gerçekten | biz genişçe açıkladık | ayetleri | bir toplum için | bilen |

[] [] [CAL] [] [NCM] [HD̃Y] [] [] [ƵLM] [BRR] [BḪR] [] [FṦL] [EYY] [GWM] [ALM]
WHW ELZ̃Y CAL LKM ELNCWM LTHTD̃WE BHE FY ƵLMET ELBR WELBḪR GD̃ FṦLNE EL ËYET LGWM YALMWN

ve huve lleƶī ceǎle lekumu n-nucūme litehtedū bihā Zulumāti l-berri velbeHri ḳad feSSalnā l-āyāti liḳavmin yeǎ'lemūne
وهو الذي جعل لكم النجوم لتهتدوا بها في ظلمات البر والبحر قد فصلنا الآيات لقوم يعلمون

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وهو | WHW ve huve ve O'dur And He
الذي | ELZ̃Y lleƶī kimse (is) the One Who
جعل ج ع ل | CAL CAL ceǎle yaratan made
لكم | LKM lekumu sizin için for you
النجوم ن ج م | NCM ELNCWM n-nucūme yıldızları the stars
لتهتدوا ه د ي | HD̃Y LTHTD̃WE litehtedū yol bulasınız diye that you may guide yourselves
بها | BHE bihā onlarla with them
في | FY in
ظلمات ظ ل م | ƵLM ƵLMET Zulumāti karanlıklarında the darkness[es]
البر ب ر ر | BRR ELBR l-berri karanın (of) the land
والبحر ب ح ر | BḪR WELBḪR velbeHri ve denizin and the sea.
قد | GD̃ ḳad gerçekten Certainly,
فصلنا ف ص ل | FṦL FṦLNE feSSalnā biz genişçe açıkladık We have made clear
الآيات ا ي ي | EYY EL ËYET l-āyāti ayetleri the Signs
لقوم ق و م | GWM LGWM liḳavmin bir toplum için for a people
يعلمون ع ل م | ALM YALMWN yeǎ'lemūne bilen (who) know.

6:97 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

ve O'dur | kimse | yaratan | sizin için | yıldızları | yol bulasınız diye | onlarla | | karanlıklarında | karanın | ve denizin | gerçekten | biz genişçe açıkladık | ayetleri | bir toplum için | bilen |

[] [] [CAL] [] [NCM] [HD̃Y] [] [] [ƵLM] [BRR] [BḪR] [] [FṦL] [EYY] [GWM] [ALM]
WHW ELZ̃Y CAL LKM ELNCWM LTHTD̃WE BHE FY ƵLMET ELBR WELBḪR GD̃ FṦLNE EL ËYET LGWM YALMWN

ve huve lleƶī ceǎle lekumu n-nucūme litehtedū bihā Zulumāti l-berri velbeHri ḳad feSSalnā l-āyāti liḳavmin yeǎ'lemūne
وهو الذي جعل لكم النجوم لتهتدوا بها في ظلمات البر والبحر قد فصلنا الآيات لقوم يعلمون

[] [] [ج ع ل] [] [ن ج م] [ه د ي] [] [] [ظ ل م] [ب ر ر] [ب ح ر] [] [ف ص ل] [ا ي ي] [ق و م] [ع ل م]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وهو | WHW ve huve ve O'dur And He
Vav,He,Vav,
6,5,6,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
PRON – 3rd person masculine singular personal pronoun
الواو عاطفة
ضمير منفصل
الذي | ELZ̃Y lleƶī kimse (is) the One Who
Elif,Lam,Zel,Ye,
1,30,700,10,
REL – masculine singular relative pronoun
اسم موصول
جعل ج ع ل | CAL CAL ceǎle yaratan made
Cim,Ayn,Lam,
3,70,30,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
فعل ماض
لكم | LKM lekumu sizin için for you
Lam,Kef,Mim,
30,20,40,
P – prefixed preposition lām
PRON – 2nd person masculine plural personal pronoun
جار ومجرور
النجوم ن ج م | NCM ELNCWM n-nucūme yıldızları the stars
Elif,Lam,Nun,Cim,Vav,Mim,
1,30,50,3,6,40,
"N – accusative masculine plural noun → Star"
اسم منصوب
لتهتدوا ه د ي | HD̃Y LTHTD̃WE litehtedū yol bulasınız diye that you may guide yourselves
Lam,Te,He,Te,Dal,Vav,Elif,
30,400,5,400,4,6,1,
PRP – prefixed particle of purpose lām
V – 2nd person masculine plural (form VIII) imperfect verb, subjunctive mood
PRON – subject pronoun
اللام لام التعليل
فعل مضارع منصوب والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
بها | BHE bihā onlarla with them
Be,He,Elif,
2,5,1,
P – prefixed preposition bi
PRON – 3rd person feminine singular personal pronoun
جار ومجرور
في | FY in
Fe,Ye,
80,10,
P – preposition
حرف جر
ظلمات ظ ل م | ƵLM ƵLMET Zulumāti karanlıklarında the darkness[es]
Zı,Lam,Mim,Elif,Te,
900,30,40,1,400,
N – genitive feminine plural noun
اسم مجرور
البر ب ر ر | BRR ELBR l-berri karanın (of) the land
Elif,Lam,Be,Re,
1,30,2,200,
N – genitive masculine noun
اسم مجرور
والبحر ب ح ر | BḪR WELBḪR velbeHri ve denizin and the sea.
Vav,Elif,Lam,Be,Ha,Re,
6,1,30,2,8,200,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – genitive masculine noun
الواو عاطفة
اسم مجرور
قد | GD̃ ḳad gerçekten Certainly,
Gaf,Dal,
100,4,
CERT – particle of certainty
حرف تحقيق
فصلنا ف ص ل | FṦL FṦLNE feSSalnā biz genişçe açıkladık We have made clear
Fe,Sad,Lam,Nun,Elif,
80,90,30,50,1,
V – 1st person plural (form II) perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل
الآيات ا ي ي | EYY EL ËYET l-āyāti ayetleri the Signs
Elif,Lam,,Ye,Elif,Te,
1,30,,10,1,400,
N – accusative feminine plural noun
اسم منصوب
لقوم ق و م | GWM LGWM liḳavmin bir toplum için for a people
Lam,Gaf,Vav,Mim,
30,100,6,40,
P – prefixed preposition lām
N – genitive masculine indefinite noun
جار ومجرور
يعلمون ع ل م | ALM YALMWN yeǎ'lemūne bilen (who) know.
Ye,Ayn,Lam,Mim,Vav,Nun,
10,70,30,40,6,50,
V – 3rd person masculine plural imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَهُوَ: ve O'dur | الَّذِي: kimse | جَعَلَ: yaratan | لَكُمُ: sizin için | النُّجُومَ: yıldızları | لِتَهْتَدُوا: yol bulasınız diye | بِهَا: onlarla | فِي: | ظُلُمَاتِ: karanlıklarında | الْبَرِّ: karanın | وَالْبَحْرِ: ve denizin | قَدْ: gerçekten | فَصَّلْنَا: biz genişçe açıkladık | الْايَاتِ: ayetleri | لِقَوْمٍ: bir toplum için | يَعْلَمُونَ: bilen |
Kırık Meal (Harekesiz) : |وهو WHW ve O'dur | الذي ELZ̃Y kimse | جعل CAL yaratan | لكم LKM sizin için | النجوم ELNCWM yıldızları | لتهتدوا LTHTD̃WE yol bulasınız diye | بها BHE onlarla | في FY | ظلمات ƵLMET karanlıklarında | البر ELBR karanın | والبحر WELBḪR ve denizin | قد GD̃ gerçekten | فصلنا FṦLNE biz genişçe açıkladık | الآيات EL ËYET ayetleri | لقوم LGWM bir toplum için | يعلمون YALMWN bilen |
Kırık Meal (Okunuş) : |ve huve: ve O'dur | lleƶī: kimse | ceǎle: yaratan | lekumu: sizin için | n-nucūme: yıldızları | litehtedū: yol bulasınız diye | bihā: onlarla | : | Zulumāti: karanlıklarında | l-berri: karanın | velbeHri: ve denizin | ḳad: gerçekten | feSSalnā: biz genişçe açıkladık | l-āyāti: ayetleri | liḳavmin: bir toplum için | yeǎ'lemūne: bilen |
Kırık Meal (Transcript) : |WHW: ve O'dur | ELZ̃Y: kimse | CAL: yaratan | LKM: sizin için | ELNCWM: yıldızları | LTHTD̃WE: yol bulasınız diye | BHE: onlarla | FY: | ƵLMET: karanlıklarında | ELBR: karanın | WELBḪR: ve denizin | GD̃: gerçekten | FṦLNE: biz genişçe açıkladık | EL ËYET: ayetleri | LGWM: bir toplum için | YALMWN: bilen |
Abdulbaki Gölpınarlı : Öyle bir mabuttur ki karada ve denizde, karanlıklar içine dalmışken yolunuzu bulmanız için yıldızları yaratmıştır. Bilen topluluğa delillerimizi apaçık anlatmadayız.
Adem Uğur : O, kara ve denizin karanlıklarında kendileri ile yol bulasınız diye sizin için yıldızları yaratandır. Gerçekten biz, bilen bir toplum için âyetleri geniş geniş açıkladık.
Ahmed Hulusi : "HÛ"dur; karanın ve denizin karanlıklarında, hidâyet bulmanız için yıldızları oluşturan! Gerçekten biz, bilen bir toplum için işaretleri tafsil ettik.
Ahmet Tekin : O, kara ve denizin karanlıklarında yolunuzu bulasınız diye faydalanmanız için gökte yıldızları bir düzen içinde yerleştirendir. Biz, âyetleri ilimde ilerlemeye devam eden bilgi toplumları için ayrıntılı olarak açıkladık.
Ahmet Varol : Yine O, karanın ve denizin karanlıklarında yolunuzu bulabilesiniz diye sizin için yıldızları yarattı. Bilen bir topluluk için ayetleri etraflıca açıkladık.
Ali Bulaç : O, karanın ve denizin karanlıklarından yolunuzu bulmanız için size yıldızları var edendir. Bilebilen bir topluluk için biz ayetleri birer birer (bölüm bölüm) açıkladık.
Ali Fikri Yavuz : Karanın ve denizin karanlıklarında doğru yolu kendileriyle bulasınız diye sizin için yıldızları yaratan O’dur. Gerçekten, bilenler için, âyet ve alâmetleri açıkça bildirdik.
Bekir Sadak : O, yildizlari kara ve denizin karanliklarinda yol bulasiniz diye sizin icin var edendir. Bilen millet icin ayetleri uzun uzadiya acikladik.
Celal Yıldırım : Kara ve denizin karanlıklarında yolunuzu bulmanız için yıldızları size düzenlemiştir. Gerçekten biz âyetlerimizi bilip anlayan bir millet için açık açık belirttik.
Diyanet İşleri : O, sayelerinde, kara ve denizin karanlıklarında yolunuzu bulasınız diye sizin için yıldızları yaratandır. Bilen bir toplum için âyetleri ayrı ayrı açıkladık.
Diyanet İşleri (eski) : O, yıldızları kara ve denizin karanlıklarında yol bulasınız diye sizin için var edendir. Bilen millet için ayetleri uzun uzadıya açıkladık.
Diyanet Vakfi : O, kara ve denizin karanlıklarında kendileri ile yol bulasınız diye sizin için yıldızları yaratandır. Gerçekten biz, bilen bir toplum için âyetleri geniş geniş açıkladık.
Edip Yüksel : Karanın ve denizin karanlıklarında yollarınızı bulasınız diye sizin için yıldızları yaratan O'dur. Bilen bir toplum için ayetleri detaylı olarak açıklamış bulunuyoruz.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Kara ve denizin karanlıklarında yolunuzu bulasınız diye yıldızları sizin için yaratan O'dur. Şüphesiz biz, bilen bir toplum için âyetleri geniş bir şekilde açıkladık.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Kara ve denizin karanlıklarında yolunuzu doğrultmanız için size yıldızları sebep kılan O'dur. Gerçekten Biz ayetlerimizi, anlayan bir topluluk için açıkladık.
Elmalılı Hamdi Yazır : Hem odur, o ki karada ve denizde yolu doğrultmanız için size yıldızları sebeb kılmıştır, hakikat ilim ehli olanlar için âyetleri tafsıl eyledik
Fizilal-il Kuran : O ki, karanın ve denizin karanlıklarında yolunuzu şaşırmayasınız diye size yıldızları kılavuz yaptı. Biz bilenler için ayetleri ayrıntılı biçimde açıkladık.
Gültekin Onan : O, karanın ve denizin karanlıklarından yolunuzu bulmanız için size yıldızları var edendir. Bilebilen bir topluluk için biz ayetleri birer birer açıkladık.
Hakkı Yılmaz : Ve Allah, kara ve denizin karanlıklarında kendisiyle kılavuzlandığınız doğru yolu bulasınız diye yıldızları sizin için tanıtandır. Şüphesiz Biz, bilen bir toplum için âyetleri ayrıntılı olarak açıkladık.
Hasan Basri Çantay : O, karanın ve denizin karanlıkları içinde kendileriyle yollarınızı doğrultmanız için, sizin fâidenize, yıldızları yaratandır. Biz âyetlerimizi bilir kimseler için, hakıykat, açıkça bildirdik.
Hayrat Neşriyat : Kara ve denizin karanlıklarında kendileriyle yol bulasınız diye, yıldızları sizin için(sebeb) yapan da O’dur. (Biz bu hikmetleri) bilecek bir kavim için âyetleri iyice açıkladık.
İbni Kesir : O'dur, yıldızları yaratmış olan, karanın ve denizin karanlıklarında onlarla yol bulasınız diye. Ayetlerimizi bilen bir kavim için uzun uzadıya açıkladık.
İskender Evrenosoğlu : Ve kara ve denizin karanlıklarında (nefsin afetlerinin karanlığında) onunla yolunuzu bulmanız (hidayete ermeniz) için yıldızları (nebîler, resûller, mürşidler) kılan O'dur. Bilen bir kavim için, âyetleri detayları ile açıkladık.
Muhammed Esed : Karanın ve denizin zifiri karanlığında onlara bakıp yolunuzu bulabilesiniz diye yıldızları sizin için var eden Odur: Gerçek şu ki, Biz bu mesajları kavrama yeteneği olan insanlara açık ve anlaşılır kılıyoruz!
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve O, o zât-ı akdesdir ki, yıldızları sizin için yaratmıştır. Tâ ki onlar ile karanın ve denizin karanlıklarında yollarınızı dosdoğru takib edesiniz. Biz muhakkak âyetleri bilir kişiler olan bir kavim için mufassalan beyan eyledik.
Ömer Öngüt : Karanın ve denizin karanlıklarında yol bulasınız diye sizin için yıldızları yaratan O'dur. Gerçekten biz bilen bir topluluk için âyetleri geniş geniş açıkladık.
Şaban Piriş : Karaların ve denizlerin karanlıklarında kendileriyle yolunuzu bulasınız diye yıldızları sizin için yaratan O’dur. Ayetleri bilen bir toplum için genişçe açıklamışızdır.
Suat Yıldırım : Karanın ve denizin karanlıkları içinde size yıldızlardan yararlanıp yol bulma imkânı veren O’dur. Gerçekten bilmek, öğrenmek isteyen kimseler için âyetlerimizi açıkça bildirdik.
Süleyman Ateş : O'dur ki size, karanın ve denizin karanlıklarında, yıldızlardan yararlanıp yol bulma imkânı verdi. Gerçekten biz, bilen bir toplum için âyetleri geniş geniş açıkladık.
Tefhim-ul Kuran : O, karanın ve denizin karanlıklarında yolunuzu bulmanız için size yıldızları var edendir. Bilebilen bir topluluk için biz ayetleri birer birer (bölüm bölüm) açıkladık.
Ümit Şimşek : Karanın ve denizin karanlıklarında yıldızları sizin için yol gösterici yapan da Odur. Bilen bir topluluk için Biz âyetlerimizi çeşitli şekillerde açıklamış bulunuyoruz.
Yaşar Nuri Öztürk : Karanın ve denizin karanlıklarında, kendileriyle yol bulmanız için yıldızları hizmetinize veren O'dur! Bilgiden nasipli bir topluluk için ayetleri gerçekten ayrıntılı kılmışızdır.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}