» 6 / En’âm  80:

Kuran Sırası: 6
İniş Sırası: 55
Enam Suresi = Davar Suresi
Araplarin hayvanlara uyguladiklari bazi gelenekler kinandigi için bu adi almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَحَاجَّهُ (WḪECH) = ve Hāccehu : ve onunla tartışmaya girişti
2. قَوْمُهُ (GWMH) = ḳavmuhu : kavmi
3. قَالَ (GEL) = ḳāle : dedi ki
4. أَتُحَاجُّونِّي (ÊTḪECWNY) = etuHāccūnnī : benimle tartışıyor musunuz?
5. فِي (FY) = fī : hakkında
6. اللَّهِ (ELLH) = llahi : Allah
7. وَقَدْ (WGD̃) = veḳad : muhakkak
8. هَدَانِ (HD̃EN) = hedāni : beni doğru yola iletmiş iken
9. وَلَا (WLE) = ve lā :
10. أَخَافُ (ÊḢEF) = eḣāfu : ben korkmam
11. مَا (ME) = mā : şeylerden
12. تُشْرِكُونَ (TŞRKWN) = tuşrikūne : sizin ortak koştuğunuz
13. بِهِ (BH) = bihi : O'na
14. إِلَّا (ÎLE) = illā : ancak
15. أَنْ (ÊN) = en :
16. يَشَاءَ (YŞEÙ) = yeşā'e : dilediği olur
17. رَبِّي (RBY) = rabbī : Rabbimin
18. شَيْئًا (ŞYÙE) = şey'en : şeyler
19. وَسِعَ (WSA) = vesiǎ : kuşatmıştır
20. رَبِّي (RBY) = rabbī : Rabbim
21. كُلَّ (KL) = kulle : he
22. شَيْءٍ (ŞYÙ) = şey'in : şeyi
23. عِلْمًا (ALME) = ǐlmen : bilgice
24. أَفَلَا (ÊFLE) = efelā :
25. تَتَذَكَّرُونَ (TTZ̃KRWN) = teteƶekkerūne : hala öğüt almıyor musunuz?
ve onunla tartışmaya girişti | kavmi | dedi ki | benimle tartışıyor musunuz? | hakkında | Allah | muhakkak | beni doğru yola iletmiş iken | | ben korkmam | şeylerden | sizin ortak koştuğunuz | O'na | ancak | | dilediği olur | Rabbimin | şeyler | kuşatmıştır | Rabbim | he | şeyi | bilgice | | hala öğüt almıyor musunuz? |

[ḪCC] [GWM] [GWL] [ḪCC] [] [] [] [HD̃Y] [] [ḢWF] [] [ŞRK] [] [] [] [ŞYE] [RBB] [ŞYE] [WSA] [RBB] [KLL] [ŞYE] [ALM] [] [Z̃KR]
WḪECH GWMH GEL ÊTḪECWNY FY ELLH WGD̃ HD̃EN WLE ÊḢEF ME TŞRKWN BH ÎLE ÊN YŞEÙ RBY ŞYÙE WSA RBY KL ŞYÙ ALME ÊFLE TTZ̃KRWN

ve Hāccehu ḳavmuhu ḳāle etuHāccūnnī llahi veḳad hedāni ve lā eḣāfu tuşrikūne bihi illā en yeşā'e rabbī şey'en vesiǎ rabbī kulle şey'in ǐlmen efelā teteƶekkerūne
وحاجه قومه قال أتحاجوني في الله وقد هدان ولا أخاف ما تشركون به إلا أن يشاء ربي شيئا وسع ربي كل شيء علما أفلا تتذكرون

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وحاجه ح ج ج | ḪCC WḪECH ve Hāccehu ve onunla tartışmaya girişti And argued with him
قومه ق و م | GWM GWMH ḳavmuhu kavmi his people.
قال ق و ل | GWL GEL ḳāle dedi ki He said,
أتحاجوني ح ج ج | ḪCC ÊTḪECWNY etuHāccūnnī benimle tartışıyor musunuz? """Do you argue with me"
في | FY hakkında concerning
الله | ELLH llahi Allah Allah
وقد | WGD̃ veḳad muhakkak while certainly
هدان ه د ي | HD̃Y HD̃EN hedāni beni doğru yola iletmiş iken He has guided me?
ولا | WLE ve lā And not
أخاف خ و ف | ḢWF ÊḢEF eḣāfu ben korkmam (do) I fear
ما | ME şeylerden what
تشركون ش ر ك | ŞRK TŞRKWN tuşrikūne sizin ortak koştuğunuz you associate
به | BH bihi O'na with Him,
إلا | ÎLE illā ancak unless
أن | ÊN en [that]
يشاء ش ي ا | ŞYE YŞEÙ yeşā'e dilediği olur wills
ربي ر ب ب | RBB RBY rabbī Rabbimin my Lord
شيئا ش ي ا | ŞYE ŞYÙE şey'en şeyler anything.
وسع و س ع | WSA WSA vesiǎ kuşatmıştır Encompasses
ربي ر ب ب | RBB RBY rabbī Rabbim my Lord
كل ك ل ل | KLL KL kulle he every
شيء ش ي ا | ŞYE ŞYÙ şey'in şeyi thing
علما ع ل م | ALM ALME ǐlmen bilgice (in) knowledge.
أفلا | ÊFLE efelā Then will not
تتذكرون ذ ك ر | Z̃KR TTZ̃KRWN teteƶekkerūne hala öğüt almıyor musunuz? you take heed?

6:80 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

ve onunla tartışmaya girişti | kavmi | dedi ki | benimle tartışıyor musunuz? | hakkında | Allah | muhakkak | beni doğru yola iletmiş iken | | ben korkmam | şeylerden | sizin ortak koştuğunuz | O'na | ancak | | dilediği olur | Rabbimin | şeyler | kuşatmıştır | Rabbim | he | şeyi | bilgice | | hala öğüt almıyor musunuz? |

[ḪCC] [GWM] [GWL] [ḪCC] [] [] [] [HD̃Y] [] [ḢWF] [] [ŞRK] [] [] [] [ŞYE] [RBB] [ŞYE] [WSA] [RBB] [KLL] [ŞYE] [ALM] [] [Z̃KR]
WḪECH GWMH GEL ÊTḪECWNY FY ELLH WGD̃ HD̃EN WLE ÊḢEF ME TŞRKWN BH ÎLE ÊN YŞEÙ RBY ŞYÙE WSA RBY KL ŞYÙ ALME ÊFLE TTZ̃KRWN

ve Hāccehu ḳavmuhu ḳāle etuHāccūnnī llahi veḳad hedāni ve lā eḣāfu tuşrikūne bihi illā en yeşā'e rabbī şey'en vesiǎ rabbī kulle şey'in ǐlmen efelā teteƶekkerūne
وحاجه قومه قال أتحاجوني في الله وقد هدان ولا أخاف ما تشركون به إلا أن يشاء ربي شيئا وسع ربي كل شيء علما أفلا تتذكرون

[ح ج ج] [ق و م] [ق و ل] [ح ج ج] [] [] [] [ه د ي] [] [خ و ف] [] [ش ر ك] [] [] [] [ش ي ا] [ر ب ب] [ش ي ا] [و س ع] [ر ب ب] [ك ل ل] [ش ي ا] [ع ل م] [] [ذ ك ر]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وحاجه ح ج ج | ḪCC WḪECH ve Hāccehu ve onunla tartışmaya girişti And argued with him
Vav,Ha,Elif,Cim,He,
6,8,1,3,5,
REM – prefixed resumption particle
V – 3rd person masculine singular (form III) perfect verb
PRON – 3rd person masculine singular object pronoun
الواو استئنافية
فعل ماض والهاء ضمير متصل في محل نصب مفعول به
قومه ق و م | GWM GWMH ḳavmuhu kavmi his people.
Gaf,Vav,Mim,He,
100,6,40,5,
N – nominative masculine noun
PRON – 3rd person masculine singular possessive pronoun
اسم مرفوع والهاء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
قال ق و ل | GWL GEL ḳāle dedi ki He said,
Gaf,Elif,Lam,
100,1,30,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
فعل ماض
أتحاجوني ح ج ج | ḪCC ÊTḪECWNY etuHāccūnnī benimle tartışıyor musunuz? """Do you argue with me"
,Te,Ha,Elif,Cim,Vav,Nun,Ye,
,400,8,1,3,6,50,10,
INTG – prefixed interrogative alif
V – 2nd person masculine plural (form III) passive imperfect verb
PRON – subject pronoun
PRON – 1st person singular object pronoun
الهمزة همزة استفهام
فعل مضارع مبني للمجهول والواو ضمير متصل في محل رفع نائب فاعل والياء ضمير متصل في محل نصب مفعول به
في | FY hakkında concerning
Fe,Ye,
80,10,
P – preposition
حرف جر
الله | ELLH llahi Allah Allah
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – genitive proper noun → Allah"
لفظ الجلالة مجرور
وقد | WGD̃ veḳad muhakkak while certainly
Vav,Gaf,Dal,
6,100,4,
CIRC – prefixed circumstantial particle
CERT – particle of certainty
الواو حالية
حرف تحقيق
هدان ه د ي | HD̃Y HD̃EN hedāni beni doğru yola iletmiş iken He has guided me?
He,Dal,Elif,Nun,
5,4,1,50,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
PRON – 1st person singular object pronoun
فعل ماض والياء المحذوفة ضمير متصل في محل نصب مفعول به
ولا | WLE ve lā And not
Vav,Lam,Elif,
6,30,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
NEG – negative particle
الواو عاطفة
حرف نفي
أخاف خ و ف | ḢWF ÊḢEF eḣāfu ben korkmam (do) I fear
,Hı,Elif,Fe,
,600,1,80,
V – 1st person singular imperfect verb
فعل مضارع
ما | ME şeylerden what
Mim,Elif,
40,1,
REL – relative pronoun
اسم موصول
تشركون ش ر ك | ŞRK TŞRKWN tuşrikūne sizin ortak koştuğunuz you associate
Te,Şın,Re,Kef,Vav,Nun,
400,300,200,20,6,50,
V – 2nd person masculine plural (form IV) imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
به | BH bihi O'na with Him,
Be,He,
2,5,
P – prefixed preposition bi
PRON – 3rd person masculine singular personal pronoun
جار ومجرور
إلا | ÎLE illā ancak unless
,Lam,Elif,
,30,1,
EXP – exceptive particle
أداة استثناء
أن | ÊN en [that]
,Nun,
,50,
SUB – subordinating conjunction
حرف مصدري
يشاء ش ي ا | ŞYE YŞEÙ yeşā'e dilediği olur wills
Ye,Şın,Elif,,
10,300,1,,
V – 3rd person masculine singular imperfect verb, subjunctive mood
فعل مضارع منصوب
ربي ر ب ب | RBB RBY rabbī Rabbimin my Lord
Re,Be,Ye,
200,2,10,
N – nominative masculine noun
PRON – 1st person singular possessive pronoun
اسم مرفوع والياء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
شيئا ش ي ا | ŞYE ŞYÙE şey'en şeyler anything.
Şın,Ye,,Elif,
300,10,,1,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
وسع و س ع | WSA WSA vesiǎ kuşatmıştır Encompasses
Vav,Sin,Ayn,
6,60,70,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
فعل ماض
ربي ر ب ب | RBB RBY rabbī Rabbim my Lord
Re,Be,Ye,
200,2,10,
N – nominative masculine noun
PRON – 1st person singular possessive pronoun
اسم مرفوع والياء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
كل ك ل ل | KLL KL kulle he every
Kef,Lam,
20,30,
N – accusative masculine noun
اسم منصوب
شيء ش ي ا | ŞYE ŞYÙ şey'in şeyi thing
Şın,Ye,,
300,10,,
N – genitive masculine indefinite noun
اسم مجرور
علما ع ل م | ALM ALME ǐlmen bilgice (in) knowledge.
Ayn,Lam,Mim,Elif,
70,30,40,1,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
أفلا | ÊFLE efelā Then will not
,Fe,Lam,Elif,
,80,30,1,
INTG – prefixed interrogative alif
SUP – prefixed supplemental particle
NEG – negative particle
الهمزة همزة استفهام
الفاء زائدة
حرف نفي
تتذكرون ذ ك ر | Z̃KR TTZ̃KRWN teteƶekkerūne hala öğüt almıyor musunuz? you take heed?
Te,Te,Zel,Kef,Re,Vav,Nun,
400,400,700,20,200,6,50,
V – 2nd person masculine plural (form V) imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَحَاجَّهُ: ve onunla tartışmaya girişti | قَوْمُهُ: kavmi | قَالَ: dedi ki | أَتُحَاجُّونِّي: benimle tartışıyor musunuz? | فِي: hakkında | اللَّهِ: Allah | وَقَدْ: muhakkak | هَدَانِ: beni doğru yola iletmiş iken | وَلَا: | أَخَافُ: ben korkmam | مَا: şeylerden | تُشْرِكُونَ: sizin ortak koştuğunuz | بِهِ: O'na | إِلَّا: ancak | أَنْ: | يَشَاءَ: dilediği olur | رَبِّي: Rabbimin | شَيْئًا: şeyler | وَسِعَ: kuşatmıştır | رَبِّي: Rabbim | كُلَّ: he | شَيْءٍ: şeyi | عِلْمًا: bilgice | أَفَلَا: | تَتَذَكَّرُونَ: hala öğüt almıyor musunuz? |
Kırık Meal (Harekesiz) : |وحاجه WḪECH ve onunla tartışmaya girişti | قومه GWMH kavmi | قال GEL dedi ki | أتحاجوني ÊTḪECWNY benimle tartışıyor musunuz? | في FY hakkında | الله ELLH Allah | وقد WGD̃ muhakkak | هدان HD̃EN beni doğru yola iletmiş iken | ولا WLE | أخاف ÊḢEF ben korkmam | ما ME şeylerden | تشركون TŞRKWN sizin ortak koştuğunuz | به BH O'na | إلا ÎLE ancak | أن ÊN | يشاء YŞEÙ dilediği olur | ربي RBY Rabbimin | شيئا ŞYÙE şeyler | وسع WSA kuşatmıştır | ربي RBY Rabbim | كل KL he | شيء ŞYÙ şeyi | علما ALME bilgice | أفلا ÊFLE | تتذكرون TTZ̃KRWN hala öğüt almıyor musunuz? |
Kırık Meal (Okunuş) : |ve Hāccehu: ve onunla tartışmaya girişti | ḳavmuhu: kavmi | ḳāle: dedi ki | etuHāccūnnī: benimle tartışıyor musunuz? | : hakkında | llahi: Allah | veḳad: muhakkak | hedāni: beni doğru yola iletmiş iken | ve lā: | eḣāfu: ben korkmam | : şeylerden | tuşrikūne: sizin ortak koştuğunuz | bihi: O'na | illā: ancak | en: | yeşā'e: dilediği olur | rabbī: Rabbimin | şey'en: şeyler | vesiǎ: kuşatmıştır | rabbī: Rabbim | kulle: he | şey'in: şeyi | ǐlmen: bilgice | efelā: | teteƶekkerūne: hala öğüt almıyor musunuz? |
Kırık Meal (Transcript) : |WḪECH: ve onunla tartışmaya girişti | GWMH: kavmi | GEL: dedi ki | ÊTḪECWNY: benimle tartışıyor musunuz? | FY: hakkında | ELLH: Allah | WGD̃: muhakkak | HD̃EN: beni doğru yola iletmiş iken | WLE: | ÊḢEF: ben korkmam | ME: şeylerden | TŞRKWN: sizin ortak koştuğunuz | BH: O'na | ÎLE: ancak | ÊN: | YŞEÙ: dilediği olur | RBY: Rabbimin | ŞYÙE: şeyler | WSA: kuşatmıştır | RBY: Rabbim | KL: he | ŞYÙ: şeyi | ALME: bilgice | ÊFLE: | TTZ̃KRWN: hala öğüt almıyor musunuz? |
Abdulbaki Gölpınarlı : Kavmi, onunla çekişmeye girişince de Allah bana doğru yolu buldurduktan sonra da onun hakkında benimle çekişmeye mi kalkıyorsunuz demişti, ben, sizin Tanrıya eş tanıdıklarınızdan korkmam, Rabbim ne dilerse o olur. Rabbimin bilgisi her şeyi kavramıştır, hâlâ mı düşünmeyecek, öğüt kabul etmeyeceksiniz?
Adem Uğur : Kavmi onunla tartışmaya girişti. Onlara dedi ki: Beni doğru yola iletmişken, Allah hakkında benimle tartışıyor musunuz? Ben sizin O'na ortak koştuğunuz şeylerden korkmam. Ancak, Rabbim'in bir şey dilemesi hariç. Rabbimin ilmi herşeyi kuşatmıştır. Hâla ibret almıyor musunuz?
Ahmed Hulusi : Halkı Ona karşı çıkıp, kanıt getirmeye (tanrısallık verdiklerini savunmaya) kalkıştı. . . (İbrahim) dedi ki: "Beni doğru yola hidâyet etmiş iken, Allâh hakkında benimle tartışıyor musunuz? O'na ortak koştuğunuz şeylerden korkmam! Ancak Rabbimin dilediği şey müstesna (bana ancak Rabbimin izniyle bir zarar erişebilir). . . Rabbim her şeyi ilmiyle kapsamıştır. . . Hâlâ düşünmüyor musunuz?"
Ahmet Tekin : Kavmi onunla Allah konusunda deliller getirerek tartışmaya başladı. İbrâhim: 'Allah beni doğru yola iletmişken, siz hâlâ benimle O’nun hakkında mı deliller getirerek tartışıyorsunuz? Ben, ilâhlığında, otoritesinde, mülkünde, tasarruflarında O’na ortak tanıdığınız şeylerden korkmam. Rabbimin, sünneti, düzeninin yasaları içinde, iradesinin tecellisine uygun olmadıkça, onlar bana birşey yapamaz. Her şey Rabbimin ilmi, iradesi, planı içindedir. İyice düşünmeyecek misiniz?' dedi.
Ahmet Varol : Toplumu onunla tartışmaya girdi. O da şöyle dedi: 'O beni doğru yola ilettiği halde, siz Allah hakkında benimle tartışmaya mı giriyorsunuz? Allah'ın benim hakkımda bir şey dilemesi dışında sizin O'na ortak koştuklarınızdan korkmuyorum. Rabbim ilmiyle her şeyi kuşatmıştır. Hala öğüt almıyor musunuz?'
Ali Bulaç : Kavmi onunla çekişip tartışmaya girdi. Dedi ki: "O beni doğru yola erdirmişken, siz benimle Allah konusunda çekişip tartışmaya mı girişiyorsunuz? Sizin O'na şirk koştuklarınızdan ben korkmuyorum, ancak Allah'ın benim hakkımda bir şey dilemesi başka. Rabbim, ilim bakımından her şeyi kuşatmıştır. Yine de öğüt alıp düşünmeyecek misiniz?"
Ali Fikri Yavuz : Kavmi de kendisine karşı mücedeleye kalkıştı. O şöyle dedi: “- Allah, beni doğru yola iletmişken siz, onun hakkında, benimle çekişmeye mi kalkıyorsunuz? Ben, ona ortak koştuğunuz şeylerden (putlardan) asla korkmam. Rabbim dilemedikçe, onlar bana hiç bir şey yapamaz. Rabbim her şeyi ilmi ile çevrelemiştir. Artık düşünüp öğüt almayacak mısınız?”
Bekir Sadak : Milleti onunla tartismaya giristi. «Beni dogru yola eristirmisken, Allah hakkinda benimle mi tartisiyorsunuz? O'na ortak kostuklarinizdan korkmuyorum, meger ki Rabbim bir seyi dilemis ola. Rabbim ilimce her seyi kusatmistir; hala ogut kabul etmez misiniz?» dedi.
Celal Yıldırım : Kavmi, İbrahim'le tartışmaya kalkıştı. O da dedi ki: «Beni doğru yola eriştirmişken Allah hakkında benimle tartışıyor musunuz ? O'na ortak koştuğunuz şeylerden korkmam ; meğerki Rabbim bir şeyi dilerse (mutlaka O'nun dileği yerine gelir). Rabbim ilim bakımından her şeyi kuşatıp kapsamıştır. Artık düşünüp öğüt almaz mısınız?
Diyanet İşleri : Kavmi onunla tartışmaya girişti. Dedi ki: “Beni doğru yola iletmişken, Allah hakkında benimle tartışmaya mı kalkışıyorsunuz? Hem sizin O’na ortak koştuklarınızdan ben korkmam; ancak Rabbimin bir şey dilemiş olması başka. Rabbimin ilmi her şeyi kuşatmıştır. Hâlâ düşünüp öğüt almayacak mısınız?”
Diyanet İşleri (eski) : Milleti onunla tartışmaya girişti. 'Beni doğru yola eriştirmişken, Allah hakkında benimle mi tartışıyorsunuz? O'na ortak koştuklarınızdan korkmuyorum, meğer ki Rabbim bir şeyi dilemiş ola. Rabbim ilimce her şeyi kuşatmıştır; hala öğüt kabul etmez misiniz?' dedi.
Diyanet Vakfi : Kavmi onunla tartışmaya girişti. Onlara dedi ki: Beni doğru yola iletmişken, Allah hakkında benimle tartışıyor musunuz? Ben sizin O'na ortak koştuğunuz şeylerden korkmam. Ancak, Rabbim'in bir şey dilemesi hariç. Rabbimin ilmi herşeyi kuşatmıştır. Hâla ibret almıyor musunuz?
Edip Yüksel : Halkı onunla tartıştı. 'Beni doğruya ulaştırmış iken benimle hâlâ ALLAH hakkında mı tartışıyorsunuz? Sizin ortak koştuklarınızdan korkmam, meğer Rabbim bir şey dilerse... Rabbim, bilgice her şeyi kuşatmıştır. Öğüt almıyor musunuz?'
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Kavmi onunla tartışmaya başladı. O da onlara dedi ki: «Beni doğru yola eriştirdiği halde Allah hakkında benimle mücadele mi ediyorsunuz? O'na ortak koştuklarınızdan hiç korkmuyorum, ancak Rabbimin dilediği şey hariç. Rabbim ilmiyle her şeyi kuşatmıştır. Hiç düşünmez misiniz?»
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Kavmi de onunla tartışmaya kalkıştı. O da dedi ki: «Bana hakikatı doğrudan doğruya gösterdiği halde Allah hakkında benimle mücadeleye mi kalkışıyorsunuz? Sizin O'na ortak koştuğunuz şeylerden ise, ben hiçbir zaman korkmam. Rabbim dilemedikçe onlar bana hiçbir şey yapamaz. Rabbimin ilmi, herşeyi kuşatmıştır. Artık iyice bir düşünmez misiniz?
Elmalılı Hamdi Yazır : kavmi de kendisine karşı ıhticaca kalkıştı, o, siz, dedi: bana Allah hakkında ıhticaca mı kalkışıyorsunuz? Halbuki o bana hakikati doğrudan doğru gösterdi, sizin ona şirk koştuğunuz şeylerden ise ben hiç bir zaman korkmam, rabbım dilemedikce onlar bana hiç bir şey yapamaz, rabbin her şey'i ılmen ihâta buyurdu, artık bir düşünmez misiniz?
Fizilal-il Kuran : Kavmi onunla tartışmaya girişti, bunun üzerine onlara dedi ki; «Allah beni doğru yola iletmişken sizler, O'nun hakkında benimle tartışmaya mı kalkışıyorsunuz? Ben O'na koştuğunuz ortaklardan korkmam. Meğer ki, Rabbim hakkımda bir şey dilemiş olsun. Rabbimin bilgisi her şeyi kuşatmıştır. Halâ düşünmüyor musunuz?»
Gültekin Onan : Kavmi onunla çekişip tartışmaya girdi. Dedi ki: "O beni doğru yola erdirmişken, siz benimle Tanrı konusunda çekişip tartışmaya mı girişiyorsunuz? Sizin O'na şirk koştuklarınızdan ben korkmuyorum, ancak Tanrı'nın benim hakkımda bir şey dilemesi başka. rabbim ilim bakımından her şeyi kuşatmıştır. Yine de öğüt alıp düşünmeyecek misiniz?
Hakkı Yılmaz : (80-81) "Ve toplumu o'nunla tartıştı. İbrâhîm; “Bana doğru yolu göstermişken Allah hakkında benimle mi tartışıyorsunuz? O'na ortak koştuklarınızdan hiç korkmuyorum. –Ancak Rabbimin dilediği şey hariç.– Rabbim bilgice her şeyi kuşatmıştır. Hâlâ düşünmez misiniz? Ve Allah, haklarında hiçbir güç-kuvvet indirmediği hâlde, siz O'na ortak koşmaktan korkmuyorken, ben sizin ortak koştuğunuz şeylerden nasıl korkarım? Bu durumda eğer biliyorsanız, bu iki topluluktan hangisi güvende olmaya daha layıktır?” dedi. "
Hasan Basri Çantay : Kavmi ona (düşmanca ve câhilce) hüccet getirmiye kalkışdı. O dedi ki: «Allah beni doğru yola iletmişken siz benimle Onun hakkında haalâ çekişiyor musunuz? Ben Ona eş tanıdığınız şeylerden (hiç bir zaman) korkmam. Meğer ki Rabbim (hakkımda) bir şey (bir felâket) dilemis olsun. Rabbimin ilmi her şey'e sargın ve taşkındır. Haalâ düşünüb öğüd almayacak mısınız»?
Hayrat Neşriyat : Kavmi ise, onunla tartıştı. (Onlara) dedi ki: 'Beni gerçekten hidâyete erdirmişken, Allah hakkında mı benimle tartışıyorsunuz? (Ben sizin) O’na (Allah’a) ortak koşmaktaolduğunuz şeylerden korkmam; ancak Rabbimin (bana) bir şey dilemesi müstesnâ. Rabbim, herşeyi ilmen kuşatmıştır. Hiç ibret almaz mısınız?'
İbni Kesir : Kavmi, onunla tartoşmaya girişti. Demişti ki: Beni doğru yola iletmişken; Allah hakkında mı benimle tartışıyorsunuz? O'na şirk koştuklarınızdan korkmam. Meğer ki, Rabbım bir şey dilemiş olsun. Rabbım, ilimce herşeyi kuşatmıştır. Hala düşünüp öğüt almayacak mısınız?
İskender Evrenosoğlu : Ve kavmi onunla tartıştı. “(Rabbim) beni hidayete erdirmişken, Allah hakkında benimle tartışıyor musunuz? Ona ortak koştuklarınızdan, Rabbimin bir şeyi dilemesi hariç ben korkmam. Rabbim ilmiyle herşeyi kuşatmıştır. Hâlâ tezekkür etmez misiniz?” dedi.
Muhammed Esed : Ve (sonra) halkı onunla tartışmaya girdi. (Bunun üzerine) onlara: "Beni doğru yola ileten O iken benimle Allah hakkında hala tartışıyor musunuz? Ama Ondan başka ilahlık yakıştırdığınız hiçbir şeyden korkmuyorum, (zira hiçbir kötülük bana dokunmaz) Rabbim dilemedikçe. Rabbim her şeyi bilgisi ile kuşatır; peki bunu hiç düşünmüyor musunuz?
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve O'na karşı kavmi hüccet getirmeğe kalkıştı. Dedi ki: «Siz Hakk-ı İlâhi'de bana karşı ihticaca mı yelteniyorsunuz? O halbuki bana hidâyet nâsip buyurmuştur. Ve ben O'na şerik koştuğunuz şeylerden korkmam. Meğer ki, Rabbim birşey dilemiş olsun. Rabbim herşeyi ilmen ihata etmiştir. Artık siz hiç düşünmez misiniz?»
Ömer Öngüt : Kavmi onunla tartışmaya girişti. Onlara dedi ki: “Beni doğru yola eriştirmişken, Allah hakkında benimle tartışıyor musunuz? Ben sizin O'na ortak koştuğunuz şeylerden korkmam, ancak Rabbim bir şeyi dilemiş ise, o başka. Rabbimin ilmi her şeyi kuşatmıştır. Hâlâ öğüt almıyor musunuz?”
Şaban Piriş : Kavmi O’na karşı deliller getirmeye kalkışmıştı, O da demişti ki: - Allah bana hidayet verdiği halde, O’nun hakkında benimle tartışıyor musunuz? Rabbimin dilediği dışında sizin ortak koştuklarınızdan asla korkmam. Rabbimin ilmi her şeyi kuşatmıştır. Hala düşünmüyor musunuz?
Suat Yıldırım : Halkı kendisi ile tartışmaya girişti: O dedi ki: "Allah, bana doğru yolu göstermişken, siz hâlâ benimle O’nun hakkında tartışıyor musunuz? Sizin O’na ortak saydığınız şeylerden ben hiç bir zaman korkmam. Rabbim ne dilerse o olur. Rabbimin ilmi her şeyi kapsar. Hâlâ kendinize gelip ders almayacak mısınız?"
Süleyman Ateş : Kavmi onunla tartışmaya girişti. (O onlara) dedi ki: "Beni doğru yola iletmiş iken Allâh hakkında benimle tartışıyor musunuz? Ben, sizin O'na ortak koştuğunuz şeylerden korkmam. Ancak Rabbimin dilediği olur! Rabbim, bilgice herşeyi kuşatmıştr. Hâlâ öğüt almıyor musunuz?
Tefhim-ul Kuran : Kavmi onunla çekişip tartışmaya girdi. De ki: «O beni doğru yola erdirmişken, siz benimle Allah konusunda çekişip tartışmaya mı girişiyorsunuz? Sizin O'na şirk koştuklarınızdan ben korkmuyorum, ancak Allah'ın benim hakkında bir şey dilemesi başka. Rabbim, ilim bakımından her şeyi kuşatmıştır. Yine de öğüt alıp düşünmeyecek misiniz?»
Ümit Şimşek : Kavmi onunla tartıştı. O ise dedi ki: Siz benimle Allah hakkında mı tartışıyorsunuz? Halbuki O bana doğru yolu göstermiştir. Ben sizin Ona ortak koştuğunuz şeylerden korkmam. Rabbim dilemedikçe kimse birşey yapamaz. Rabbimin ilmi herşeyi kuşatmıştır. Hiç ibret almaz mısınız?
Yaşar Nuri Öztürk : Toplumu ona karşı çıkıp kanıt getirmeye kalkıştı. O dedi ki: "Allah hakkında benimle çekişiyor musunuz? Beni doğru yola O iletti. O'na ortak koştuğunuz şeylerden korkmam. Rabbimin dilediği dışında hiçbir şey olmaz. Rabbim bilgice herşeyi çepeçevre kuşatmıştır. Hâlâ öğüt almayacak mısınız?"


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}