» 6 / En’âm  42:

Kuran Sırası: 6
İniş Sırası: 55
Enam Suresi = Davar Suresi
Araplarin hayvanlara uyguladiklari bazi gelenekler kinandigi için bu adi almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَلَقَدْ (WLGD̃) = veleḳad : muhakkak
2. أَرْسَلْنَا (ÊRSLNE) = erselnā : (elçiler) gönderdik
3. إِلَىٰ (ÎL) = ilā :
4. أُمَمٍ (ÊMM) = umemin : ümmetlere
5. مِنْ (MN) = min :
6. قَبْلِكَ (GBLK) = ḳablike : senden önce de
7. فَأَخَذْنَاهُمْ (FÊḢZ̃NEHM) = feeḣaƶnāhum : onları yakalayıp cezalandırmıştık
8. بِالْبَأْسَاءِ (BELBÊSEÙ) = bil-be'sā'i : darlık ile
9. وَالضَّرَّاءِ (WELŽREÙ) = ve DDerrā'i : ve sıkıntı ile
10. لَعَلَّهُمْ (LALHM) = leǎllehum : belki onlar
11. يَتَضَرَّعُونَ (YTŽRAWN) = yeteDerraǔne : yalvarırlar diye
muhakkak | (elçiler) gönderdik | | ümmetlere | | senden önce de | onları yakalayıp cezalandırmıştık | darlık ile | ve sıkıntı ile | belki onlar | yalvarırlar diye |

[] [RSL] [] [EMM] [] [GBL] [EḢZ̃] [BES] [ŽRR] [] [ŽRA]
WLGD̃ ÊRSLNE ÎL ÊMM MN GBLK FÊḢZ̃NEHM BELBÊSEÙ WELŽREÙ LALHM YTŽRAWN

veleḳad erselnā ilā umemin min ḳablike feeḣaƶnāhum bil-be'sā'i ve DDerrā'i leǎllehum yeteDerraǔne
ولقد أرسلنا إلى أمم من قبلك فأخذناهم بالبأساء والضراء لعلهم يتضرعون

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ولقد | WLGD̃ veleḳad muhakkak And certainly
أرسلنا ر س ل | RSL ÊRSLNE erselnā (elçiler) gönderdik We sent (Messengers)
إلى | ÎL ilā to
أمم ا م م | EMM ÊMM umemin ümmetlere nations
من | MN min from
قبلك ق ب ل | GBL GBLK ḳablike senden önce de before you,
فأخذناهم ا خ ذ | EḢZ̃ FÊḢZ̃NEHM feeḣaƶnāhum onları yakalayıp cezalandırmıştık then We seized them
بالبأساء ب ا س | BES BELBÊSEÙ bil-be'sā'i darlık ile with adversity
والضراء ض ر ر | ŽRR WELŽREÙ ve DDerrā'i ve sıkıntı ile and hardship
لعلهم | LALHM leǎllehum belki onlar so that they may
يتضرعون ض ر ع | ŽRA YTŽRAWN yeteDerraǔne yalvarırlar diye humble themselves.

6:42 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

muhakkak | (elçiler) gönderdik | | ümmetlere | | senden önce de | onları yakalayıp cezalandırmıştık | darlık ile | ve sıkıntı ile | belki onlar | yalvarırlar diye |

[] [RSL] [] [EMM] [] [GBL] [EḢZ̃] [BES] [ŽRR] [] [ŽRA]
WLGD̃ ÊRSLNE ÎL ÊMM MN GBLK FÊḢZ̃NEHM BELBÊSEÙ WELŽREÙ LALHM YTŽRAWN

veleḳad erselnā ilā umemin min ḳablike feeḣaƶnāhum bil-be'sā'i ve DDerrā'i leǎllehum yeteDerraǔne
ولقد أرسلنا إلى أمم من قبلك فأخذناهم بالبأساء والضراء لعلهم يتضرعون

[] [ر س ل] [] [ا م م] [] [ق ب ل] [ا خ ذ ] [ب ا س] [ض ر ر] [] [ض ر ع]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ولقد | WLGD̃ veleḳad muhakkak And certainly
Vav,Lam,Gaf,Dal,
6,30,100,4,
REM – prefixed resumption particle
EMPH – emphatic prefix lām
CERT – particle of certainty
الواو استئنافية
اللام لام التوكيد
حرف تحقيق
أرسلنا ر س ل | RSL ÊRSLNE erselnā (elçiler) gönderdik We sent (Messengers)
,Re,Sin,Lam,Nun,Elif,
,200,60,30,50,1,
V – 1st person plural (form IV) perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل
إلى | ÎL ilā to
,Lam,,
,30,,
P – preposition
حرف جر
أمم ا م م | EMM ÊMM umemin ümmetlere nations
,Mim,Mim,
,40,40,
N – genitive feminine plural indefinite noun
اسم مجرور
من | MN min from
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
قبلك ق ب ل | GBL GBLK ḳablike senden önce de before you,
Gaf,Be,Lam,Kef,
100,2,30,20,
N – genitive noun
PRON – 2nd person masculine singular possessive pronoun
اسم مجرور والكاف ضمير متصل في محل جر بالاضافة
فأخذناهم ا خ ذ | EḢZ̃ FÊḢZ̃NEHM feeḣaƶnāhum onları yakalayıp cezalandırmıştık then We seized them
Fe,,Hı,Zel,Nun,Elif,He,Mim,
80,,600,700,50,1,5,40,
CONJ – prefixed conjunction fa (and)
V – 1st person plural perfect verb
PRON – subject pronoun
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
الفاء عاطفة
فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل و«هم» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
بالبأساء ب ا س | BES BELBÊSEÙ bil-be'sā'i darlık ile with adversity
Be,Elif,Lam,Be,,Sin,Elif,,
2,1,30,2,,60,1,,
P – prefixed preposition bi
N – genitive feminine noun
جار ومجرور
والضراء ض ر ر | ŽRR WELŽREÙ ve DDerrā'i ve sıkıntı ile and hardship
Vav,Elif,Lam,Dad,Re,Elif,,
6,1,30,800,200,1,,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – genitive feminine noun
الواو عاطفة
اسم مجرور
لعلهم | LALHM leǎllehum belki onlar so that they may
Lam,Ayn,Lam,He,Mim,
30,70,30,5,40,
ACC – accusative particle
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
حرف نصب من اخوات «ان» و«هم» ضمير متصل في محل نصب اسم «لعل»
يتضرعون ض ر ع | ŽRA YTŽRAWN yeteDerraǔne yalvarırlar diye humble themselves.
Ye,Te,Dad,Re,Ayn,Vav,Nun,
10,400,800,200,70,6,50,
V – 3rd person masculine plural (form V) imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَلَقَدْ: muhakkak | أَرْسَلْنَا: (elçiler) gönderdik | إِلَىٰ: | أُمَمٍ: ümmetlere | مِنْ: | قَبْلِكَ: senden önce de | فَأَخَذْنَاهُمْ: onları yakalayıp cezalandırmıştık | بِالْبَأْسَاءِ: darlık ile | وَالضَّرَّاءِ: ve sıkıntı ile | لَعَلَّهُمْ: belki onlar | يَتَضَرَّعُونَ: yalvarırlar diye |
Kırık Meal (Harekesiz) : |ولقد WLGD̃ muhakkak | أرسلنا ÊRSLNE (elçiler) gönderdik | إلى ÎL | أمم ÊMM ümmetlere | من MN | قبلك GBLK senden önce de | فأخذناهم FÊḢZ̃NEHM onları yakalayıp cezalandırmıştık | بالبأساء BELBÊSEÙ darlık ile | والضراء WELŽREÙ ve sıkıntı ile | لعلهم LALHM belki onlar | يتضرعون YTŽRAWN yalvarırlar diye |
Kırık Meal (Okunuş) : |veleḳad: muhakkak | erselnā: (elçiler) gönderdik | ilā: | umemin: ümmetlere | min: | ḳablike: senden önce de | feeḣaƶnāhum: onları yakalayıp cezalandırmıştık | bil-be'sā'i: darlık ile | ve DDerrā'i: ve sıkıntı ile | leǎllehum: belki onlar | yeteDerraǔne: yalvarırlar diye |
Kırık Meal (Transcript) : |WLGD̃: muhakkak | ÊRSLNE: (elçiler) gönderdik | ÎL: | ÊMM: ümmetlere | MN: | GBLK: senden önce de | FÊḢZ̃NEHM: onları yakalayıp cezalandırmıştık | BELBÊSEÙ: darlık ile | WELŽREÙ: ve sıkıntı ile | LALHM: belki onlar | YTŽRAWN: yalvarırlar diye |
Abdulbaki Gölpınarlı : Andolsun ki senden önceki ümmetlere de peygamberler yolladık da yalvarmaya düşsünler diye onları şiddetli sıkıntılara, kıtlığa ve hastalığa uğrattık biz.
Adem Uğur : Andolsun ki, senden önceki ümmetlere de elçiler gönderdik. Ardından boyun eğsinler diye onları darlık ve hastalıklara uğrattık.
Ahmed Hulusi : Andolsun ki, senden önce de topluluklara (Rasûl) irsâl ettik. . . Belki boyun eğerek dua ederler diye onları azap ve hastalık ile yakaladık.
Ahmet Tekin : Andolsun ki, senden önceki milletlere de özgürce sorumluluklarını yerine getirmek üzere peygamberler gönderdik. Biz onları, fakirlik, geçim darlığı, hastalık ve âfetlerle, mallarına ve kendilerine gelen zararlarla sıktık. Düşkünlüklerini anlayıp, isyanlarına tevbe edip, affımıza sığınmaları için uyardık.
Ahmet Varol : Senden önce de ümmetlere peygamberler gönderdik ve belki yalvarırlar diye kendilerini darlık ve sıkıntıya soktuk.
Ali Bulaç : Andolsun, senden önceki ümmetlere (peygamberler) gönderdik de onları dayanılmaz zorluk (yoksulluk) ve sıkıntılarla çeviriverdik. Umulur ki yalvarırlar diye.
Ali Fikri Yavuz : Andolsun ki, biz, senden önce bir takım ümmetlere peygamberler gönderdik; dinlemediler de, onları, şiddet ve zaruretlerle kıvrandırdık. Olur ki yalvarırlar, (tevbe ederler, diye).
Bekir Sadak : suphesiz ki, senden once ummetlere peygamberler gondermistik; onlari yalvarsinlar diye darlik ve sikintiya sokmustuk.
Celal Yıldırım : And olsun ki, senden önce (gelip geçen) ümmetlere peygamberler gönderdik, (muhalefet ettikleri için) onları —yalvarıp yakarsınlar diye— darlık ve bunaltıcı şeylerle yakaladık.
Diyanet İşleri : Andolsun, senden önce birtakım ümmetlere de peygamberler gönderdik. (Peygamberlerini dinlemediler.) Sonunda, yalvarsınlar da tövbe etsinler diye onları şiddetli yoksulluk ve darlıklarla yakaladık.
Diyanet İşleri (eski) : Şüphesiz ki, senden önce ümmetlere peygamberler göndermiştik; onları yalvarsınlar diye darlık ve sıkıntıya sokmuştuk.
Diyanet Vakfi : Andolsun ki, senden önceki ümmetlere de elçiler gönderdik. Ardından boyun eğsinler diye onları darlık ve hastalıklara uğrattık.
Edip Yüksel : Senden önceki toplumlara da elçiler gönderdik. Yalvarsınlar diye onları darlık ve sıkıntılarla sınadık.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Şüphesiz ki senden önceki ümmetlere de peygamberler gönderdik. Bize yalvarsınlar diye onları darlık ve sıkıntı ile yakalayıp cezalandırdık.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Andolsun ki, senden önce bir takım ümmetlere de peygamberler gönderdik; dinlemediler. Biz de onları yalvarıp yakarsınlar diye darlık ve sıkıntı ile cezalandırdık.
Elmalılı Hamdi Yazır : Celâlim hakkı için senden önce bir takım ümmetlere Resuller gönderdik dinlemediler de onları şiddetler ve zaruretlerle sıktık gerek ki yalvarsınlar diye
Fizilal-il Kuran : Senden önceki birçok ümmetlere peygamberler gönderdik, dinlemediler. Bunun üzerine ola ki, bize yalvarırlar diye kendilerini sıkıntılara ve belâlara çarptırdık.
Gültekin Onan : Andolsun, senden önceki ümmetlere (elçiler) gönderdik de onları dayanılmaz zorluk (yoksulluk) ve sıkıntılarla çeviriverdik. Umulur ki yalvarırlar (tazarru) diye...
Hakkı Yılmaz : "Ve andolsun, senden önceki önderli toplumlara elçiler gönderdik de onları yalvarsınlar diye dayanılmaz zorluk; yoksulluk ve sıkıntılarla çeviriverdik. "
Hasan Basri Çantay : Andolsun ki biz, senden evvelki ümmetlere de peygamberler gönderdik de (küfr-ü inkârlarından dolayı) kendilerini çetin bir yoksullukla, çeşitli hastalıkla yakaladık, olur ki yalvarırlar, (tevbe ederler diye).
Hayrat Neşriyat : And olsun ki, senden önceki ümmetlere de (peygamberler) gönderdik (fakat onlar yalanladılar); bunun üzerine onları sıkıntılar ve zorluklar ile yakaladık. Tâ ki (îmân etsinler ve) yalvarsınlar!
İbni Kesir : Andolsun ki; Biz, senden önceki ümmetlere de peygamberler gönderdik. Yalvarsınlar diye, onları darlık ve sıkıntıya soktuk.
İskender Evrenosoğlu : Andolsun ki; Biz senden önce ümmetlere de (resûller) gönderdik.O zaman onları da sıkıntıya ve darlığa uğrattık, böylece yalvarırlar diye.
Muhammed Esed : Biz, senden önceki toplumlara da mesajlarımızı gönderdik (ey Peygamber,) ve onları sıkıntı ve zorluklara uğrattık ki tevazu ile boyun eğsinler.
Ömer Nasuhi Bilmen : Andolsun ki, senden evvel de ümmetlere peygamberler gönderdik, sonra o ümmetleri birtakım şiddetler ile, zorluklar ile yakaladık, ola ki yalvarıversinler diye.
Ömer Öngüt : Resulüm! Senden önceki ümmetlere de peygamberler göndermiştik. (İnkârlarından dönüp boyun eğsinler), yalvarsınlar diye, onları yakalayıp darlık ve sıkıntılarla (çeşitli hastalıklarla) cezalandırmıştık.
Şaban Piriş : Senden önceki toplumlara da (elçiler) göndermiş ve belki yalvarıp yakarırlar diye onları darlık ve sıkıntıya sokmuştuk.
Suat Yıldırım : Senden önce de birtakım ümmetlere resuller gönderdik. Dinlemediler: Hakka dönüş yapsın, suçlarının affı için niyaz etsinler diye onları çetin bir yoksulluk, hastalık ve sıkıntılarla cezalandırdık.
Süleyman Ateş : Senden önce de ümmetlere elçiler gönderdik. (İnkârlarından dönüp bize) yalvarsınlar diye onları darlık ve sıkıntı ile yakalayıp cezâlandırmıştık.
Tefhim-ul Kuran : Andolsun, senden önceki ümmetlere (peygamberler) gönderdik de onları dayanılmaz zorluk (yoksulluk) ve sıkıntılarla çeviriverdik. Umulur ki yalvarırlar diye.
Ümit Şimşek : Senden önceki ümmetlere de Biz peygamberler gönderdik ve onları, olur ki yalvarırlar diye darlıklara ve zorluklara uğrattık.
Yaşar Nuri Öztürk : Andolsun ki, senden önce de ümmetlere elçiler göndermiştik. O ümmetleri, bize yaklaşıp sığınsınlar diye zorluklar ve darlıklarla yakalamıştık.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}