» 6 / En’âm  24:

Kuran Sırası: 6
İniş Sırası: 55
Enam Suresi = Davar Suresi
Araplarin hayvanlara uyguladiklari bazi gelenekler kinandigi için bu adi almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. انْظُرْ (ENƵR) = unZur : bak
2. كَيْفَ (KYF) = keyfe : nasıl
3. كَذَبُوا (KZ̃BWE) = keƶebū : yalan söylediler
4. عَلَىٰ (AL) = ǎlā : karşı
5. أَنْفُسِهِمْ (ÊNFSHM) = enfusihim : kendilerine
6. وَضَلَّ (WŽL) = ve Delle : ve sapıp gitti
7. عَنْهُمْ (ANHM) = ǎnhum : kendilerinden
8. مَا (ME) = mā : şeyler
9. كَانُوا (KENWE) = kānū : oldukları
10. يَفْتَرُونَ (YFTRWN) = yefterūne : uydurduruyor(lar)
bak | nasıl | yalan söylediler | karşı | kendilerine | ve sapıp gitti | kendilerinden | şeyler | oldukları | uydurduruyor(lar) |

[NƵR] [KYF] [KZ̃B] [] [NFS] [ŽLL] [] [] [KWN] [FRY]
ENƵR KYF KZ̃BWE AL ÊNFSHM WŽL ANHM ME KENWE YFTRWN

unZur keyfe keƶebū ǎlā enfusihim ve Delle ǎnhum kānū yefterūne
انظر كيف كذبوا على أنفسهم وضل عنهم ما كانوا يفترون

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
انظر ن ظ ر | NƵR ENƵR unZur bak Look
كيف ك ي ف | KYF KYF keyfe nasıl how
كذبوا ك ذ ب | KZ̃B KZ̃BWE keƶebū yalan söylediler they lied
على | AL ǎlā karşı against
أنفسهم ن ف س | NFS ÊNFSHM enfusihim kendilerine themselves.
وضل ض ل ل | ŽLL WŽL ve Delle ve sapıp gitti And lost
عنهم | ANHM ǎnhum kendilerinden from them
ما | ME şeyler what
كانوا ك و ن | KWN KENWE kānū oldukları they used to
يفترون ف ر ي | FRY YFTRWN yefterūne uydurduruyor(lar) invent.

6:24 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

bak | nasıl | yalan söylediler | karşı | kendilerine | ve sapıp gitti | kendilerinden | şeyler | oldukları | uydurduruyor(lar) |

[NƵR] [KYF] [KZ̃B] [] [NFS] [ŽLL] [] [] [KWN] [FRY]
ENƵR KYF KZ̃BWE AL ÊNFSHM WŽL ANHM ME KENWE YFTRWN

unZur keyfe keƶebū ǎlā enfusihim ve Delle ǎnhum kānū yefterūne
انظر كيف كذبوا على أنفسهم وضل عنهم ما كانوا يفترون

[ن ظ ر] [ك ي ف] [ك ذ ب] [] [ن ف س] [ض ل ل] [] [] [ك و ن] [ف ر ي]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
انظر ن ظ ر | NƵR ENƵR unZur bak Look
Elif,Nun,Zı,Re,
1,50,900,200,
V – 2nd person masculine singular imperative verb
فعل أمر
كيف ك ي ف | KYF KYF keyfe nasıl how
Kef,Ye,Fe,
20,10,80,
INTG – interrogative noun
اسم استفهام
كذبوا ك ذ ب | KZ̃B KZ̃BWE keƶebū yalan söylediler they lied
Kef,Zel,Be,Vav,Elif,
20,700,2,6,1,
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
على | AL ǎlā karşı against
Ayn,Lam,,
70,30,,
P – preposition
حرف جر
أنفسهم ن ف س | NFS ÊNFSHM enfusihim kendilerine themselves.
,Nun,Fe,Sin,He,Mim,
,50,80,60,5,40,
N – genitive feminine plural noun
PRON – 3rd person masculine plural possessive pronoun
اسم مجرور و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
وضل ض ل ل | ŽLL WŽL ve Delle ve sapıp gitti And lost
Vav,Dad,Lam,
6,800,30,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine singular perfect verb
الواو عاطفة
فعل ماض
عنهم | ANHM ǎnhum kendilerinden from them
Ayn,Nun,He,Mim,
70,50,5,40,
P – preposition
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
جار ومجرور
ما | ME şeyler what
Mim,Elif,
40,1,
REL – relative pronoun
اسم موصول
كانوا ك و ن | KWN KENWE kānū oldukları they used to
Kef,Elif,Nun,Vav,Elif,
20,1,50,6,1,
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع اسم «كان»
يفترون ف ر ي | FRY YFTRWN yefterūne uydurduruyor(lar) invent.
Ye,Fe,Te,Re,Vav,Nun,
10,80,400,200,6,50,
V – 3rd person masculine plural (form VIII) imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |انْظُرْ: bak | كَيْفَ: nasıl | كَذَبُوا: yalan söylediler | عَلَىٰ: karşı | أَنْفُسِهِمْ: kendilerine | وَضَلَّ: ve sapıp gitti | عَنْهُمْ: kendilerinden | مَا: şeyler | كَانُوا: oldukları | يَفْتَرُونَ: uydurduruyor(lar) |
Kırık Meal (Harekesiz) : |انظر ENƵR bak | كيف KYF nasıl | كذبوا KZ̃BWE yalan söylediler | على AL karşı | أنفسهم ÊNFSHM kendilerine | وضل WŽL ve sapıp gitti | عنهم ANHM kendilerinden | ما ME şeyler | كانوا KENWE oldukları | يفترون YFTRWN uydurduruyor(lar) |
Kırık Meal (Okunuş) : |unZur: bak | keyfe: nasıl | keƶebū: yalan söylediler | ǎlā: karşı | enfusihim: kendilerine | ve Delle: ve sapıp gitti | ǎnhum: kendilerinden | : şeyler | kānū: oldukları | yefterūne: uydurduruyor(lar) |
Kırık Meal (Transcript) : |ENƵR: bak | KYF: nasıl | KZ̃BWE: yalan söylediler | AL: karşı | ÊNFSHM: kendilerine | WŽL: ve sapıp gitti | ANHM: kendilerinden | ME: şeyler | KENWE: oldukları | YFTRWN: uydurduruyor(lar) |
Abdulbaki Gölpınarlı : Hele bak, nasıl da bile-bile yalan söylerler ve iftirâ konuları da nasıl ortadan kaybolup gider.
Adem Uğur : Gör ki, kendi aleyhlerine nasıl yalan söylediler ve (tanrı diye) uydurdukları şeyler kendilerinden nasıl kaybolup gitti!
Ahmed Hulusi : Kendi benlikleri aleyhine nasıl yalan söylediklerine ve uydurdukları (hayallerinde tanrılaştırdıkları) şeylerin nasıl da onlardan kaybolup gittiğine bir bak.
Ahmet Tekin : İbret nazarıyla düşünerek bak. Nasıl da, kendi aleyhlerine yalanlar söylediler ve tanrı diye uydurdukları şeyler, ortadan nasıl kaybolup gitti.
Ahmet Varol : Bak! Kendileri hakkında nasıl yalan söylediler ve (ilah olduklarını) uydurdukları şeyler nasıl yanlarından kayboldu.
Ali Bulaç : Bak, kendilerine karşı nasıl yalan söylediler ve düzmekte oldukları da kendilerinden kaybolup uzaklaştı.
Ali Fikri Yavuz : Bir bak ki, vicdanlarına karşı nasıl yalan uydurdular. Allah’a ortak koştukları putları da kendilerinden (nasıl) kayboldu!...
Bekir Sadak : Kendilerine karsi nasil yalan soylediklerine bak; uydurduklari putlar da onlardan uzaklasti.
Celal Yıldırım : Bak, kendilerine karşı nasıl yalan söylediler de uydurdukları şeyler (putlar) da onlardan (nasıl) uzaklaşıp kayboldular!.
Diyanet İşleri : Bak, kendilerine karşı nasıl yalan söylediler ve iftira edip durdukları şeyler (uydurma ilâhları) onları nasıl yüzüstü bırakıp kayboluverdi?
Diyanet İşleri (eski) : Kendilerine karşı nasıl yalan söylediklerine bak; uydurdukları şeyler de onlardan uzaklaştı.
Diyanet Vakfi : Gör ki, kendi aleyhlerine nasıl yalan söylediler ve (tanrı diye) uydurdukları şeyler kendilerinden nasıl kaybolup gitti!
Edip Yüksel : Kendilerine karşı nasıl yalan söylediklerine dikkat et. Uydurdukları şeyler kendilerini nasıl da terketti.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Bak, vicdanlarına karşı nasıl yalan söylediler! O uydurdukları putlar da kendilerinden kaybolup gitti.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Bak vicdanlarına karşı nasıl yalan söylediler! O uydurdukları putlar da kendilerinden kaybolup gitti!
Elmalılı Hamdi Yazır : Bak vicdanlarına karşı nasıl yalan söylediler, gâib oluverdi de kendilerinden o uydurdukları ma'budlar
Fizilal-il Kuran : Kendileri aleyhinde nasıl yalan söylediklerini ve uydurma ilâhları tarafından nasıl yüzüstü bırakıldıklarını görüyor musun?
Gültekin Onan : Bak, kendilerine karşı nasıl yalan söylediler ve düzmekte oldukları da kendilerinden kaybolup uzaklaştı.
Hakkı Yılmaz : Bak, kendi aleyhlerine nasıl yalan söylediler! O uydurdukları şeyler de kendilerinden ayrılıp kayboldu.
Hasan Basri Çantay : Bak, vicdanlarına karşı nasıl yalan söylediler, düzmekde» oldukları şeyler (o yapma tanrılar) da (nasıl) kendilerinden ayrılıb gaaib oldu!
Hayrat Neşriyat : Bak, nasıl kendilerine karşı yalan söylediler ve uydurmakta oldukları şeyler kendilerinden kaybolup gitti!
İbni Kesir : Bak, kendilerine nasıl yalan söylediler? Yalan yere uydurdukları kendilerinden nasıl kayboluverdi?
İskender Evrenosoğlu : Bak! Kendilerine karşı nasıl yalan söylediler. İftira etmiş oldukları şey, onlardan sapıp gitti (uzaklaştı).
Muhammed Esed : Bakın, onlar kendi kendilerine nasıl yalan söylemişler ve mesnetsiz hayalleri onları nasıl yüzüstü bırakmış!
Ömer Nasuhi Bilmen : Bak kendi nefisleri aleyhine nasıl yalan irtikab ettiler. Ve onlardan iftira eder oldukları şey de nasıl zail oluverdi.
Ömer Öngüt : Bak da gör ki, kendilerini nasıl yalanladılar ve (ilâh diye) uydurdukları şeyler kendilerinden nasıl da kaybolup gitti!”
Şaban Piriş : Kendilerine karşı nasıl yalan söylediklerine ve uydurduklarının nasıl onlardan uzaklaştığına bir bak.
Suat Yıldırım : İşte bak, nasıl da kendi vicdanlarına karşı yalan söylediler! Uydurdukları o tanrılar da kendilerinden uzaklaşıp ortada görünmez oldular.
Süleyman Ateş : Bak ki, nasıl kendilerine karşı yalan söylediler ve uydurdukları şeyler kendilerinden sapıp gitti.
Tefhim-ul Kuran : Bak, kendilerine karşı nasıl yalan söylediler ve düzmekte oldukları da kendilerinden kaybolup uzaklaştı.
Ümit Şimşek : İşte bak, kendilerine karşı nasıl yalan söylediler, uydurup durdukları şeyler ellerinden nasıl uçup gitti!
Yaşar Nuri Öztürk : Bak da gör, nasıl yalan söylediler öz benliklerine karşı! Ve iftira için kullandıkları şeyler, onları bırakıp kayboldu.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}