CONJ – prefixed conjunction wa (and) NEG – negative particle الواو عاطفة حرف نفي
أكثر
ك ث ر | KS̃R
ÊKS̃R
ekṧeru
çoğu
most
,Kef,Se,Re, ,20,500,200,
N – nominative masculine singular noun اسم مرفوع
الناس
ن و س | NWS
ELNES
n-nāsi
insanların
(of) the mankind,
Elif,Lam,Nun,Elif,Sin, 1,30,50,1,60,
N – genitive masculine plural noun اسم مجرور
ولو
|
WLW
velev
ama
even though
Vav,Lam,Vav, 6,30,6,
CONJ – prefixed conjunction wa (and) COND – conditional particle الواو عاطفة حرف شرط
حرصت
ح ر ص | ḪRṦ
ḪRṦT
HaraSte
ne kadar istesen de
you desire,
Ha,Re,Sad,Te, 8,200,90,400,
V – 2nd person masculine singular perfect verb PRON – subject pronoun فعل ماض والتاء ضمير متصل في محل رفع فاعل
بمؤمنين
ا م ن | EMN
BMÙMNYN
bimu'minīne
inanacak
(will be) believers.
Be,Mim,,Mim,Nun,Ye,Nun, 2,40,,40,50,10,50,
P – prefixed preposition bi N – genitive masculine plural (form IV) active participle جار ومجرور
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.
Konu Başlığı: -
Kırık Meal (Arapça) : |وَمَا: ve değildir | أَكْثَرُ: çoğu | النَّاسِ: insanların | وَلَوْ: ama | حَرَصْتَ: ne kadar istesen de | بِمُؤْمِنِينَ: inanacak |
Kırık Meal (Harekesiz) : |وما WMEve değildir | أكثر ÊKS̃Rçoğu | الناس ELNESinsanların | ولو WLWama | حرصت ḪRṦTne kadar istesen de | بمؤمنين BMÙMNYNinanacak |
Kırık Meal (Okunuş) : |ve mā: ve değildir | ekṧeru: çoğu | n-nāsi: insanların | velev: ama | HaraSte: ne kadar istesen de | bimu'minīne: inanacak |
Kırık Meal (Transcript) : |WME: ve değildir | ÊKS̃R: çoğu | ELNES: insanların | WLW: ama | ḪRṦT: ne kadar istesen de | BMÙMNYN: inanacak |
Abdulbaki Gölpınarlı : Sen ne kadar üstlerine düşersen düş, gene de insanların çoğu imana gelmez.
Adem Uğur : Sen ne kadar üstüne düşsen de insanların çoğu iman edecek değillerdir.
Ahmed Hulusi : Sen (bu konuda onlara yardımcı olmak için) ne kadar hırslı olsan da, insanların çoğunluğu tahkiki imanı yaşayamaz.
Ahmet Tekin : Sen ne kadar üstüne düşsen de, insanların çoğu iman edecek değildir.
Ahmet Varol : Sen çok arzulasan da insanların çoğu iman etmezler.
Ali Bulaç : Sen şiddetle arzu etsen bile, insanların çoğu iman edecek değildir.
Ali Fikri Yavuz : Sen ne kadar şiddetli arzulasan da yine insanların çoğu iman edici değillerdir.
Bekir Sadak : (102-10) 3 Sana boylece vahyettiklerimiz, gaybe ait haberlerdir. Onlar elbirligi edip duzen kurduklari zaman yanlarinda degildin; sen ne kadar yurekten istersen iste, insanlarin cogu inanmazlar.
Celal Yıldırım : Sen ne kadar içten arzu edip çırpınsan da insanların çoğu imân edecek değillerdir.
Diyanet İşleri : Sen ne kadar şiddetle arzu etsen de insanların çoğu inanacak değillerdir.
Diyanet İşleri (eski) : (102-103) Sana böylece vahyettiklerimiz, gaybe ait haberlerdir. Onlar elbirliği edip düzen kurdukları zaman yanlarında değildin; sen ne kadar yürekten istersen iste, insanların çoğu inanmazlar.
Diyanet Vakfi : Sen ne kadar üstüne düşsen de insanların çoğu iman edecek değillerdir.
Edip Yüksel : Ne kadar istesen de halkın çoğunluğu inanmıyacaktır.
Elmalılı Hamdi Yazır : Ve insanların ekserisi sen ne kadar hırslansan mü'min değildirler
Fizilal-il Kuran : Sen insanların iman etmesini ne kadar ısrarla istersen iste, onların çoğu iman etmeyecektir.
Gültekin Onan : Sen şiddetle arzu etsen bile, insanların çoğu inançlılar (olacak) değildir.
Hakkı Yılmaz : Sen şiddetle arzulasan da, insanların çoğu iman ediciler değildir.
Hasan Basri Çantay : Sen ne kadar hırs göstersen yine insanların çoğu îman ediciler değildir.
Hayrat Neşriyat : (Sen ne kadar) hırs göstersen de, yine insanların çoğu îmân edecek kimseler değildir.
İbni Kesir : Sen, ne kadar hırs göstersen de; yine insanların çoğu, inanmazlar.
İskender Evrenosoğlu : Ve sen (onların mü'min olmalarını) çok istesen bile, insanların çoğu mü'min olmazlar.
Muhammed Esed : Yine de -bunu ne kadar yürekten istersen iste- insanların çoğu (bu vahye) inanmayacaklar.
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve insanların ekserisi, sen fazlaca arzu etsen de imân edici kimseler değildirler.
Ömer Öngüt : Sen ne kadar yürekten istesen de insanların çoğu inanmazlar.
Şaban Piriş : Sen ne kadar çok istesen de, insanların çoğu inanmazlar.
Suat Yıldırım : Şunu unutma ki: Sen, büyük bir kuvvetle arzu etsen bile insanların çoğu iman etmezler.
Süleyman Ateş : Ama sen, ne kadar istesen de, yine insanların çoğu inanacak değillerdir.
Tefhim-ul Kuran : Sen şiddetle arzu etsen bile, insanların çoğu iman edecek değildir.
Ümit Şimşek : Fakat sen ne kadar hırs göstersen, insanların çoğu iman edecek değildir.
Yaşar Nuri Öztürk : Sen hırslanasıya istesen de, insanların çoğu inanmayacaktır.
Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için
TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen
dikkatli olunuz.]