» 12 / Yûsuf  24:

Kuran Sırası: 12
İniş Sırası: 53
Yusuf Suresi = Yusuf Suresi
Hz. Yusuf’un hayati anlatildigi için bu adi almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَلَقَدْ (WLGD̃) = veleḳad : andolsun
2. هَمَّتْ (HMT) = hemmet : kadın arzu etmişti
3. بِهِ (BH) = bihi : onu
4. وَهَمَّ (WHM) = ve hemme : o da arzu etmişti
5. بِهَا (BHE) = bihā : onu
6. لَوْلَا (LWLE) = levlā : eğer
7. أَنْ (ÊN) = en :
8. رَأَىٰ (RÊ) = raā : görmeseydi
9. بُرْهَانَ (BRHEN) = burhāne : doğruyu gösteren delilini
10. رَبِّهِ (RBH) = rabbihi : Rabbinin
11. كَذَٰلِكَ (KZ̃LK) = keƶālike : böylece
12. لِنَصْرِفَ (LNṦRF) = lineSrife : çevirmek istedik
13. عَنْهُ (ANH) = ǎnhu : ondan
14. السُّوءَ (ELSWÙ) = s-sū'e : kötülüğü
15. وَالْفَحْشَاءَ (WELFḪŞEÙ) = velfeHşā'e : ve fuhşu
16. إِنَّهُ (ÎNH) = innehu : çünkü o
17. مِنْ (MN) = min :
18. عِبَادِنَا (ABED̃NE) = ǐbādinā : kullarımızdandır
19. الْمُخْلَصِينَ (ELMḢLṦYN) = l-muḣleSīne : ihlasa erdirilmiş
andolsun | kadın arzu etmişti | onu | o da arzu etmişti | onu | eğer | | görmeseydi | doğruyu gösteren delilini | Rabbinin | böylece | çevirmek istedik | ondan | kötülüğü | ve fuhşu | çünkü o | | kullarımızdandır | ihlasa erdirilmiş |

[] [HMM] [] [HMM] [] [] [] [REY] [BRHN] [RBB] [] [ṦRF] [] [SWE] [FḪŞ] [] [] [ABD̃] [ḢLṦ]
WLGD̃ HMT BH WHM BHE LWLE ÊN BRHEN RBH KZ̃LK LNṦRF ANH ELSWÙ WELFḪŞEÙ ÎNH MN ABED̃NE ELMḢLṦYN

veleḳad hemmet bihi ve hemme bihā levlā en raā burhāne rabbihi keƶālike lineSrife ǎnhu s-sū'e velfeHşā'e innehu min ǐbādinā l-muḣleSīne
ولقد همت به وهم بها لولا أن رأى برهان ربه كذلك لنصرف عنه السوء والفحشاء إنه من عبادنا المخلصين

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ولقد | WLGD̃ veleḳad andolsun And certainly
همت ه م م | HMM HMT hemmet kadın arzu etmişti she did desire
به | BH bihi onu him,
وهم ه م م | HMM WHM ve hemme o da arzu etmişti and he would have desired
بها | BHE bihā onu her,
لولا | LWLE levlā eğer if not
أن | ÊN en that
رأى ر ا ي | REY raā görmeseydi he saw
برهان ب ر ه ن | BRHN BRHEN burhāne doğruyu gösteren delilini the proof
ربه ر ب ب | RBB RBH rabbihi Rabbinin (of) his Lord.
كذلك | KZ̃LK keƶālike böylece Thus,
لنصرف ص ر ف | ṦRF LNṦRF lineSrife çevirmek istedik that We might avert
عنه | ANH ǎnhu ondan from him
السوء س و ا | SWE ELSWÙ s-sū'e kötülüğü the evil
والفحشاء ف ح ش | FḪŞ WELFḪŞEÙ velfeHşā'e ve fuhşu and the immorality.
إنه | ÎNH innehu çünkü o Indeed, he
من | MN min (was) of
عبادنا ع ب د | ABD̃ ABED̃NE ǐbādinā kullarımızdandır Our slaves
المخلصين خ ل ص | ḢLṦ ELMḢLṦYN l-muḣleSīne ihlasa erdirilmiş the sincere.

12:24 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

andolsun | kadın arzu etmişti | onu | o da arzu etmişti | onu | eğer | | görmeseydi | doğruyu gösteren delilini | Rabbinin | böylece | çevirmek istedik | ondan | kötülüğü | ve fuhşu | çünkü o | | kullarımızdandır | ihlasa erdirilmiş |

[] [HMM] [] [HMM] [] [] [] [REY] [BRHN] [RBB] [] [ṦRF] [] [SWE] [FḪŞ] [] [] [ABD̃] [ḢLṦ]
WLGD̃ HMT BH WHM BHE LWLE ÊN BRHEN RBH KZ̃LK LNṦRF ANH ELSWÙ WELFḪŞEÙ ÎNH MN ABED̃NE ELMḢLṦYN

veleḳad hemmet bihi ve hemme bihā levlā en raā burhāne rabbihi keƶālike lineSrife ǎnhu s-sū'e velfeHşā'e innehu min ǐbādinā l-muḣleSīne
ولقد همت به وهم بها لولا أن رأى برهان ربه كذلك لنصرف عنه السوء والفحشاء إنه من عبادنا المخلصين

[] [ه م م] [] [ه م م] [] [] [] [ر ا ي] [ب ر ه ن] [ر ب ب] [] [ص ر ف] [] [س و ا] [ف ح ش] [] [] [ع ب د] [خ ل ص]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ولقد | WLGD̃ veleḳad andolsun And certainly
Vav,Lam,Gaf,Dal,
6,30,100,4,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
EMPH – emphatic prefix lām
CERT – particle of certainty
الواو عاطفة
اللام لام التوكيد
حرف تحقيق
همت ه م م | HMM HMT hemmet kadın arzu etmişti she did desire
He,Mim,Te,
5,40,400,
V – 3rd person feminine singular perfect verb
فعل ماض
به | BH bihi onu him,
Be,He,
2,5,
P – prefixed preposition bi
PRON – 3rd person masculine singular personal pronoun
جار ومجرور
وهم ه م م | HMM WHM ve hemme o da arzu etmişti and he would have desired
Vav,He,Mim,
6,5,40,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine singular perfect verb
الواو عاطفة
فعل ماض
بها | BHE bihā onu her,
Be,He,Elif,
2,5,1,
P – prefixed preposition bi
PRON – 3rd person feminine singular personal pronoun
جار ومجرور
لولا | LWLE levlā eğer if not
Lam,Vav,Lam,Elif,
30,6,30,1,
COND – conditional particle
حرف شرط
أن | ÊN en that
,Nun,
,50,
SUB – subordinating conjunction
حرف مصدري
رأى ر ا ي | REY raā görmeseydi he saw
Re,,,
200,,,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
فعل ماض
برهان ب ر ه ن | BRHN BRHEN burhāne doğruyu gösteren delilini the proof
Be,Re,He,Elif,Nun,
2,200,5,1,50,
N – accusative masculine noun
اسم منصوب
ربه ر ب ب | RBB RBH rabbihi Rabbinin (of) his Lord.
Re,Be,He,
200,2,5,
N – genitive masculine noun
PRON – 3rd person masculine singular possessive pronoun
اسم مجرور والهاء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
كذلك | KZ̃LK keƶālike böylece Thus,
Kef,Zel,Lam,Kef,
20,700,30,20,
P – prefixed preposition ka
DEM – masculine singular demonstrative pronoun
جار ومجرور
لنصرف ص ر ف | ṦRF LNṦRF lineSrife çevirmek istedik that We might avert
Lam,Nun,Sad,Re,Fe,
30,50,90,200,80,
PRP – prefixed particle of purpose lām
V – 1st person plural imperfect verb, subjunctive mood
اللام لام التعليل
فعل مضارع منصوب
عنه | ANH ǎnhu ondan from him
Ayn,Nun,He,
70,50,5,
P – preposition
PRON – 3rd person masculine singular object pronoun
جار ومجرور
السوء س و ا | SWE ELSWÙ s-sū'e kötülüğü the evil
Elif,Lam,Sin,Vav,,
1,30,60,6,,
N – accusative masculine noun
اسم منصوب
والفحشاء ف ح ش | FḪŞ WELFḪŞEÙ velfeHşā'e ve fuhşu and the immorality.
Vav,Elif,Lam,Fe,Ha,Şın,Elif,,
6,1,30,80,8,300,1,,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – accusative feminine singular noun
الواو عاطفة
اسم منصوب
إنه | ÎNH innehu çünkü o Indeed, he
,Nun,He,
,50,5,
ACC – accusative particle
PRON – 3rd person masculine singular object pronoun
حرف نصب والهاء ضمير متصل في محل نصب اسم «ان»
من | MN min (was) of
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
عبادنا ع ب د | ABD̃ ABED̃NE ǐbādinā kullarımızdandır Our slaves
Ayn,Be,Elif,Dal,Nun,Elif,
70,2,1,4,50,1,
N – genitive masculine plural noun
PRON – 1st person plural possessive pronoun
اسم مجرور و«نا» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
المخلصين خ ل ص | ḢLṦ ELMḢLṦYN l-muḣleSīne ihlasa erdirilmiş the sincere.
Elif,Lam,Mim,Hı,Lam,Sad,Ye,Nun,
1,30,40,600,30,90,10,50,
ADJ – genitive masculine plural (form IV) passive participle
صفة مجرورة
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَلَقَدْ: andolsun | هَمَّتْ: kadın arzu etmişti | بِهِ: onu | وَهَمَّ: o da arzu etmişti | بِهَا: onu | لَوْلَا: eğer | أَنْ: | رَأَىٰ: görmeseydi | بُرْهَانَ: doğruyu gösteren delilini | رَبِّهِ: Rabbinin | كَذَٰلِكَ: böylece | لِنَصْرِفَ: çevirmek istedik | عَنْهُ: ondan | السُّوءَ: kötülüğü | وَالْفَحْشَاءَ: ve fuhşu | إِنَّهُ: çünkü o | مِنْ: | عِبَادِنَا: kullarımızdandır | الْمُخْلَصِينَ: ihlasa erdirilmiş |
Kırık Meal (Harekesiz) : |ولقد WLGD̃ andolsun | همت HMT kadın arzu etmişti | به BH onu | وهم WHM o da arzu etmişti | بها BHE onu | لولا LWLE eğer | أن ÊN | رأى RÊ görmeseydi | برهان BRHEN doğruyu gösteren delilini | ربه RBH Rabbinin | كذلك KZ̃LK böylece | لنصرف LNṦRF çevirmek istedik | عنه ANH ondan | السوء ELSWÙ kötülüğü | والفحشاء WELFḪŞEÙ ve fuhşu | إنه ÎNH çünkü o | من MN | عبادنا ABED̃NE kullarımızdandır | المخلصين ELMḢLṦYN ihlasa erdirilmiş |
Kırık Meal (Okunuş) : |veleḳad: andolsun | hemmet: kadın arzu etmişti | bihi: onu | ve hemme: o da arzu etmişti | bihā: onu | levlā: eğer | en: | raā: görmeseydi | burhāne: doğruyu gösteren delilini | rabbihi: Rabbinin | keƶālike: böylece | lineSrife: çevirmek istedik | ǎnhu: ondan | s-sū'e: kötülüğü | velfeHşā'e: ve fuhşu | innehu: çünkü o | min: | ǐbādinā: kullarımızdandır | l-muḣleSīne: ihlasa erdirilmiş |
Kırık Meal (Transcript) : |WLGD̃: andolsun | HMT: kadın arzu etmişti | BH: onu | WHM: o da arzu etmişti | BHE: onu | LWLE: eğer | ÊN: | : görmeseydi | BRHEN: doğruyu gösteren delilini | RBH: Rabbinin | KZ̃LK: böylece | LNṦRF: çevirmek istedik | ANH: ondan | ELSWÙ: kötülüğü | WELFḪŞEÙ: ve fuhşu | ÎNH: çünkü o | MN: | ABED̃NE: kullarımızdandır | ELMḢLṦYN: ihlasa erdirilmiş |
Abdulbaki Gölpınarlı : Andolsun ki kadın, ondan murât almayı iyice kurmuştu, eğer Rabbinin burhanını görmeseydi Yûsuf da onun hakkında niyetini bozardı, işte biz ondan çirkin ve kötü şeyleri böylece giderdik, çünkü şüphe yok ki o, gönlünü bize bağlamış kullarımızdandı.
Adem Uğur : Andolsun ki, kadın ona meyletti. Eğer Rabbinin işaret ve ikazını görmeseydi o da kadına meyletmişti. İşte böylece biz, kötülük ve fuhşu ondan uzaklaştırmak için (delilimizi gösterdik). Şüphesiz o ihlâslı kullarımızdandı.
Ahmed Hulusi : Andolsun ki (o kadın) Onu arzulamıştı. . . Rabbinin burhanı olmasaydı (aklı, duygusuna hâkim olmasaydı Yusuf da) ona meyletmiş gitmişti! Biz böylece Ondan kötülüğü (nefsanî duyguları) ve şehveti uzak tuttuk! Çünkü O, ihlâslı kullarımızdandır.
Ahmet Tekin : Andolsun ki, hanım, ona karşı gerçekten arzu doluydu. Rabbinin ikazını, emir ve hükümlerini, koyduğu ahlâkî kuralları düşünmemiş olsaydı, Yûsuf da ona meyletmiş gitmişti. Biz kötülük ve zinayı, gayri meşrû ilişkileri, haddi aşmayı, cimriliği, ahlaksızlığı ondan uzaklaştırmak için böyle hatırlatmalarda bulunduk. O bizim samimi, ihlâslı davranışlarda bulunan kullarımızdan biri idi.
Ahmet Varol : Andolsun kadın onu arzu etmişti. Eğer Rabb'inin burhanını görmeseydi o da onu arzu etmişti. Bu şekilde kötülük ve fuhşu ondan savmak için istedik. O bizim seçkin kullarımızdandı.
Ali Bulaç : Andolsun kadın onu arzulamıştı, -eğer Rabbinin (zinayı yasaklayan) kesin kanıt (burhan)ını görmeseydi- o da (Yusuf da) onu arzulamıştı. Böylelikle biz ondan kötülüğü ve fuhşu geri çevirmek için (ona delil gönderdik). Çünkü o, muhlis kullarımızdandı.
Ali Fikri Yavuz : Kadın, gerçekten ona niyyetlenmiş ve o da kadına niyyetlenmişti. Eğer Yûsuf, Rabbinin burhânını (ilâhî ihtar) görmemiş olsaydı, olacak olan olurdu. İşte biz, ondan fenalığı ve fuhşu gidermek için böyle yaparız. Çünkü o, bizim ihlâslı kullarımızdandır.
Bekir Sadak : And olsun ki kadin Yusuf'a karsi istekli idi; Rabbin'den bir isaret gormeseydi Yusuf da onu isteyecekti. Iste ondan kotulugu ve fenaligi boylece engelledik. Dogrusu o bizim cok samimi kullarimizdandir.
Celal Yıldırım : And olsun ki kadın niyetini bozup onu kasdetmişti; eğer Rabbinden bir burhan (açık bir kanıt ve belge) görmemiş olsaydı, o da kadına (yönelmeye ya da ona hakaret etmeye) niyetlenmişti, işte biz böylece ondan kötülüğü ve hayâsızlığı çeviririz; çünkü o bizim gösterişten uzak ciddiyet ve samimiyete ermiş kullarımızdandı.
Diyanet İşleri : Andolsun, kadın ona (göz koyup) istek duymuştu. Eğer Rabbinin delilini görmemiş olsaydı, Yûsuf da ona istek duyacaktı. Biz, ondan kötülüğü ve fuhşu uzaklaştırmak için işte böyle yaptık. Çünkü o, ihlâsa erdirilmiş kullarımızdandı.
Diyanet İşleri (eski) : And olsun ki kadın Yusuf'a karşı istekli idi; Rabbin'den bir işaret görmeseydi Yusuf da onu isteyecekti. İşte ondan kötülüğü ve fenalığı böylece engelledik. Doğrusu o bizim çok samimi kullarımızdandır.
Diyanet Vakfi : Andolsun ki, kadın ona meyletti. Eğer Rabbinin işaret ve ikazını görmeseydi o da kadına meyletmişti. İşte böylece biz, kötülük ve fuhşu ondan uzaklaştırmak için (delilimizi gösterdik). Şüphesiz o ihlâslı kullarımızdandı.
Edip Yüksel : Kadın onu çok arzulamıştı, Rabbinin işaretini görmeseydi o da onu çok arzulamıştı. Böylece kötülük ve fenalığı ondan çevirdik. O, katışıksız kullarımızdandı.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : O hanım, ona gerçekten niyeti bozmuştu. Eğer Rabbinin burhanını görmese idi. Yusuf da ona özenip gitmişti. Aslında ondan fuhşu ve fenalığı uzak tutalım diye böyle olmuştu. Çünkü o bizim ihlasa erdirilmiş kullarımızdan biriydi.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Hanım gerçekten ona niyetini kurmuştu, eğer Rabbinin açık delilini görmeseydi o da ona kurmuş gitmişti. Biz ondan kötülüğü ve fuhuşu uzaklaştıralım diye, böyle oldu. Gerçekten o, Bizim ihlasa mazhar edilmiş has kullarımızdandır.
Elmalılı Hamdi Yazır : Hanım cidden ona niyyeti kurmuştu, o da ona kurmuş gitmişti amma rabbının bürhanını görmese idi, ondan fenalığı ve fuhşu bertaraf edelim için öyle oldu, hakıkat o bizim ıhlâsa mazhar edilmiş has kullarımızdandır
Fizilal-il Kuran : Kadının canı Yusuf'u istedi, Yusuf da ona karşı ilgi duydu. Eğer Rabbinin caydırıcı direktifi, gözlerinin önünde somutlaşmasaydı, kendini tutamazdı. Böylece biz Yusuf u kötülükten ve fuhuştan uzak tuttuk. O, hiç kuşkusuz, bize içten bağlı, seçkin bir kulumuzdu.
Gültekin Onan : Andolsun kadın onu arzulamıştı, eğer rabbinin (zinayı yasaklayan) kesin kanıt (burhan)ını görmeseydi. o da (Yusuf da) onu arzulamıştı. Böylelikle biz ondan kötülüğü ve fuhşu geri çevirmek için (ona delil gönderdik). Çünkü o, muhlis kullarımızdandı.
Hakkı Yılmaz : Ve andolsun o hanım, o'na niyeti kurmuştu. Eğer Yûsuf Rabbinin açık kanıtını görmese idi, o kadına niyeti kurmuştu. Ondan fuhşu ve fenalığı uzak tutalım diye böyledir. Şüphesiz o, Bizim arıtılmış kullarımızdandı.
Hasan Basri Çantay : O (kadın), andolsun ona niyyeti kurmuştu. Eğer Rabbinin bürhanını görmemiş olsaydı (belki Yuusuf da) onu kasd etmiş gitmişdi. İşte biz ondan fenalığı ve fuhşu bertaraf edelim diye böyle (bürhân gönderdik). Çünkü o, (taatde) ıhlâsa erdirilmiş kullarımızdandı.
Hayrat Neşriyat : Buna rağmen gerçekten (kadın) ona meyletmişti. Ve Rabbinin delîlini görmeseydi,(o da) ona meyletmişti. İşte (biz) kötülüğü ve fuhşu ondan uzaklaştıralım diye böyle(delîlimiz gösterilmiş) oldu. Muhakkak ki o, ihlâsa erdirilmiş kullarımızdandı.
İbni Kesir : Andolsun ki o, istekli idi. Eğer Rabbının burhanını görmemiş olsaydı; o da onu arzu etmiş gitmişti. İşte Biz, böylece ondan fenalığı ve fuhşu bertaraf ettik. Çünkü o, ihlasa erdirilmiş kullarımızdandı.
İskender Evrenosoğlu : Ve andolsun ki; (kadın) onu arzuladı. Eğer Rabbinin delilini görmeseydi, o (Yusuf A.S) da onu arzulamıştı. İşte böylece onu kötülükten ve fuhuştan uzaklaştırırız. Muhakkak ki; o muhlis kullarımızdandır.
Muhammed Esed : Gerçek şu ki, kadın o'na karşı arzu doluydu; o da kadını arzuluyordu; öyle ki, (bu ayartma karşısında) eğer Rabbinin burhanı o'nun içine doğmamış olsaydı (bu arzuya yeniliverecekti); İşte bu, her türlü kötülüğü, çirkin ve taşkın halleri o'ndan uzak tutmak istediğimiz için böyle oldu, çünkü o gerçekten bizim (seçilmiş) kullarımızdan biriydi.
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve hakikaten kadın O'na kasdetmişti. O da eğer Rabbinin bürhanını görmemiş olsa idi kadına kasdetmekte bulunacaktı. İşte O'ndan fena bir kasdi ve fuhşa atılmayı defedelim diye öyle (bürhanımız gösterilmiş) oldu. Muhakkak ki o, Bizim ihlâsa erdirilmiş kullarımızdandır.
Ömer Öngüt : O kadın gerçekten niyetini kurmuştu. Eğer Rabbinden bir işaret görmemiş olsaydı, belki Yusuf da ona kastetmiş gitmişti. Böylece biz ondan kötülüğü ve fuhşu bertaraf ettik. Çünkü o bizim ihlâslı kullarımızdandı.
Şaban Piriş : Kadın ona arzu duyuyordu. Rabbinin işaretini görmeseydi Yusuf da ona arzu duyacaktı. Onu hainlik ve fuhuştan uzak tutmak için bu işareti gösterdik. Çünkü O, bizim çok samimi kullarımızdandı.
Suat Yıldırım : Doğrusu, hanım ona sahip olmayı iyice aklına koymuş ve buna yeltenmişti de. Eğer Rabbinin bürhanını görmeseydi o da kadına meyledecekti. İşte böylece Biz fenalığı ve fuhşu ondan uzaklaştırmak için bürhanımızı gösterdik. Çünkü o, Bizim tam ihlasa erdirilmiş kullarımızdandı.
Süleyman Ateş : Andolsun, kadın onu arzu etmişti, eğer Rabbinin doğruyu gösteren delilini görmeseydi o da onu arzu etmişti. Böylece biz kötülüğü ve fuhşu ondan çevirmek istedik; çünkü o, ihlâsa erdirilmiş (temiz) kullarımızdandır.
Tefhim-ul Kuran : Andolsun kadın onu arzulamıştı, -eğer Rabbinin (zinayı yasaklayan) kesin kanıt (burhan)ını görmeseydi- o da onu arzulamıştı. Böylelikle biz ondan kötülüğü ve fuhşu geri çevirmek için (ona delil gönderdik). Çünkü o, muhlis kullarımızdandı.
Ümit Şimşek : Kadın ona gerçekten niyeti kurmuştu. Rabbinin delilini görmüş olmasaydı, Yusuf da ona kapılıp gidecekti. Kötülüğü ve fuhşu böylece ondan uzaklaştırdık. Çünkü o ihlâsa erdirilmiş kullarımızdandı.
Yaşar Nuri Öztürk : Yemin olsun, kadın onu arzulamıştı. Eğer Rabbinin gerçeğe dikkat çeken delilini görmeseydi, o da onu arzulamıştı. Biz böylece ondan, kötülüğü ve fuhşu uzak tutuyorduk. Çünkü o, bizim samimi/seçkin kullarımızdandı.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}