» 12 / Yûsuf  25:

Kuran Sırası: 12
İniş Sırası: 53
Yusuf Suresi = Yusuf Suresi
Hz. Yusuf’un hayati anlatildigi için bu adi almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَاسْتَبَقَا (WESTBGE) = vestebeḳā : ve koşuştular
2. الْبَابَ (ELBEB) = l-bābe : kapıya doğru
3. وَقَدَّتْ (WGD̃T) = ve ḳaddet : ve kadın yırttı
4. قَمِيصَهُ (GMYṦH) = ḳamīSahu : gömleğini
5. مِنْ (MN) = min :
6. دُبُرٍ (D̃BR) = duburin : arkasından
7. وَأَلْفَيَا (WÊLFYE) = ve elfeyā : ve rastladılar
8. سَيِّدَهَا (SYD̃HE) = seyyidehā : kadının kocasına
9. لَدَى (LD̃) = ledā : yanında
10. الْبَابِ (ELBEB) = l-bābi : kapının
11. قَالَتْ (GELT) = ḳālet : (kadın) dedi ki
12. مَا (ME) = mā : nedir?
13. جَزَاءُ (CZEÙ) = cezā'u : cezası
14. مَنْ (MN) = men : kimsenin
15. أَرَادَ (ÊRED̃) = erāde : isteyen
16. بِأَهْلِكَ (BÊHLK) = biehlike : senin ailene
17. سُوءًا (SWÙE) = sū'en : kötülük
18. إِلَّا (ÎLE) = illā : başka
19. أَنْ (ÊN) = en :
20. يُسْجَنَ (YSCN) = yuscene : hapsolunmaktan
21. أَوْ (ÊW) = ev : veya
22. عَذَابٌ (AZ̃EB) = ǎƶābun : bir azaptan
23. أَلِيمٌ (ÊLYM) = elīmun : acıklı
ve koşuştular | kapıya doğru | ve kadın yırttı | gömleğini | | arkasından | ve rastladılar | kadının kocasına | yanında | kapının | (kadın) dedi ki | nedir? | cezası | kimsenin | isteyen | senin ailene | kötülük | başka | | hapsolunmaktan | veya | bir azaptan | acıklı |

[SBG] [BWB] [GD̃D̃] [GMṦ] [] [D̃BR] [LFW] [SWD̃] [] [BWB] [GWL] [] [CZY] [] [RWD̃] [EHL] [SWE] [] [] [SCN] [] [AZ̃B] [ELM]
WESTBGE ELBEB WGD̃T GMYṦH MN D̃BR WÊLFYE SYD̃HE LD̃ ELBEB GELT ME CZEÙ MN ÊRED̃ BÊHLK SWÙE ÎLE ÊN YSCN ÊW AZ̃EB ÊLYM

vestebeḳā l-bābe ve ḳaddet ḳamīSahu min duburin ve elfeyā seyyidehā ledā l-bābi ḳālet cezā'u men erāde biehlike sū'en illā en yuscene ev ǎƶābun elīmun
واستبقا الباب وقدت قميصه من دبر وألفيا سيدها لدى الباب قالت ما جزاء من أراد بأهلك سوءا إلا أن يسجن أو عذاب أليم

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
واستبقا س ب ق | SBG WESTBGE vestebeḳā ve koşuştular And they both raced
الباب ب و ب | BWB ELBEB l-bābe kapıya doğru (to) the door
وقدت ق د د | GD̃D̃ WGD̃T ve ḳaddet ve kadın yırttı and she tore
قميصه ق م ص | GMṦ GMYṦH ḳamīSahu gömleğini his shirt
من | MN min from
دبر د ب ر | D̃BR D̃BR duburin arkasından the back,
وألفيا ل ف و | LFW WÊLFYE ve elfeyā ve rastladılar and they both found
سيدها س و د | SWD̃ SYD̃HE seyyidehā kadının kocasına her husband
لدى | LD̃ ledā yanında at
الباب ب و ب | BWB ELBEB l-bābi kapının the door.
قالت ق و ل | GWL GELT ḳālet (kadın) dedi ki She said,
ما | ME nedir? """What"
جزاء ج ز ي | CZY CZEÙ cezā'u cezası (is) the recompense
من | MN men kimsenin (of one) who
أراد ر و د | RWD̃ ÊRED̃ erāde isteyen intended
بأهلك ا ه ل | EHL BÊHLK biehlike senin ailene for your wife
سوءا س و ا | SWE SWÙE sū'en kötülük evil
إلا | ÎLE illā başka except
أن | ÊN en that
يسجن س ج ن | SCN YSCN yuscene hapsolunmaktan he be imprisoned
أو | ÊW ev veya or
عذاب ع ذ ب | AZ̃B AZ̃EB ǎƶābun bir azaptan a punishment
أليم ا ل م | ELM ÊLYM elīmun acıklı "painful?"""

12:25 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

ve koşuştular | kapıya doğru | ve kadın yırttı | gömleğini | | arkasından | ve rastladılar | kadının kocasına | yanında | kapının | (kadın) dedi ki | nedir? | cezası | kimsenin | isteyen | senin ailene | kötülük | başka | | hapsolunmaktan | veya | bir azaptan | acıklı |

[SBG] [BWB] [GD̃D̃] [GMṦ] [] [D̃BR] [LFW] [SWD̃] [] [BWB] [GWL] [] [CZY] [] [RWD̃] [EHL] [SWE] [] [] [SCN] [] [AZ̃B] [ELM]
WESTBGE ELBEB WGD̃T GMYṦH MN D̃BR WÊLFYE SYD̃HE LD̃ ELBEB GELT ME CZEÙ MN ÊRED̃ BÊHLK SWÙE ÎLE ÊN YSCN ÊW AZ̃EB ÊLYM

vestebeḳā l-bābe ve ḳaddet ḳamīSahu min duburin ve elfeyā seyyidehā ledā l-bābi ḳālet cezā'u men erāde biehlike sū'en illā en yuscene ev ǎƶābun elīmun
واستبقا الباب وقدت قميصه من دبر وألفيا سيدها لدى الباب قالت ما جزاء من أراد بأهلك سوءا إلا أن يسجن أو عذاب أليم

[س ب ق] [ب و ب] [ق د د] [ق م ص] [] [د ب ر] [ل ف و] [س و د] [] [ب و ب] [ق و ل] [] [ج ز ي] [] [ر و د] [ا ه ل] [س و ا] [] [] [س ج ن] [] [ع ذ ب] [ا ل م]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
واستبقا س ب ق | SBG WESTBGE vestebeḳā ve koşuştular And they both raced
Vav,Elif,Sin,Te,Be,Gaf,Elif,
6,1,60,400,2,100,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine dual (form VIII) perfect verb
PRON – subject pronoun
الواو عاطفة
فعل ماض والألف ضمير متصل في محل رفع فاعل
الباب ب و ب | BWB ELBEB l-bābe kapıya doğru (to) the door
Elif,Lam,Be,Elif,Be,
1,30,2,1,2,
N – accusative masculine noun
اسم منصوب
وقدت ق د د | GD̃D̃ WGD̃T ve ḳaddet ve kadın yırttı and she tore
Vav,Gaf,Dal,Te,
6,100,4,400,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person feminine singular perfect verb
الواو عاطفة
فعل ماض
قميصه ق م ص | GMṦ GMYṦH ḳamīSahu gömleğini his shirt
Gaf,Mim,Ye,Sad,He,
100,40,10,90,5,
N – accusative masculine noun
PRON – 3rd person masculine singular possessive pronoun
اسم منصوب والهاء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
من | MN min from
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
دبر د ب ر | D̃BR D̃BR duburin arkasından the back,
Dal,Be,Re,
4,2,200,
N – genitive masculine indefinite noun
اسم مجرور
وألفيا ل ف و | LFW WÊLFYE ve elfeyā ve rastladılar and they both found
Vav,,Lam,Fe,Ye,Elif,
6,,30,80,10,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine dual (form IV) perfect verb
PRON – subject pronoun
الواو عاطفة
فعل ماض والألف ضمير متصل في محل رفع فاعل
سيدها س و د | SWD̃ SYD̃HE seyyidehā kadının kocasına her husband
Sin,Ye,Dal,He,Elif,
60,10,4,5,1,
N – accusative masculine noun
PRON – 3rd person feminine singular possessive pronoun
اسم منصوب و«ها» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
لدى | LD̃ ledā yanında at
Lam,Dal,,
30,4,,
LOC – location adverb
ظرف مكان
الباب ب و ب | BWB ELBEB l-bābi kapının the door.
Elif,Lam,Be,Elif,Be,
1,30,2,1,2,
N – genitive masculine noun
اسم مجرور
قالت ق و ل | GWL GELT ḳālet (kadın) dedi ki She said,
Gaf,Elif,Lam,Te,
100,1,30,400,
V – 3rd person feminine singular perfect verb
فعل ماض
ما | ME nedir? """What"
Mim,Elif,
40,1,
REL – relative pronoun
اسم موصول
جزاء ج ز ي | CZY CZEÙ cezā'u cezası (is) the recompense
Cim,Ze,Elif,,
3,7,1,,
N – nominative masculine noun
اسم مرفوع
من | MN men kimsenin (of one) who
Mim,Nun,
40,50,
REL – relative pronoun
اسم موصول
أراد ر و د | RWD̃ ÊRED̃ erāde isteyen intended
,Re,Elif,Dal,
,200,1,4,
V – 3rd person masculine singular (form IV) perfect verb
فعل ماض
بأهلك ا ه ل | EHL BÊHLK biehlike senin ailene for your wife
Be,,He,Lam,Kef,
2,,5,30,20,
P – prefixed preposition bi
N – genitive masculine noun
PRON – 2nd person masculine singular possessive pronoun
جار ومجرور والكاف ضمير متصل في محل جر بالاضافة
سوءا س و ا | SWE SWÙE sū'en kötülük evil
Sin,Vav,,Elif,
60,6,,1,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
إلا | ÎLE illā başka except
,Lam,Elif,
,30,1,
RES – restriction particle
أداة حصر
أن | ÊN en that
,Nun,
,50,
SUB – subordinating conjunction
حرف مصدري
يسجن س ج ن | SCN YSCN yuscene hapsolunmaktan he be imprisoned
Ye,Sin,Cim,Nun,
10,60,3,50,
V – 3rd person masculine singular passive imperfect verb, subjunctive mood
فعل مضارع مبني للمجهول منصوب
أو | ÊW ev veya or
,Vav,
,6,
CONJ – coordinating conjunction
حرف عطف
عذاب ع ذ ب | AZ̃B AZ̃EB ǎƶābun bir azaptan a punishment
Ayn,Zel,Elif,Be,
70,700,1,2,
N – nominative masculine indefinite noun
اسم مرفوع
أليم ا ل م | ELM ÊLYM elīmun acıklı "painful?"""
,Lam,Ye,Mim,
,30,10,40,
ADJ – nominative masculine singular indefinite adjective
صفة مرفوعة
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَاسْتَبَقَا: ve koşuştular | الْبَابَ: kapıya doğru | وَقَدَّتْ: ve kadın yırttı | قَمِيصَهُ: gömleğini | مِنْ: | دُبُرٍ: arkasından | وَأَلْفَيَا: ve rastladılar | سَيِّدَهَا: kadının kocasına | لَدَى: yanında | الْبَابِ: kapının | قَالَتْ: (kadın) dedi ki | مَا: nedir? | جَزَاءُ: cezası | مَنْ: kimsenin | أَرَادَ: isteyen | بِأَهْلِكَ: senin ailene | سُوءًا: kötülük | إِلَّا: başka | أَنْ: | يُسْجَنَ: hapsolunmaktan | أَوْ: veya | عَذَابٌ: bir azaptan | أَلِيمٌ: acıklı |
Kırık Meal (Harekesiz) : |واستبقا WESTBGE ve koşuştular | الباب ELBEB kapıya doğru | وقدت WGD̃T ve kadın yırttı | قميصه GMYṦH gömleğini | من MN | دبر D̃BR arkasından | وألفيا WÊLFYE ve rastladılar | سيدها SYD̃HE kadının kocasına | لدى LD̃ yanında | الباب ELBEB kapının | قالت GELT (kadın) dedi ki | ما ME nedir? | جزاء CZEÙ cezası | من MN kimsenin | أراد ÊRED̃ isteyen | بأهلك BÊHLK senin ailene | سوءا SWÙE kötülük | إلا ÎLE başka | أن ÊN | يسجن YSCN hapsolunmaktan | أو ÊW veya | عذاب AZ̃EB bir azaptan | أليم ÊLYM acıklı |
Kırık Meal (Okunuş) : |vestebeḳā: ve koşuştular | l-bābe: kapıya doğru | ve ḳaddet: ve kadın yırttı | ḳamīSahu: gömleğini | min: | duburin: arkasından | ve elfeyā: ve rastladılar | seyyidehā: kadının kocasına | ledā: yanında | l-bābi: kapının | ḳālet: (kadın) dedi ki | : nedir? | cezā'u: cezası | men: kimsenin | erāde: isteyen | biehlike: senin ailene | sū'en: kötülük | illā: başka | en: | yuscene: hapsolunmaktan | ev: veya | ǎƶābun: bir azaptan | elīmun: acıklı |
Kırık Meal (Transcript) : |WESTBGE: ve koşuştular | ELBEB: kapıya doğru | WGD̃T: ve kadın yırttı | GMYṦH: gömleğini | MN: | D̃BR: arkasından | WÊLFYE: ve rastladılar | SYD̃HE: kadının kocasına | LD̃: yanında | ELBEB: kapının | GELT: (kadın) dedi ki | ME: nedir? | CZEÙ: cezası | MN: kimsenin | ÊRED̃: isteyen | BÊHLK: senin ailene | SWÙE: kötülük | ÎLE: başka | ÊN: | YSCN: hapsolunmaktan | ÊW: veya | AZ̃EB: bir azaptan | ÊLYM: acıklı |
Abdulbaki Gölpınarlı : Derken ikisi de kapıya doğru koştu. Kadın, onun gömleğini arkadan boydan boya yırtmıştı ki tam bu sırada kapıdan çıkarlarken kadının kocasına kapı önünde rastladılar. Kadın, karına kötülük etmek isteyenin cezâsı, zindana atılmaktan, yahut elemli bir azâba uğratılmaktan başka ne olabilir ki dedi.
Adem Uğur : İkisi de kapıya doğru koştular. Kadın onun gömleğini arkadan yırttı. Kapının yanında onun kocasına rastladılar. Kadın dedi ki: Senin ailene kötülük etmek isteyenin cezası, zindana atılmaktan veya elem verici bir işkenceden başka ne olabilir!
Ahmed Hulusi : (İkisi de) kapıya (yarışırcasına) koştular. . . (Kadın) Onun gömleğini arka tarafından boylu boyunca yırttı. . . Kapının (hemen) yanında, kadının kocası ile karşılaştılar. . . (Kadın) dedi ki: "Karına kötülük yapmak isteyenin cezası, zindana atılmaktan veya acı bir azaptan başka nedir?"
Ahmet Tekin : İkisi de kapıya doğru koştular. Kadın asılıp Yûsuf’un gömleğini arkadan yırtmıştı. Kapıda kadının kocasıyla karşı karşıya geldiler. Kadın: 'Senin ailene kötülük etmek isteyenin cezası, kesinlikle zindana atılmak ve can yakıcı, inletici müthiş bir işkencedir' dedi.
Ahmet Varol : Kapıya doğru koşuştular. Kadın onun gömleğini arkadan çekip yırttı. Tam kapının yanında kadının beyiyle karşılaştılar. Kadın: 'Ailene kötülük etmek isteyenin cezası zindana atılmaktan veya acı bir azaptan başka ne olabilir?' dedi.
Ali Bulaç : Kapıya doğru ikisi de koştular. Kadın onun gömleğini arkadan çekip yırttı. (Tam) Kapının yanında kadının efendisiyle karşılaştılar. Kadın dedi ki: "Ailene kötülük isteyenin, zindana atılmaktan veya acı bir azabtan başka cezası ne olabilir?"
Ali Fikri Yavuz : (Yûsuf kurtulmak, kadın da onu yakalamak için) ikisi de kapıya kadar koştular. Kadın, onun gömleğini arkadan yırttı. Kapının yanında hanımın efendisine rastgeldiler. (Hanım efendisine) dedi ki: “- senin hanımına fenalık yapmak isteyenin cezası, ancak zindana atılmak veya acıklı bir azabdır (onu döğmektir). “
Bekir Sadak : Ikisi de kapiya kostu, kadin arkadan Yusuf'un gomlegini yirtti; kapinin onunde kocasina rastladilar. Kadin kocasina «Ailene fenalik etmek isteyen bir kimsenin cezasi ya hapis ya da can yakici bir azap olmalidir» dedi.
Celal Yıldırım : (O sebeple ikisi birden) kapıya doğru koştular; kadın onun gömleğini arkadan yırttı, derken kapının yanında kadının efendisiyle karşılaştılar. Kadın, «senin ailene kötülük yapmak isteyenin cezası ya zindandır, ya da elem verici bir azâb» dedi. (Ve Yûsuf'u mütecaviz olarak tanıtmaya çalıştı).
Diyanet İşleri : İkisi de kapıya koştular. Kadın, Yûsuf’un gömleğini arkadan yırttı. Kapının yanında hanımın efendisine rastladılar. Kadın dedi ki: “Senin ailene kötülük yapmak isteyenin cezası, ancak zindana atılmak veya can yakıcı bir azaptır.”
Diyanet İşleri (eski) : İkisi de kapıya koştu, kadın arkadan Yusuf'un gömleğini yırttı; kapının önünde kocasına rastladılar. Kadın kocasına 'Ailene fenalık etmek isteyen bir kimsenin cezası ya hapis ya da can yakıcı bir azab olmalıdır' dedi.
Diyanet Vakfi : İkisi de kapıya doğru koştular. Kadın onun gömleğini arkadan yırttı. Kapının yanında onun kocasına rastladılar. Kadın dedi ki: Senin ailene kötülük etmek isteyenin cezası, zindana atılmaktan veya elem verici bir işkenceden başka ne olabilir!
Edip Yüksel : Derken, ikisi de kapıya doğru koşuştular. Kadın, Yusuf’un gömleğini arkadan yırttı. (Tam bu sırada) kapıda kadının kocasıyla karşılaştılar! Kadın hemen "Senin ailene kötü maksatla yaklaşanın cezası, zindana atılmaktan veya gayet acı bir azaptan başka ne olabilir?" dedi.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : İkisi de kapıya koştular. Hanım, onun gömleğini arkadan yırttı. Ve kapının yanında hanımın efendisiyle karşı karşıya geldiler. Hanım hemen dedi ki: «Senin eşine fenalık yapmak isteyenin cezası, zindana atılmaktan veya acı bir azaba uğratılmaktan başka ne olabilir?»
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Kapıya doğru ikisi de koştular. Kadın onun gömleğini arkadan çekip yırttı. (Tam) Kapının yanında kadının efendisiyle karşılaştılar. Kadın dedi ki: «Ailene kötülük isteyenin, zindana atılmaktan veya acıklı bir azabtan başka cezası ne olabilir?»
Elmalılı Hamdi Yazır : Kapıya doğru koşuştular. Kadın, Yûsuf'un gömleğini arkadan yırttı. Kapının yanında kadının bey'ine rastladılar. Kadın: "Senin âilene kötülük yapmak isteyenin cezâsı nedir? Zindana kapatılmak veya acı bir biçimde işkence edilmek değil midir?" dedi.
Fizilal-il Kuran : Her ikisi de -Yusuf önde, kadın peşinde olmak üzere- kapıya koştular. Kadın, Yusuf'un gömleğini arkasından yırttı; kapıda kadının kocası ile karşılaştılar. O sırada kadın, kocasına «Eşine kötülük etmek isteyenin cezası herhalde hâpsedilmekten ya da ağır işkenceye çarpılmaktan başka bir şey olamaz» dedi.
Gültekin Onan : Kapıya doğru ikisi de koştular. Kadın onun gömleğini arkadan çekip yırttı. (Tam) Kapının yanında kadının efendisiyle karşılaştılar. Kadın dedi ki: "Ehline (ailene) kötülük isteyenin zindana atılmaktan veya acı bir azabtan başka cezası ne olabilir?"
Hakkı Yılmaz : "Ve ikisi de kapıya koştular. Hanım, o'nun gömleğini arkadan yırttı. Ve kapının yanında o hanımın efendisiyle karşı karşıya geldiler. O hanım; “Senin ehline kötülük yapmak isteyen kişinin cezası, zindana atılmaktan veya acıklı bir azaptan başka ne olabilir?” dedi. "
Hasan Basri Çantay : İkisi de kapıya koşdular. O (kadın) bunun gömleğini arkasından boylu boyunca yırtdı. Kapının yanında (kadının) efendisine rast geldiler. (Kadın) dedi ki: «Zevcene kötülük etmek isteyenin cezası zindana atılmakdan, yahud acıklı bir azâbdan başka ne olabilir»?
Hayrat Neşriyat : Nihâyet (Yûsuf önde, ikisi de) kapıya doğru koşuştular; (kadın) onun gömleğini arkadan yırttı ve (derken) kapının yanında (kadının) beyi ile karşılaştılar. (Kadın hemen:)'Senin âilene kötülük etmek isteyenin cezâsı, zindana atılmaktan veya elemli bir azabdan başka ne olabilir?' dedi.
İbni Kesir : İkisi de kapıya koştular. Kadın, onun gömleğini arkasından boylu boyunca yırttı. Kapının yanında efendisine rast geldi. Kadın dedi ki: Ailene kötülük etmek isteyenin cezası; zindana atılmaktan veya acıklı bir azabdan başka ne olabilir?
İskender Evrenosoğlu : Ve ikisi de kapıya koştular. (Kadın) onun gömleğini arkadan (çekerek) yırttı. Ve kapının yanında onun (kadının) efendisi ile karşılaştılar. Ve (kadın) şöyle dedi: "Senin ehline (ailene) kötülük yapmak isteyen kimsenin cezası zindana atılmak veya acı (bir) azaptan başka nedir?”
Muhammed Esed : (Derken,) bunların her ikisi kapıya koştular; kadın arkadan (asılıp) o'nun gömleğini yırttı; ve (o an) kapıda kadının efendisini karşılarında buldular! Kadın: "Karın için kötülük düşünen birinin cezası, hapisten ya da en ağır ceza (neyse, on)dan başka ne olabilir?" diye üste çıktı.
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve kapıya koşuverdiler ve kadın O'nun gömleğini arka tarafından çekip parçaladı. Ve kadının efendisine kapının yanında rastladılar. Dedi ki: «Senin ailene kötülük dileyen bir kimsenin cezası, zindana atılmasından veya acıklı bir azabtan başka nedir?»
Ömer Öngüt : İkisi de kapıya doğru koştular. Kadın Yusuf'un gömleğini arkadan boylu boyuna yırttı. Kapının önünde kocasına rastladılar. Kadın: “Senin âilene kötülük yapmak isteyenin cezâsı, zindana atılmaktan ya da acıklı bir şekilde işkence edilmekten başka bir şey midir?” dedi.
Şaban Piriş : İkisi de kapıya koştu. Kadın arkadan Yusuf’un gömleğini yırttı. Kapının önünde kocasına rastladılar. Kadın: -Senin eşine karşı kötü istekte bulunmanın cezası, hapisten veya şiddetli bir dayaktan başka nedir? dedi.
Suat Yıldırım : Derken, ikisi de kapıya doğru koşuştular. Kadın, Yusuf’un gömleğini arkadan yırttı. (Tam bu sırada) kapıda kadının kocasıyla karşılaştılar! Kadın hemen "Senin ailene kötü maksatla yaklaşanın cezası, zindana atılmaktan veya gayet acı bir azaptan başka ne olabilir?" dedi.
Süleyman Ateş : Kapıya doğru koşuştular. Kadın, Yûsuf'un gömleğini arkadan yırttı. Kapının yanında kadının bey'ine rastladılar. Kadın: "Senin âilene kötülük yapmak isteyenin cezâsı nedir? Zindana kapatılmak veya acı bir biçimde işkence edilmek değil midir?" dedi.
Tefhim-ul Kuran : Kapıya doğru ikisi de koştular. Kadın onun gömleğini arkadan çekip yırttı. (Tam) Kapının yanında kadının efendisiyle karşılaştılar. Kadın dedi ki: «Ailene kötülük isteyenin, zindana atılmaktan veya acıklı bir azabtan başka cezası ne olabilir?»
Ümit Şimşek : Sonra kapıya koşuştular. Bu arada kadın onun gömleğini arkasından yırttı. Kapı önünde kadının kocasıyla karşılaştılar. Kadın dedi ki: 'Senin ailene kötülük yapmak isteyen birisinin hapisten veya acı bir azaptan başka bir cezası var mı?'
Yaşar Nuri Öztürk : İkisi birden kapıya koştular. Kadın onun gömleğini arkadan yırttı. Kapının yanında kadının beyi ile yüzyüze geldiler. Kadın seslendi: "Senin ailene kötülük düşünenin cezası nedir; hapsedilmek mi, acıklı bir işkence mi?"


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}