» 12 / Yûsuf  35:

Kuran Sırası: 12
İniş Sırası: 53
Yusuf Suresi = Yusuf Suresi
Hz. Yusuf’un hayati anlatildigi için bu adi almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. ثُمَّ (S̃M) = ṧumme : sonra
2. بَدَا (BD̃E) = bedā : uygun geldi
3. لَهُمْ (LHM) = lehum : onlara
4. مِنْ (MN) = min :
5. بَعْدِ (BAD̃) = beǎ'di : sonra (bile)
6. مَا (ME) = mā :
7. رَأَوُا (RÊWE) = raevu : gördükten
8. الْايَاتِ (EL ËYET) = l-āyāti : delilleri
9. لَيَسْجُنُنَّهُ (LYSCNNH) = leyescununnehu : onu zindana atmaları
10. حَتَّىٰ (ḪT) = Hattā : kadar
11. حِينٍ (ḪYN) = Hīnin : bir süreye
sonra | uygun geldi | onlara | | sonra (bile) | | gördükten | delilleri | onu zindana atmaları | kadar | bir süreye |

[] [BD̃W] [] [] [BAD̃] [] [REY] [EYY] [SCN] [] [ḪYN]
S̃M BD̃E LHM MN BAD̃ ME RÊWE EL ËYET LYSCNNH ḪT ḪYN

ṧumme bedā lehum min beǎ'di raevu l-āyāti leyescununnehu Hattā Hīnin
ثم بدا لهم من بعد ما رأوا الآيات ليسجننه حتى حين

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ثم | S̃M ṧumme sonra Then
بدا ب د و | BD̃W BD̃E bedā uygun geldi (it) appeared
لهم | LHM lehum onlara to them
من | MN min after
بعد ب ع د | BAD̃ BAD̃ beǎ'di sonra (bile) after
ما | ME [what]
رأوا ر ا ي | REY RÊWE raevu gördükten they had seen
الآيات ا ي ي | EYY EL ËYET l-āyāti delilleri the signs,
ليسجننه س ج ن | SCN LYSCNNH leyescununnehu onu zindana atmaları surely they should imprison him
حتى | ḪT Hattā kadar until
حين ح ي ن | ḪYN ḪYN Hīnin bir süreye a time.

12:35 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

sonra | uygun geldi | onlara | | sonra (bile) | | gördükten | delilleri | onu zindana atmaları | kadar | bir süreye |

[] [BD̃W] [] [] [BAD̃] [] [REY] [EYY] [SCN] [] [ḪYN]
S̃M BD̃E LHM MN BAD̃ ME RÊWE EL ËYET LYSCNNH ḪT ḪYN

ṧumme bedā lehum min beǎ'di raevu l-āyāti leyescununnehu Hattā Hīnin
ثم بدا لهم من بعد ما رأوا الآيات ليسجننه حتى حين

[] [ب د و] [] [] [ب ع د] [] [ر ا ي] [ا ي ي] [س ج ن] [] [ح ي ن]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ثم | S̃M ṧumme sonra Then
Se,Mim,
500,40,
CONJ – coordinating conjunction
حرف عطف
بدا ب د و | BD̃W BD̃E bedā uygun geldi (it) appeared
Be,Dal,Elif,
2,4,1,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
فعل ماض
لهم | LHM lehum onlara to them
Lam,He,Mim,
30,5,40,
P – prefixed preposition lām
PRON – 3rd person masculine plural personal pronoun
جار ومجرور
من | MN min after
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
بعد ب ع د | BAD̃ BAD̃ beǎ'di sonra (bile) after
Be,Ayn,Dal,
2,70,4,
N – genitive noun
اسم مجرور
ما | ME [what]
Mim,Elif,
40,1,
REL – relative pronoun
اسم موصول
رأوا ر ا ي | REY RÊWE raevu gördükten they had seen
Re,,Vav,Elif,
200,,6,1,
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
الآيات ا ي ي | EYY EL ËYET l-āyāti delilleri the signs,
Elif,Lam,,Ye,Elif,Te,
1,30,,10,1,400,
N – genitive feminine plural noun
اسم مجرور
ليسجننه س ج ن | SCN LYSCNNH leyescununnehu onu zindana atmaları surely they should imprison him
Lam,Ye,Sin,Cim,Nun,Nun,He,
30,10,60,3,50,50,5,
EMPH – emphatic prefix lām
V – 3rd person masculine plural imperfect verb
EMPH – emphatic suffix nūn
PRON – 3rd person masculine singular object pronoun
اللام لام التوكيد
فعل مضارع والنون للتوكيد والهاء ضمير متصل في محل نصب مفعول به
حتى | ḪT Hattā kadar until
Ha,Te,,
8,400,,
P – preposition
حرف جر
حين ح ي ن | ḪYN ḪYN Hīnin bir süreye a time.
Ha,Ye,Nun,
8,10,50,
N – genitive masculine indefinite noun
اسم مجرور
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |ثُمَّ: sonra | بَدَا: uygun geldi | لَهُمْ: onlara | مِنْ: | بَعْدِ: sonra (bile) | مَا: | رَأَوُا: gördükten | الْايَاتِ: delilleri | لَيَسْجُنُنَّهُ: onu zindana atmaları | حَتَّىٰ: kadar | حِينٍ: bir süreye |
Kırık Meal (Harekesiz) : |ثم S̃M sonra | بدا BD̃E uygun geldi | لهم LHM onlara | من MN | بعد BAD̃ sonra (bile) | ما ME | رأوا RÊWE gördükten | الآيات EL ËYET delilleri | ليسجننه LYSCNNH onu zindana atmaları | حتى ḪT kadar | حين ḪYN bir süreye |
Kırık Meal (Okunuş) : |ṧumme: sonra | bedā: uygun geldi | lehum: onlara | min: | beǎ'di: sonra (bile) | : | raevu: gördükten | l-āyāti: delilleri | leyescununnehu: onu zindana atmaları | Hattā: kadar | Hīnin: bir süreye |
Kırık Meal (Transcript) : |S̃M: sonra | BD̃E: uygun geldi | LHM: onlara | MN: | BAD̃: sonra (bile) | ME: | RÊWE: gördükten | EL ËYET: delilleri | LYSCNNH: onu zindana atmaları | ḪT: kadar | ḪYN: bir süreye |
Abdulbaki Gölpınarlı : Sonra onun suçsuzluğuna dâir bunca deliller görmekle berâber gene de bir müddet hapsedilmesini muvâfık bir tedbîr saydılar.
Adem Uğur : Sonunda (aziz ve arkadaşları) kesin delilleri görmelerine rağmen (halkın dedikodusunu kesmek için yine de) onu bir zamana kadar mutlaka zindana atmaları kendilerine uygun göründü.
Ahmed Hulusi : Sonra, (bunca) delilleri görmelerine rağmen, Onu belli bir süre için zindana koymaya karar verdiler.
Ahmet Tekin : Bu kadar delili gördükten sonra yine de, vezir ve yakınlarında, dedikoduların unutulacağı kadar bir süre, onu zindana atma düşüncesi ağır bastı.
Ahmet Varol : Sonra bazı delilleri görmelerinin ardından yine de onu bir süre zindana atmaları kendilerine uygun geldi.
Ali Bulaç : Sonra onlarda (Yusuf'un iffetine ilişkin) delilleri görmelerinin ardından, mutlaka onu belli bir vakte kadar zindana atmak (görüşü) ağır bastı.
Ali Fikri Yavuz : Sonra, vezir ve aile halkı, Yûsuf’un beraatine dair bunca delilleri gördükleri halde, onu bir müddet (dedi-kodu kesilinceye kadar) zindana atmak fikriyle ortaya çıktılar (ve onu zindana attılar).
Bekir Sadak : Sonra, kadinin ailesi delilleri Yusuf'un lehinde gordugu halde, onu bir sure icin hapsetmeyi uygun buldu. *
Celal Yıldırım : Kadının ailesi (Yûsuf'un iffet ve nezahetine delâlet eden) birçok delil ve belgeleri gördükten sonra, yine de onu bir süre zindana atmayı uygun buldular.
Diyanet İşleri : Sonra onlar, Yûsuf’un suçsuzluğunu ortaya koyan delilleri gördükten sonra yine de mutlaka onu bir süre zindana atmayı uygun buldular.
Diyanet İşleri (eski) : Sonra, kadının ailesi delilleri Yusuf'un lehinde gördüğü halde, onu bir süre için hapsetmeyi uygun buldu.
Diyanet Vakfi : Sonunda (aziz ve arkadaşları) kesin delilleri görmelerine rağmen (halkın dedikodusunu kesmek için yine de) onu bir zamana kadar mutlaka zindana atmaları kendilerine uygun göründü.
Edip Yüksel : Sonra, (vali ve adamları Yusuf'un suçzuzluğuna dair) kanıtları görmelerine rağmen, onu belli bir süreye kadar hapishaneye atmayı uygun gördüler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Bu kadar delili gördükleri halde, sonra yine de Yusuf'u bir süre için zindana atma düşüncesi ağır bastı.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Sonra bu kadar delili gördükleri halde onlar, onu mutlaka bir sure için zindana atma görüşüne vardılar.
Elmalılı Hamdi Yazır : Sonra bu kadar âyâtı gördükleri halde o adamlara şu reiy galebe etti: behemehal onu bir müddet zindana atsınlar
Fizilal-il Kuran : Sonra adamlar, Yusuf'u belirli bir süre için hapse atmayı gerekli gördüler. Oysa onun masum olduğunu kanıtlayan bunca delil gözleri önünde duruyordu.
Gültekin Onan : Sonra onlarda [Yusuf'un iffettine ilişkin] ayetleri görmelerinin ardından mutlaka onu belli bir vakte kadar zindana atmak (görüşü) ağır bastı.
Hakkı Yılmaz : Sonra bu kadar delili gördükten sonra bir süre için o'nu zindana atmaları açığa çıktı. ***
Hasan Basri Çantay : Sonra, bütün o delilleri gördüklerinin ardından mutlakaa onu bir zamana kadar zindana atmaları (reyi) onlara zaahir oldu.
Hayrat Neşriyat : Sonra (Yûsuf’un suçsuzluğuna dâir) o delilleri görmelerinin ardından, yine de onu bir müddet zindana atmaları (böylelikle gözden uzak tutmaları kanâati) kendilerine uygun göründü.
İbni Kesir : Sonra bütün delilleri onun lehine gördükleri halde yine de bir süre için onu zindana atmayı uygun buldular.
İskender Evrenosoğlu : Daha sonra delilleri gördükten sonra, belli bir süreye kadar onu mutlaka zindana atmaları, onlara uygun göründü.
Muhammed Esed : Sonra, o kişizade ve ev halkı bütün delilleri(n Yusuf'un lehinde olduğunu) gördükten sonra bile o'nu bir süre için hapsetmeyi uygun gördüler.
Ömer Nasuhi Bilmen : Sonra onlara o gördükleri âyetleri müteakip O'nu herhalde bir müddet zindana atmaları kanaatı zahir oldu.
Ömer Öngüt : Sonunda kadının âilesi kesin delilleri görmelerine rağmen, onu bir süre için zindana atmayı uygun buldular.
Şaban Piriş : Onun suçsuz olduğunu anladıkları halde, yine de bir süre için hapsetmeyi uygun gördüler.
Suat Yıldırım : Sonra, vezir ve arkadaşları bunca kesin deliller görmelerine rağmen, dedikoduları kesmek gayesiyle, bir müddet için onu hapse atmayı uygun buldular.
Süleyman Ateş : Sonra (aziz Kıtfir ve adamları, Yûsuf'un masumluğu hakkındaki) bu delilleri gördükleri halde yine onu bir süre zindana atmaları kendilerine uygun geldi.
Tefhim-ul Kuran : Sonra onlara (Yusuf'un iffetine ilişkin) delilleri görmelerinin ardından, onu belli bir vakte kadar kaçınılmaz olarak zindana atmak (görüşü) belirdi.
Ümit Şimşek : Sonra, o kadar delilleri gördükleri halde, onlarda Yusuf'u bir süre hapsetme düşüncesi ağır bastı.
Yaşar Nuri Öztürk : Bunca delili gördükten sonra bile Yûsuf'u bir süreye kadar zındana tıkmaları kararı onlara egemen oldu.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}