» 20 / Tâ-Hâ  79:

Kuran Sırası: 20
İniş Sırası: 45
Taha Suresi = Taha Suresi
ismini surenin basinda yer alan Ta ve Ha harflerinden almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَأَضَلَّ (WÊŽL) = ve eDelle : ve saptırdı
2. فِرْعَوْنُ (FRAWN) = fir'ǎvnu : Fir'avn
3. قَوْمَهُ (GWMH) = ḳavmehu : toplumunu
4. وَمَا (WME) = ve mā : ve
5. هَدَىٰ (HD̃) = hedā : doğru yola iletmedi
ve saptırdı | Fir'avn | toplumunu | ve | doğru yola iletmedi |

[ŽLL] [] [GWM] [] [HD̃Y]
WÊŽL FRAWN GWMH WME HD̃

ve eDelle fir'ǎvnu ḳavmehu ve mā hedā
وأضل فرعون قومه وما هدى

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وأضل ض ل ل | ŽLL WÊŽL ve eDelle ve saptırdı And led astray
فرعون | FRAWN fir'ǎvnu Fir'avn Firaun
قومه ق و م | GWM GWMH ḳavmehu toplumunu his people
وما | WME ve mā ve and (did) not
هدى ه د ي | HD̃Y HD̃ hedā doğru yola iletmedi guide them.

20:79 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

ve saptırdı | Fir'avn | toplumunu | ve | doğru yola iletmedi |

[ŽLL] [] [GWM] [] [HD̃Y]
WÊŽL FRAWN GWMH WME HD̃

ve eDelle fir'ǎvnu ḳavmehu ve mā hedā
وأضل فرعون قومه وما هدى

[ض ل ل] [] [ق و م] [] [ه د ي]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وأضل ض ل ل | ŽLL WÊŽL ve eDelle ve saptırdı And led astray
Vav,,Dad,Lam,
6,,800,30,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine singular (form IV) perfect verb
الواو عاطفة
فعل ماض
فرعون | FRAWN fir'ǎvnu Fir'avn Firaun
Fe,Re,Ayn,Vav,Nun,
80,200,70,6,50,
"PN – nominative masculine proper noun → Pharaoh"
اسم علم مرفوع
قومه ق و م | GWM GWMH ḳavmehu toplumunu his people
Gaf,Vav,Mim,He,
100,6,40,5,
N – accusative masculine noun
PRON – 3rd person masculine singular possessive pronoun
اسم منصوب والهاء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
وما | WME ve mā ve and (did) not
Vav,Mim,Elif,
6,40,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
NEG – negative particle
الواو عاطفة
حرف نفي
هدى ه د ي | HD̃Y HD̃ hedā doğru yola iletmedi guide them.
He,Dal,,
5,4,,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
فعل ماض
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَأَضَلَّ: ve saptırdı | فِرْعَوْنُ: Fir'avn | قَوْمَهُ: toplumunu | وَمَا: ve | هَدَىٰ: doğru yola iletmedi |
Kırık Meal (Harekesiz) : |وأضل WÊŽL ve saptırdı | فرعون FRAWN Fir'avn | قومه GWMH toplumunu | وما WME ve | هدى HD̃ doğru yola iletmedi |
Kırık Meal (Okunuş) : |ve eDelle: ve saptırdı | fir'ǎvnu: Fir'avn | ḳavmehu: toplumunu | ve mā: ve | hedā: doğru yola iletmedi |
Kırık Meal (Transcript) : |WÊŽL: ve saptırdı | FRAWN: Fir'avn | GWMH: toplumunu | WME: ve | HD̃: doğru yola iletmedi |
Abdulbaki Gölpınarlı : Ve saptırdı kavmini Firavun ve doğru yola sevketmedi onları.
Adem Uğur : Firavun, kavmini saptırdı, doğru yola sevketmedi.
Ahmed Hulusi : Firavun, halkını saptırdı, doğru yola kılavuzlamadı.
Ahmet Tekin : Firavun kavmini, başlarına buyruk hale getirerek, hak yoldan uzaklaşmalarına, dalâleti, bozuk düzeni, helâki tercihlerine imkân sağladı. Allah’ın peygamberi vasıtasıyla öğrettiği doğru, hak yolu da göstermedi, öğretmedi.
Ahmet Varol : Firavun kavmini saptırdı ve onları doğru yola yöneltmedi.
Ali Bulaç : Firavun, kendi kavmini şaşırtıp saptırdı ve onları doğruya yöneltmedi.
Ali Fikri Yavuz : Böylece Firavun, kavmini sapıklığa sürükledi, hidayete götürmedi.
Bekir Sadak : Firavun, milletini saptirdi, onlara dogru yolu gostermedi.
Celal Yıldırım : Fir'avn, kavmini (doğru yoldan) saptırdı ve onlara (bir türlü) doğru yolu göstermedi.
Diyanet İşleri : Firavun, halkını saptırdı, onlara doğru yolu göstermedi.
Diyanet İşleri (eski) : Firavun, milletini saptırdı, onlara doğru yolu göstermedi.
Diyanet Vakfi : Firavun, kavmini saptırdı, doğru yola sevketmedi.
Edip Yüksel : Firavun, halkını saptırdı, doğru yola iletmedi.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Böylece Firavun kavmini yanlış yola sürükledi ve doğru yola götürmedi.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Velhasıl Firavun kavmini sapıklığa sürükledi, doğru yola götürmedi.
Elmalılı Hamdi Yazır : Velhasıl Firavn kavmini dalâlete sürükledi, hidayete götürmedi
Fizilal-il Kuran : Firavun, soydaşlarını sapıklığa sürükledi, onları doğru yola iletemedi.
Gültekin Onan : Firavun kendi kavmini şaşırtıp saptırdı ve onları doğruya yöneltmedi.
Hakkı Yılmaz : Ve Firavun toplumunu saptırdı ve doğru yolu göstermedi. ***
Hasan Basri Çantay : Fir'avn, kavmini sapdırdı (ğı gibi onları) doğru yola (da) iletemedi,
Hayrat Neşriyat : İşte Fir'avun, kavmini dalâlete düşürdü ve hak yola sevk etmedi.
İbni Kesir : Firavun kavmini saptırdı ve onlara doğru yolu göstermedi.
İskender Evrenosoğlu : Ve firavun, kavmini dalâlette bıraktı ve (kavmini) hidayetten men etti.
Muhammed Esed : Çünkü Firavun halkını saptırmış ve (onlara) doğru yolu göstermemişti.
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve Fir'avun, kavmini sapıklığa düşürdü ve onları doğru bir yola götüremedi.
Ömer Öngüt : Firavun kavmini saptırdı ve onlara doğru yolu gösteremedi.
Şaban Piriş : Firavun, kavmini saptırmış doğru yolu göstermemişti.
Suat Yıldırım : Böylece Firavun halkını kurtuluşa değil, yanlış yola, çıkmaza götürdü.
Süleyman Ateş : Fir'avn toplumunu saptırdı, doğru yola iletmedi.
Tefhim-ul Kuran : Firavun, kendi kavmini şaşırtıp saptırdı ve onları doğruya yöneltmedi.
Ümit Şimşek : Firavun kavmini doğru yola çıkarmamış, saptırmıştı.
Yaşar Nuri Öztürk : Firavun kendi toplumunu saptırmıştı; kılavuzluk edemedi.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}