» 20 / Tâ-Hâ  121:

Kuran Sırası: 20
İniş Sırası: 45
Taha Suresi = Taha Suresi
ismini surenin basinda yer alan Ta ve Ha harflerinden almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. فَأَكَلَا (FÊKLE) = feekelā : yediler
2. مِنْهَا (MNHE) = minhā : o(ağaç)tan
3. فَبَدَتْ (FBD̃T) = febedet : böylece göründü
4. لَهُمَا (LHME) = lehumā : kendilerine
5. سَوْاتُهُمَا (SW ËTHME) = sev'ātuhumā : kötü yerleri
6. وَطَفِقَا (WŦFGE) = ve Tafiḳā : ve başladılar
7. يَخْصِفَانِ (YḢṦFEN) = yeḣSifāni : örtmeğe
8. عَلَيْهِمَا (ALYHME) = ǎleyhimā : üstlerini
9. مِنْ (MN) = min : -ndan
10. وَرَقِ (WRG) = veraḳi : yaprağı-
11. الْجَنَّةِ (ELCNT) = l-cenneti : cennet
12. وَعَصَىٰ (WAṦ) = ve ǎSā : ve karşı geldi
13. ادَمُ ( ËD̃M) = ādemu : Adem
14. رَبَّهُ (RBH) = rabbehu : Rabbine
15. فَغَوَىٰ (FĞW) = fe ğavā : ve şaşırdı
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |فَأَكَلَا: yediler | مِنْهَا: o(ağaç)tan | فَبَدَتْ: böylece göründü | لَهُمَا: kendilerine | سَوْاتُهُمَا: kötü yerleri | وَطَفِقَا: ve başladılar | يَخْصِفَانِ: örtmeğe | عَلَيْهِمَا: üstlerini | مِنْ: -ndan | وَرَقِ: yaprağı- | الْجَنَّةِ: cennet | وَعَصَىٰ: ve karşı geldi | ادَمُ: Adem | رَبَّهُ: Rabbine | فَغَوَىٰ: ve şaşırdı |
Kırık Meal (Harekesiz) : |فأكلا FÊKLE yediler | منها MNHE o(ağaç)tan | فبدت FBD̃T böylece göründü | لهما LHME kendilerine | سوآتهما SW ËTHME kötü yerleri | وطفقا WŦFGE ve başladılar | يخصفان YḢṦFEN örtmeğe | عليهما ALYHME üstlerini | من MN -ndan | ورق WRG yaprağı- | الجنة ELCNT cennet | وعصى WAṦ ve karşı geldi | آدم ËD̃M Adem | ربه RBH Rabbine | فغوى FĞW ve şaşırdı |
Kırık Meal (Okunuş) : |feekelā: yediler | minhā: o(ağaç)tan | febedet: böylece göründü | lehumā: kendilerine | sev'ātuhumā: kötü yerleri | ve Tafiḳā: ve başladılar | yeḣSifāni: örtmeğe | ǎleyhimā: üstlerini | min: -ndan | veraḳi: yaprağı- | l-cenneti: cennet | ve ǎSā: ve karşı geldi | ādemu: Adem | rabbehu: Rabbine | fe ğavā: ve şaşırdı |
Kırık Meal (Transcript) : |FÊKLE: yediler | MNHE: o(ağaç)tan | FBD̃T: böylece göründü | LHME: kendilerine | SW ËTHME: kötü yerleri | WŦFGE: ve başladılar | YḢṦFEN: örtmeğe | ALYHME: üstlerini | MN: -ndan | WRG: yaprağı- | ELCNT: cennet | WAṦ: ve karşı geldi | ËD̃M: Adem | RBH: Rabbine | FĞW: ve şaşırdı |
Abdulbaki Gölpınarlı : İkisi de o ağacın meyvesından yediler de avret yerlerini gördüler ve cennetteki ağaçların yapraklarıyla avret yerlerini örtmeye koyuldular ve Âdem, Rabbinin emrine karşı geldi de umduğundan mahrûm oldu.
Adem Uğur : Nihayet ondan yediler. Bunun üzerine kendilerine ayıp yerleri göründü. Üstlerini cennet yaprağı ile örtmeye çalıştılar. (Bu suretle) Âdem Rabbine âsi olup yolunu şaşırdı.
Ahmed Hulusi : İkisi de (şuur ve bilinç {beden}) ondan (ağacın, bedenselliğin meyvesinden) yediler! SEVAT'ları (bedenleri) hissedilir oldu da Cennet yaprağından (bedensellik duygusunu bilinçteki hissedişleriyle) örtmeye çalıştılar! Adem, Rabbine âsi oldu da yaşayışı bozuldu.
Ahmet Tekin : Bunun üzerine o bitkinin mahsulün-den yediler. Kendilerini ayıplatacak fiilleri akıllarına geldi ve edep yerleri açıldı. Üstlerini, Cennetten topladıkları yapraklarla örtmeye çalıştılar. Bu sebeple Âdem Rabbine âsi oldu, düzeni bozuldu, zarar gördü.
Ahmet Varol : Böylece ondan yediler. Bunun üzerine kendilerine ayıp yerleri açıldı ve cennet yapraklarıyla üstlerini örtmeye başladılar. Adem Rabbinin buyruğuna karşı geldi ve yolu şaşırdı.
Ali Bulaç : Böylece ikisi ondan yediler, hemen ardından ayıp yerleri kendilerine açılıverdi, üzerlerini cennet yapraklarından yamayıp örtmeye başladılar. Adem, Rabbine karşı gelmiş oldu da şaşırıp kaldı.
Ali Fikri Yavuz : Bunun üzerine ikisi de o ağaçtan yediler. Hemen ayıp yerleri, kendilerine açılıverdi ve üzerlerine Cennet yaprağından örtüb yamamağa başladılar. Adem Rabbine asi oldu da şaşırdı.
Bekir Sadak : Bunun uzerine ikisi de o agacin meyvasindan yedi, ayip yerleri gorunuverdi. Cennet yapraklariyla ortunmeye koyuldular. Adem, Rabbine bas kaldirdi ve yolunu sasirdi.
Celal Yıldırım : Bunun üzerine Âdem'le eşi o ağaçtan yediler. Bu sebeple edep yerleri açılıverdi. Üzerlerini Cennet yapraklarıyla örtmeğe başladılar ve böylece Âdem, Rabbına karşı geldi de şaşırıp kaldı.
Diyanet İşleri : Bunun üzerine onlar (Âdem ve eşi Havva) o ağacın meyvesinden yediler. Bu sebeple ayıp yerleri kendilerine göründü ve cennet yaprağından üzerlerine örtmeye başladılar. Âdem, Rabbine isyan etti ve yolunu şaşırdı.
Diyanet İşleri (eski) : Bunun üzerine ikisi de o ağacın meyvesinden yedi, ayıp yerleri görünüverdi. Cennet yapraklarıyla örtünmeye koyuldular. Adem, Rabbine baş kaldırdı ve yolunu şaşırdı.
Diyanet Vakfi : Nihayet ondan yediler. Bunun üzerine kendilerine ayıp yerleri göründü. Üstlerini cennet yaprağı ile örtmeye çalıştılar. (Bu suretle) Âdem Rabbine âsi olup yolunu şaşırdı.
Edip Yüksel : İkisi de ondan yediler ve bunun üzerine vucutları kendilerine göründü. Cennetin yaprakları ile örtünmeye çalıştılar. Adem Rabbine karşı geldi ve şaşırdı.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Bunun üzerine ikisi de o ağaçtan yediler. Hemen ayıp yerleri kendilerine açılıp görünüverdi. Ve üzerlerine cennet yaprağından örtüp yamamaya başladılar. Âdem Rabbinin emrinden çıktı da şaşırdı.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Bunun üzerine ikisi de ondan yediler; hemen ayıp yerleri kendilerine açılıp göründü, üzerlerine cennet yaprağından yamamağa başladılar ve Adem Rabbine asi oldu da şaşkın düştü.
Elmalılı Hamdi Yazır : Bunun üzerine ikisi de ondan yediler, derhal kendilerine kötü yerleri açılıverdi ve üzerlerine Cennet yaprağından yamamağa başladılar ve Âdem rabbına asîy oldu da şaşkın düştü
Fizilal-il Kuran : Böylece ikisi de o ağacın meyvasından yediler. Meyvayı tadar tatmaz ayıp yerlerinin farkına vardılar. Bunun üzerine cennetteki ağaçların yaprakları ile örtünmeye koyuldular. Adem Rabb'inin emrine karşı geldi ve yoldan çıktı.
Gültekin Onan : Böylece ikisi ondan yediler, hemen ardından ayıp yerleri kendilerine açılıverdi, üzerlerini cennet yapraklarından yamayıp örtmeye başladılar. Adem, rabbine karşı gelmiş oldu da şaşırıp kaldı.
Hakkı Yılmaz : Bunun üzerine ikisi de mal-mülk, altın tutkunu oldular. Hemen çirkinlikleri kendilerine açılıp görünüverdi. Ve kendi zararlarına, cennet yaprağından örtüp istifçiliğe başladılar. Âdem, Rabbine asi oldu da şaşırdı/azdı.
Hasan Basri Çantay : İşte bunun üzerine ikisi de ondan yediler. Hemen kötü yerleri açılıverdi. Üstlerini cennet yaprağından yamamıya başladılar. Âdem Rabbine karşı geldi de şaşıb kaldı.
Hayrat Neşriyat : Bunun üzerine ondan (o ağacın meyvesinden) yediler; böylece (Cennet elbiseleri üzerlerinden hemen alınmakla) avret yerleri kendilerine göründü ve derhâl (bir pişmanlık ve utançla) Cennet yapraklarından üzerlerini örtmeye başladılar. Böylece Âdem, Rabbi(nin emri)ne âsî oldu da şaşırdı.
İbni Kesir : Bunun üzerine ikisi de ondan yediler. Hemen ayıp yerleri açıldı. Üzerlerine cennet yapraklarından yamamaya başladılar. Adem, Rabbına karşı geldi de şaşkın düştü.
İskender Evrenosoğlu : Bunun üzerine ikisi de ondan (o ağaçtan) yediler. O zaman ikisinin de edep yerleri kendilerine açıldı. Cennet yapraklarından üzerlerine örtmeye başladılar. Ve Âdem, Rabbine asi oldu, böylece azdı.
Muhammed Esed : Ve böylece her ikisi de o ağac(ın meyvesin)den yediler; bunun üzerine çıplaklıklarının farkına vardılar ve bahçeden topladıkları yapraklarla üzerlerini örtmeye çalıştılar. Ve (böylece) Adem Rabbine karşı geldi ve dolayısıyla ciddi bir hataya düşmüş oldu.
Ömer Nasuhi Bilmen : Artık ikisi de ondan yediler, hemen ikisi için avret mahalleri açılıverdi. Üzerlerine cennetin yaprağından yapıştırmaya başladılar. Ve Âdem Rabbine âsi oldu da şaşırdı kaldı.
Ömer Öngüt : Bunun üzerine ikisi de o ağacın meyvesinden yediler, ayıp yerleri görünüverdi. Üstlerini cennet yapraklarıyla örtünmeye çalıştılar. Âdem Rabbine âsi olup şaşırdı.
Şaban Piriş : İkisi de ondan yediler, hemen avret yerleri açıldı. Üzerlerini cennet yapraklarıyla kapatmaya çalıştılar. Adem Rabbine asi olmuş ve şaşkına dönmüştü.
Suat Yıldırım : Derken ikisi de o ağacın meyvesinden yediler. Bunun üzerine edep yerlerinin açık olduğunu fark ettiler. Derhal cennet yapraklarıyla üzerlerini örtmeye başladılar. Böylece Âdem Rabbine karşı geldi de şaştı kaldı.
Süleyman Ateş : O ağaçtan yediler. Böylece kendilerine kötü yerleri göründü (üreme organları ortaya çıktı). Üstlerini cennet yaprağıyle örtmeğe başladılar. Âdem Rabbinin buyruğuna karşı geldi de şaşırdı.
Tefhim-ul Kuran : Böylece ikisi ondan yediler, hemen ardından ayıp yerleri kendilerine açılıverdi, üzerlerini cennet yapraklarından yamayıp örtmeye başladılar. Adem, Rabbine karşı gelmiş oldu da şaşırıp kaldı.
Ümit Şimşek : O ağaçtan yediklerinde kendilerine çirkin yerleri görünüverdi de Cennet yapraklarıyla örtünmeye çalıştılar. Böylece Âdem Rabbine karşı geldi ve şaşıp kaldı.
Yaşar Nuri Öztürk : Nihayet, ikisi de ondan yediler. Bunun üzerine, çirkin yerleri kendilerine açıldı; üzerlerine cennet yapraklarından örtmeye başladılar. Âdem, Rabbine isyan etmiş, azmış, ziyana uğramıştı.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}