» 20 / Tâ-Hâ  110:

Kuran Sırası: 20
İniş Sırası: 45
Taha Suresi = Taha Suresi
ismini surenin basinda yer alan Ta ve Ha harflerinden almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. يَعْلَمُ (YALM) = yeǎ'lemu : O bilir
2. مَا (ME) = mā : olanı
3. بَيْنَ (BYN) = beyne : arasında (önlerinde)
4. أَيْدِيهِمْ (ÊYD̃YHM) = eydīhim : ellerinin (önlerinde)
5. وَمَا (WME) = ve mā : ve olanı
6. خَلْفَهُمْ (ḢLFHM) = ḣalfehum : arkalarında
7. وَلَا (WLE) = velā : ve
8. يُحِيطُونَ (YḪYŦWN) = yuHīTūne : onlar ise kavrayamazlar
9. بِهِ (BH) = bihi : O'nu
10. عِلْمًا (ALME) = ǐlmen : bilgice
O bilir | olanı | arasında (önlerinde) | ellerinin (önlerinde) | ve olanı | arkalarında | ve | onlar ise kavrayamazlar | O'nu | bilgice |

[ALM] [] [BYN] [YD̃Y] [] [ḢLF] [] [ḪWŦ] [] [ALM]
YALM ME BYN ÊYD̃YHM WME ḢLFHM WLE YḪYŦWN BH ALME

yeǎ'lemu beyne eydīhim ve mā ḣalfehum velā yuHīTūne bihi ǐlmen
يعلم ما بين أيديهم وما خلفهم ولا يحيطون به علما

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
يعلم ع ل م | ALM YALM yeǎ'lemu O bilir He knows
ما | ME olanı what
بين ب ي ن | BYN BYN beyne arasında (önlerinde) (is) before them
أيديهم ي د ي | YD̃Y ÊYD̃YHM eydīhim ellerinin (önlerinde) (is) before them
وما | WME ve mā ve olanı and what
خلفهم خ ل ف | ḢLF ḢLFHM ḣalfehum arkalarında (is) behind them,
ولا | WLE velā ve while not
يحيطون ح و ط | ḪWŦ YḪYŦWN yuHīTūne onlar ise kavrayamazlar they encompass
به | BH bihi O'nu it
علما ع ل م | ALM ALME ǐlmen bilgice (in) knowledge.

20:110 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

O bilir | olanı | arasında (önlerinde) | ellerinin (önlerinde) | ve olanı | arkalarında | ve | onlar ise kavrayamazlar | O'nu | bilgice |

[ALM] [] [BYN] [YD̃Y] [] [ḢLF] [] [ḪWŦ] [] [ALM]
YALM ME BYN ÊYD̃YHM WME ḢLFHM WLE YḪYŦWN BH ALME

yeǎ'lemu beyne eydīhim ve mā ḣalfehum velā yuHīTūne bihi ǐlmen
يعلم ما بين أيديهم وما خلفهم ولا يحيطون به علما

[ع ل م] [] [ب ي ن] [ي د ي] [] [خ ل ف] [] [ح و ط] [] [ع ل م]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
يعلم ع ل م | ALM YALM yeǎ'lemu O bilir He knows
Ye,Ayn,Lam,Mim,
10,70,30,40,
V – 3rd person masculine singular imperfect verb
فعل مضارع
ما | ME olanı what
Mim,Elif,
40,1,
REL – relative pronoun
اسم موصول
بين ب ي ن | BYN BYN beyne arasında (önlerinde) (is) before them
Be,Ye,Nun,
2,10,50,
LOC – accusative location adverb
ظرف مكان منصوب
أيديهم ي د ي | YD̃Y ÊYD̃YHM eydīhim ellerinin (önlerinde) (is) before them
,Ye,Dal,Ye,He,Mim,
,10,4,10,5,40,
N – nominative feminine plural noun
PRON – 3rd person masculine plural possessive pronoun
اسم مرفوع و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
وما | WME ve mā ve olanı and what
Vav,Mim,Elif,
6,40,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
REL – relative pronoun
الواو عاطفة
اسم موصول
خلفهم خ ل ف | ḢLF ḢLFHM ḣalfehum arkalarında (is) behind them,
Hı,Lam,Fe,He,Mim,
600,30,80,5,40,
LOC – accusative masculine location adverb
PRON – 3rd person masculine plural possessive pronoun
ظرف مكان منصوب و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
ولا | WLE velā ve while not
Vav,Lam,Elif,
6,30,1,
CIRC – prefixed circumstantial particle
NEG – negative particle
الواو حالية
حرف نفي
يحيطون ح و ط | ḪWŦ YḪYŦWN yuHīTūne onlar ise kavrayamazlar they encompass
Ye,Ha,Ye,Tı,Vav,Nun,
10,8,10,9,6,50,
V – 3rd person masculine plural (form IV) imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
به | BH bihi O'nu it
Be,He,
2,5,
P – prefixed preposition bi
PRON – 3rd person masculine singular personal pronoun
جار ومجرور
علما ع ل م | ALM ALME ǐlmen bilgice (in) knowledge.
Ayn,Lam,Mim,Elif,
70,30,40,1,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |يَعْلَمُ: O bilir | مَا: olanı | بَيْنَ: arasında (önlerinde) | أَيْدِيهِمْ: ellerinin (önlerinde) | وَمَا: ve olanı | خَلْفَهُمْ: arkalarında | وَلَا: ve | يُحِيطُونَ: onlar ise kavrayamazlar | بِهِ: O'nu | عِلْمًا: bilgice |
Kırık Meal (Harekesiz) : |يعلم YALM O bilir | ما ME olanı | بين BYN arasında (önlerinde) | أيديهم ÊYD̃YHM ellerinin (önlerinde) | وما WME ve olanı | خلفهم ḢLFHM arkalarında | ولا WLE ve | يحيطون YḪYŦWN onlar ise kavrayamazlar | به BH O'nu | علما ALME bilgice |
Kırık Meal (Okunuş) : |yeǎ'lemu: O bilir | : olanı | beyne: arasında (önlerinde) | eydīhim: ellerinin (önlerinde) | ve mā: ve olanı | ḣalfehum: arkalarında | velā: ve | yuHīTūne: onlar ise kavrayamazlar | bihi: O'nu | ǐlmen: bilgice |
Kırık Meal (Transcript) : |YALM: O bilir | ME: olanı | BYN: arasında (önlerinde) | ÊYD̃YHM: ellerinin (önlerinde) | WME: ve olanı | ḢLFHM: arkalarında | WLE: ve | YḪYŦWN: onlar ise kavrayamazlar | BH: O'nu | ALME: bilgice |
Abdulbaki Gölpınarlı : Önlerinde ne varsa onu da bilir, artlarında ne varsa onu da ve onların bilgisi, bunu ihata edemez.
Adem Uğur : O, insanların geleceklerini de geçmişlerini de bilir. Onların ilmi ise bunu kapsayamaz:
Ahmed Hulusi : Onların önlerindekini de, arkalarındakini de (geçmiş ve geleceklerini) bilir. . . O'nun ilmini ihâta edemezler.
Ahmet Tekin : Allah onların âşikare, saklı gizli yaptıklarını da, gelecekte yapacaklarını da bilir. Onların hiçbirinin ilmi, onu anlamaya, kavramaya yetmez.
Ahmet Varol : O, onların önlerindekini de arkalarındakini de bilir. Onlarsa O'nu bilgi bakımından kuşatamazlar.
Ali Bulaç : O, önlerindekini de, arkalarındakini de bilir. Onlar ise, bilgi bakımından O'nu kavrayıp kuşatamazlar.
Ali Fikri Yavuz : Allah, onların geleceklerini de, geçmişlerini de bilir. Kulların ilmi ise asla bunu kavrayamaz.
Bekir Sadak : Allah onlarin gecmislerini de, geleceklerini de bilir. Onlarin hicbirinin ilmi ise O'nu kusatamaz.
Celal Yıldırım : Allah onların önlerindekini de, arkalarındakini de bilir; onların ilmi ise, O'nu kuşatamaz, kavrayamaz.
Diyanet İşleri : O, önlerindekini ve arkalarındakini (dünyadaki ve ahiretteki durumlarını) bilir. Onların bilgisi ise Rahmân’ı kuşatamaz.
Diyanet İşleri (eski) : Allah onların geçmişlerini de, geleceklerini de bilir. Onların hiçbirinin ilmi ise O'nu kuşatamaz.
Diyanet Vakfi : O, insanların geleceklerini de geçmişlerini de bilir. Onların ilmi ise bunu kapsayamaz.
Edip Yüksel : Hiç kimse O'nu bilgice kavrayamazken, O onların geçmişini de geleceğini de bilir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Allah, onların geleceklerini de, geçmişlerini de bilir. Onlar ise O'nu ilmen kavrayamazlar.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : O, onların geleceklerini de bilir geçmişlerini de. Fakat onların bilgisi O'nu kapsayamaz.
Elmalılı Hamdi Yazır : O onların önlerindekini ve arkalarındakini bilir, onlar ise onu ılmen ihata edemezler
Fizilal-il Kuran : Allah, insanların geçmişlerini ve geleceklerini tümü ile bilir,
Gültekin Onan : O, önlerindekini de, arkalarındakini de bilir. Onlar ise, bilgi bakımından O'nu kavrayıp kuşatamazlar.
Hakkı Yılmaz : Allah, yardım görmeyenlerin önlerindeki ve arkalarındaki şeyleri bilir. Onlar ise O'nu bilgice kuşatamazlar.
Hasan Basri Çantay : O, onların önlerindekileri de, arkalarındakilerini de bilir. Onların ilmi ise asla bunu kavrayamaz.
Hayrat Neşriyat : '(O) onların önlerindekini ve arkalarındakini (geçmişlerini ve geleceklerini) bilir; ve (onlar) bunu ilmen kuşatamazlar.'
İbni Kesir : O, onların önlerindekini de, arkalarındakini de bilir. Onların hiç birinin ilmi asla bunu kavrayamaz.
İskender Evrenosoğlu : (Allah), onların önündeki(leri) ve arkasındaki(leri) (onların geçmişini ve geleceğini) bilir ve onu, ilim ile ihata edemezler (bilemezler).
Muhammed Esed : (Çünkü) O, insanların gözleri önünde olanı da, onlardan saklı tutulanı da bütünüyle bilmektedir, ama onlar O'nu bilgice asla kuşatamazlar.
Ömer Nasuhi Bilmen : Onların ilerisinde olanı da, gerilerinde olanı da bilir. Onlar ise O'nu ilmen ihata edemezler.
Ömer Öngüt : Allah onların geçmişlerini de geleceklerini de bilir. Kulların ilmi ise bunu kavrayamaz.
Şaban Piriş : Allah, önlerindekini de; arkalarındakini de bilir. Onların ilmi bunu kavrayamaz.
Suat Yıldırım : O, onların geleceklerini de geçmişlerini de bilir. Kulların ilmi ise bunu asla kavrayamaz.
Süleyman Ateş : O, onların önlerindekini ve arkalarındakini (geçmişlerini ve geleceklerini) bilir; onlar ise bilgice O'nu kavrayamazlar.
Tefhim-ul Kuran : O, önlerindekini de, arkalarındakini de bilir. Onlar ise, bilgi bakımından O'nu kavrayıp kuşatmazlar.
Ümit Şimşek : Allah onların geçmişini de bilir, geleceğini de. Onların bilgisi ise Allah'ı kuşatamaz.
Yaşar Nuri Öztürk : Onların önden gönderdiklerini de arkada bıraktıklarını da bilir, ama onlar O'nu ilimle kuşatamazlar.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}