V – 3rd person masculine singular perfect verb فعل ماض
يا
ي | Y
YE
yā
EY/HEY/AH
"""O!"
Ye,Elif, 10,1,
هارون
ها ر ن | HERN
HERWN
hārūne
Harun'un
Harun
He,Elif,Re,Vav,Nun, 5,1,200,6,50,
"VOC – prefixed vocative particle ya PN – nominative masculine proper noun → Harun" أداة نداء اسم علم مرفوع
ما
|
ME
mā
nedir?
Mim,Elif, 40,1,
REL – relative pronoun اسم موصول
منعك
م ن ع | MNA
MNAK
meneǎke
sana engel olan
prevented you,
Mim,Nun,Ayn,Kef, 40,50,70,20,
V – 3rd person masculine singular perfect verb PRON – 2nd person masculine singular object pronoun فعل ماض والكاف ضمير متصل في محل نصب مفعول به
إذ
|
ÎZ̃
iƶ
zaman
when
,Zel, ,700,
T – time adverb ظرف زمان
رأيتهم
ر ا ي | REY
RÊYTHM
raeytehum
gördüğünde onların
you saw them
Re,,Ye,Te,He,Mim, 200,,10,400,5,40,
V – 2nd person masculine singular perfect verb PRON – subject pronoun PRON – 3rd person masculine plural object pronoun فعل ماض والتاء ضمير متصل في محل رفع فاعل و«هم» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
ضلوا
ض ل ل | ŽLL
ŽLWE
Dellū
saptıklarını
going astray,
Dad,Lam,Vav,Elif, 800,30,6,1,
V – 3rd person masculine plural perfect verb PRON – subject pronoun فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.
Konu Başlığı: -
Kırık Meal (Arapça) : |قَالَ: dedi | يَا: EY/HEY/AH | هَارُونَ: Harun'un | مَا: nedir? | مَنَعَكَ: sana engel olan | إِذْ: zaman | رَأَيْتَهُمْ: gördüğünde onların | ضَلُّوا: saptıklarını |
Kırık Meal (Harekesiz) : |قال GELdedi | يا YEEY/HEY/AH | هارون HERWNHarun'un | ما MEnedir? | منعك MNAKsana engel olan | إذ ÎZ̃zaman | رأيتهم RÊYTHMgördüğünde onların | ضلوا ŽLWEsaptıklarını |
Kırık Meal (Okunuş) : |ḳāle: dedi | yā : EY/HEY/AH | hārūne: Harun'un | mā: nedir? | meneǎke: sana engel olan | iƶ: zaman | raeytehum: gördüğünde onların | Dellū: saptıklarını |
Kırık Meal (Transcript) : |GEL: dedi | YE: EY/HEY/AH | HERWN: Harun'un | ME: nedir? | MNAK: sana engel olan | ÎZ̃: zaman | RÊYTHM: gördüğünde onların | ŽLWE: saptıklarını |
Abdulbaki Gölpınarlı : Mûsâ, ey Hârûn dedi, bunların doğru yoldan saptıklarını görünce ne mâni oldu da.
Adem Uğur : (Musa, döndüğünde) dedi: Ey Harun! bunların dalâlete düştüklerini gördüğün vakit seni engelleğen ne oldu.
Ahmed Hulusi : (Musa) dedi: "Ey Harun! Bunların sapıttığını gördüğünde niye onları engellemedin?"
Ahmet Tekin : Mûsâ:
'Ey Hârûn, bunların başlarına buyruk davranarak hak yoldan uzaklaştıklarını, dalâleti, bozuk düzeni, helâki tercih ettiklerini gördüğün vakit, senin onlara karşı koymanı engelleyen ne idi?' dedi.
Ahmet Varol : (Musa) dedi ki: 'Ey Harun! Onların sapıttıklarını gördüğünde seni alıkoyan ne oldu!
Ali Bulaç : (Musa da gelince:) "Ey Harun" demişti. "Onların saptıklarını gördüğün zaman seni (Onlara müdahale etmekten) alıkoyan neydi?"
Ali Fikri Yavuz : (92-93) Mûsa dönüşünde kardeşine) dedi ki: “- Harûn! Seni engelliyen ne oldu ki, bunların sapıklığa düştüğünü gördüğün vakit benim ardımca yürümedin (tavsiyemi tutub onlarla mücadele etmedin), emrime isyan mı ettin?”
Bekir Sadak : (92-93) Musa gelince: «Harun! Onlarin sapittigini gorunce seni benim yolumdan gitmekten alikoyan nedir? Benim emrime karsi mi geldin?» dedi.
Celal Yıldırım : (92-93) Musâ : «Ey Harun !» de di, «onların sapıttığını gördüğün zaman bana uymandan (yolumu takip etmekten) seni alıkoyan neydi ? Yoksa emrime karşı mı geldin ?»
Diyanet İşleri : (92-93) Mûsâ, (Tûr’dan dönünce) şöyle dedi: “Ey Hârûn! Saptıklarını gördüğün zaman bana uymana ne engel oldu? Yoksa emrime karşı mı geldin?”
Diyanet İşleri (eski) : (92-93) Musa gelince: 'Harun! Onların sapıttığını görünce seni benim yolumdan gitmekten alıkoyan nedir? Benim emrime karşı mı geldin?' dedi.
Diyanet Vakfi : (92-93) (Musa, döndüğünde:) Ey Harun! dedi, sana ne engel oldu da, bunların dalâlete düştüklerini gördüğün vakit peşimden gelmedin? Emrime âsi mi oldun?
Edip Yüksel : Dedi ki, 'Harun! Seni engelleyen neydi, onları saparken gördüğün zaman,'
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : (Musa gelince kardeşine şöyle) dedi: «Ey Harun! bunların sapıklığa düştüğünü gördüğün vakit, seni engelleyen ne oldu?»
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Musa: «Ey Harun, sana ne engel oldu bunların sapıklığa düştüklerini gördüğün zaman,
Elmalılı Hamdi Yazır : Ey Hârun, dedi, sana ne mani' oldu da bunların dalâlete düştüklerini gödüğün vakıt
Fizilal-il Kuran : Musa dönünce dedi ki: «Ey Harun, onların sapıttıklarını gördüğünde seni engelleyen ne oldu?
Gültekin Onan : (Musa da gelince:) "Ey Harun" demişti. "Onların saptıklarını gördüğün zaman seni (onlara müdahale etmekten) alıkoyan neydi?"
Hakkı Yılmaz : (92,93) Mûsâ: “Ey Hârûn! Bunların sapıklığa düştüğünü gördüğün vakit, seni benim yolumu takip etmekten engelleyen ne oldu? Yoksa benim emrime karşı mı geldin?” dedi.
Hasan Basri Çantay : (92-93) Musa (avdetinde) dedi ki: «Ey Harun, bunların sapdıklarını gördüğün zaman bana tâbi olmandan seni men eden ne idi? Sen benim emrime isyan mı etdin»?
Hayrat Neşriyat : (92-93) (Mûsâ dönünce:) 'Ey Hârûn! Onları dalâlete düşmüş gördüğün zaman, seni benim yolumda gitmekten ne alıkoydu? Yoksa benim emrime karşı mı geldin?' dedi.
İbni Kesir : Dedi ki: Ey Harun; bunların saptıklarını görünce ne alıkoydu seni,
İskender Evrenosoğlu : (Musa A.S): “Ey Harun! Onların dalâlete düştüğünü gördüğün zaman (onları uyarmaktan) seni ne men etti?” dedi.
Muhammed Esed : (Ve Musa döndüğünde:) "Ey Harun!" dedi, "Bunların yoldan çıktığını gördüğün halde, seni tutan neydi?
Ömer Nasuhi Bilmen : Dedi ki: «Ey Harun! Onların dalâlete düştüklerini gördüğün zaman seni ne menetti?»
Ömer Öngüt : (Musa döndüğünde) dedi ki: “Ey Harun! Bunların sapıttığını görünce, seni benim yolumdan gitmekten alıkoyan nedir?”
Şaban Piriş : -Ey Harun, dedi. onların saptıklarını gördüğün zaman sana engel olan neydi?
Suat Yıldırım : (92-93) Mûsâ döndüğünde bu durumu bilmediğinden: "Harun!" dedi, "onların saptığını gördüğünde benim izimce gelmene ne mani oldu, yoksa emrime karşı mı geldin?" deyip onu sakalından tutarak çekmeye başladı.
Süleyman Ateş : (Mûsâ) "Ey Hârûn, oların saptıklarını gördüğün zaman sana ne engel oldu (da önlemedin)? dedi.
Tefhim-ul Kuran : (Musa da gelince:) «Ey Harun» demişti. «Onların saptıklarını gördüğün zaman seni (onlara müdahale etmekten) alıkoyan neydi?»
Ümit Şimşek : Musa 'Ey Harun,' dedi. 'Onların sapıttığını gördüğünde sana ne engel oldu?
Yaşar Nuri Öztürk : Mûsa dedi: "Ey Hârun, onların saptıklarını gördüğün zaman seni ne engelledi de,
Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için
TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen
dikkatli olunuz.]