» 17 / Isrâ  104:

Kuran Sırası: 17
İniş Sırası: 50
Isra Suresi = Gece Yürüyüsü Suresi
Allah’in Hz. Muhammed’i gecenin bir vaktinde ayetlerinden bir kismini göstermek üzere Mescid-i Haram’dan Mescid-i Aksaya yürütmesinde almistir ismini.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَقُلْنَا (WGLNE) = ve ḳulnā : ve dedik
2. مِنْ (MN) = min :
3. بَعْدِهِ (BAD̃H) = beǎ'dihi : onun ardından
4. لِبَنِي (LBNY) = libenī : oğullarına
5. إِسْرَائِيلَ (ÎSREÙYL) = isrāīle : İsrail
6. اسْكُنُوا (ESKNWE) = skunū : oturun
7. الْأَرْضَ (ELÊRŽ) = l-erDe : o ülkede
8. فَإِذَا (FÎZ̃E) = feiƶā :
9. جَاءَ (CEÙ) = cā'e : gelince
10. وَعْدُ (WAD̃) = veǎ'du : zamanı
11. الْاخِرَةِ (EL ËḢRT) = l-āḣirati : ahiret
12. جِئْنَا (CÙNE) = ci'nā : getireceğiz
13. بِكُمْ (BKM) = bikum : hepinizi
14. لَفِيفًا (LFYFE) = lefīfen : bir araya
ve dedik | | onun ardından | oğullarına | İsrail | oturun | o ülkede | | gelince | zamanı | ahiret | getireceğiz | hepinizi | bir araya |

[GWL] [] [BAD̃] [BNY] [] [SKN] [ERŽ] [] [CYE] [WAD̃] [EḢR] [CYE] [] [LFF]
WGLNE MN BAD̃H LBNY ÎSREÙYL ESKNWE ELÊRŽ FÎZ̃E CEÙ WAD̃ EL ËḢRT CÙNE BKM LFYFE

ve ḳulnā min beǎ'dihi libenī isrāīle skunū l-erDe feiƶā cā'e veǎ'du l-āḣirati ci'nā bikum lefīfen
وقلنا من بعده لبني إسرائيل اسكنوا الأرض فإذا جاء وعد الآخرة جئنا بكم لفيفا

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وقلنا ق و ل | GWL WGLNE ve ḳulnā ve dedik And We said
من | MN min after him
بعده ب ع د | BAD̃ BAD̃H beǎ'dihi onun ardından after him
لبني ب ن ي | BNY LBNY libenī oğullarına to the Children of Israel,
إسرائيل | ÎSREÙYL isrāīle İsrail to the Children of Israel,
اسكنوا س ك ن | SKN ESKNWE skunū oturun """Dwell"
الأرض ا ر ض | ERŽ ELÊRŽ l-erDe o ülkede (in) the land,
فإذا | FÎZ̃E feiƶā then when
جاء ج ي ا | CYE CEÙ cā'e gelince comes
وعد و ع د | WAD̃ WAD̃ veǎ'du zamanı (the) promise
الآخرة ا خ ر | EḢR EL ËḢRT l-āḣirati ahiret (of) the Hereafter,
جئنا ج ي ا | CYE CÙNE ci'nā getireceğiz We will bring
بكم | BKM bikum hepinizi you
لفيفا ل ف ف | LFF LFYFE lefīfen bir araya "(as) a mixed crowd."""

17:104 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

ve dedik | | onun ardından | oğullarına | İsrail | oturun | o ülkede | | gelince | zamanı | ahiret | getireceğiz | hepinizi | bir araya |

[GWL] [] [BAD̃] [BNY] [] [SKN] [ERŽ] [] [CYE] [WAD̃] [EḢR] [CYE] [] [LFF]
WGLNE MN BAD̃H LBNY ÎSREÙYL ESKNWE ELÊRŽ FÎZ̃E CEÙ WAD̃ EL ËḢRT CÙNE BKM LFYFE

ve ḳulnā min beǎ'dihi libenī isrāīle skunū l-erDe feiƶā cā'e veǎ'du l-āḣirati ci'nā bikum lefīfen
وقلنا من بعده لبني إسرائيل اسكنوا الأرض فإذا جاء وعد الآخرة جئنا بكم لفيفا

[ق و ل] [] [ب ع د] [ب ن ي] [] [س ك ن] [ا ر ض] [] [ج ي ا] [و ع د] [ا خ ر] [ج ي ا] [] [ل ف ف]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وقلنا ق و ل | GWL WGLNE ve ḳulnā ve dedik And We said
Vav,Gaf,Lam,Nun,Elif,
6,100,30,50,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 1st person plural perfect verb
PRON – subject pronoun
الواو عاطفة
فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل
من | MN min after him
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
بعده ب ع د | BAD̃ BAD̃H beǎ'dihi onun ardından after him
Be,Ayn,Dal,He,
2,70,4,5,
N – genitive noun
PRON – 3rd person masculine singular possessive pronoun
اسم مجرور والهاء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
لبني ب ن ي | BNY LBNY libenī oğullarına to the Children of Israel,
Lam,Be,Nun,Ye,
30,2,50,10,
"P – prefixed preposition lām
N – genitive masculine plural noun → Children of Israel"
جار ومجرور
إسرائيل | ÎSREÙYL isrāīle İsrail to the Children of Israel,
,Sin,Re,Elif,,Ye,Lam,
,60,200,1,,10,30,
"PN – genitive proper noun → Israel"
اسم علم مجرور بالفتحة بدلاً من الكسرة لأنه ممنوع من الصرف
اسكنوا س ك ن | SKN ESKNWE skunū oturun """Dwell"
Elif,Sin,Kef,Nun,Vav,Elif,
1,60,20,50,6,1,
V – 2nd person masculine plural imperative verb
PRON – subject pronoun
فعل أمر والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
الأرض ا ر ض | ERŽ ELÊRŽ l-erDe o ülkede (in) the land,
Elif,Lam,,Re,Dad,
1,30,,200,800,
N – accusative feminine noun
اسم منصوب
فإذا | FÎZ̃E feiƶā then when
Fe,,Zel,Elif,
80,,700,1,
REM – prefixed resumption particle
T – time adverb
الفاء استئنافية
ظرف زمان
جاء ج ي ا | CYE CEÙ cā'e gelince comes
Cim,Elif,,
3,1,,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
فعل ماض
وعد و ع د | WAD̃ WAD̃ veǎ'du zamanı (the) promise
Vav,Ayn,Dal,
6,70,4,
N – nominative masculine noun
اسم مرفوع
الآخرة ا خ ر | EḢR EL ËḢRT l-āḣirati ahiret (of) the Hereafter,
Elif,Lam,,Hı,Re,Te merbuta,
1,30,,600,200,400,
N – genitive feminine singular noun
اسم مجرور
جئنا ج ي ا | CYE CÙNE ci'nā getireceğiz We will bring
Cim,,Nun,Elif,
3,,50,1,
V – 1st person plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل
بكم | BKM bikum hepinizi you
Be,Kef,Mim,
2,20,40,
P – prefixed preposition bi
PRON – 2nd person masculine plural personal pronoun
جار ومجرور
لفيفا ل ف ف | LFF LFYFE lefīfen bir araya "(as) a mixed crowd."""
Lam,Fe,Ye,Fe,Elif,
30,80,10,80,1,
N – accusative masculine singular indefinite noun
اسم منصوب
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَقُلْنَا: ve dedik | مِنْ: | بَعْدِهِ: onun ardından | لِبَنِي: oğullarına | إِسْرَائِيلَ: İsrail | اسْكُنُوا: oturun | الْأَرْضَ: o ülkede | فَإِذَا: | جَاءَ: gelince | وَعْدُ: zamanı | الْاخِرَةِ: ahiret | جِئْنَا: getireceğiz | بِكُمْ: hepinizi | لَفِيفًا: bir araya |
Kırık Meal (Harekesiz) : |وقلنا WGLNE ve dedik | من MN | بعده BAD̃H onun ardından | لبني LBNY oğullarına | إسرائيل ÎSREÙYL İsrail | اسكنوا ESKNWE oturun | الأرض ELÊRŽ o ülkede | فإذا FÎZ̃E | جاء CEÙ gelince | وعد WAD̃ zamanı | الآخرة EL ËḢRT ahiret | جئنا CÙNE getireceğiz | بكم BKM hepinizi | لفيفا LFYFE bir araya |
Kırık Meal (Okunuş) : |ve ḳulnā: ve dedik | min: | beǎ'dihi: onun ardından | libenī: oğullarına | isrāīle: İsrail | skunū: oturun | l-erDe: o ülkede | feiƶā: | cā'e: gelince | veǎ'du: zamanı | l-āḣirati: ahiret | ci'nā: getireceğiz | bikum: hepinizi | lefīfen: bir araya |
Kırık Meal (Transcript) : |WGLNE: ve dedik | MN: | BAD̃H: onun ardından | LBNY: oğullarına | ÎSREÙYL: İsrail | ESKNWE: oturun | ELÊRŽ: o ülkede | FÎZ̃E: | CEÙ: gelince | WAD̃: zamanı | EL ËḢRT: ahiret | CÙNE: getireceğiz | BKM: hepinizi | LFYFE: bir araya |
Abdulbaki Gölpınarlı : Ve bundan sonra İsrailoğullarına dedik ki: Yeryüzünde oturun, eğleşin, âhiret hakkındaki vaadimizin yerine gelme zamânı çatınca hepinizi derleyip tapımıza getirirler.
Adem Uğur : Arkasından da İsrailoğullarına: "O topraklarda oturun! Ahiret vâdi tahakkuk edince, hepinizi toplayıp bir araya getireceğiz" dedik.
Ahmed Hulusi : Ondan sonra İsrailoğullarına dedik ki: "O arzda mesken edinin. . . Gelecek hayatın vâdesi geldiğinde de, topunuzu hep bir arada toplayacağız. "
Ahmet Tekin : Arkasından da İsrâiloğulları’na: 'O topraklarda siz oturun. Âhiret ve kıyametle ilgili vaat gerçekleştiği zaman hepinizi, mü’mini, kâfiri toplayıp bir araya getireceğiz.' dedik.
Ahmet Varol : Onun ardından İsrailoğullarına dedik ki: 'Bu yerde siz oturun. Ahiret vaadi geldiğinde hepinizi biraraya getiririz.'
Ali Bulaç : Ve onun ardından İsrailoğullarına söyledik: "O toprak (yurt)ta oturun, ahiret va'di geldiğinde hepinizi derleyip toplayacağız."
Ali Fikri Yavuz : Arkasından İsraîloğullarına şöyle dedik: Firavun’un sizi çıkarmak istediği arazide siz oturun. Sonra ahiret vaadi (kıyamet) geldiği zaman, onları da sizi de bir araya getireceğiz (Sonra aranızda hüküm vererek iyi ve kötü olanlarınızı ayıracağız).
Bekir Sadak : Sonra Israilogullarina: «Bu memlekette siz oturun, kiyamet koptugunda hepinizi bir araya getiririz.» dedik.
Celal Yıldırım : Bu olaydan sonra israil oğulları'na, «siz artık bu (söz verilen) toprakta oturun. Âhiret va'di (günü) gelince sizi (onlarla) derleyip biraraya getiririz» dedik.
Diyanet İşleri : Bunun ardından İsrailoğullarına şöyle dedik: “Bu topraklarda oturun, ahiret va’di (kıyamet) gelince hepinizi toplayıp bir araya getireceğiz.”
Diyanet İşleri (eski) : Sonra İsrailoğullarına: 'Bu memlekette siz oturun, kıyamet koptuğunda hepinizi bir araya getiririz.' dedik.
Diyanet Vakfi : Arkasından da İsrailoğullarına: «O topraklarda oturun! Ahiret vâdi tahakkuk edince, hepinizi toplayıp bir araya getireceğiz» dedik.
Edip Yüksel : Ondan sonra İsrail oğullarına, 'Bu ülkede yerleşin. Verilen son söz geldiğinde sizi bir araya toplayacağız,' dedik.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Arkasından İsrailoğullarına şöyle dedik: «Firavun»un sizi çıkarmak istediği arazide siz oturun! Sonra ahiret vaadi (kıyamet) geldiği vakit, hepinizi toplayıp bir araya getireceğiz.»
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : (103-104) Derken Firavun onları o yerden belinletmek (sürüp çıkarmak) istedi, Biz de hem kendisini, hem de beraberindekilerin tümünü birden boğuverdik; arkasından da İsrailoğullarına dedik ki: «Haydi, yeryüzünde yerleşin; sonra ahiret va'di geldiği vakit hepinizi dürüp bükerek (bir araya) getireceğiz.»
Elmalılı Hamdi Yazır : Arkasından da Benî İsraîle dedik ki: haydin Arzda sâkin olun, sonra Âhıret va'di geldiği vakıt hepinizi dürüp bükerek getireceğiz
Fizilal-il Kuran : Onun ardından İsrailoğulları'na «Bu ülkede oturunuz. Ahiret günü gelince sizleri hep birlikte mahşerde biraraya getiririz» dedik.
Gültekin Onan : Ve onun ardından İsrailoğullarına söyledik: "O toprak (yurt)ta oturun, ahiret vaadi geldiğinde hepinizi derleyip toplayacağız."
Hakkı Yılmaz : Ve ondan sonra Biz İsrâîloğulları'na, “Bu topraklara siz yerleşin! Sonra âhirete dair verilen söz geldiği vakit, sizi toplayıp bir araya getireceğiz” dedik.
Hasan Basri Çantay : Arkasından da İsrâîl oğullarına (şöyle) dedik: (Haydin), o yerde siz oturun. Sonra âhiret va'di geldiği vakit onları da, sizi de bir araya getireceğiz».
Hayrat Neşriyat : Ve onun ardından İsrâiloğullarına şöyle buyurduk: '(Fir'avun’un sizi çıkarmak istediği) bu yerde oturun; artık âhiret va'di (kıyâmet) geldiği zaman, hepinizi (sizi ve onları toplayıp) bir araya getireceğiz.'
İbni Kesir : Onun ardından İsrailoğullarına dedik ki: Haydin, o memlekette siz oturun. Ahiret vaadi geldiği zaman; onları da sizi de bir araya getiririz.
İskender Evrenosoğlu : Ondan sonra benî İsraile, “Arzda (orada) iskân olun (yerleşin)!” dedik. Ahiretin vadesi (vaadi) gelince sizi biraraya getireceğiz.
Muhammed Esed : Ve sonra İsrailoğulları'na: "Şimdi artık yeryüzünde güvenlik içinde yerleşin" dedik, "fakat, (unutmayın ki,) Son Gün'e ilişkin söz gerçekleştiği zaman, karışık bir bütün(ün parçaları) olarak hepinizi bir araya getireceğiz!"
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve ondan sonra İsrailoğullarına dedi ki: «O yerde oturun, sonra ahiret vaadi gelince sizleri dürülüp toplanılmış bir halde (Mahşere) getireceğiz.»
Ömer Öngüt : Ardından da İsrâiloğullarına: “O topraklarda oturun! Ahiret vaadi geldiği zaman (mümin-kâfir) hepinizi toplayıp bir araya getireceğiz. ” dedik.
Şaban Piriş : İsrailoğullarına: -Ülkede oturun, ahiret vaadi geldiği zaman hepinizi bir araya getireceğiz. dedik.
Suat Yıldırım : Bu olaydan sonra İsrailoğullarına da dedik ki: "Haydin, yerleşin size gösterilen yere!Ne zaman ki âhiret vâdesi gelir, işte o vakit hepinizi bir araya toplar, hakkınızda gereken hükmü veririz!"
Süleyman Ateş : Onun ardından İsrâil oğullarına: "O ülkede oturun, âhiret zamanı gelince hepinizi toplayıp bir araya getireceğiz," dedik.
Tefhim-ul Kuran : Ve onun ardından İsrailoğullarına söyledik: «O toprak (yurt) ta oturun, ahiret va'di geldiğinde hepinizi derleyip toplayacağız.»
Ümit Şimşek : Ondan sonra da İsrailoğullarına 'Ülkeye yerleşin,' buyurduk. 'Âhiretin vadesi geldiğinde, hepinizi derleyip huzurumuza getiririz.'
Yaşar Nuri Öztürk : Bunun ardından, İsrailoğullarına şöyle dedik: "Şu toprakta oturun. Âhiret vaadi/ikinci vaat gelince, sizi toplayıp bir araya getireceğiz."


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}