» 17 / Isrâ  88:

Kuran Sırası: 17
İniş Sırası: 50
Isra Suresi = Gece Yürüyüsü Suresi
Allah’in Hz. Muhammed’i gecenin bir vaktinde ayetlerinden bir kismini göstermek üzere Mescid-i Haram’dan Mescid-i Aksaya yürütmesinde almistir ismini.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. قُلْ (GL) = ḳul : de ki
2. لَئِنِ (LÙN) = leini : andolsun eğer
3. اجْتَمَعَتِ (ECTMAT) = ctemeǎti : toplansalar
4. الْإِنْسُ (ELÎNS) = l-insu : insan(lar)
5. وَالْجِنُّ (WELCN) = velcinnu : ve cin(ler)
6. عَلَىٰ (AL) = ǎlā : üzere
7. أَنْ (ÊN) = en :
8. يَأْتُوا (YÊTWE) = ye'tū : getirmek
9. بِمِثْلِ (BMS̃L) = bimiṧli : bir benzerini
10. هَٰذَا (HZ̃E) = hāƶā : bu
11. الْقُرْانِ (ELGR ËN) = l-ḳurāni : Kur'an'ın
12. لَا (LE) = lā :
13. يَأْتُونَ (YÊTWN) = ye'tūne : getiremezler
14. بِمِثْلِهِ (BMS̃LH) = bimiṧlihi : onun benzerini
15. وَلَوْ (WLW) = velev : ve eğer
16. كَانَ (KEN) = kāne : olsalar
17. بَعْضُهُمْ (BAŽHM) = beǎ'Duhum : biri
18. لِبَعْضٍ (LBAŽ) = libeǎ'Din : diğerine
19. ظَهِيرًا (ƵHYRE) = Zehīran : arka (destek)
de ki | andolsun eğer | toplansalar | insan(lar) | ve cin(ler) | üzere | | getirmek | bir benzerini | bu | Kur'an'ın | | getiremezler | onun benzerini | ve eğer | olsalar | biri | diğerine | arka (destek) |

[GWL] [] [CMA] [ENS] [CNN] [] [] [ETY] [MS̃L] [] [GRE] [] [ETY] [MS̃L] [] [KWN] [BAŽ] [BAŽ] [ƵHR]
GL LÙN ECTMAT ELÎNS WELCN AL ÊN YÊTWE BMS̃L HZ̃E ELGR ËN LE YÊTWN BMS̃LH WLW KEN BAŽHM LBAŽ ƵHYRE

ḳul leini ctemeǎti l-insu velcinnu ǎlā en ye'tū bimiṧli hāƶā l-ḳurāni ye'tūne bimiṧlihi velev kāne beǎ'Duhum libeǎ'Din Zehīran
قل لئن اجتمعت الإنس والجن على أن يأتوا بمثل هذا القرآن لا يأتون بمثله ولو كان بعضهم لبعض ظهيرا

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
قل ق و ل | GWL GL ḳul de ki Say,
لئن | LÙN leini andolsun eğer """If"
اجتمعت ج م ع | CMA ECTMAT ctemeǎti toplansalar gathered
الإنس ا ن س | ENS ELÎNS l-insu insan(lar) the mankind
والجن ج ن ن | CNN WELCN velcinnu ve cin(ler) and the jinn
على | AL ǎlā üzere to
أن | ÊN en [that]
يأتوا ا ت ي | ETY YÊTWE ye'tū getirmek bring
بمثل م ث ل | MS̃L BMS̃L bimiṧli bir benzerini the like
هذا | HZ̃E hāƶā bu (of) this
القرآن ق ر ا | GRE ELGR ËN l-ḳurāni Kur'an'ın Quran,
لا | LE not
يأتون ا ت ي | ETY YÊTWN ye'tūne getiremezler they (could) bring
بمثله م ث ل | MS̃L BMS̃LH bimiṧlihi onun benzerini the like of it,
ولو | WLW velev ve eğer even if
كان ك و ن | KWN KEN kāne olsalar were
بعضهم ب ع ض | BAŽ BAŽHM beǎ'Duhum biri some of them
لبعض ب ع ض | BAŽ LBAŽ libeǎ'Din diğerine to some others
ظهيرا ظ ه ر | ƵHR ƵHYRE Zehīran arka (destek) "assistants."""

17:88 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

de ki | andolsun eğer | toplansalar | insan(lar) | ve cin(ler) | üzere | | getirmek | bir benzerini | bu | Kur'an'ın | | getiremezler | onun benzerini | ve eğer | olsalar | biri | diğerine | arka (destek) |

[GWL] [] [CMA] [ENS] [CNN] [] [] [ETY] [MS̃L] [] [GRE] [] [ETY] [MS̃L] [] [KWN] [BAŽ] [BAŽ] [ƵHR]
GL LÙN ECTMAT ELÎNS WELCN AL ÊN YÊTWE BMS̃L HZ̃E ELGR ËN LE YÊTWN BMS̃LH WLW KEN BAŽHM LBAŽ ƵHYRE

ḳul leini ctemeǎti l-insu velcinnu ǎlā en ye'tū bimiṧli hāƶā l-ḳurāni ye'tūne bimiṧlihi velev kāne beǎ'Duhum libeǎ'Din Zehīran
قل لئن اجتمعت الإنس والجن على أن يأتوا بمثل هذا القرآن لا يأتون بمثله ولو كان بعضهم لبعض ظهيرا

[ق و ل] [] [ج م ع] [ا ن س] [ج ن ن] [] [] [ا ت ي] [م ث ل] [] [ق ر ا] [] [ا ت ي] [م ث ل] [] [ك و ن] [ب ع ض] [ب ع ض] [ظ ه ر]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
قل ق و ل | GWL GL ḳul de ki Say,
Gaf,Lam,
100,30,
V – 2nd person masculine singular imperative verb
فعل أمر
لئن | LÙN leini andolsun eğer """If"
Lam,,Nun,
30,,50,
EMPH – emphatic prefix lām
COND – conditional particle
اللام لام التوكيد
حرف شرط
اجتمعت ج م ع | CMA ECTMAT ctemeǎti toplansalar gathered
Elif,Cim,Te,Mim,Ayn,Te,
1,3,400,40,70,400,
V – 3rd person feminine singular (form VIII) perfect verb
فعل ماض
الإنس ا ن س | ENS ELÎNS l-insu insan(lar) the mankind
Elif,Lam,,Nun,Sin,
1,30,,50,60,
N – nominative masculine noun
اسم مرفوع
والجن ج ن ن | CNN WELCN velcinnu ve cin(ler) and the jinn
Vav,Elif,Lam,Cim,Nun,
6,1,30,3,50,
"CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – nominative masculine noun → Jinn"
الواو عاطفة
اسم مرفوع
على | AL ǎlā üzere to
Ayn,Lam,,
70,30,,
P – preposition
حرف جر
أن | ÊN en [that]
,Nun,
,50,
SUB – subordinating conjunction
حرف مصدري
يأتوا ا ت ي | ETY YÊTWE ye'tū getirmek bring
Ye,,Te,Vav,Elif,
10,,400,6,1,
V – 3rd person masculine plural imperfect verb, subjunctive mood
PRON – subject pronoun
فعل مضارع منصوب والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
بمثل م ث ل | MS̃L BMS̃L bimiṧli bir benzerini the like
Be,Mim,Se,Lam,
2,40,500,30,
P – prefixed preposition bi
N – genitive masculine noun
جار ومجرور
هذا | HZ̃E hāƶā bu (of) this
He,Zel,Elif,
5,700,1,
DEM – masculine singular demonstrative pronoun
اسم اشارة
القرآن ق ر ا | GRE ELGR ËN l-ḳurāni Kur'an'ın Quran,
Elif,Lam,Gaf,Re,,Nun,
1,30,100,200,,50,
"PN – genitive masculine proper noun → Quran"
اسم علم مجرور
لا | LE not
Lam,Elif,
30,1,
NEG – negative particle
حرف نفي
يأتون ا ت ي | ETY YÊTWN ye'tūne getiremezler they (could) bring
Ye,,Te,Vav,Nun,
10,,400,6,50,
V – 3rd person masculine plural imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
بمثله م ث ل | MS̃L BMS̃LH bimiṧlihi onun benzerini the like of it,
Be,Mim,Se,Lam,He,
2,40,500,30,5,
P – prefixed preposition bi
N – genitive masculine noun
PRON – 3rd person masculine singular possessive pronoun
جار ومجرور والهاء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
ولو | WLW velev ve eğer even if
Vav,Lam,Vav,
6,30,6,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
COND – conditional particle
الواو عاطفة
حرف شرط
كان ك و ن | KWN KEN kāne olsalar were
Kef,Elif,Nun,
20,1,50,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
فعل ماض
بعضهم ب ع ض | BAŽ BAŽHM beǎ'Duhum biri some of them
Be,Ayn,Dad,He,Mim,
2,70,800,5,40,
N – nominative masculine noun
PRON – 3rd person masculine plural possessive pronoun
اسم مرفوع و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
لبعض ب ع ض | BAŽ LBAŽ libeǎ'Din diğerine to some others
Lam,Be,Ayn,Dad,
30,2,70,800,
P – prefixed preposition lām
N – genitive masculine indefinite noun
جار ومجرور
ظهيرا ظ ه ر | ƵHR ƵHYRE Zehīran arka (destek) "assistants."""
Zı,He,Ye,Re,Elif,
900,5,10,200,1,
ADJ – accusative masculine singular indefinite adjective
صفة منصوبة
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |قُلْ: de ki | لَئِنِ: andolsun eğer | اجْتَمَعَتِ: toplansalar | الْإِنْسُ: insan(lar) | وَالْجِنُّ: ve cin(ler) | عَلَىٰ: üzere | أَنْ: | يَأْتُوا: getirmek | بِمِثْلِ: bir benzerini | هَٰذَا: bu | الْقُرْانِ: Kur'an'ın | لَا: | يَأْتُونَ: getiremezler | بِمِثْلِهِ: onun benzerini | وَلَوْ: ve eğer | كَانَ: olsalar | بَعْضُهُمْ: biri | لِبَعْضٍ: diğerine | ظَهِيرًا: arka (destek) |
Kırık Meal (Harekesiz) : |قل GL de ki | لئن LÙN andolsun eğer | اجتمعت ECTMAT toplansalar | الإنس ELÎNS insan(lar) | والجن WELCN ve cin(ler) | على AL üzere | أن ÊN | يأتوا YÊTWE getirmek | بمثل BMS̃L bir benzerini | هذا HZ̃E bu | القرآن ELGR ËN Kur'an'ın | لا LE | يأتون YÊTWN getiremezler | بمثله BMS̃LH onun benzerini | ولو WLW ve eğer | كان KEN olsalar | بعضهم BAŽHM biri | لبعض LBAŽ diğerine | ظهيرا ƵHYRE arka (destek) |
Kırık Meal (Okunuş) : |ḳul: de ki | leini: andolsun eğer | ctemeǎti: toplansalar | l-insu: insan(lar) | velcinnu: ve cin(ler) | ǎlā: üzere | en: | ye'tū: getirmek | bimiṧli: bir benzerini | hāƶā: bu | l-ḳurāni: Kur'an'ın | : | ye'tūne: getiremezler | bimiṧlihi: onun benzerini | velev: ve eğer | kāne: olsalar | beǎ'Duhum: biri | libeǎ'Din: diğerine | Zehīran: arka (destek) |
Kırık Meal (Transcript) : |GL: de ki | LÙN: andolsun eğer | ECTMAT: toplansalar | ELÎNS: insan(lar) | WELCN: ve cin(ler) | AL: üzere | ÊN: | YÊTWE: getirmek | BMS̃L: bir benzerini | HZ̃E: bu | ELGR ËN: Kur'an'ın | LE: | YÊTWN: getiremezler | BMS̃LH: onun benzerini | WLW: ve eğer | KEN: olsalar | BAŽHM: biri | LBAŽ: diğerine | ƵHYRE: arka (destek) |
Abdulbaki Gölpınarlı : De ki: İnsanlar ve cinler, bu Kur'ân'ın bir benzerini meydana getirmek için bir araya gelseler bir benzerini meydana koyamazlar, hattâ bir kısmı bir kısmına yardım etse bile.
Adem Uğur : De ki: Andolsun, bu Kur'an'ın bir benzerini ortaya koymak üzere insü cin bir araya gelseler, birbirlerine destek de olsalar, onun benzerini ortaya getiremezler.
Ahmed Hulusi : De ki: "Andolsun, eğer İNS (türü - insan denmiyor) ve CİNN şu Kurân'ın benzerini getirmek üzere bir araya toplansalar, birbirlerine destek de olsalar, gene de onun benzerini getiremezler!"
Ahmet Tekin : 'Andolsun, bu Kur’ân’ın bir benzerini ortaya koymak üzere insanlar ve cinler bir araya gelseler, birbirlerine destek de olsalar, onun bir benzerini meydana getiremezler' de.
Ahmet Varol : De ki: 'Andolsun, insanlar ve cinler şu Kur'an'ın bir benzerini getirmek için toplansalar ve birbirlerine yardımcı da olsalar onun bir benzerini getiremezler.'
Ali Bulaç : De ki: "Eğer bütün ins ve cin (toplulukları), bu Kur'an'ın bir benzerini getirmek üzere toplansa, -onların bir kısmı bir kısmına destekçi olsa bile- onun bir benzerini getiremezler."
Ali Fikri Yavuz : Ey Rasûlüm, de ki: “- Yemin olsun, eğer insanlar ve cinler bu Kur’ân’ın benzerini getirmek üzere toplansalar, birbirlerine yardımcı da olsalar, yine onun benzerini getiremezler.”
Bekir Sadak : De ki: «Insanlar ve cinler, birbirine yardimci olarak bu Kuran'in bir benzerini ortaya koymak icin bir araya gelseler, and olsun ki, yine de benzerini ortaya koyamazlar.»
Celal Yıldırım : De ki: Eğer insanlarla cinler, birbirlerine yardımcı ve destek de olsalar, bu Kur'ân'ın bir benzerini getirmek için biraraya gelseler, yine de onun bir benzerini (yazıp) getiremezler.
Diyanet İşleri : De ki: “Andolsun, insanlar ve cinler bu Kur’an’ın bir benzerini getirmek üzere toplansalar ve birbirlerine de destek olsalar, yine onun benzerini getiremezler.”
Diyanet İşleri (eski) : De ki: 'İnsanlar ve cinler, birbirine yardımcı olarak bu Kuran'ın bir benzerini ortaya koymak için bir araya gelseler, and olsun ki, yine de benzerini ortaya koyamazlar.'
Diyanet Vakfi : De ki: Andolsun, bu Kur'an'ın bir benzerini ortaya koymak üzere insü cin bir araya gelseler, birbirlerine destek de olsalar, onun benzerini ortaya getiremezler.
Edip Yüksel : De ki: 'Tüm insanlar ve cinler bu Kuran'ın bir benzerini oluşturmak amacıyla toplansalar ve bu konuda birbirlerine destek olsalar bile onun bir benzerini oluşturamazlar.'
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Ey Muhammed! De ki: «Yemin olsun, eğer insanlar ve cinler bu Kur'ân'ın benzerini getirmek üzere toplansalar ve birbirlerine yardımcı olsalar bile, yine onun bir benzerini meydana getiremeyeceklerdir.»
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : De ki: «Yemin ederim eğer insanlar ve cinler bu Kur'an'ın benzerini getirmek üzere toplansalar, birbirlerine yardımcı bile olsalar onun bir benzerini getiremezler.»
Elmalılı Hamdi Yazır : De ki: yemin ederim eğer İns-ü Cinn bu Kur'anın mislini getirmek üzere toplansalar bir mislini getiremezler, birbirlerine zahîr de olsalar
Fizilal-il Kuran : De ki; «Eğer tüm insanlar ve cinler bu Kur'an'ın bir benzerini ortaya koymak amacı ile biraraya gelseler, ne kadar birbirlerine yardım etseler de onun bir benzerini ortaya koyamazlar.»
Gültekin Onan : De ki: "Eğer bütün ins ve cin (toplulukları), bu Kuran'ın bir benzerini getirmek üzere toplansa, -onların bir kısmı bir kısmına destekçi olsa bile- onun bir benzerini getiremezler."
Hakkı Yılmaz : De ki: “Andolsun ki bugünün, yarının tüm insanları, bu Kur’ân'ın bir benzerini getirmek üzere bir araya gelseler, birbirlerine yardımcı da olsalar, onun benzerini kesinlikle getiremezler.”
Hasan Basri Çantay : De ki: «Andolsun, ins-ü cin şu Kur'ânın benzerini (meydana) getirmeleri için bir araya toplansa, yekdiğerine yardımcı da olsalar, yine onun benzerini getiremezler».
Hayrat Neşriyat : (Habîbim, yâ Muhammed!) De ki: 'Yemîn olsun ki, eğer insanlar ve cinler bu Kur’ân’ın bir benzerini getirmek üzere bir araya gelseler, birbirlerine yardımcı da olsalar,(yine) onun benzerini getiremezler.'
İbni Kesir : De ki: İnsanlar ve cinnler bu Kur'an'ın bir benzerini getirmek için toplansalardı; birbirlerine yardımcı da olsalar onun bir benzerini getiremezlerdi.
İskender Evrenosoğlu : De ki: “Eğer ins ve cin (insanlar ve cinler) bu Kur'ân'ın bir benzerini getirmek için içtima etseler (biraraya gelseler); onların bir kısmı, bir kısmına yardımcı olsa bile onun bir benzerini getiremezler.”
Muhammed Esed : De ki: "Bütün insanlar ve görünmeyen varlıklar bu Kuran'ın bir benzerini ortaya koymak için bir araya gelselerdi ve, birbirlerine (bu konuda) destek olmak için ellerinden gelen her şeyi yapsalardı, yine de onun benzerini ortaya koyamazlardı!"
Ömer Nasuhi Bilmen : De ki: «Andolsun, eğer insanlar ve cinler bu Kur'an'ın bir mislini getirmek üzere toplanacak olsalar, elbette onun bir mislini getiremeyeceklerdir. Velev ki, bazıları bazılarına yardımcı olsun.»
Ömer Öngüt : Resulüm! De ki: “Yemin olsun, eğer insanlar ve cinler bu Kur'an'ın bir benzerini meydana getirmek için bir araya gelseler, birbirine yardım da etseler, imkânı yok onun benzerini getiremezler. ”
Şaban Piriş : De ki: “İnsanlar ve cinler, bu Kur’an’ın bir benzerini yapmak için bir araya gelseler; birbirlerine arka çıksalar bile, onun bir benzerini yapamazlar.”
Suat Yıldırım : De ki: "Yemin ederim! Eğer insanlar ve cinler, bu Kur’ân’ın benzerini yapmak için bir araya toplansalar, hatta birbirlerine destek olup güçlerini birleştirseler bile, yine de onun gibi bir Kitap meydana getiremezler."
Süleyman Ateş : De ki: "Andolsun eğer insan(lar) ve cin(ler) bu Kur'ân'ın bir benzerini getirmek üzere toplansalar ve birbirlerine arka ol(up yardım et)seler yine onun benzerini getiremezler."
Tefhim-ul Kuran : De ki: «Eğer bütün ins ve cin (toplulukları), bu Kur'an'ın bir benzerini getirmek üzere toplansa, -onların bir kısmı bir kısmına destekçi olsa bile- onun bir benzerini getiremezler.»
Ümit Şimşek : De ki: Bu Kur'ân'ın benzerini getirmek için bütün insanlar ve cinler toplanıp da birbirine yardımcı olsalar, yine de onun benzerini getiremezler.
Yaşar Nuri Öztürk : De ki: "Yemin olsun, eğer insanlar ve cinler şu Kur'an'ın bir benzerini getirmek üzere bir araya toplansalar, birbirlerine de destek olsalar, onun bir benzerini yine de ortaya getiremezler."


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}