» 17 / Isrâ  89:

Kuran Sırası: 17
İniş Sırası: 50
Isra Suresi = Gece Yürüyüsü Suresi
Allah’in Hz. Muhammed’i gecenin bir vaktinde ayetlerinden bir kismini göstermek üzere Mescid-i Haram’dan Mescid-i Aksaya yürütmesinde almistir ismini.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَلَقَدْ (WLGD̃) = veleḳad : ve andolsun
2. صَرَّفْنَا (ṦRFNE) = Sarrafnā : biz türlü biçimlerde anlattık
3. لِلنَّاسِ (LLNES) = linnāsi : insanlara
4. فِي (FY) = fī :
5. هَٰذَا (HZ̃E) = hāƶā : bu
6. الْقُرْانِ (ELGR ËN) = l-ḳurāni : Kur'an'da
7. مِنْ (MN) = min : her
8. كُلِّ (KL) = kulli : çeşit
9. مَثَلٍ (MS̃L) = meṧelin : misali
10. فَأَبَىٰ (FÊB) = feebā : ama direttiler
11. أَكْثَرُ (ÊKS̃R) = ekṧeru : çoğu
12. النَّاسِ (ELNES) = n-nāsi : insanlardan
13. إِلَّا (ÎLE) = illā : ancak
14. كُفُورًا (KFWRE) = kufūran : inkarda
ve andolsun | biz türlü biçimlerde anlattık | insanlara | | bu | Kur'an'da | her | çeşit | misali | ama direttiler | çoğu | insanlardan | ancak | inkarda |

[] [ṦRF] [NWS] [] [] [GRE] [] [KLL] [MS̃L] [EBY] [KS̃R] [NWS] [] [KFR]
WLGD̃ ṦRFNE LLNES FY HZ̃E ELGR ËN MN KL MS̃L FÊB ÊKS̃R ELNES ÎLE KFWRE

veleḳad Sarrafnā linnāsi hāƶā l-ḳurāni min kulli meṧelin feebā ekṧeru n-nāsi illā kufūran
ولقد صرفنا للناس في هذا القرآن من كل مثل فأبى أكثر الناس إلا كفورا

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ولقد | WLGD̃ veleḳad ve andolsun And verily
صرفنا ص ر ف | ṦRF ṦRFNE Sarrafnā biz türlü biçimlerde anlattık We have explained
للناس ن و س | NWS LLNES linnāsi insanlara to mankind
في | FY in
هذا | HZ̃E hāƶā bu this
القرآن ق ر ا | GRE ELGR ËN l-ḳurāni Kur'an'da Quran
من | MN min her from
كل ك ل ل | KLL KL kulli çeşit every
مثل م ث ل | MS̃L MS̃L meṧelin misali example,
فأبى ا ب ي | EBY FÊB feebā ama direttiler but refused
أكثر ك ث ر | KS̃R ÊKS̃R ekṧeru çoğu most
الناس ن و س | NWS ELNES n-nāsi insanlardan (of) the mankind
إلا | ÎLE illā ancak except
كفورا ك ف ر | KFR KFWRE kufūran inkarda disbelief.

17:89 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

ve andolsun | biz türlü biçimlerde anlattık | insanlara | | bu | Kur'an'da | her | çeşit | misali | ama direttiler | çoğu | insanlardan | ancak | inkarda |

[] [ṦRF] [NWS] [] [] [GRE] [] [KLL] [MS̃L] [EBY] [KS̃R] [NWS] [] [KFR]
WLGD̃ ṦRFNE LLNES FY HZ̃E ELGR ËN MN KL MS̃L FÊB ÊKS̃R ELNES ÎLE KFWRE

veleḳad Sarrafnā linnāsi hāƶā l-ḳurāni min kulli meṧelin feebā ekṧeru n-nāsi illā kufūran
ولقد صرفنا للناس في هذا القرآن من كل مثل فأبى أكثر الناس إلا كفورا

[] [ص ر ف] [ن و س] [] [] [ق ر ا] [] [ك ل ل] [م ث ل] [ا ب ي] [ك ث ر] [ن و س] [] [ك ف ر]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ولقد | WLGD̃ veleḳad ve andolsun And verily
Vav,Lam,Gaf,Dal,
6,30,100,4,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
EMPH – emphatic prefix lām
CERT – particle of certainty
الواو عاطفة
اللام لام التوكيد
حرف تحقيق
صرفنا ص ر ف | ṦRF ṦRFNE Sarrafnā biz türlü biçimlerde anlattık We have explained
Sad,Re,Fe,Nun,Elif,
90,200,80,50,1,
V – 1st person plural (form II) perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل
للناس ن و س | NWS LLNES linnāsi insanlara to mankind
Lam,Lam,Nun,Elif,Sin,
30,30,50,1,60,
P – prefixed preposition lām
N – genitive masculine plural noun
جار ومجرور
في | FY in
Fe,Ye,
80,10,
P – preposition
حرف جر
هذا | HZ̃E hāƶā bu this
He,Zel,Elif,
5,700,1,
DEM – masculine singular demonstrative pronoun
اسم اشارة
القرآن ق ر ا | GRE ELGR ËN l-ḳurāni Kur'an'da Quran
Elif,Lam,Gaf,Re,,Nun,
1,30,100,200,,50,
"PN – genitive masculine proper noun → Quran"
اسم علم مجرور
من | MN min her from
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
كل ك ل ل | KLL KL kulli çeşit every
Kef,Lam,
20,30,
N – genitive masculine noun
اسم مجرور
مثل م ث ل | MS̃L MS̃L meṧelin misali example,
Mim,Se,Lam,
40,500,30,
N – genitive masculine indefinite noun
اسم مجرور
فأبى ا ب ي | EBY FÊB feebā ama direttiler but refused
Fe,,Be,,
80,,2,,
REM – prefixed resumption particle
V – 3rd person masculine singular perfect verb
الفاء استئنافية
فعل ماض
أكثر ك ث ر | KS̃R ÊKS̃R ekṧeru çoğu most
,Kef,Se,Re,
,20,500,200,
N – nominative masculine singular noun
اسم مرفوع
الناس ن و س | NWS ELNES n-nāsi insanlardan (of) the mankind
Elif,Lam,Nun,Elif,Sin,
1,30,50,1,60,
N – genitive masculine plural noun
اسم مجرور
إلا | ÎLE illā ancak except
,Lam,Elif,
,30,1,
RES – restriction particle
أداة حصر
كفورا ك ف ر | KFR KFWRE kufūran inkarda disbelief.
Kef,Fe,Vav,Re,Elif,
20,80,6,200,1,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَلَقَدْ: ve andolsun | صَرَّفْنَا: biz türlü biçimlerde anlattık | لِلنَّاسِ: insanlara | فِي: | هَٰذَا: bu | الْقُرْانِ: Kur'an'da | مِنْ: her | كُلِّ: çeşit | مَثَلٍ: misali | فَأَبَىٰ: ama direttiler | أَكْثَرُ: çoğu | النَّاسِ: insanlardan | إِلَّا: ancak | كُفُورًا: inkarda |
Kırık Meal (Harekesiz) : |ولقد WLGD̃ ve andolsun | صرفنا ṦRFNE biz türlü biçimlerde anlattık | للناس LLNES insanlara | في FY | هذا HZ̃E bu | القرآن ELGR ËN Kur'an'da | من MN her | كل KL çeşit | مثل MS̃L misali | فأبى FÊB ama direttiler | أكثر ÊKS̃R çoğu | الناس ELNES insanlardan | إلا ÎLE ancak | كفورا KFWRE inkarda |
Kırık Meal (Okunuş) : |veleḳad: ve andolsun | Sarrafnā: biz türlü biçimlerde anlattık | linnāsi: insanlara | : | hāƶā: bu | l-ḳurāni: Kur'an'da | min: her | kulli: çeşit | meṧelin: misali | feebā: ama direttiler | ekṧeru: çoğu | n-nāsi: insanlardan | illā: ancak | kufūran: inkarda |
Kırık Meal (Transcript) : |WLGD̃: ve andolsun | ṦRFNE: biz türlü biçimlerde anlattık | LLNES: insanlara | FY: | HZ̃E: bu | ELGR ËN: Kur'an'da | MN: her | KL: çeşit | MS̃L: misali | FÊB: ama direttiler | ÊKS̃R: çoğu | ELNES: insanlardan | ÎLE: ancak | KFWRE: inkarda |
Abdulbaki Gölpınarlı : Andolsun ki bu Kur'ân'da insanlara bütün örnekleri tekrar tekrar anlattıksa da insanların çoğu kabûl etmedi, ancak küfre kapıldı.
Adem Uğur : Muhakkak ki biz, bu Kur'an'da insanlara her türlü misali çeşitli şekillerde anlattık. Yine de insanların çoğu inkârcılıktan başkasını kabullenmediler.
Ahmed Hulusi : Andolsun, insanlar için şu Kurân'da (Hakikati) her türlü MİSALLERLE açıkladık. İnsanların çoğunluğu (misalleri orijin gibi gerçek olarak {muhkem} kabul ederek) hakikati örttüler.
Ahmet Tekin : Andolsun biz bu Kur’ân’da, insanların iyiliği, kurtuluşu için dini hakikatların delillerini, gerekçelerini, insani ve ahlaki değerlerin zaruretini, değişik ifadelerle çok yönlü açıkladık. Yine de insanların çoğu Kur’ân’ı, Kurân’ın hükümlerini inkârda, nankörlükte ısrar ederler.
Ahmet Varol : Andolsun, bu Kur'an'da insanlar için her tür örneği çeşitli şekillerde açıkladık. Ama insanların çoğu inkarda ayak diretti.
Ali Bulaç : Andolsun, bu Kur'an'da her örnekten insanlar için çeşitli açıklamalarda bulunduk. İnsanların çoğu ise ancak inkarda ayak direttiler.
Ali Fikri Yavuz : Yemin olsun ki, biz bu Kur’an’da insanlar için her çeşit mânayı tekrar ettik. Fakat insanların çoğu kabulden yüz çevirdi, ancak küfrü seçti.
Bekir Sadak : And olsun ki, biz Kuran'da insanlara turlu turlu misal gosterip acikladik. yleyken insanlarin cogu nankor olmakta direndiler.
Celal Yıldırım : And olsun ki biz, bu Kur'ân'da (lüzumlu) her misâli tekrar tekrar açıkladık; yine de insanların çoğu inkâr ve nankörlükte ısrar edip dururlar.
Diyanet İşleri : Andolsun, biz bu Kur’an’da insanlara her türlü misali değişik şekillerde açıkladık. Yine de insanların çoğu ancak inkârda direttiler.
Diyanet İşleri (eski) : And olsun ki, biz Kuran'da insanlara türlü türlü misal gösterip açıkladık. Öyleyken insanların çoğu nankör olmakta direndiler.
Diyanet Vakfi : Muhakkak ki biz, bu Kur'an'da insanlara her türlü misali çeşitli şekillerde anlattık. Yine de insanların çoğu inkârcılıktan başkasını kabullenmediler.
Edip Yüksel : Biz bu Kuran'da her türlü örneği verdik, ne var ki halkın çoğunluğu inkarda direniyor.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Yemin olsun ki biz bu Kur'ân'da insanlar için çeşitli misaller vermişizdir. Yine de insanların çoğu inkârlarında ısrar ederler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Andolsun ki Biz bu Kur'an'da dillere destan olacak her manadan türlü türlü anlattık; ifadeler yaptık yine insanların çoğu gavurlukta ısrar ettiler;
Elmalılı Hamdi Yazır : Celâlim hakkı için biz bu Kur'anda dillere dasitan olacak her ma'nâda türlü türlü ifadeler yaptık, yine nâsın ekserisi gâvurlukta ısrar ettiler
Fizilal-il Kuran : Biz bu Kur'an'da her türlü örneği verdik, öyleyken onların çoğu kâfirlikte direndi.
Gültekin Onan : Andolsun, bu Kuran'da her örnekten insanlar için çeşitli açıklamalarda bulunduk. İnsanların çoğu ise ancak küfürde ayak direttiler.
Hakkı Yılmaz : Ve andolsun ki Biz bu Kur’ân'da insanlar için her örnekten evirip çevirmişizdir. Yine de insanların çoğu gerçeği örtmekten başkasından kaçındılar/ inkârda ısrarcı oldular.
Hasan Basri Çantay : Şânıma andolsun ki biz bu Kur'anda insanlar için her ma'nâdan nice türlüsünü açıklamışızdır. İnsanlardan pek çoğu ise ille gâvurlukda ayak dirediler.
Hayrat Neşriyat : Şânım hakkı için, bu Kur’ân’da, insanlara her çeşit misâlden (ve ma'nâdan)muhtelif şekillerde açıkladık. Yine de insanların çoğu, inkârdan başka bir şeyi kabûl etmediler.
İbni Kesir : Andolsun ki; Biz, bu Kur'an'da insanlar için her türlü örneği çeşitli şekillerde açıkladık. Yine de insanların çoğu pek nankör oldu.
İskender Evrenosoğlu : Ve andolsun ki Biz, bu Kur'ân'da bütün meselelerden (misallerden) açıklama yaptık. Buna rağmen insanların çoğu sadece inkâr ederek direndi.
Muhammed Esed : Çünkü, gerçekten de Biz bu Kuran'da her konuyu insanlığın (yararı için) değişik açılardan örneklerle açıklamış bulunuyoruz! Hal böyleyken, yine de insanların çoğu inkarcı bir tavırdan başkasını benimsemekten inatla kaçınmaktadır.
Ömer Nasuhi Bilmen : Zât-ı Akdesim hakkı için ki, bu Kur'an'da nâs için her bir meselden muhtelif vecihler beyan ettik. Halbuki, nâsın ekserisi münkirler olarak kaçındılar.
Ömer Öngüt : Andolsun ki biz Kur'an'da insanlara her türlü misali çeşitli şekillerde açıklamışızdır. Yine de insanların çoğu inkârda direndiler.
Şaban Piriş : Bu Kur’an’da insanlar için her türlü örneği açıkladık, fakat, insanların çoğu küfürde direndi.
Suat Yıldırım : Bu Kur’ân’da Biz her türlü mânayı, insanlar için çeşitli tarzlarda tekrar tekrar açıkladık. Ama insanların çoğu inkârcılıkta ısrar ettiler.
Süleyman Ateş : Andolsun biz bu Kur'ân'da insanlara her çeşit misali türlü biçimlerde anlattık, ama insanlardan çoğu inkârda direttiler.
Tefhim-ul Kuran : Andolsun, biz bu Kur'an'da her örnekten insanlar için çeşitli açıklamalarda bulunduk. İnsanların çoğu ise ancak inkârda ayak direttiler.
Ümit Şimşek : Biz bu Kur'ân'da insanlara her türlü mânâyı çeşitli misallerle açıkladık. Yine de insanların çoğu inkârcılıktan geri durmuyor.
Yaşar Nuri Öztürk : Yemin olsun, biz bu Kur'an'da, insanlar için her örnekten nicelerini sıraladık. Ama insanların çoğu inkârdan başka bir şeyde diretmediler.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}