» 17 / Isrâ  107:

Kuran Sırası: 17
İniş Sırası: 50
Isra Suresi = Gece Yürüyüsü Suresi
Allah’in Hz. Muhammed’i gecenin bir vaktinde ayetlerinden bir kismini göstermek üzere Mescid-i Haram’dan Mescid-i Aksaya yürütmesinde almistir ismini.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. قُلْ (GL) = ḳul : de ki
2. امِنُوا ( ËMNWE) = āminū : siz inanın
3. بِهِ (BH) = bihi : ona
4. أَوْ (ÊW) = ev : veya
5. لَا (LE) = lā :
6. تُؤْمِنُوا (TÙMNWE) = tu'minū : inanmayın
7. إِنَّ (ÎN) = inne : şüphesiz
8. الَّذِينَ (ELZ̃YN) = elleƶīne : kimselere
9. أُوتُوا (ÊWTWE) = ūtū : verilen(ler)
10. الْعِلْمَ (ELALM) = l-ǐlme : bilgi
11. مِنْ (MN) = min :
12. قَبْلِهِ (GBLH) = ḳablihi : daha önce
13. إِذَا (ÎZ̃E) = iƶā : zaman
14. يُتْلَىٰ (YTL) = yutlā : okunduğu
15. عَلَيْهِمْ (ALYHM) = ǎleyhim : kendilerine
16. يَخِرُّونَ (YḢRWN) = yeḣirrūne : onlar derhal kapanırlar
17. لِلْأَذْقَانِ (LLÊZ̃GEN) = lileƶḳāni : çeneleri üstüne
18. سُجَّدًا (SCD̃E) = succeden : secdeye
de ki | siz inanın | ona | veya | | inanmayın | şüphesiz | kimselere | verilen(ler) | bilgi | | daha önce | zaman | okunduğu | kendilerine | onlar derhal kapanırlar | çeneleri üstüne | secdeye |

[GWL] [EMN] [] [] [] [EMN] [] [] [ETY] [ALM] [] [GBL] [] [TLW] [] [ḢRR] [Z̃GN] [SCD̃]
GL ËMNWE BH ÊW LE TÙMNWE ÎN ELZ̃YN ÊWTWE ELALM MN GBLH ÎZ̃E YTL ALYHM YḢRWN LLÊZ̃GEN SCD̃E

ḳul āminū bihi ev tu'minū inne elleƶīne ūtū l-ǐlme min ḳablihi iƶā yutlā ǎleyhim yeḣirrūne lileƶḳāni succeden
قل آمنوا به أو لا تؤمنوا إن الذين أوتوا العلم من قبله إذا يتلى عليهم يخرون للأذقان سجدا

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
قل ق و ل | GWL GL ḳul de ki Say,
آمنوا ا م ن | EMN ËMNWE āminū siz inanın """Believe"
به | BH bihi ona in it
أو | ÊW ev veya or
لا | LE (do) not
تؤمنوا ا م ن | EMN TÙMNWE tu'minū inanmayın believe.
إن | ÎN inne şüphesiz Indeed,
الذين | ELZ̃YN elleƶīne kimselere those who
أوتوا ا ت ي | ETY ÊWTWE ūtū verilen(ler) were given
العلم ع ل م | ALM ELALM l-ǐlme bilgi the knowledge
من | MN min before it,
قبله ق ب ل | GBL GBLH ḳablihi daha önce before it,
إذا | ÎZ̃E iƶā zaman when
يتلى ت ل و | TLW YTL yutlā okunduğu it is recited
عليهم | ALYHM ǎleyhim kendilerine to them,
يخرون خ ر ر | ḢRR YḢRWN yeḣirrūne onlar derhal kapanırlar they fall
للأذقان ذ ق ن | Z̃GN LLÊZ̃GEN lileƶḳāni çeneleri üstüne on their faces
سجدا س ج د | SCD̃ SCD̃E succeden secdeye "(in) prostration."""

17:107 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

de ki | siz inanın | ona | veya | | inanmayın | şüphesiz | kimselere | verilen(ler) | bilgi | | daha önce | zaman | okunduğu | kendilerine | onlar derhal kapanırlar | çeneleri üstüne | secdeye |

[GWL] [EMN] [] [] [] [EMN] [] [] [ETY] [ALM] [] [GBL] [] [TLW] [] [ḢRR] [Z̃GN] [SCD̃]
GL ËMNWE BH ÊW LE TÙMNWE ÎN ELZ̃YN ÊWTWE ELALM MN GBLH ÎZ̃E YTL ALYHM YḢRWN LLÊZ̃GEN SCD̃E

ḳul āminū bihi ev tu'minū inne elleƶīne ūtū l-ǐlme min ḳablihi iƶā yutlā ǎleyhim yeḣirrūne lileƶḳāni succeden
قل آمنوا به أو لا تؤمنوا إن الذين أوتوا العلم من قبله إذا يتلى عليهم يخرون للأذقان سجدا

[ق و ل] [ا م ن] [] [] [] [ا م ن] [] [] [ا ت ي] [ع ل م] [] [ق ب ل] [] [ت ل و] [] [خ ر ر] [ذ ق ن] [س ج د]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
قل ق و ل | GWL GL ḳul de ki Say,
Gaf,Lam,
100,30,
V – 2nd person masculine singular imperative verb
فعل أمر
آمنوا ا م ن | EMN ËMNWE āminū siz inanın """Believe"
,Mim,Nun,Vav,Elif,
,40,50,6,1,
V – 2nd person masculine plural (form IV) imperative verb
PRON – subject pronoun
فعل أمر والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
به | BH bihi ona in it
Be,He,
2,5,
P – prefixed preposition bi
PRON – 3rd person masculine singular personal pronoun
جار ومجرور
أو | ÊW ev veya or
,Vav,
,6,
CONJ – coordinating conjunction
حرف عطف
لا | LE (do) not
Lam,Elif,
30,1,
PRO – prohibition particle
حرف نهي
تؤمنوا ا م ن | EMN TÙMNWE tu'minū inanmayın believe.
Te,,Mim,Nun,Vav,Elif,
400,,40,50,6,1,
V – 2nd person masculine plural (form IV) imperfect verb, jussive mood
PRON – subject pronoun
فعل مضارع مجزوم والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
إن | ÎN inne şüphesiz Indeed,
,Nun,
,50,
ACC – accusative particle
حرف نصب
الذين | ELZ̃YN elleƶīne kimselere those who
Elif,Lam,Zel,Ye,Nun,
1,30,700,10,50,
REL – masculine plural relative pronoun
اسم موصول
أوتوا ا ت ي | ETY ÊWTWE ūtū verilen(ler) were given
,Vav,Te,Vav,Elif,
,6,400,6,1,
V – 3rd person masculine plural (form IV) passive perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض مبني للمجهول والواو ضمير متصل في محل رفع نائب فاعل
العلم ع ل م | ALM ELALM l-ǐlme bilgi the knowledge
Elif,Lam,Ayn,Lam,Mim,
1,30,70,30,40,
N – accusative masculine noun
اسم منصوب
من | MN min before it,
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
قبله ق ب ل | GBL GBLH ḳablihi daha önce before it,
Gaf,Be,Lam,He,
100,2,30,5,
N – genitive noun
PRON – 3rd person masculine singular possessive pronoun
اسم مجرور والهاء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
إذا | ÎZ̃E iƶā zaman when
,Zel,Elif,
,700,1,
T – time adverb
ظرف زمان
يتلى ت ل و | TLW YTL yutlā okunduğu it is recited
Ye,Te,Lam,,
10,400,30,,
V – 3rd person masculine singular passive imperfect verb, subjunctive mood
فعل مضارع مبني للمجهول منصوب
عليهم | ALYHM ǎleyhim kendilerine to them,
Ayn,Lam,Ye,He,Mim,
70,30,10,5,40,
P – preposition
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
جار ومجرور
يخرون خ ر ر | ḢRR YḢRWN yeḣirrūne onlar derhal kapanırlar they fall
Ye,Hı,Re,Vav,Nun,
10,600,200,6,50,
V – 3rd person masculine plural imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
للأذقان ذ ق ن | Z̃GN LLÊZ̃GEN lileƶḳāni çeneleri üstüne on their faces
Lam,Lam,,Zel,Gaf,Elif,Nun,
30,30,,700,100,1,50,
P – prefixed preposition lām
N – genitive masculine plural noun
جار ومجرور
سجدا س ج د | SCD̃ SCD̃E succeden secdeye "(in) prostration."""
Sin,Cim,Dal,Elif,
60,3,4,1,
ADJ – accusative masculine plural indefinite active participle
صفة منصوبة
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |قُلْ: de ki | امِنُوا: siz inanın | بِهِ: ona | أَوْ: veya | لَا: | تُؤْمِنُوا: inanmayın | إِنَّ: şüphesiz | الَّذِينَ: kimselere | أُوتُوا: verilen(ler) | الْعِلْمَ: bilgi | مِنْ: | قَبْلِهِ: daha önce | إِذَا: zaman | يُتْلَىٰ: okunduğu | عَلَيْهِمْ: kendilerine | يَخِرُّونَ: onlar derhal kapanırlar | لِلْأَذْقَانِ: çeneleri üstüne | سُجَّدًا: secdeye |
Kırık Meal (Harekesiz) : |قل GL de ki | آمنوا ËMNWE siz inanın | به BH ona | أو ÊW veya | لا LE | تؤمنوا TÙMNWE inanmayın | إن ÎN şüphesiz | الذين ELZ̃YN kimselere | أوتوا ÊWTWE verilen(ler) | العلم ELALM bilgi | من MN | قبله GBLH daha önce | إذا ÎZ̃E zaman | يتلى YTL okunduğu | عليهم ALYHM kendilerine | يخرون YḢRWN onlar derhal kapanırlar | للأذقان LLÊZ̃GEN çeneleri üstüne | سجدا SCD̃E secdeye |
Kırık Meal (Okunuş) : |ḳul: de ki | āminū: siz inanın | bihi: ona | ev: veya | : | tu'minū: inanmayın | inne: şüphesiz | elleƶīne: kimselere | ūtū: verilen(ler) | l-ǐlme: bilgi | min: | ḳablihi: daha önce | iƶā: zaman | yutlā: okunduğu | ǎleyhim: kendilerine | yeḣirrūne: onlar derhal kapanırlar | lileƶḳāni: çeneleri üstüne | succeden: secdeye |
Kırık Meal (Transcript) : |GL: de ki | ËMNWE: siz inanın | BH: ona | ÊW: veya | LE: | TÙMNWE: inanmayın | ÎN: şüphesiz | ELZ̃YN: kimselere | ÊWTWE: verilen(ler) | ELALM: bilgi | MN: | GBLH: daha önce | ÎZ̃E: zaman | YTL: okunduğu | ALYHM: kendilerine | YḢRWN: onlar derhal kapanırlar | LLÊZ̃GEN: çeneleri üstüne | SCD̃E: secdeye |
Abdulbaki Gölpınarlı : De ki: İster inanın, ister inanmayın; bundan önce kendilerine bilgi verilenlere okundu mu onlar, yüzüstü kapanıp secde ediyorlar
Adem Uğur : De ki: Siz ona ister inanın, ister inanmayın; şu bir gerçek ki, bundan önce kendilerine ilim verilen kimselere o (Kur'an) okununca, derhal yüz üstü secdeye kapanırlar.
Ahmed Hulusi : De ki: "İster iman edin Ona, ister iman etmeyin! Ondan önce kendilerine ilim verilmiş olanlara gelince, (Kur'ân) onlara okunulduğu zaman, saygıyla yere kapanırlar. " (107. âyet secde âyetidir. )
Ahmet Tekin : 'Siz Kur’ân’a iman edin ki, size faydası dokunsun. İsterseniz etmeyin, o zaman zarar görürsünüz. Kur’ân’ın indirilişinden önce kendilerine ilim verilen, sorumluluk sahibi âlimlere, vahyin ne olduğunu bilenlere Kur’ân okunduğu zaman onlar, saygılarından, sübhânallahi ve bihamdihî diyerek yüzüstü secdeye kapanırlar.' de.
Ahmet Varol : De ki: 'Ona ister iman edin ister iman etmeyin. O, daha önce kendilerine ilim verilmiş olanlara okunduğunda çenelerinin üstüne kapanarak secde ederler.
Ali Bulaç : De ki: "İster ona inanın, ister inanmayın: O, daha önce kendilerine ilim verilenlere okunduğu zaman, çenelerinin üstüne kapanarak secde ederler."
Ali Fikri Yavuz : (Ey Rasûlüm), de ki: “- İster ona inanın ister inanmayın (bu tutumunuz, Kur’ân’ın kemalini değiştirmez.) çünkü Kur’ân’dan önce kendilerine Tevrat’la, ahir zaman Peygamberinin vasfına dair ilim verilenlere karşı, Kur’ân okunduğu zaman, yüzleri üstü secdeye kapanıyorlar. (Allah’a şükrediyorlar). (*)
Bekir Sadak : (107-10) 8 De ki: «Kuran'a ister inanin, isten inanmayin, O'ndan onceki bilginlere o okundugu zaman, yuzleri uzerine secdeye varirlar» ve «Rabbimiz munezzehtir. Rabbimiz'in sozu suphesiz yerine gelecektir» derler.
Celal Yıldırım : De ki: O'na ister inanın, İster inanmayın, ondan önce kendilerine ilim verilenlere karşı Kur'ân okununca çeneleri üzerine secdeye kapanırlar :
Diyanet İşleri : De ki: “Ona ister inanın, ister inanmayın. Şüphesiz, daha önce kendilerine ilim verilenler, Kur’an kendilerine okunduğunda derhal yüzüstü secdeye kapanırlar.”
Diyanet İşleri (eski) : (107-108) De ki: 'Kuran'a ister inanın, isten inanmayın, O'ndan önceki bilginlere o okunduğu zaman, yüzleri üzerine secdeye varırlar' ve 'Rabbimiz münezzehtir. Rabbimiz'in sözü şüphesiz yerine gelecektir' derler.
Diyanet Vakfi : De ki: Siz ona ister inanın, ister inanmayın; şu bir gerçek ki, bundan önce kendilerine ilim verilen kimselere o (Kur'an) okununca, derhal yüz üstü secdeye kapanırlar.
Edip Yüksel : De ki: 'Ona ister inanın, ister inanmayın!' Daha önce kendilerine bilgi verilmiş olanlara okunduğu zaman secde ederek yüz üstü kapanırlar
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Ey Muhammed! De ki: İster ona (Kur'ân'a) inanın, ister inanmayın; o daha önce kendilerine ilim verilenlere okunduğunda onlar, yüzleri üstü secdeye kapanırlar.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : De ki: «İster ona inanın, ister inanmayın; zira bundan önce kendilerine bilgi verilmiş olanlara okununca çeneleri üstü secdelere kapanıyorlar ve diyorlar ki:
Elmalılı Hamdi Yazır : De ki; ister inanın ona ister inanmayın, çünkü bundan evvel ılim verilmiş olanlar kendilerine tilâvet olununca çeneleri üstü secdelere kapanıyorlar
Fizilal-il Kuran : De ki; «Siz bu Kur'an'a ister inanın, ister inanmayın, o bundan önce kendilerine bilgi verilenlere okunduğunda, onlar çeneleri üzerine secdeye kapanırlar.»
Gültekin Onan : De ki: "İster ona inanın, ister inanmayın. O, daha önce kendilerine ilim verilenlere okunduğu zaman, çenelerinin üstüne kapanarak secde ederler."
Hakkı Yılmaz : (107,108) "De ki: “Siz Kur’ân'a ister inanın, ister inanmayın; şu daha önce kendilerine bilgi verilenler; Kur’ân onlara okunduğunda onlar, boyun eğip teslimiyet göstererek çeneleri üstü kapanırlar. Ve “Rabbimiz her türlü kusurdan arınıktır. Rabbimizin vaadi kesinlikle gerçekleşecektir” derler.” "
Hasan Basri Çantay : De ki: «Ona ister îman edin, ister îman etmeyin. Çünkü bundan evvel ilim verilmiş olanlar bile kendilerine karşı o tilâvet olununca çenelerinin üstüne (yüzü koyun) kapanarak secde ediyorlar».
Hayrat Neşriyat : De ki: '(Artık) ona ister îmân edin, ister îmân etmeyin!' Çünki ondan önce kendilerine ilim verilmiş olanlar (ehl-i kitâbın mü’minleri, Kur’ân) kendilerine okunduğu zaman, secde edici kimseler olarak, yüzleri üstü yere kapanırlar.
İbni Kesir : De ki: Ona ister inanın, ister inanmayın, muhakkak ki ondan önce kendilerine bilgi verilenlere, o okunduğu zaman, yüzleri üstü secdeye kapanırlar.
İskender Evrenosoğlu : De ki: “O'na inanılsın veya inanılmasın, O'ndan önce kendilerine ilim verilen kimseler, onlara (Kur'ân'ın secde âyetleri) okunduğu zaman, secde ederek çeneleri (alınları) üstüne kapanırlar.”
Muhammed Esed : De ki: "Ona ister inanın, ister inanmayın". Kendilerine önceden doğru bilgi ve kavrayış yeteneği verilmiş olanlara bu (ilahi metin) okunduğu zaman, hemen yüzleri üzerine yere kapanır,
Ömer Nasuhi Bilmen : De ki: «İmân edin veya imân etmeyin. Şüphe yok ki, bundan evvel kendilerine bilgi verilmiş olanlar, kendilerine karşı tilâvet edilince secde eder oldukları halde çeneleri üstüne kapanırlar.»
Ömer Öngüt : De ki: Kur'an'a ister inanın, ister inanmayın, ondan önceki bilginlere o okunduğu zaman, yüzleri üzerine secdeye varırlar.
Şaban Piriş : De ki: -İster iman edin; ister iman etmeyin. Daha önce kendilerine ilim verilenlere o okunduğu zaman ağız üstü secdeye kapanırlar.
Suat Yıldırım : De ki: "İster inanın ona, ister inanmayın. Şu bir gerçektir ki daha önce kendilerine ilim verilenlere Kur’ân okununca derhal yüzüstü secdeye kapanırlar."
Süleyman Ateş : De ki: "Siz ister ona inanın, ister inanmayın, O, daha önce kendilerine bilgi verilenlere okunduğu zaman onlar, derhal çeneleri üstüne secdeye kapanırlar."
Tefhim-ul Kuran : De ki: «İster ona inanın, ister inanmayın; O, daha önce kendilerine ilim verilenlere okunduğu zaman, çenelerinin üstüne kapanarak secde ederler.»
Ümit Şimşek : De ki: Ona ister inanın, ister inanmayın. Kendilerine daha önce ilim verilenlere Kur'ân okunduğu zaman, onlar yüz üstü secdeye kapanırlar.
Yaşar Nuri Öztürk : De ki: "İster inanın ona, ister inanmayın. O, kendilerine daha önce ilim verilmiş olanlara okunduğunda, onlar, çeneleri üstü secdelere kapanıyorlar."


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}