» 17 / Isrâ  34:

Kuran Sırası: 17
İniş Sırası: 50
Isra Suresi = Gece Yürüyüsü Suresi
Allah’in Hz. Muhammed’i gecenin bir vaktinde ayetlerinden bir kismini göstermek üzere Mescid-i Haram’dan Mescid-i Aksaya yürütmesinde almistir ismini.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَلَا (WLE) = ve lā : ve asla
2. تَقْرَبُوا (TGRBWE) = teḳrabū : yaklaşmayın
3. مَالَ (MEL) = māle : malına
4. الْيَتِيمِ (ELYTYM) = l-yetīmi : yetimin
5. إِلَّا (ÎLE) = illā : dışında
6. بِالَّتِي (BELTY) = billetī :
7. هِيَ (HY) = hiye : o
8. أَحْسَنُ (ÊḪSN) = eHsenu : en güzel tarz
9. حَتَّىٰ (ḪT) = Hattā : kadar
10. يَبْلُغَ (YBLĞ) = yebluğa : erginlik çağına
11. أَشُدَّهُ (ÊŞD̃H) = eşuddehu : erişinceye
12. وَأَوْفُوا (WÊWFWE) = ve evfū : ve yerine getirin
13. بِالْعَهْدِ (BELAHD̃) = bil-ǎhdi : ahdi
14. إِنَّ (ÎN) = inne : çünkü
15. الْعَهْدَ (ELAHD̃) = l-ǎhde : ahd'den
16. كَانَ (KEN) = kāne :
17. مَسْئُولًا (MSÙWLE) = mes'ūlen : sorulacaktır
ve asla | yaklaşmayın | malına | yetimin | dışında | | o | en güzel tarz | kadar | erginlik çağına | erişinceye | ve yerine getirin | ahdi | çünkü | ahd'den | | sorulacaktır |

[] [GRB] [MWL] [YTM] [] [] [] [ḪSN] [] [BLĞ] [ŞD̃D̃] [WFY] [AHD̃] [] [AHD̃] [KWN] [SEL]
WLE TGRBWE MEL ELYTYM ÎLE BELTY HY ÊḪSN ḪT YBLĞ ÊŞD̃H WÊWFWE BELAHD̃ ÎN ELAHD̃ KEN MSÙWLE

ve lā teḳrabū māle l-yetīmi illā billetī hiye eHsenu Hattā yebluğa eşuddehu ve evfū bil-ǎhdi inne l-ǎhde kāne mes'ūlen
ولا تقربوا مال اليتيم إلا بالتي هي أحسن حتى يبلغ أشده وأوفوا بالعهد إن العهد كان مسئولا

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ولا | WLE ve lā ve asla And (do) not
تقربوا ق ر ب | GRB TGRBWE teḳrabū yaklaşmayın come near
مال م و ل | MWL MEL māle malına (the) wealth
اليتيم ي ت م | YTM ELYTYM l-yetīmi yetimin (of) the orphan,
إلا | ÎLE illā dışında except
بالتي | BELTY billetī with what
هي | HY hiye o [it] is
أحسن ح س ن | ḪSN ÊḪSN eHsenu en güzel tarz best
حتى | ḪT Hattā kadar until
يبلغ ب ل غ | BLĞ YBLĞ yebluğa erginlik çağına he reaches
أشده ش د د | ŞD̃D̃ ÊŞD̃H eşuddehu erişinceye his maturity.
وأوفوا و ف ي | WFY WÊWFWE ve evfū ve yerine getirin And fulfil
بالعهد ع ه د | AHD̃ BELAHD̃ bil-ǎhdi ahdi the covenant.
إن | ÎN inne çünkü Indeed,
العهد ع ه د | AHD̃ ELAHD̃ l-ǎhde ahd'den the covenant
كان ك و ن | KWN KEN kāne will be
مسئولا س ا ل | SEL MSÙWLE mes'ūlen sorulacaktır questioned.

17:34 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

ve asla | yaklaşmayın | malına | yetimin | dışında | | o | en güzel tarz | kadar | erginlik çağına | erişinceye | ve yerine getirin | ahdi | çünkü | ahd'den | | sorulacaktır |

[] [GRB] [MWL] [YTM] [] [] [] [ḪSN] [] [BLĞ] [ŞD̃D̃] [WFY] [AHD̃] [] [AHD̃] [KWN] [SEL]
WLE TGRBWE MEL ELYTYM ÎLE BELTY HY ÊḪSN ḪT YBLĞ ÊŞD̃H WÊWFWE BELAHD̃ ÎN ELAHD̃ KEN MSÙWLE

ve lā teḳrabū māle l-yetīmi illā billetī hiye eHsenu Hattā yebluğa eşuddehu ve evfū bil-ǎhdi inne l-ǎhde kāne mes'ūlen
ولا تقربوا مال اليتيم إلا بالتي هي أحسن حتى يبلغ أشده وأوفوا بالعهد إن العهد كان مسئولا

[] [ق ر ب] [م و ل] [ي ت م] [] [] [] [ح س ن] [] [ب ل غ] [ش د د] [و ف ي] [ع ه د] [] [ع ه د] [ك و ن] [س ا ل]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ولا | WLE ve lā ve asla And (do) not
Vav,Lam,Elif,
6,30,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
PRO – prohibition particle
الواو عاطفة
حرف نهي
تقربوا ق ر ب | GRB TGRBWE teḳrabū yaklaşmayın come near
Te,Gaf,Re,Be,Vav,Elif,
400,100,200,2,6,1,
V – 2nd person masculine plural imperfect verb, jussive mood
PRON – subject pronoun
فعل مضارع مجزوم والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
مال م و ل | MWL MEL māle malına (the) wealth
Mim,Elif,Lam,
40,1,30,
N – accusative masculine noun
اسم منصوب
اليتيم ي ت م | YTM ELYTYM l-yetīmi yetimin (of) the orphan,
Elif,Lam,Ye,Te,Ye,Mim,
1,30,10,400,10,40,
ADJ – genitive masculine singular adjective
صفة مجرورة
إلا | ÎLE illā dışında except
,Lam,Elif,
,30,1,
RES – restriction particle
أداة حصر
بالتي | BELTY billetī with what
Be,Elif,Lam,Te,Ye,
2,1,30,400,10,
P – prefixed preposition bi
REL – feminine singular relative pronoun
جار ومجرور
هي | HY hiye o [it] is
He,Ye,
5,10,
PRON – 3rd person feminine singular personal pronoun
ضمير منفصل
أحسن ح س ن | ḪSN ÊḪSN eHsenu en güzel tarz best
,Ha,Sin,Nun,
,8,60,50,
N – nominative masculine singular noun
اسم مرفوع
حتى | ḪT Hattā kadar until
Ha,Te,,
8,400,,
P – preposition
حرف جر
يبلغ ب ل غ | BLĞ YBLĞ yebluğa erginlik çağına he reaches
Ye,Be,Lam,Ğayn,
10,2,30,1000,
V – 3rd person masculine singular imperfect verb, subjunctive mood
فعل مضارع منصوب
أشده ش د د | ŞD̃D̃ ÊŞD̃H eşuddehu erişinceye his maturity.
,Şın,Dal,He,
,300,4,5,
N – accusative masculine noun
PRON – 3rd person masculine singular possessive pronoun
اسم منصوب والهاء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
وأوفوا و ف ي | WFY WÊWFWE ve evfū ve yerine getirin And fulfil
Vav,,Vav,Fe,Vav,Elif,
6,,6,80,6,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 2nd person masculine plural (form IV) imperative verb
PRON – subject pronoun
الواو عاطفة
فعل أمر والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
بالعهد ع ه د | AHD̃ BELAHD̃ bil-ǎhdi ahdi the covenant.
Be,Elif,Lam,Ayn,He,Dal,
2,1,30,70,5,4,
P – prefixed preposition bi
N – genitive masculine noun
جار ومجرور
إن | ÎN inne çünkü Indeed,
,Nun,
,50,
ACC – accusative particle
حرف نصب
العهد ع ه د | AHD̃ ELAHD̃ l-ǎhde ahd'den the covenant
Elif,Lam,Ayn,He,Dal,
1,30,70,5,4,
N – accusative masculine noun
اسم منصوب
كان ك و ن | KWN KEN kāne will be
Kef,Elif,Nun,
20,1,50,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
فعل ماض
مسئولا س ا ل | SEL MSÙWLE mes'ūlen sorulacaktır questioned.
Mim,Sin,,Vav,Lam,Elif,
40,60,,6,30,1,
N – accusative masculine indefinite passive participle
اسم منصوب
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَلَا: ve asla | تَقْرَبُوا: yaklaşmayın | مَالَ: malına | الْيَتِيمِ: yetimin | إِلَّا: dışında | بِالَّتِي: | هِيَ: o | أَحْسَنُ: en güzel tarz | حَتَّىٰ: kadar | يَبْلُغَ: erginlik çağına | أَشُدَّهُ: erişinceye | وَأَوْفُوا: ve yerine getirin | بِالْعَهْدِ: ahdi | إِنَّ: çünkü | الْعَهْدَ: ahd'den | كَانَ: | مَسْئُولًا: sorulacaktır |
Kırık Meal (Harekesiz) : |ولا WLE ve asla | تقربوا TGRBWE yaklaşmayın | مال MEL malına | اليتيم ELYTYM yetimin | إلا ÎLE dışında | بالتي BELTY | هي HY o | أحسن ÊḪSN en güzel tarz | حتى ḪT kadar | يبلغ YBLĞ erginlik çağına | أشده ÊŞD̃H erişinceye | وأوفوا WÊWFWE ve yerine getirin | بالعهد BELAHD̃ ahdi | إن ÎN çünkü | العهد ELAHD̃ ahd'den | كان KEN | مسئولا MSÙWLE sorulacaktır |
Kırık Meal (Okunuş) : |ve lā: ve asla | teḳrabū: yaklaşmayın | māle: malına | l-yetīmi: yetimin | illā: dışında | billetī: | hiye: o | eHsenu: en güzel tarz | Hattā: kadar | yebluğa: erginlik çağına | eşuddehu: erişinceye | ve evfū: ve yerine getirin | bil-ǎhdi: ahdi | inne: çünkü | l-ǎhde: ahd'den | kāne: | mes'ūlen: sorulacaktır |
Kırık Meal (Transcript) : |WLE: ve asla | TGRBWE: yaklaşmayın | MEL: malına | ELYTYM: yetimin | ÎLE: dışında | BELTY: | HY: o | ÊḪSN: en güzel tarz | ḪT: kadar | YBLĞ: erginlik çağına | ÊŞD̃H: erişinceye | WÊWFWE: ve yerine getirin | BELAHD̃: ahdi | ÎN: çünkü | ELAHD̃: ahd'den | KEN: | MSÙWLE: sorulacaktır |
Abdulbaki Gölpınarlı : Ergenlik çağına erişinceye dek yetîmin malına yaklaşmayın, ancak çok güzel bir tarzda o malı idare edebilirsiniz ve ahitlerinizde durun, şüphe yok ki ahitlerden sorumlusunuz siz.
Adem Uğur : Yetimin malına, rüşdüne erinceye kadar, ancak en güzel bir niyetle yaklaşın. Verdiğiniz sözü de yerine getirin. Çünkü verilen söz, sorumluluğu gerektirir.
Ahmed Hulusi : Büluğ çağına ulaşıncaya kadar, en güzel şekilde olanı (yönetme amacı) hariç, yetimin malına yaklaşmayın. Söz verdiğinizde tutun! Muhakkak ki söz veren sözünden sorumludur!
Ahmet Tekin : Kendisi reşid oluncaya-onsekiz yaşını dolduruncaya kadar, iyi niyetle değerlendirmelerin dışında yetimin malına yaklaşmayın. Sözlerinizi taahhütlerinizi eksiksiz-kusursuz yerine getirin. Sözler ve taahhütler mesuliyeti gerektirir.
Ahmet Varol : Erginlik çağına erişinceye kadar, en güzel bir şekil dışında yetimin malına yaklaşmayın. Sözü de yerine getirin. Çünkü verilen sözden sorulacaktır.
Ali Bulaç : Erginlik çağına erişinceye kadar, -o da en güzel bir tarz olması dışında- yetimin malına yaklaşmayın. Ahde vefa gösterin. Çünkü ahid bir sorumluluktur.
Ali Fikri Yavuz : Yetimin malına da yaklaşmayın. Ancak rüşdüne (yaşına) erişinceye kadar en güzel şekilde (malını koruyup çoğaltmak için) yaklaşabilirsiniz. Bir de ahdi (yapılan sözleşmeyi) yerine getirin, çünkü verdiği sözden cayan (kıyamet günü) sorumludur.
Bekir Sadak : Yetimin malina ergin caga ulasana kadar en guzel seklin disinda yaklasmayin. Ahdi de yerine getirin, dogrusu verilen ahidde sorumluluk vardir.
Celal Yıldırım : Yetim malına da —rüşde erinceye kadar— en güzel ve uygun şeklin dışında yaklaşmayın. Verilen sözü, yapılan sözleşmeyi yerine getirin. Çünkü verilen söz ve yapılan sözleşmede mutlaka sorumluluk vardır.
Diyanet İşleri : Rüştüne erişinceye kadar, yetimin malına ancak en güzel şekilde yaklaşın, verdiğiniz sözü de yerine getirin. Çünkü söz (veren sözünden) sorumludur.
Diyanet İşleri (eski) : Yetimin malına ergin çağa ulaşana kadar en güzel şeklin dışında yaklaşmayın. Ahdi de yerine getirin, doğrusu verilen ahidde sorumluluk vardır.
Diyanet Vakfi : Yetimin malına, rüşdüne erinceye kadar, ancak en güzel bir niyetle yaklaşın. Verdiğiniz sözü de yerine getirin. Çünkü verilen söz, sorumluluğu gerektirir.
Edip Yüksel : Öksüzlerin malına, erginlik çağına ulaşıncaya kadar dokunmayın; yararlarına olursa başka
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Yetimin malına da yaklaşmayın. Ancak rüşdüne erinceye kadar en güzel bir şekilde yaklaşabilirsiniz. Ahdi de yerine getirin. Çünkü verilen sözde elbette sorumluluk bulunuyor.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Yetimin malına da yaklaşmayın. Ancak rüşdüne erişinceye kadar en güzel şekilde yaklaşma başka; verdiğiniz sözü yerine getirin; çünkü verilen sözde muhakkak bir sorumluluk vardır.
Elmalılı Hamdi Yazır : Yetîm malına da yaklaşmayın ancak rüşdüne irinciye kadar en güzel olan suretle başka, ahdi de yerine getirin, çünkü ahidden mes'uliyyet muhakkak bulunuyor
Fizilal-il Kuran : Erginlik çağına erişinceye kadar yetimin malına sadece niyetlerin en güzeli ile yaklaşınız. Verdiğiniz sözleşmeyi tutunuz. Çünkü verdiğiniz sözlerden sorguya çekileceksiniz.
Gültekin Onan : Erginlik çağına erişinceye kadar, -o da en güzel bir tarz olması dışında- yetimin malına yaklaşmayın. Ahde vefa gösterin. Çünkü ahid bir sorumluluktur.
Hakkı Yılmaz : Ergenlik çağına erinceye kadar yetimin malına da –en güzel bir şekilde olması dışında– yaklaşmayın. Ahdi/ verilmiş sözünüzü de yerine getirin. Şüphesiz verilen sözde sorumluluk vardır.
Hasan Basri Çantay : Yetimin, erginlik çağına erişinceye kadar, malına yaklaşmayın. Meğer ki bu, en iyi bir suretle ola. Bir de ahdi yerine getirin. Çünkü ahid (den cayanlar) sorumludur.
Hayrat Neşriyat : Ve rüşdüne erinceye kadar yetîmin malına, en güzel bir şekilde (onu muhâfaza maksadıyla) olması müstesnâ, yaklaşmayın! Verilen sözü de yerine getirin! Çünki verilen sözde bir mes’ûliyet vardır.
İbni Kesir : Erginlik çağına ulaşıncaya kadar, en güzel şeklin dışında yetimin malına yaklaşmayın. Ahdi yerine getirin. Muhakkak ki ahid, mes'uliyettir.
İskender Evrenosoğlu : En kuvvetli çağına (bulûğa) erişinceye kadar, yetimin malına en güzel şekilde olmadıkça yaklaşmayın! Ve ahdi ifa ediniz (yerine getiriniz)! Muhakkak ki ahd, mes'ul (sorumlu) kılar.
Muhammed Esed : Yetimin malına, kendisi erginlik çağına varıncaya kadar, onu değerlendirmek amacı dışında sakın yaklaşmayın. Verdiğiniz her sözü yerine getirin, çünkü verdiğiniz sözden (Hesap Günü'nde) mutlaka sorguya çekileceksiniz!
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve yetimin malına sinn-i rüşte yetişinceye kadar yaklaşmayınız, meğer ki güzel bir veçhile olsun. Ve ahde vefa ediniz, şüphe yok ki ahdden dolayı mes'uliyet vardır.
Ömer Öngüt : Rüşdüne erinceye kadar yetimin malına, en güzel bir niyet taşımaksızın yaklaşmayın. Verdiğiniz sözü de yerine getirin. Çünkü verilen söz sorumluluğu gerektirir.
Şaban Piriş : Ergenlik çağına gelinceye kadar, en güzel tarzda olmadıkça yetimin malına yaklaşmayın. Sözleşmeye de bağlı kalın. Çünkü söz vermek sorumluluktur.
Suat Yıldırım : Büluğ çağına ermeyen yetimin malına, en güzel tarzdan başka bir şekilde yaklaşmayın. Verdiğiniz sözü yerine getirin. Çünkü verilen söz, sorumluluk gerektirir.
Süleyman Ateş : Yetimin malına yaklaşmayın, ancak erginlik çağına erişinceye kadar en güzel bir tarzda (onun malını kullanıp geliştirebilirsiniz). Ahdi de yerine getirin, çünkü ahd'den sorulacaktır.
Tefhim-ul Kuran : Erginlik çağına erişinceye kadar, -o da en güzel bir tarz olması dışında- yetimin malına yaklaşmayın. Ahde vefa gösterin. Çünkü ahid bir sorumluluktur.
Ümit Şimşek : Rüştüne erinceye kadar yetimin malına yaklaşmayın-daha güzel bir şekilde olursa o müstesna. Verilen sözü yerine getirin; çünkü verilen söz sorumluluk gerektirir.
Yaşar Nuri Öztürk : Yetimin malına yaklaşmayın. Ancak rüştüne erişinceye kadar, güzel bir yolla ilgilenebilirsiniz. Ahdinize vefalı olun çünkü verilen söz sorumluluk gerektirir.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}