» 17 / Isrâ  3:

Kuran Sırası: 17
İniş Sırası: 50
Isra Suresi = Gece Yürüyüsü Suresi
Allah’in Hz. Muhammed’i gecenin bir vaktinde ayetlerinden bir kismini göstermek üzere Mescid-i Haram’dan Mescid-i Aksaya yürütmesinde almistir ismini.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. ذُرِّيَّةَ (Z̃RYT) = ƶurriyyete : çocukları
2. مَنْ (MN) = men : kimselerin
3. حَمَلْنَا (ḪMLNE) = Hamelnā : taşıdığımız
4. مَعَ (MA) = meǎ : ile beraber
5. نُوحٍ (NWḪ) = nūHin : Nuh
6. إِنَّهُ (ÎNH) = innehu : doğrusu o
7. كَانَ (KEN) = kāne : idi
8. عَبْدًا (ABD̃E) = ǎbden : bir kul
9. شَكُورًا (ŞKWRE) = şekūran : çok şükreden
çocukları | kimselerin | taşıdığımız | ile beraber | Nuh | doğrusu o | idi | bir kul | çok şükreden |

[Z̃RR] [] [ḪML] [] [] [] [KWN] [ABD̃] [ŞKR]
Z̃RYT MN ḪMLNE MA NWḪ ÎNH KEN ABD̃E ŞKWRE

ƶurriyyete men Hamelnā meǎ nūHin innehu kāne ǎbden şekūran
ذرية من حملنا مع نوح إنه كان عبدا شكورا

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ذرية ذ ر ر | Z̃RR Z̃RYT ƶurriyyete çocukları Offsprings
من | MN men kimselerin (of one) who
حملنا ح م ل | ḪML ḪMLNE Hamelnā taşıdığımız We carried
مع | MA meǎ ile beraber with
نوح | NWḪ nūHin Nuh Nuh.
إنه | ÎNH innehu doğrusu o Indeed, he
كان ك و ن | KWN KEN kāne idi was
عبدا ع ب د | ABD̃ ABD̃E ǎbden bir kul a servant
شكورا ش ك ر | ŞKR ŞKWRE şekūran çok şükreden grateful.

17:3 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

çocukları | kimselerin | taşıdığımız | ile beraber | Nuh | doğrusu o | idi | bir kul | çok şükreden |

[Z̃RR] [] [ḪML] [] [] [] [KWN] [ABD̃] [ŞKR]
Z̃RYT MN ḪMLNE MA NWḪ ÎNH KEN ABD̃E ŞKWRE

ƶurriyyete men Hamelnā meǎ nūHin innehu kāne ǎbden şekūran
ذرية من حملنا مع نوح إنه كان عبدا شكورا

[ذ ر ر] [] [ح م ل] [] [] [] [ك و ن] [ع ب د] [ش ك ر]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ذرية ذ ر ر | Z̃RR Z̃RYT ƶurriyyete çocukları Offsprings
Zel,Re,Ye,Te merbuta,
700,200,10,400,
N – accusative feminine noun
اسم منصوب
من | MN men kimselerin (of one) who
Mim,Nun,
40,50,
REL – relative pronoun
اسم موصول
حملنا ح م ل | ḪML ḪMLNE Hamelnā taşıdığımız We carried
Ha,Mim,Lam,Nun,Elif,
8,40,30,50,1,
V – 1st person plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل
مع | MA meǎ ile beraber with
Mim,Ayn,
40,70,
LOC – accusative location adverb
ظرف مكان منصوب
نوح | NWḪ nūHin Nuh Nuh.
Nun,Vav,Ha,
50,6,8,
"PN – genitive masculine proper noun → Nuh"
اسم علم مجرور
إنه | ÎNH innehu doğrusu o Indeed, he
,Nun,He,
,50,5,
ACC – accusative particle
PRON – 3rd person masculine singular object pronoun
حرف نصب والهاء ضمير متصل في محل نصب اسم «ان»
كان ك و ن | KWN KEN kāne idi was
Kef,Elif,Nun,
20,1,50,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
فعل ماض
عبدا ع ب د | ABD̃ ABD̃E ǎbden bir kul a servant
Ayn,Be,Dal,Elif,
70,2,4,1,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
شكورا ش ك ر | ŞKR ŞKWRE şekūran çok şükreden grateful.
Şın,Kef,Vav,Re,Elif,
300,20,6,200,1,
ADJ – accusative masculine singular indefinite adjective
صفة منصوبة
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |ذُرِّيَّةَ: çocukları | مَنْ: kimselerin | حَمَلْنَا: taşıdığımız | مَعَ: ile beraber | نُوحٍ: Nuh | إِنَّهُ: doğrusu o | كَانَ: idi | عَبْدًا: bir kul | شَكُورًا: çok şükreden |
Kırık Meal (Harekesiz) : |ذرية Z̃RYT çocukları | من MN kimselerin | حملنا ḪMLNE taşıdığımız | مع MA ile beraber | نوح NWḪ Nuh | إنه ÎNH doğrusu o | كان KEN idi | عبدا ABD̃E bir kul | شكورا ŞKWRE çok şükreden |
Kırık Meal (Okunuş) : |ƶurriyyete: çocukları | men: kimselerin | Hamelnā: taşıdığımız | meǎ: ile beraber | nūHin: Nuh | innehu: doğrusu o | kāne: idi | ǎbden: bir kul | şekūran: çok şükreden |
Kırık Meal (Transcript) : |Z̃RYT: çocukları | MN: kimselerin | ḪMLNE: taşıdığımız | MA: ile beraber | NWḪ: Nuh | ÎNH: doğrusu o | KEN: idi | ABD̃E: bir kul | ŞKWRE: çok şükreden |
Abdulbaki Gölpınarlı : Ey Nûh'la beraber gemiye bindirip kurtardığımız insanların soyundan gelenler, şüphe yok ki Nûh, çok şükreden bir kuldu.
Adem Uğur : (Ey) Nuh ile birlikte (gemide) taşıdığımız kimselerin nesli! Şunu bilin ki Nuh, çok şükreden bir kul idi.
Ahmed Hulusi : (Ey) Nuh ile beraber (gemide) taşıdıklarımızın torunları. . . Muhakkak ki O, çok şükreden bir kul idi.
Ahmet Tekin : Ey, Nuh’la beraber gemide taşıyarak kurtardığımız kimselerin nesli! Unutmayın o devamlı çok şükreden, Allah’ı ilâh tanıyan, candan müslüman olarak Allah’a bağlanan saygılı bir kuldu.
Ahmet Varol : Ey Nuh ile birlikte taşıdıklarımızın soyundan gelenler! Şüphesiz o çok şükreden bir kuldu.
Ali Bulaç : (Ey) Nuh ile birlikte taşıdıklarımızın çocukları! Şüphesiz o, şükreden bir kuldu.
Ali Fikri Yavuz : Ey Nûh ile beraber gemiye yüklediğimiz kimselerin zürriyeti (Olan siz insanlar, bunu düşünün ve benden başka vekil edinmeyin), doğrusu bu ki, Nûh, çok şükreden bir kuldu.
Bekir Sadak : (2-3) Musa'ya kitap verdik. Ey Nuh'la beraber tasiyarak kurtardigimiz kimselerin soyundan olanlar! Beni birakip baskasini vekil edinmeyesiniz diye onu Israilogullarina dogruluk rehberi kildik. Dogrusu Nuh, cok sukreden bir kuldu.
Celal Yıldırım : Ey Nûh ile beraber (gemiye) yüklediğimiz kimselerin soyundan olanlar! (Nuh'un sabrını taşıyın); şüphesiz ki, Nûh çok şükreden bir kul idi.
Diyanet İşleri : Ey kendilerini Nûh ile birlikte (gemide) taşıdığımız kimselerin çocukları! Gerçek şu ki, o çok şükreden bir kuldu.
Diyanet İşleri (eski) : (2-3) Musa'ya kitap verdik. Ey Nuh'la beraber taşıyarak kurtardığımız kimselerin soyundan olanlar! Beni bırakıp başkasını vekil edinmeyesiniz diye onu İsrailoğullarına doğruluk rehberi kıldık. Doğrusu Nuh, çok şükreden bir kuldu.
Diyanet Vakfi : (Ey) Nuh ile birlikte (gemide) taşıdığımız kimselerin nesli! Şunu bilin ki Nuh, çok şükreden bir kul idi.
Edip Yüksel : Onlar, Nuh ile birlikte taşıttığımız kimselerin soyudur; o şükreden bir kuldu
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Ey Nuh'la beraber gemiye taşıyarak kurtardığımız kimselerin soyundan olanlar! Doğrusu o çok şükredici bir kuldu.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Ey Nuh ile birlikte (gemiye) yüklediğimiz kimselerin soyundan olanlar! O doğrusu çok şükredici bir kuldu.
Elmalılı Hamdi Yazır : Ey Nuh ile beraber yüklediğimiz kimselerin zürriyyeti!, o doğrusu çok şükredici bir kul idi
Fizilal-il Kuran : Ey Nuh ile beraber gemiye bindirdiklerimizin soyundan gelenler! Hiç şüphesiz Nuh, şükür görevini yerine getiren bir kuldu.
Gültekin Onan : (Ey) Nuh ile birlikte taşıdıklarımızın çocukları! Şüphesiz o, şükreden bir kuldu.
Hakkı Yılmaz : (2,3) "Mûsâ'ya da Kitap verdik ve Benim astlarımdan vekil [tüm varlıkları belirli bir programa göre ayarlayan ve bu programı koruyarak, destekleyerek uygulayan bir kişi/ kurum] tanımayınız diye Kitab'ı, İsrâîloğulları –Nûh'la beraber gemiye taşıyarak kurtardığımız kimselerin soyundan olanlar– için bir kılavuz yaptık. Şüphesiz Nûh, şükredici; kendisine verilen nimetlerin karşılığını çokça ödeyen bir kuldu. "
Hasan Basri Çantay : Ey Nuh ile beraber (gemide) taşı (yıb selâmete çıkar) dığımız (insanlar) zürriyeti, (şu) bir hakıykatdır ki (Nuh) çok şükreden bir kuldu.
Hayrat Neşriyat : (Ey) Nûh ile berâber (gemide) taşıdığımız kimselerin nesli (olan insanlar)! Şübhesiz ki o (Nûh), çok şükreden bir kul idi.
İbni Kesir : Nuh ile beraber taşıdığımız kimselerin soyunu da. Gerçekten o, çok şükreden bir kul idi.
İskender Evrenosoğlu : (Ey) Nuh (A.S) ile beraber taşıdıklarımızın zürriyyeti (onların soyundan olanlar)! Muhakkak ki O (Nuh A.S), çok şükreden bir kul idi.
Muhammed Esed : Siz ey Nuh'la birlikte (gemide) taşıdığımız insanların soyundan gelenler! O (Nuh ki,) gerçekten de çok şükreden bir kuldu".
Ömer Nasuhi Bilmen : Nûh ile beraber (gemiye) yüklediğimiz kimselerin zürriyeti! Şüphe yok ki o ziyâde şükredici bir kul idi.
Ömer Öngüt : Ey Nuh ile beraber gemide taşıyıp selâmete çıkardığımız kimselerin soyundan olanlar! Doğrusu Nuh, çok şükreden bir kuldu.
Şaban Piriş : -Ey Nuh’la birlikte taşıdığımız kimselerin soyu/torunları! Doğrusu Nuh çok şükreden bir kuldu.
Suat Yıldırım : Ey Nûh ile birlikte gemide taşıdığımız kimselerin nesli! (Yalnız Bana güvenip, dayanın, Bana şükredin!) Şunu bilin ki Nûh çok şükreden bir kul idi.
Süleyman Ateş : Ey Nûh ile beraber (gemide) taşıdıklarımızın çocukları, doğrusu o (Nûh), çok şükreden bir kuldu. (Siz de atanız gibi olun.)
Tefhim-ul Kuran : (Ey) Nuh ile birlikte taşıdıklarımızın çocukları! Şüphesiz o, şükreden bir kuldu.
Ümit Şimşek : Ey Nuh ile beraber taşıdığımız kimselerin nesilleri! O çok şükreden bir kul idi.
Yaşar Nuri Öztürk : Ey Nûh ile beraber taşıdığımız kişilerin soyu! Gerçek şu ki, Nûh çok şükreden bir kuldu.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}