» 26 / Su’arâ  119:

Kuran Sırası: 26
İniş Sırası: 47
Suara Suresi = Sairler Suresi
224. ayetinde sairlerden söz edildigi için bu adi almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. فَأَنْجَيْنَاهُ (FÊNCYNEH) = feenceynāhu : biz de onu kurtardık
2. وَمَنْ (WMN) = ve men : ve bulunanları
3. مَعَهُ (MAH) = meǎhu : onunla beraber
4. فِي (FY) = fī : içinde
5. الْفُلْكِ (ELFLK) = l-fulki : gemi
6. الْمَشْحُونِ (ELMŞḪWN) = l-meşHūni : dolu
biz de onu kurtardık | ve bulunanları | onunla beraber | içinde | gemi | dolu |

[NCW] [] [] [] [FLK] [ŞḪN]
FÊNCYNEH WMN MAH FY ELFLK ELMŞḪWN

feenceynāhu ve men meǎhu l-fulki l-meşHūni
فأنجيناه ومن معه في الفلك المشحون

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
فأنجيناه ن ج و | NCW FÊNCYNEH feenceynāhu biz de onu kurtardık So We saved him
ومن | WMN ve men ve bulunanları and who
معه | MAH meǎhu onunla beraber (were) with him
في | FY içinde in
الفلك ف ل ك | FLK ELFLK l-fulki gemi the ship,
المشحون ش ح ن | ŞḪN ELMŞḪWN l-meşHūni dolu laden.

26:119 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

biz de onu kurtardık | ve bulunanları | onunla beraber | içinde | gemi | dolu |

[NCW] [] [] [] [FLK] [ŞḪN]
FÊNCYNEH WMN MAH FY ELFLK ELMŞḪWN

feenceynāhu ve men meǎhu l-fulki l-meşHūni
فأنجيناه ومن معه في الفلك المشحون

[ن ج و] [] [] [] [ف ل ك] [ش ح ن]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
فأنجيناه ن ج و | NCW FÊNCYNEH feenceynāhu biz de onu kurtardık So We saved him
Fe,,Nun,Cim,Ye,Nun,Elif,He,
80,,50,3,10,50,1,5,
REM – prefixed resumption particle
V – 1st person plural (form IV) perfect verb
PRON – subject pronoun
PRON – 3rd person masculine singular object pronoun
الفاء استئنافية
فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل والهاء ضمير متصل في محل نصب مفعول به
ومن | WMN ve men ve bulunanları and who
Vav,Mim,Nun,
6,40,50,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
REL – relative pronoun
الواو عاطفة
اسم موصول
معه | MAH meǎhu onunla beraber (were) with him
Mim,Ayn,He,
40,70,5,
LOC – accusative location adverb
PRON – 3rd person masculine singular possessive pronoun
ظرف مكان منصوب والهاء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
في | FY içinde in
Fe,Ye,
80,10,
P – preposition
حرف جر
الفلك ف ل ك | FLK ELFLK l-fulki gemi the ship,
Elif,Lam,Fe,Lam,Kef,
1,30,80,30,20,
"N – genitive masculine noun → Ship"
اسم مجرور
المشحون ش ح ن | ŞḪN ELMŞḪWN l-meşHūni dolu laden.
Elif,Lam,Mim,Şın,Ha,Vav,Nun,
1,30,40,300,8,6,50,
N – genitive masculine passive participle
اسم مجرور
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |فَأَنْجَيْنَاهُ: biz de onu kurtardık | وَمَنْ: ve bulunanları | مَعَهُ: onunla beraber | فِي: içinde | الْفُلْكِ: gemi | الْمَشْحُونِ: dolu |
Kırık Meal (Harekesiz) : |فأنجيناه FÊNCYNEH biz de onu kurtardık | ومن WMN ve bulunanları | معه MAH onunla beraber | في FY içinde | الفلك ELFLK gemi | المشحون ELMŞḪWN dolu |
Kırık Meal (Okunuş) : |feenceynāhu: biz de onu kurtardık | ve men: ve bulunanları | meǎhu: onunla beraber | : içinde | l-fulki: gemi | l-meşHūni: dolu |
Kırık Meal (Transcript) : |FÊNCYNEH: biz de onu kurtardık | WMN: ve bulunanları | MAH: onunla beraber | FY: içinde | ELFLK: gemi | ELMŞḪWN: dolu |
Abdulbaki Gölpınarlı : Derken onu da o dopdolu gemiyle kurtardık, onunla berâber bulunanları da.
Adem Uğur : Bunun üzerine biz onu ve beraberindekileri, o dolu geminin içinde (taşıyarak) kurtardık.
Ahmed Hulusi : Biz de Onu ve Onunla beraber olan kimselerle dolu gemiyle, onları kurtardık.
Ahmet Tekin : Biz de, onu ve beraberindekileri, istiap haddi aşılarak yüklenmiş o donanımlı gemilere alarak kurtardık.
Ahmet Varol : Böylece onu ve berberindekileri, yüklü geminin içinde kurtardık.
Ali Bulaç : Bunun üzerine, onu ve onunla birlikte olanları (insan ve hayvanlarla) yüklü gemi içinde kurtardık.
Ali Fikri Yavuz : Bunun üzerine biz, onu ve beraberindekileri, o yükle dolu geminin içinde selâmete çıkardık.
Bekir Sadak : Bunun uzerine onu ve beraberinde bulunanlari, dolu bir gemi icinde tasiyarak kurtardik.
Celal Yıldırım : Bunun üzerine biz de onu ve beraberindekileri (binenlerle ve yüklenen şeylerle) dolan gemide kurtardık.
Diyanet İşleri : Derken biz onu ve beraberindekileri dolu geminin içinde (taşıyıp) kurtardık.
Diyanet İşleri (eski) : Bunun üzerine onu ve beraberinde bulunanları, dolu bir gemi içinde taşıyarak kurtardık.
Diyanet Vakfi : Bunun üzerine biz onu ve beraberindekileri, o dolu geminin içinde (taşıyarak) kurtardık.
Edip Yüksel : Onu ve yanındakileri yüklü bir gemiyle kurtardık.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Bunun üzerine biz de onu ve beraberindekileri, o dolu gemide taşıyarak kurtardık.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Bunun üzerine Biz de onu ve beraberindekileri, o dolu gemide taşıyarak kurtardık.
Elmalılı Hamdi Yazır : Bunun üzerine biz de onu ve beraberindekileri o dolu gemide necata çıkardık
Fizilal-il Kuran : Bunun üzerine Nuh'u ve yanındakileri dolu bir gemiye bindirerek kurtardık.
Gültekin Onan : Bunun üzerine, onu ve onunla birlikte olanları (insan ve hayvanlarla) yüklü gemi içinde kurtardık.
Hakkı Yılmaz : (119,120) Bunun üzerine Biz de o'nu ve beraberindekileri, o dolu geminin içinde kurtardık. Sonra da arkalarından arta kalanları suda boğduk.
Hasan Basri Çantay : Bunun üzerine biz onu da, beraberinde olanları da o dolu (yüklü) geminin içinde selâmete erdirdik.
Hayrat Neşriyat : Bunun üzerine onu ve onunla berâber bulunanları, o dolu gemi içinde kurtardık.
İbni Kesir : Bunun üzerine Biz de, onu ve beraberindekileri, dolu bir gemi içinde kurtardık.
İskender Evrenosoğlu : Böylece onu ve onunla beraber olanları, dolu bir gemi içinde kurtardık.
Muhammed Esed : Ve bunun üzerine Biz de, onu ve onunla beraber olanları dopdolu bir gemi içinde kurtardık.
Ömer Nasuhi Bilmen : Binaenaleyh O'nu ve O'nunla beraber dolmuş gemide bulunanları necâta erdirdik.
Ömer Öngüt : Bunun üzerine biz de onu ve beraberindekileri, dolu bir gemi içinde kurtardık.
Şaban Piriş : Bunun üzerine biz, onu ve yanındakileri o yüklü gemide kurtuluşa erdirdik.
Suat Yıldırım : Hülasa Biz de onu ve yanındakileri o yükle dolu gemi içinde kurtardık.
Süleyman Ateş : Biz de onu ve onunla beraber bulunanları, dolu gemi içinde kurtardık.
Tefhim-ul Kuran : Bunun üzerine, onu ve onunla birlikte olanları (insan ve hayvanlarla) yüklü gemi içinde kurtardık.
Ümit Şimşek : Biz de onu ve dolu gemide onunla beraber olanları kurtardık.
Yaşar Nuri Öztürk : Bunun üzerine biz, onu da beraberindekileri de o yüklü gemide kurtardık.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}