REM – prefixed resumption particle V – 2nd person masculine plural (form VIII) imperative verb PRON – subject pronoun الفاء استئنافية فعل أمر والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
الله
|
ELLH
llahe
Allah'tan
Allah
Elif,Lam,Lam,He, 1,30,30,5,
"PN – accusative proper noun → Allah" لفظ الجلالة منصوب
وأطيعون
ط و ع | ŦWA
WÊŦYAWN
ve eTīǔni
ve bana ita'at edin
and obey me.
Vav,,Tı,Ye,Ayn,Vav,Nun, 6,,9,10,70,6,50,
CONJ – prefixed conjunction wa (and) V – 2nd person masculine plural (form IV) imperative verb PRON – subject pronoun PRON – 1st person singular object pronoun الواو عاطفة فعل أمر والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل والياء المحذوفة ضمير متصل في محل نصب مفعول به
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.
Konu Başlığı: -
Kırık Meal (Arapça) : |فَاتَّقُوا: o halde korkun | اللَّهَ: Allah'tan | وَأَطِيعُونِ: ve bana ita'at edin |
Kırık Meal (Harekesiz) : |فاتقوا FETGWEo halde korkun | الله ELLHAllah'tan | وأطيعون WÊŦYAWNve bana ita'at edin |
Kırık Meal (Okunuş) : |fetteḳū: o halde korkun | llahe: Allah'tan | ve eTīǔni: ve bana ita'at edin |
Kırık Meal (Transcript) : |FETGWE: o halde korkun | ELLH: Allah'tan | WÊŦYAWN: ve bana ita'at edin |
Adem Uğur : Artık Allah'tan korkun ve bana itaat edin.
Ahmed Hulusi : "Artık Allâh'tan (kesinlikle yaptıklarınızın sonucunu yaşatacağı için) korunun ve bana itaat edin. "
Ahmet Tekin : 'Allah’a sığının, emirlerine yapışın, günahlardan arınıp, azaptan korunun ve bana itaat edin, benim sünnetimi uygulayın.'
Ahmet Varol : Artık Allah'tan sakının ve bana itaat edin.
Ali Bulaç : "Artık Allah'tan korkup sakının ve bana itaat edin."
Ali Fikri Yavuz : Artık Allah’dan korkun ve bana itaat edin.
Bekir Sadak : (124-13) 5 Kardesleri Hud, onlara: «Allah'a karsi gelmekten sakinmaz misiniz? Dogrusu ben size gonderilmis guvenilir bir elciyim; Allah'tan sakinin ve bana itaat edin. Buna karsi sizden bir ucret istemiyorum; benim ecrim ancak alemlerin Rabbine aittir. Siz her yuksek yere koca bir bina kurup, bos seyle mi ugrasirsiniz? Temelli kalacaginizi umarak saglam yapilar mi edinirsiniz? Yakaladiginizi zorbaca mi yakalarsiniz? Artik Allah'tan sakinin ve bana itaat edin. Bildiginiz seyleri size verenden sakinin; davarlari, ogullari, bahceleri ve akarsulari size O vermistir. Dogrusu hakkinizda buyuk gunun azabindan korkuyorum» dedi.
Diyanet İşleri : “Artık Allah’a karşı gelmekten sakının ve bana itaat edin.”
Diyanet İşleri (eski) : (124-135) Kardeşleri Hud, onlara: 'Allah'a karşı gelmekten sakınmaz mısınız? Doğrusu ben size gönderilmiş güvenilir bir elçiyim; Allah'tan sakının ve bana itaat edin. Buna karşı sizden bir ücret istemiyorum; benim ecrim ancak Alemlerin Rabbine aittir. Siz her yüksek yere koca bir bina kurup, boş şeyle mi uğraşırsınız? Temelli kalacağınızı umarak sağlam yapılar mı edinirsiniz? Yakaladığınızı zorbaca mı yakalarsınız? Artık Allah'tan sakının ve bana itaat edin. Bildiğiniz şeyleri size verenden sakının; davarları, oğulları, bahçeleri ve akarsuları size O vermiştir. Doğrusu hakkınızda büyük günün azabından korkuyorum' dedi.
Diyanet Vakfi : Artık Allah'tan korkun ve bana itaat edin.
Edip Yüksel : 'ALLAH'ı dinleyip bana uymalısınız.'
Gültekin Onan : "Artık Tanrı'dan korkup sakının ve bana itaat edin."
Hakkı Yılmaz : (124-135) Hani kardeşleri Hûd onlara demişti ki: “Siz Allah'ın koruması altına girmez misiniz? Şüphesiz ki ben, sizin için güvenilir bir elçiyim. Artık Allah'ın koruması altına girin ve bana itaat edin. Ve buna karşılık ben sizden hiçbir ücret istemiyorum. Benim ücretim âlemlerin Rabbi üzerinedir. Her yüksek tepeye, alâmet bir bina kurarak mı eğleniyorsunuz? Sonsuzlaşmanız için/sanki sonsuzlaşacakmışsınız gibi sanayi üreten yerler [fabrikalar/kaleler] mi edinirsiniz? Yakaladığınız vakit de zorbaca mı yakaladınız? Artık Allah'ın koruması altına girin ve bana itaat edin. Size o bildiğiniz şeyleri verenin [davarlar, oğullar, bağlar, bahçeler, pınarlar verenin] koruması altına girin. Şüphesiz ki ben, sizin hakkınızda büyük bir günün azabından korkuyorum.”
Hayrat Neşriyat : 'Artık, Allah’dan sakının ve bana itâat edin!'
İbni Kesir : O halde Allah'tan korkun da bana itaat edin.
İskender Evrenosoğlu : Öyleyse Allah'a karşı takva sahibi olun (Allah'a ulaşmayı dileyin) ve bana itaat edin (bana tâbî olun).
Muhammed Esed : "Öyleyse, Allah'a karşı sorumluluk bilinci taşıyın ve bana itaat edin,
Ömer Nasuhi Bilmen : (130-131) «Ve şiddetle tutup yakaladığınız zaman, cebbârlar olarak gılzetle yakalamış oldunuz. Artık Allah'tan korkun ve bana itaat edin.»
Ömer Öngüt : “Allah'tan korkun ve bana itaat edin!”
Şaban Piriş : Allah’tan korkun ve bana itaat edin.
Suat Yıldırım : (131-135) Allah’a karşı gelmekten sakının da bana itaat edin. Size bildiğiniz bunca nimetleri veren, size davarlar ve evlatlar ihsan eden, bağ ve bahçeler, pınarlar lütfeden o Rabbinize karşı gelmekten sakının. Müthiş bir günün azabının tepenize ineceğinden, gerçekten endişe ediyorum!"
Süleyman Ateş : "Allah'tan korkun ve bana itâ'at edin."
Tefhim-ul Kuran : «Artık Allah'tan korkup sakının ve bana itaat edin.»
Ümit Şimşek : 'Allah'tan korkun ve bana itaat edin.
Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için
TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen
dikkatli olunuz.]