» 26 / Su’arâ  8:

Kuran Sırası: 26
İniş Sırası: 47
Suara Suresi = Sairler Suresi
224. ayetinde sairlerden söz edildigi için bu adi almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. إِنَّ (ÎN) = inne : şüphesiz
2. فِي (FY) = fī : vardır
3. ذَٰلِكَ (Z̃LK) = ƶālike : bunda
4. لَايَةً (L ËYT) = lāyeten : bir ibret
5. وَمَا (WME) = vemā : ama yine
6. كَانَ (KEN) = kāne : değillerdir
7. أَكْثَرُهُمْ (ÊKS̃RHM) = ekṧeruhum : çokları
8. مُؤْمِنِينَ (MÙMNYN) = mu'minīne : inanıcı
şüphesiz | vardır | bunda | bir ibret | ama yine | değillerdir | çokları | inanıcı |

[] [] [] [EYY] [] [KWN] [KS̃R] [EMN]
ÎN FY Z̃LK L ËYT WME KEN ÊKS̃RHM MÙMNYN

inne ƶālike lāyeten vemā kāne ekṧeruhum mu'minīne
إن في ذلك لآية وما كان أكثرهم مؤمنين

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
إن | ÎN inne şüphesiz Indeed,
في | FY vardır in
ذلك | Z̃LK ƶālike bunda that
لآية ا ي ي | EYY L ËYT lāyeten bir ibret surely (is) a sign,
وما | WME vemā ama yine but not
كان ك و ن | KWN KEN kāne değillerdir are
أكثرهم ك ث ر | KS̃R ÊKS̃RHM ekṧeruhum çokları most of them
مؤمنين ا م ن | EMN MÙMNYN mu'minīne inanıcı believers.

26:8 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

şüphesiz | vardır | bunda | bir ibret | ama yine | değillerdir | çokları | inanıcı |

[] [] [] [EYY] [] [KWN] [KS̃R] [EMN]
ÎN FY Z̃LK L ËYT WME KEN ÊKS̃RHM MÙMNYN

inne ƶālike lāyeten vemā kāne ekṧeruhum mu'minīne
إن في ذلك لآية وما كان أكثرهم مؤمنين

[] [] [] [ا ي ي] [] [ك و ن] [ك ث ر] [ا م ن]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
إن | ÎN inne şüphesiz Indeed,
,Nun,
,50,
ACC – accusative particle
حرف نصب
في | FY vardır in
Fe,Ye,
80,10,
P – preposition
حرف جر
ذلك | Z̃LK ƶālike bunda that
Zel,Lam,Kef,
700,30,20,
DEM – masculine singular demonstrative pronoun
اسم اشارة
لآية ا ي ي | EYY L ËYT lāyeten bir ibret surely (is) a sign,
Lam,,Ye,Te merbuta,
30,,10,400,
EMPH – emphatic prefix lām
N – accusative feminine singular indefinite noun
اللام لام التوكيد
اسم منصوب
وما | WME vemā ama yine but not
Vav,Mim,Elif,
6,40,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
NEG – negative particle
الواو عاطفة
حرف نفي
كان ك و ن | KWN KEN kāne değillerdir are
Kef,Elif,Nun,
20,1,50,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
فعل ماض
أكثرهم ك ث ر | KS̃R ÊKS̃RHM ekṧeruhum çokları most of them
,Kef,Se,Re,He,Mim,
,20,500,200,5,40,
N – nominative masculine singular noun
PRON – 3rd person masculine plural possessive pronoun
اسم مرفوع و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
مؤمنين ا م ن | EMN MÙMNYN mu'minīne inanıcı believers.
Mim,,Mim,Nun,Ye,Nun,
40,,40,50,10,50,
N – accusative masculine plural (form IV) active participle
اسم منصوب
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |إِنَّ: şüphesiz | فِي: vardır | ذَٰلِكَ: bunda | لَايَةً: bir ibret | وَمَا: ama yine | كَانَ: değillerdir | أَكْثَرُهُمْ: çokları | مُؤْمِنِينَ: inanıcı |
Kırık Meal (Harekesiz) : |إن ÎN şüphesiz | في FY vardır | ذلك Z̃LK bunda | لآية L ËYT bir ibret | وما WME ama yine | كان KEN değillerdir | أكثرهم ÊKS̃RHM çokları | مؤمنين MÙMNYN inanıcı |
Kırık Meal (Okunuş) : |inne: şüphesiz | : vardır | ƶālike: bunda | lāyeten: bir ibret | vemā: ama yine | kāne: değillerdir | ekṧeruhum: çokları | mu'minīne: inanıcı |
Kırık Meal (Transcript) : |ÎN: şüphesiz | FY: vardır | Z̃LK: bunda | L ËYT: bir ibret | WME: ama yine | KEN: değillerdir | ÊKS̃RHM: çokları | MÙMNYN: inanıcı |
Abdulbaki Gölpınarlı : Bunda bir delil var elbette ve çoğu inanmaz gene de.
Adem Uğur : Şüphesiz bunlarda (Allah'ın kudretine) bir nişâne vardır; ama çoğu iman etmezler.
Ahmed Hulusi : Muhakkak ki bunda bir işaret vardır. . . Onların ekseriyeti (Hakk'a, hakikatlerine) iman etmemişlerdir.
Ahmet Tekin : Bunlarda, Allah’ın kudretine, ilmine, hikmet sahibi olduğuna işaretler, insanlar için ibretler vardır. Ama onların çoğu, mü’min olacak değildi.
Ahmet Varol : Şüphesiz bunda bir ayet vardır. Ancak onların çoğu iman etmezler.
Ali Bulaç : Şüphesiz, bunda bir ayet vardır; ancak onların çoğu mü'min değildirler.
Ali Fikri Yavuz : Şüphesiz ki bu nebatları bitirmekte (Allah’ın kudretine, merhamet ve nimetinin genişliğine delâlet eden) bir alâmet vardır. Bununla beraber onların çoğu mümin olmadılar.
Bekir Sadak : suphesiz bunlarda Allah'in kudretine isaret vardir, ama cogu inanmazlar.
Celal Yıldırım : Şüphesiz ki bunda açık bir belge vardır, ama onların çoğu inanmazlar.
Diyanet İşleri : Şüphesiz bunlarda (Allah’ın varlığına) bir delil vardır, ama onların çoğu inanmamaktadırlar.
Diyanet İşleri (eski) : Şüphesiz bunlarda Allah'ın kudretine işaret vardır, ama çoğu inanmazlar.
Diyanet Vakfi : Şüphesiz bunlarda (Allah'ın kudretine) bir nişâne vardır; ama çoğu iman etmezler.
Edip Yüksel : Bunda bir işaret vardır. Ama çokları inanacak değildir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Şüphesiz ki bunda mutlak bir âyet (nişane) vardır; ama onların çoğu iman etmezler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Şüphesiz ki, bunda mutlak bir ibret vardır; ama çoğu iman etmedi.
Elmalılı Hamdi Yazır : Şübhesiz ki bunda mutlak bir âyet var, hemde ekserîsi mü'min olmadı
Fizilal-il Kuran : Hiç kuşkusuz bunda, üstün gücümüzü kanıtlayan bir ayet vardır, ama onların çoğu inanmazlar.
Gültekin Onan : Şüphesiz, bunda bir ayet vardır ancak onların çoğu inançlı olmamışlardır.
Hakkı Yılmaz : "Şüphesiz ki bunda kesinlikle alâmet/gösterge vardır; ama onların çoğu iman edenler olmadılar. "
Hasan Basri Çantay : Şübhesiz ki bunlardan (Hakkın kemâl-i kudretine) elbet birer, nişane vardır. (Fakat) onların çoğu îman edici değildirler.
Hayrat Neşriyat : Şübhesiz bunda, (Allah’ın kudretine) apaçık bir delil vardır. Buna rağmen onların çoğu îmân etmiş kimseler değildir.
İbni Kesir : Muhakkak ki bunda, bir ayet vardır. Ama onların çoğu mü'min olmadılar.
İskender Evrenosoğlu : Muhakkak ki bunda elbette âyet vardır. Ve (fakat) onların çoğu mü'min olmadılar.
Muhammed Esed : Şüphesiz, bunda (insanlar için çıkarılacak) bir ders vardır; ama onlardan çoğu (buna) inanmazlar.
Ömer Nasuhi Bilmen : Şüphe yok ki, bunda elbette bir ibret vardır. Halbuki, onların ekserisi imân etmiş kimseler olmadı.
Ömer Öngüt : Şüphesiz ki bunda âyet (kudretimize bir nişane) vardır. Yine de onların çoğu iman etmezler.
Şaban Piriş : İşte bunda da bir işaret vardır. Buna rağmen onların çoğu inanacak değildir.
Suat Yıldırım : Elbette bunda alınacak ibret vardır; fakat onların ekserisi ibret alıp da iman etmezler.
Süleyman Ateş : Şüphesiz bunda bir ibret vardır, ama yine çokları inanıcı değillerdir.
Tefhim-ul Kuran : Hiç şüphe yok, bunda bir ayet vardır; ancak onların çoğu mü'min değildirler.
Ümit Şimşek : İşte bunda bir âyet vardır. Fakat onların çoğu yine iman etmez.
Yaşar Nuri Öztürk : Bunda elbette bir mucize var, fakat onların çoğu mümin değiller.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}