» 16 / Nahl  83:

Kuran Sırası: 16
İniş Sırası: 70
Nahl Suresi = Ari Suresi
68-69. ayetlerinde Allah’in balarisina daglardan agaçlardan ve çardaklardan evler edinmesi emrinden dolayi bu adi almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. يَعْرِفُونَ (YARFWN) = yeǎ'rifūne : bilirler
2. نِعْمَتَ (NAMT) = niǎ'mete : ni'metini
3. اللَّهِ (ELLH) = llahi : Allah'ın
4. ثُمَّ (S̃M) = ṧumme : sonra da
5. يُنْكِرُونَهَا (YNKRWNHE) = yunkirūnehā : bunu inkar ederler
6. وَأَكْثَرُهُمُ (WÊKS̃RHM) = ve ekṧeruhumu : ve çokları da
7. الْكَافِرُونَ (ELKEFRWN) = l-kāfirūne : inkar ederler
bilirler | ni'metini | Allah'ın | sonra da | bunu inkar ederler | ve çokları da | inkar ederler |

[ARF] [NAM] [] [] [NKR] [KS̃R] [KFR]
YARFWN NAMT ELLH S̃M YNKRWNHE WÊKS̃RHM ELKEFRWN

yeǎ'rifūne niǎ'mete llahi ṧumme yunkirūnehā ve ekṧeruhumu l-kāfirūne
يعرفون نعمت الله ثم ينكرونها وأكثرهم الكافرون

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
يعرفون ع ر ف | ARF YARFWN yeǎ'rifūne bilirler They recognize
نعمت ن ع م | NAM NAMT niǎ'mete ni'metini (the) Favor
الله | ELLH llahi Allah'ın "(of) Allah;"
ثم | S̃M ṧumme sonra da then
ينكرونها ن ك ر | NKR YNKRWNHE yunkirūnehā bunu inkar ederler they deny it.
وأكثرهم ك ث ر | KS̃R WÊKS̃RHM ve ekṧeruhumu ve çokları da And most of them
الكافرون ك ف ر | KFR ELKEFRWN l-kāfirūne inkar ederler (are) the disbelievers.

16:83 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

bilirler | ni'metini | Allah'ın | sonra da | bunu inkar ederler | ve çokları da | inkar ederler |

[ARF] [NAM] [] [] [NKR] [KS̃R] [KFR]
YARFWN NAMT ELLH S̃M YNKRWNHE WÊKS̃RHM ELKEFRWN

yeǎ'rifūne niǎ'mete llahi ṧumme yunkirūnehā ve ekṧeruhumu l-kāfirūne
يعرفون نعمت الله ثم ينكرونها وأكثرهم الكافرون

[ع ر ف] [ن ع م] [] [] [ن ك ر] [ك ث ر] [ك ف ر]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
يعرفون ع ر ف | ARF YARFWN yeǎ'rifūne bilirler They recognize
Ye,Ayn,Re,Fe,Vav,Nun,
10,70,200,80,6,50,
V – 3rd person masculine plural imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
نعمت ن ع م | NAM NAMT niǎ'mete ni'metini (the) Favor
Nun,Ayn,Mim,Te,
50,70,40,400,
N – accusative feminine noun
اسم منصوب
الله | ELLH llahi Allah'ın "(of) Allah;"
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – genitive proper noun → Allah"
لفظ الجلالة مجرور
ثم | S̃M ṧumme sonra da then
Se,Mim,
500,40,
CONJ – coordinating conjunction
حرف عطف
ينكرونها ن ك ر | NKR YNKRWNHE yunkirūnehā bunu inkar ederler they deny it.
Ye,Nun,Kef,Re,Vav,Nun,He,Elif,
10,50,20,200,6,50,5,1,
V – 3rd person masculine plural (form IV) imperfect verb
PRON – subject pronoun
PRON – 3rd person feminine singular object pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل و«ها» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
وأكثرهم ك ث ر | KS̃R WÊKS̃RHM ve ekṧeruhumu ve çokları da And most of them
Vav,,Kef,Se,Re,He,Mim,
6,,20,500,200,5,40,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – nominative masculine singular noun
PRON – 3rd person masculine plural possessive pronoun
الواو عاطفة
اسم مرفوع و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
الكافرون ك ف ر | KFR ELKEFRWN l-kāfirūne inkar ederler (are) the disbelievers.
Elif,Lam,Kef,Elif,Fe,Re,Vav,Nun,
1,30,20,1,80,200,6,50,
N – nominative masculine plural active participle
اسم مرفوع
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |يَعْرِفُونَ: bilirler | نِعْمَتَ: ni'metini | اللَّهِ: Allah'ın | ثُمَّ: sonra da | يُنْكِرُونَهَا: bunu inkar ederler | وَأَكْثَرُهُمُ: ve çokları da | الْكَافِرُونَ: inkar ederler |
Kırık Meal (Harekesiz) : |يعرفون YARFWN bilirler | نعمت NAMT ni'metini | الله ELLH Allah'ın | ثم S̃M sonra da | ينكرونها YNKRWNHE bunu inkar ederler | وأكثرهم WÊKS̃RHM ve çokları da | الكافرون ELKEFRWN inkar ederler |
Kırık Meal (Okunuş) : |yeǎ'rifūne: bilirler | niǎ'mete: ni'metini | llahi: Allah'ın | ṧumme: sonra da | yunkirūnehā: bunu inkar ederler | ve ekṧeruhumu: ve çokları da | l-kāfirūne: inkar ederler |
Kırık Meal (Transcript) : |YARFWN: bilirler | NAMT: ni'metini | ELLH: Allah'ın | S̃M: sonra da | YNKRWNHE: bunu inkar ederler | WÊKS̃RHM: ve çokları da | ELKEFRWN: inkar ederler |
Abdulbaki Gölpınarlı : Onlar, Allah'ın nîmetini tanırlar da sonra inkâr ederler ve çoğu kâfirdir onların.
Adem Uğur : Onlar Allah'ın nimetini bilirler (itiraf ederler). Sonra da onu inkâr ederler. Onların çoğu kâfirdir.
Ahmed Hulusi : (Onlar) Allâh nimetini (Hz. Rasûlullah'ı) tanırlar, sonra da O'nu inkâr ederler. . . Onların ekseriyeti hakikat bilgisini inkâr edenlerdir.
Ahmet Tekin : Onlar Allah’ın nimetini, Muhammed’in peygamber olarak görevlendirileceğini itiraf ederler, bilirler. Sonra da onu ısrarla inkâr ederler. Onların çoğu kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah’a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar eden kâfirdir, nankördür.
Ahmet Varol : Onlar Allah'ın nimetini biliyor sonra onu inkâr ediyorlar. Onların çoğu kâfirdir.
Ali Bulaç : Onlar, Allah'ın nimetini biliyorlar, sonra da inkar ediyorlar; onların çoğu inkâr edenlerdir.
Ali Fikri Yavuz : Müşrikler, Allah’ın nimetini tanırlar ikrar ederler. Sonra (Allah’dan başkasına ibadet ederek) onu inkâr ederler. Onların çoğu kâfirlerdir.
Bekir Sadak : Allah'in nimetini hem bilirler hem de inkar ederler. Zaten cogu kafir kimselerdir. *
Celal Yıldırım : Allah'ın nîmetini bilirler, sonra da inkâr ederler. Zaten onların çoğu kâfir kişilerdir.
Diyanet İşleri : Onlar, Allah’ın nimetini bilirler, sonra da inkâr ederler. Onların çoğu kâfirlerdir.
Diyanet İşleri (eski) : Allah'ın nimetini hem bilirler hem de inkar ederler. Zaten çoğu kafir kimselerdir.
Diyanet Vakfi : Onlar Allah'ın nimetini bilirler (itiraf ederler). Sonra da onu inkâr ederler. Onların çoğu kâfirdir.
Edip Yüksel : ALLAH'ın nimetlerini çok iyi tanıdıkları halde onları inkar ederler. Onların çoğu kafirlerdir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Hem Allah'ın nimetini bilirler, sonra da onu inkâr ederler. Onların çoğu kâfir kimselerdir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Allah'ın nimetini tanırlar, sonra da onu inkar ederler. Çoğu kafir kimselerdir.
Elmalılı Hamdi Yazır : Allahın nı'metini tanırlar, sonra da inkâr ederler ve ekserisi kâfirdirler
Fizilal-il Kuran : Onlar Allah'ın nimetlerini hem bilirler, hem de sonra onları inkâr ederler, onların çoğu kâfirdir.
Gültekin Onan : Onlar, Tanrı'nın nimetini biliyorlar, sonra da inkar ediyorlar; onların çoğu kafirdir.
Hakkı Yılmaz : "Onlar, Allah'ın nimetini bilirler, sonra onu tanınmaz hâle getirirler. Onların çoğu kâfirlerdir; Allah'ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddeden kimselerdir. "
Hasan Basri Çantay : Onlar hem Allahın (bu) ni'met (ler) ini i'tiraf ederler, hem yine onu (fiilleriyle) inkâr ederler. Çoğu (inadına) kâfir kimselerdir onların.
Hayrat Neşriyat : Allah’ın ni'metini tanırlar; sonra da onu inkâr ederler; çünki onların çoğu kâfirdirler.
İbni Kesir : Allah'ın nimetini hem bilirler, hem de inkar ederler. Zaten onların çoğu kafirdirler.
İskender Evrenosoğlu : Onlar, Allah'ın ni'metini biliyorlar, sonra onu inkâr ediyorlar.Ve onların çoğu kâfirlerdir.
Muhammed Esed : Aslında Allah'ın nimetinin pekala farkındalar ama, yine de onu tanıyıp doğrulamaya yanaşmıyorlar; çünkü onların çoğu onmaz biçimde küfre batmış bulunuyor.
Ömer Nasuhi Bilmen : Allah'ın nîmetini tanırlar, sonra da onu inkar ederler ve onların ekserisi kâfirlerdir.
Ömer Öngüt : Onlar Allah'ın nimetini bilirler (itiraf ederler), sonra da onu inkâr ederler. Onların çoğu kâfirdirler.
Şaban Piriş : Onlar Allah’ın nimetini bildikleri halde onu inkar ederler ve onların çoğu kafirdir.
Suat Yıldırım : Müşrikler Allah’ın nimetini bilmekle beraber, bunları kendilerine veren Allah’tan başkasına ibadet etmekle bu nimetleri inkâr ederler. Onların çoğu işte böyle nankördürler!
Süleyman Ateş : Allâh'ın ni'metini bilirler (bu ni'metleri Allâh'ın yarattığını kabul ederler), sonra da (bunları kendilerine verenden başkasına taparak) bu ni'metleri inkâr ederler, çokları da (nankördürler).
Tefhim-ul Kuran : Onlar, Allah'ın nimetini bilmektedirler, sonra da inkâr etmektedirler; onların çoğu küfre sapanlardır.
Ümit Şimşek : Onlar Allah'ın nimetini bilirler; buna rağmen onu inkâr ederler. Onların çoğu böyle nankördür.
Yaşar Nuri Öztürk : Allah'ın nimetini biliyorlar, sonra da onu inkâr ediyorlar. Çoğu nankördür bunların.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}