» 16 / Nahl  103:

Kuran Sırası: 16
İniş Sırası: 70
Nahl Suresi = Ari Suresi
68-69. ayetlerinde Allah’in balarisina daglardan agaçlardan ve çardaklardan evler edinmesi emrinden dolayi bu adi almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَلَقَدْ (WLGD̃) = veleḳad : ve elbette
2. نَعْلَمُ (NALM) = neǎ'lemu : biliyoruz
3. أَنَّهُمْ (ÊNHM) = ennehum : onların
4. يَقُولُونَ (YGWLWN) = yeḳūlūne : dediklerini
5. إِنَّمَا (ÎNME) = innemā : muhakkak
6. يُعَلِّمُهُ (YALMH) = yuǎllimuhu : ona öğretiyor
7. بَشَرٌ (BŞR) = beşerun : bir insan
8. لِسَانُ (LSEN) = lisānu : dili
9. الَّذِي (ELZ̃Y) = lleƶī : şahsın
10. يُلْحِدُونَ (YLḪD̃WN) = yulHidūne : nisbet ettikleri
11. إِلَيْهِ (ÎLYH) = ileyhi : ona
12. أَعْجَمِيٌّ (ÊACMY) = eǎ'cemiyyun : a'cemi (yabancıdır)
13. وَهَٰذَا (WHZ̃E) = vehāƶā : bu ise
14. لِسَانٌ (LSEN) = lisānun : bir dildir
15. عَرَبِيٌّ (ARBY) = ǎrabiyyun : Arapça
16. مُبِينٌ (MBYN) = mubīnun : apaçık
ve elbette | biliyoruz | onların | dediklerini | muhakkak | ona öğretiyor | bir insan | dili | şahsın | nisbet ettikleri | ona | a'cemi (yabancıdır) | bu ise | bir dildir | Arapça | apaçık |

[] [ALM] [] [GWL] [] [ALM] [BŞR] [LSN] [] [LḪD̃] [] [ACM] [] [LSN] [ARB] [BYN]
WLGD̃ NALM ÊNHM YGWLWN ÎNME YALMH BŞR LSEN ELZ̃Y YLḪD̃WN ÎLYH ÊACMY WHZ̃E LSEN ARBY MBYN

veleḳad neǎ'lemu ennehum yeḳūlūne innemā yuǎllimuhu beşerun lisānu lleƶī yulHidūne ileyhi eǎ'cemiyyun vehāƶā lisānun ǎrabiyyun mubīnun
ولقد نعلم أنهم يقولون إنما يعلمه بشر لسان الذي يلحدون إليه أعجمي وهذا لسان عربي مبين

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ولقد | WLGD̃ veleḳad ve elbette And certainly
نعلم ع ل م | ALM NALM neǎ'lemu biliyoruz We know
أنهم | ÊNHM ennehum onların that they
يقولون ق و ل | GWL YGWLWN yeḳūlūne dediklerini say,
إنما | ÎNME innemā muhakkak """Only"
يعلمه ع ل م | ALM YALMH yuǎllimuhu ona öğretiyor teaches him
بشر ب ش ر | BŞR BŞR beşerun bir insan "a human being."""
لسان ل س ن | LSN LSEN lisānu dili (The) tongue
الذي | ELZ̃Y lleƶī şahsın (of) the one
يلحدون ل ح د | LḪD̃ YLḪD̃WN yulHidūne nisbet ettikleri they refer
إليه | ÎLYH ileyhi ona to him
أعجمي ع ج م | ACM ÊACMY eǎ'cemiyyun a'cemi (yabancıdır) (is) foreign
وهذا | WHZ̃E vehāƶā bu ise while this
لسان ل س ن | LSN LSEN lisānun bir dildir (is) a language
عربي ع ر ب | ARB ARBY ǎrabiyyun Arapça Arabic
مبين ب ي ن | BYN MBYN mubīnun apaçık clear.

16:103 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

ve elbette | biliyoruz | onların | dediklerini | muhakkak | ona öğretiyor | bir insan | dili | şahsın | nisbet ettikleri | ona | a'cemi (yabancıdır) | bu ise | bir dildir | Arapça | apaçık |

[] [ALM] [] [GWL] [] [ALM] [BŞR] [LSN] [] [LḪD̃] [] [ACM] [] [LSN] [ARB] [BYN]
WLGD̃ NALM ÊNHM YGWLWN ÎNME YALMH BŞR LSEN ELZ̃Y YLḪD̃WN ÎLYH ÊACMY WHZ̃E LSEN ARBY MBYN

veleḳad neǎ'lemu ennehum yeḳūlūne innemā yuǎllimuhu beşerun lisānu lleƶī yulHidūne ileyhi eǎ'cemiyyun vehāƶā lisānun ǎrabiyyun mubīnun
ولقد نعلم أنهم يقولون إنما يعلمه بشر لسان الذي يلحدون إليه أعجمي وهذا لسان عربي مبين

[] [ع ل م] [] [ق و ل] [] [ع ل م] [ب ش ر] [ل س ن] [] [ل ح د] [] [ع ج م] [] [ل س ن] [ع ر ب] [ب ي ن]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ولقد | WLGD̃ veleḳad ve elbette And certainly
Vav,Lam,Gaf,Dal,
6,30,100,4,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
EMPH – emphatic prefix lām
CERT – particle of certainty
الواو عاطفة
اللام لام التوكيد
حرف تحقيق
نعلم ع ل م | ALM NALM neǎ'lemu biliyoruz We know
Nun,Ayn,Lam,Mim,
50,70,30,40,
V – 1st person plural imperfect verb
فعل مضارع
أنهم | ÊNHM ennehum onların that they
,Nun,He,Mim,
,50,5,40,
ACC – accusative particle
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
حرف نصب من اخوات «ان» و«هم» ضمير متصل في محل نصب اسم «ان»
يقولون ق و ل | GWL YGWLWN yeḳūlūne dediklerini say,
Ye,Gaf,Vav,Lam,Vav,Nun,
10,100,6,30,6,50,
V – 3rd person masculine plural imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
إنما | ÎNME innemā muhakkak """Only"
,Nun,Mim,Elif,
,50,40,1,
ACC – accusative particle
PREV – preventive particle
كافة ومكفوفة
يعلمه ع ل م | ALM YALMH yuǎllimuhu ona öğretiyor teaches him
Ye,Ayn,Lam,Mim,He,
10,70,30,40,5,
V – 3rd person masculine singular (form II) imperfect verb
PRON – 3rd person masculine singular object pronoun
فعل مضارع والهاء ضمير متصل في محل نصب مفعول به
بشر ب ش ر | BŞR BŞR beşerun bir insan "a human being."""
Be,Şın,Re,
2,300,200,
N – nominative masculine indefinite noun
اسم مرفوع
لسان ل س ن | LSN LSEN lisānu dili (The) tongue
Lam,Sin,Elif,Nun,
30,60,1,50,
N – nominative masculine noun
اسم مرفوع
الذي | ELZ̃Y lleƶī şahsın (of) the one
Elif,Lam,Zel,Ye,
1,30,700,10,
REL – masculine singular relative pronoun
اسم موصول
يلحدون ل ح د | LḪD̃ YLḪD̃WN yulHidūne nisbet ettikleri they refer
Ye,Lam,Ha,Dal,Vav,Nun,
10,30,8,4,6,50,
V – 3rd person masculine plural (form IV) imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
إليه | ÎLYH ileyhi ona to him
,Lam,Ye,He,
,30,10,5,
P – preposition
PRON – 3rd person masculine singular object pronoun
جار ومجرور
أعجمي ع ج م | ACM ÊACMY eǎ'cemiyyun a'cemi (yabancıdır) (is) foreign
,Ayn,Cim,Mim,Ye,
,70,3,40,10,
N – nominative masculine singular indefinite noun
اسم مرفوع
وهذا | WHZ̃E vehāƶā bu ise while this
Vav,He,Zel,Elif,
6,5,700,1,
CIRC – prefixed circumstantial particle
DEM – masculine singular demonstrative pronoun
الواو حالية
اسم اشارة
لسان ل س ن | LSN LSEN lisānun bir dildir (is) a language
Lam,Sin,Elif,Nun,
30,60,1,50,
"N – nominative masculine indefinite noun → Language"
اسم مرفوع
عربي ع ر ب | ARB ARBY ǎrabiyyun Arapça Arabic
Ayn,Re,Be,Ye,
70,200,2,10,
"ADJ – nominative masculine singular indefinite adjective → Arabic"
صفة مرفوعة
مبين ب ي ن | BYN MBYN mubīnun apaçık clear.
Mim,Be,Ye,Nun,
40,2,10,50,
N – nominative masculine indefinite (form IV) active participle
اسم مرفوع
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَلَقَدْ: ve elbette | نَعْلَمُ: biliyoruz | أَنَّهُمْ: onların | يَقُولُونَ: dediklerini | إِنَّمَا: muhakkak | يُعَلِّمُهُ: ona öğretiyor | بَشَرٌ: bir insan | لِسَانُ: dili | الَّذِي: şahsın | يُلْحِدُونَ: nisbet ettikleri | إِلَيْهِ: ona | أَعْجَمِيٌّ: a'cemi (yabancıdır) | وَهَٰذَا: bu ise | لِسَانٌ: bir dildir | عَرَبِيٌّ: Arapça | مُبِينٌ: apaçık |
Kırık Meal (Harekesiz) : |ولقد WLGD̃ ve elbette | نعلم NALM biliyoruz | أنهم ÊNHM onların | يقولون YGWLWN dediklerini | إنما ÎNME muhakkak | يعلمه YALMH ona öğretiyor | بشر BŞR bir insan | لسان LSEN dili | الذي ELZ̃Y şahsın | يلحدون YLḪD̃WN nisbet ettikleri | إليه ÎLYH ona | أعجمي ÊACMY a'cemi (yabancıdır) | وهذا WHZ̃E bu ise | لسان LSEN bir dildir | عربي ARBY Arapça | مبين MBYN apaçık |
Kırık Meal (Okunuş) : |veleḳad: ve elbette | neǎ'lemu: biliyoruz | ennehum: onların | yeḳūlūne: dediklerini | innemā: muhakkak | yuǎllimuhu: ona öğretiyor | beşerun: bir insan | lisānu: dili | lleƶī: şahsın | yulHidūne: nisbet ettikleri | ileyhi: ona | eǎ'cemiyyun: a'cemi (yabancıdır) | vehāƶā: bu ise | lisānun: bir dildir | ǎrabiyyun: Arapça | mubīnun: apaçık |
Kırık Meal (Transcript) : |WLGD̃: ve elbette | NALM: biliyoruz | ÊNHM: onların | YGWLWN: dediklerini | ÎNME: muhakkak | YALMH: ona öğretiyor | BŞR: bir insan | LSEN: dili | ELZ̃Y: şahsın | YLḪD̃WN: nisbet ettikleri | ÎLYH: ona | ÊACMY: a'cemi (yabancıdır) | WHZ̃E: bu ise | LSEN: bir dildir | ARBY: Arapça | MBYN: apaçık |
Abdulbaki Gölpınarlı : Andolsun ki biz biliyoruz, onlar, bunu ona ancak birisi öğretmede diyorlar. Bellettiğini sandıkları adam, yabancıdır, Arapçayı doğru düzen konuşamaz, bu Kur'ân'sa, apaçık Arap diliyle.
Adem Uğur : Şüphesiz biz onların: "Kur'an'ı ona ancak bir insan öğretiyor" dediklerini biliyoruz. Kendisine nisbet ettikleri şahsın dili yabancıdır. Halbuki bu (Kur'an) apaçık bir Arapçadır.
Ahmed Hulusi : Andolsun ki: "Onu ancak bir beşer öğretiyor" demelerini biliyoruz. . . Hak'tan saparak kendisine nispet ettikleri kimsenin dili, Arapçayı iyi konuşamayan bir dildir. . . Bu ise apaçık Arapça bir lisandır.
Ahmet Tekin : Onların: 'Kesinlikle, Kur’ân’ı ona bir insan öğretiyor' dediklerini biliyoruz. Muhammed’in hak peygamberliğine dil uzatmak kastıyla Kur’ân’ı kendisine öğrettiğini söyledikleri şahsın dili yabancıdır. Halbuki, bu Kur’ân fasih, ifade gücü üstün, edebî bir Arapça’dır.
Ahmet Varol : Onların: 'Ona bir insan öğretiyor' dediklerini biliyoruz. Kasdettikleri kişinin dili yabancıdır; bu ise apaçık Arapça bir dildir.
Ali Bulaç : Andolsun ki biz, onların: "Bunu kendisine ancak bir beşer öğretmektedir" dediklerini biliyoruz. Saparak kendisine yöneldikleri (kimse)nin dili a'cemidir, bu ise açıkça Arapça olan bir dildir.
Ali Fikri Yavuz : Gerçekten biliyoruz ki, kâfirler: “- Kur’an’ı muhakkak surette (Peygambere, ara sıra görüşüp konuştuğu Rûm’lardan hristiyan) bir insan öğretiyor.” diyorlar. Peygambere öğretiyor zannında bulundukları kimsenin dili yabancıdır; bu Kur’an ise, açık Arapçadır.
Bekir Sadak : And olsun ki: «Ona elbette bir insan ogretiyor» dediklerini biliyoruz. Kast ettikleri kimsenin dili yabancidir, Kuran ise fasih arabcadir.
Celal Yıldırım : And olsun ki, onların, «Ona (Muhammed'e) ancak bir insan öğretiyor» dediklerini biliyoruz. O işaret ettikleri kimsenin dili (olsa olsa) fasîh ve açık Arapça değildir. Bu Kur'ân ise çok açık ve fasih bir Arapça'dır,
Diyanet İşleri : Andolsun ki biz onların, “Kur’an’ı ona bir insan öğretiyor” dediklerini biliyoruz. İma ettikleri kimsenin dili yabancıdır. Bu Kur’an ise gayet açık bir Arapça’dır.
Diyanet İşleri (eski) : And olsun ki: 'Ona elbette bir insan öğretiyor' dediklerini biliyoruz. Kast ettikleri kimsenin dili yabancıdır, Kuran ise fasih Arapça'dır.
Diyanet Vakfi : Şüphesiz biz onların: «Kur'an'ı ona ancak bir insan öğretiyor» dediklerini biliyoruz. Kendisine nisbet ettikleri şahsın dili yabancıdır. Halbuki bu (Kur'an) apaçık bir Arapçadır.
Edip Yüksel : 'Ona bir insan öğretiyor' biçimindeki sözlerini elbette biliyoruz. Amaçladıkları kişinin dili yabancıdır, bu ise apaçık Arapça bir dildir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Muhakkak biliyoruz ki kâfirler: «Kur'ân'ı Muhammed'e bir insan öğretiyor» diyorlar. Peygambere öğretiyor zannında bulundukları kimsenin dili yabancıdır. Bu Kur'ân ise apaçık bir Arapçadır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Muhakkak biliyoruz ki onlar: «Mutlaka onu bir insan öğretiyor!» da diyorlar. Haktan saparak isnatta bulunmak istedikleri kimsenin dili yabancıdır; bu Kur'an ise gayet açık bir Arapça'dır.
Elmalılı Hamdi Yazır : Muhakkak biliyoruz ki onlar «mutlaka onu bir beşer ta'lim ediyor» da diyorlar, ilhad etmek istedikleri kimsenin lisanı A'cemîdir, bu Kur'an ise gayet beliğ bir Arabî lisan
Fizilal-il Kuran : Onların «Bu Kur'an'ı, Muhammed'e biri öğretiyor» dediklerini kesinlikle biliyoruz. Bu asılsız yakıştırmayı ileri sürerken kastettikleri kişinin dili yabancıdır, Arapça değildir; oysa Kur'an'ın dili fasih bir Arapça'dır.
Gültekin Onan : Andolsun ki biz onların: "Bunu kendisine ancak bir beşer öğretmektedir" dediklerini biliyoruz. Saparak kendisine yöneldikleri (kimse)nin dili acemidir, bu ise açıkça Arapça olan bir dildir.
Hakkı Yılmaz : Ve kesinlikle Biz biliyoruz ki, onlar “Sadece, o'na bir beşer öğretiyor” diyorlar. Peygamber'e öğretiyor zannında bulundukları kimsenin dili yabancıdır. Kur’ân ise apaçık bir Arapça'dır.
Hasan Basri Çantay : Andolsun ki biz onların: «Bunu mutlakaa bir beşer öğretiyor» diyeceklerini biliyoruz. Hakdan sapmak suretiyle kendisine nisbet edecekleri (o mefruz kimse) nin lisânı (olsa olsa) a'cemî (olabilir. Arabî değil). Bu (Kur'anın dili) ise (bütün fesaahat ve belâğati ile) apaçık Arabca bir dildir.
Hayrat Neşriyat : Şübhesiz biliyoruz ki, onlar: '(Kur’ân’ı) ona ancak bir insan öğretiyor' diyorlar.(Hâlbuki o) nisbet ettikleri kimsenin lisânı yabancıdır; bu ise, apaçık Arabca bir lisandır.
İbni Kesir : Andolsun ki; ona mutlaka bir insan öğretiyor, dediklerini biliyoruz. Kasdettikleri kişinin dili yabancıdır. Kur'an ise apaçık arapçadır.
İskender Evrenosoğlu : Ve andolsun ki Biz, onların: “Fakat O'nu (Kur'ân-ı Kerim'i), ona şüphesiz bir beşer (insan) öğretiyor.” dediğini biliyoruz. Ona isnad ettikleri kişinin lisanı acemidir (Arapça değildir). Bu (Kur'ân-ı Kerim) lisanı ise apaçık Arapça'dır.
Muhammed Esed : Hiç kuşkusuz onların, "Ona (bütün) bunları mutlaka bir insan öğretiyor!" dediklerini pekala biliyoruz. Oysa, onların karalamak amacıyla ima ettikleri kimsenin dili bütünüyle yabancı bir dil olduğu halde, bu mesaj (hem kendisi) açık olan, (hem de gerçeğin özünü) apaçık gösteren Arapça bir söylemdir.
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve muhakkak biliyoruz, onlar derler ki, «O'nu şüphe yok bir beşer öğretiyor.» Kendisine nisbet ettikleri şahsın lisanı Acemidir, bu ise pek açık bildiren bir lisan-ı Arabîdir.
Ömer Öngüt : Andolsun ki biz onların: “Ona bir insan öğretiyor!” dediklerini biliyoruz. O kastettikleri kişinin dili yabancıdır, bu Kur'an ise apaçık Arapça bir dildir.
Şaban Piriş : Onların, “Muhammed’e bir insan öğretiyor” dediklerini elbette biliyoruz. Kastettikleri kimsenin dili yabancıdır. Kur’an ise apaçık Arapça'dır.
Suat Yıldırım : Biz onların, Peygamber hakkında: "Mutlaka ona öğreten bir insan vardır!" dediklerini pek iyi biliyoruz. Hakikatten uzaklaşarak tahminle kendisine yöneldikleri şahsın dili, yabancı bir dildir, halbuki bu Kur’ân, açık bir Arapça ifadedir.
Süleyman Ateş : Biz onların, "Ona bir insan öğretiyor!" dediklerini biliyoruz. Hak'tan saparak kendisine yöneldikleri adamın dili a'cemi (yabancıdır, açık değildir), bu ise apaçık Arapça bir dildir.
Tefhim-ul Kuran : Andolsun ki biz, onların: «Bunu ancak kendisine bir beşer öğretmektedir» dediklerini biliyoruz. Saparak kendisine yöneldikleri (kimse) nin dili a'cemidir, bu ise açıkça Arapça olan bir dildir.
Ümit Şimşek : Onların 'Kur'ân'ı ona bir beşer öğretiyor' dediklerini Biz biliyoruz. Oysa Kur'ân'ı kendisine yakıştırdıkları kimsenin dili yabancı, Kur'ân ise apaçık Arapçadır.
Yaşar Nuri Öztürk : Yemin olsun ki, biz, onların, "Kur'an'ı ona bir insan öğretiyor" demekte olduklarını biliyoruz. Nispet etmeye uğraştıkları adamın dili yabancıdır. Oysaki bu, apaçık Arapça bir dildir.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}