V – 3rd person masculine plural (form III) perfect verb PRON – subject pronoun فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
من
|
MN
min
after
Mim,Nun, 40,50,
P – preposition حرف جر
بعد
ب ع د | BAD̃
BAD̃
beǎ'di
sonra
after
Be,Ayn,Dal, 2,70,4,
N – genitive noun اسم مجرور
ما
|
ME
mā
what
Mim,Elif, 40,1,
REL – relative pronoun اسم موصول
فتنوا
ف ت ن | FTN
FTNWE
futinū
işkenceye uğratıldıktan
they had been put to trials
Fe,Te,Nun,Vav,Elif, 80,400,50,6,1,
V – 3rd person masculine plural passive perfect verb PRON – subject pronoun فعل ماض مبني للمجهول والواو ضمير متصل في محل رفع نائب فاعل
ثم
|
S̃M
ṧumme
sonra
then
Se,Mim, 500,40,
CONJ – coordinating conjunction حرف عطف
جاهدوا
ج ه د | CHD̃
CEHD̃WE
cāhedū
cihad edenlerin
strove hard
Cim,Elif,He,Dal,Vav,Elif, 3,1,5,4,6,1,
V – 3rd person masculine plural (form III) perfect verb PRON – subject pronoun فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
وصبروا
ص ب ر | ṦBR
WṦBRWE
ve Saberū
ve sabredenlerin
and were patient.
Vav,Sad,Be,Re,Vav,Elif, 6,90,2,200,6,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and) V – 3rd person masculine plural perfect verb PRON – subject pronoun الواو عاطفة فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
إن
|
ÎN
inne
elbette
Indeed,
,Nun, ,50,
ACC – accusative particle حرف نصب
ربك
ر ب ب | RBB
RBK
rabbeke
Rabbin
your Lord,
Re,Be,Kef, 200,2,20,
N – accusative masculine noun PRON – 2nd person masculine singular possessive pronoun اسم منصوب والكاف ضمير متصل في محل جر بالاضافة
من
|
MN
min
after it,
Mim,Nun, 40,50,
P – preposition حرف جر
بعدها
ب ع د | BAD̃
BAD̃HE
beǎ'dihā
bun(lar)dan sonra
after it,
Be,Ayn,Dal,He,Elif, 2,70,4,5,1,
N – genitive noun PRON – 3rd person feminine singular possessive pronoun اسم مجرور و«ها» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
لغفور
غ ف ر | ĞFR
LĞFWR
leğafūrun
elbette bağışlayandır
surely is Oft-Forgiving,
Lam,Ğayn,Fe,Vav,Re, 30,1000,80,6,200,
EMPH – emphatic prefix lām N – nominative masculine singular indefinite noun اللام لام التوكيد اسم مرفوع
Abdulbaki Gölpınarlı : Sonra şüphe yok ki Rabbin, mihnetlere uğradıktan sonra yurtlarından göçenleri ve sabredenleri yarlıgar; zorla dine aykırı söz söyledikten sonra da Rabbin, şüphe yok ki onların suçlarını örter, rahîmdir.
Adem Uğur : Sonra şüphesiz Rabbin, eziyet edildikten sonra hicret edip, ardından da sabrederek cihad edenlerin yardımcısıdır. Bütün bunlardan sonra Rabbin elbette çok bağışlayan, pek esirgeyendir.
Ahmed Hulusi : Sonra, muhakkak ki Rabbin, belâya maruz bırakıldıktan sonra hicret edenlerin; sonra mücahede edenlerin ve sabredenlerin (yanındadır). . . Daha sonra (da) Rabbin muhakkak ki Ğafûr'dur, Rahıym'dir.
Ahmet Tekin : Bir de, temel hak ve hürriyetlerinin engellenerek, baskı, zulüm ve işkenceye mâruz kalmalarının ardından, memleketlerinden, özgürce Allah’a kulluk ve ibadet etmek, güç ve gönül birliği yapmak için hicret edip, Allah yolunda hayatlarını ortaya koyarak, konuşarak, yazarak, hesapsız servet harcayarak cihad edenlerin, cihadın sıkıntılarına, güçlüklerine, şer’î sorumluluklara katlananların yanında senin Rabbin vardır. Senin Rabbin bu feragat ve fedakârlıktan sonra, onları koruma kalkanına alır, onlara karşı çok bağışlayıcı ve engin merhamet sahibidir.
Ahmet Varol : Sonra Rabbin, işkenceye uğratıldıktan sonra hicret edenlerin sonra cihad eden ve sabredenlerin (yanındadır). Bundan sonra Rabbin elbette bağışlayandır, rahmet edendir.
Ali Bulaç : Sonra gerçekten Rabbin, işkenceye uğratıldıktan sonra hicret edenlerin, ardından cihad edip sabredenlerin (destekçisidir). Şüphesiz senin Rabbin, bundan sonra da gerçekten bağışlayandır, esirgeyendir.
Ali Fikri Yavuz : Sonra muhakkak ki Rabbin, eziyyet edildikten sonra Mekke’den hicret edenlerin, arkasından da savaşanların ve sabredenlerin yardımcısıdır. Bundan sonra, şüphe yok ki Rabbin Gafûr’dur, Rahîm’dir.
Bekir Sadak : Rabbin,turlu eziyete ugratildiktan sonra hicret eden, sonra Allah ugrunda savasan ve sebreden kimselerden yanadir. Rabbin suphesiz bundan sonra da bagislar ve merhamet eder.*
Celal Yıldırım : Sonra çeşitli işkence ve eziyete uğratılan, ardından hicret eden sonra da Allah yolunda savaşan ve sabreden kimseler için şüphesiz ki Rabbin çok bağışlayan ve çok merhamet edendir.
Diyanet İşleri : Sonra şüphesiz ki Rabbin, eziyete uğratıldıktan sonra hicret eden, sonra Allah yolunda cihad edip sabreden kimselerin yanındadır. Şüphesiz Rabbin bundan sonra da çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.
Diyanet İşleri (eski) : Rabbin, türlü eziyete uğratıldıktan sonra hicret eden, sonra Allah uğrunda savaşan ve sabreden kimselerden yanadır. Rabbin şüphesiz bundan sonra da bağışlar ve merhamet eder.
Diyanet Vakfi : Sonra şüphesiz Rabbin, eziyet edildikten sonra hicret edip, ardından da sabrederek cihad edenlerin yardımcısıdır. Bütün bunlardan sonra Rabbin elbette çok bağışlayan, pek esirgeyendir.
Edip Yüksel : Sonra Rabbin, baskıya uğradıktan sonra göç eden, cihad eden ve direnenler için, evet senin Rabbin, kuşkusuz onlar için Bağışlayandır, Rahimdir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Sonra şüphesiz Rabbin, eziyet edildikten sonra hicret eden, sonra cihad eden ve sabreden kimselerin yardımcısıdır. Bunlardan sonra Rabbin elbette çok bağışlayıcıdır, çok merhametlidir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Sonra şüphe yok ki, Rabbin o eziyete uğratılmalarının arkasından hicret eden sonra savaşıp sabreden kimselerin yardımcısıdır; doğrusu Rabbin bunun arkasından elbette bağışlayacak ve merhamet edecektir.
Elmalılı Hamdi Yazır : Sonra şüphesiz ki rabbın o mihnete mübtelâ olmalarının arkasından hicret eyleyen, sonra mücahade ve sabreden kimseler hakkında şüphesizdir ki rabbın bunun arkasından elbette gafurdur rahîmdir
Fizilal-il Kuran : Buna karşılık dinlerinden dönsünler diye çeşitli işkencelere uğratıldıktan sonra göç edenler, arkasından cihad edenler ve karşılaştıkları zorluklara sabırla katlananlar da var. Hiç kuşkusuz Rabbin, tüm bu olup bitenlerden sonra onlar hakkında affedicidir, merhametlidir.
Gültekin Onan : Sonra gerçekten rabbin, işkenceye uğratıldıktan sonra hicret edenlerin, ardından cihad edip sabredenlerin (destekçisidir). Şüphesiz senin rabbin, bundan sonra da gerçekten bağışlayandır, esirgeyendir.
Hakkı Yılmaz : Sonra şüphesiz senin Rabbin, eziyet edildikten sonra hicret eden, sonra çaba harcayan ve sabreden kimseler içindir. Şüphesiz senin Rabbin bundan sonra kesinlikle çok bağışlayıcıdır, çok merhametlidir.
Hasan Basri Çantay : (Bundan) sonra (şunu bil ki) senin Rabbin işkencelere uğratıldıklarından sonra (yurdlarından) hicret edenlerin, (bundan) sonra da (durmayıb) savaşanların, göğüs gerenlerin lehinedir şübhesiz. Hakıykat, senin Rabbin bunların ardından da cidden çok yarlığayıcıdır, çok esirgeyicidir. (Bu) kat'îdir.
Hayrat Neşriyat : Sonra şübhesiz Rabbin, eziyet edilmelerinin (ve küfre zorlanmalarının) ardından hicret edenler, sonra cihâd edenler ve sabredenler hakkında, bütün bunlardan sonra muhakkak ki Rabbin, elbette (bu güzel hâllerine binâen onlar için) Gafûr (çok bağışlayan)dır, Rahîm (çok merhamet eden)dir.
İbni Kesir : Hem Rabbın; işkenceye uğratıldıktan sonra hicret eden, sonra Allah yolunda savaşan ve sabredenlerle birliktedir. Muhakkak ki Rabbın; bundan sonra da Gafur'dur, Rahim'dir.
İskender Evrenosoğlu : Daha sonra da muhakkak ki senin Rabbin, işkenceye uğratıldıktan sonra hicret (göç) edenlere sonra da cihad edip sabredenlere, şüphesiz (bütün) bunlardan sonra, elbette Gafur (mağfiret eden)'dur ve Rahîm (rahmet nuru gönderen)'dir.
Muhammed Esed : Ve yine bil ki, Rabbin, kötülüğün ayartısını gördükten sonra onun hüküm sürdüğü bölgeyi terk edenlerin ve o günden bu yana (Allah yolunda) üstün çabalar gösterip güçlüklere göğüs gerenlerin yanındadır; işte böyle bir dönüşümden sonra çok acıyıp esirgeyen gerçek bağışlayıcı elbette senin Rabbindir!
Ömer Nasuhi Bilmen : Sonra muhakkak ki, fitneye uğratıldıklarından sonra hicret edenleri, sonra da cihadda bulunanları ve sabredenleri Rabbin (mükâfaatlandıracaktır). Şüphe yok ki, senin Rabbin onun ardından da elbette yarlığayıcıdır, çok esirgeyicidir.
Ömer Öngüt : Sonra Rabbin işkenceye uğratılıp eziyet edildikten sonra hicret edip, ardından da sabrederek cihad edenlerle beraberdir. Rabbin şüphesiz ki bundan sonra da bağışlar ve merhamet eder.
Şaban Piriş : Sonra, Rabbin, eziyete uğradıktan sonra hicret eden, mücadele veren ve sabreden kimseleri, Rabbin, ondan sonra da bağışlar ve merhamet eder.
Suat Yıldırım : Bundan sonra şunu bil ki: Şüphesiz ki senin Rabbin, mihnet ve işkenceye, zulme ve baskıya uğradıktan sonra mücahede edip sabreden, ardından da hicret edenlerle beraberdir. Evet Rabbin, onların bütün bu güzel hareketlerine karşılık elbette onları bağışlayıp ihsanda bulunacaktır. Çünkü O gafurdur, rahîmdir.
Süleyman Ateş : Sonra Rabbin, şunların şu işkenceye uğratıldıktan sonra göç eden, sonra savaşan ve sabredenlerin yanındadır. Elbette (bütün) bun(lar)dan sonra Rabbin bağışlayan, esirgeyendir.
Tefhim-ul Kuran : Sonra gerçekten Rabbin, işkenceye uğratıldıktan sonra hicret edenlerin, ardından cihad edip sabredenlerin (destekçisidir) . Hiç şüphesiz senin Rabbin, bundan sonra da gerçekten bağışlayandır, esirgeyendir.
Ümit Şimşek : Şunu da bil ki, Rabbin, eziyete uğradıktan sonra hicret eden ve sonra da sabredip cihad eden kimseler için, hiç kuşkusuz, çok bağışlayıcı, çok merhamet edicidir.
Yaşar Nuri Öztürk : Kuşkusuz, Rabbin; işkenceye uğratıldıktan sonra hicret eden, ardından da cihat edip sabreden kişiler yanındadır. Bütün bunlardan sonra senin Rabbin elbette cömertçe affedecek, cömertçe merhamet edecektir!
Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için
TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen
dikkatli olunuz.]