» 16 / Nahl  59:

Kuran Sırası: 16
İniş Sırası: 70
Nahl Suresi = Ari Suresi
68-69. ayetlerinde Allah’in balarisina daglardan agaçlardan ve çardaklardan evler edinmesi emrinden dolayi bu adi almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. يَتَوَارَىٰ (YTWER) = yetevārā : gizlenir
2. مِنَ (MN) = mine :
3. الْقَوْمِ (ELGWM) = l-ḳavmi : kavminden
4. مِنْ (MN) = min : dolayı
5. سُوءِ (SWÙ) = sū'i : kötülüğünden
6. مَا (ME) = mā :
7. بُشِّرَ (BŞR) = buşşira : verilen müjdenin
8. بِهِ (BH) = bihi : ona
9. أَيُمْسِكُهُ (ÊYMSKH) = eyumsikuhu : onu tutsun mu?
10. عَلَىٰ (AL) = ǎlā :
11. هُونٍ (HWN) = hūnin : hakaretle
12. أَمْ (ÊM) = em : yoksa
13. يَدُسُّهُ (YD̃SH) = yedussuhu : onu gömsün mü?
14. فِي (FY) = fī :
15. التُّرَابِ (ELTREB) = t-turābi : toprağa
16. أَلَا (ÊLE) = elā : bak
17. سَاءَ (SEÙ) = sā'e : ne kötü
18. مَا (ME) = mā :
19. يَحْكُمُونَ (YḪKMWN) = yeHkumūne : hüküm veriyorlar
gizlenir | | kavminden | dolayı | kötülüğünden | | verilen müjdenin | ona | onu tutsun mu? | | hakaretle | yoksa | onu gömsün mü? | | toprağa | bak | ne kötü | | hüküm veriyorlar |

[WRY] [] [GWM] [] [SWE] [] [BŞR] [] [MSK] [] [HWN] [] [D̃SS] [] [TRB] [] [SWE] [] [ḪKM]
YTWER MN ELGWM MN SWÙ ME BŞR BH ÊYMSKH AL HWN ÊM YD̃SH FY ELTREB ÊLE SEÙ ME YḪKMWN

yetevārā mine l-ḳavmi min sū'i buşşira bihi eyumsikuhu ǎlā hūnin em yedussuhu t-turābi elā sā'e yeHkumūne
يتوارى من القوم من سوء ما بشر به أيمسكه على هون أم يدسه في التراب ألا ساء ما يحكمون

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
يتوارى و ر ي | WRY YTWER yetevārā gizlenir He hides himself
من | MN mine from
القوم ق و م | GWM ELGWM l-ḳavmi kavminden the people
من | MN min dolayı (because) of
سوء س و ا | SWE SWÙ sū'i kötülüğünden the evil
ما | ME of what
بشر ب ش ر | BŞR BŞR buşşira verilen müjdenin he has been given good news
به | BH bihi ona about.
أيمسكه م س ك | MSK ÊYMSKH eyumsikuhu onu tutsun mu? Should he keep it
على | AL ǎlā in
هون ه و ن | HWN HWN hūnin hakaretle humiliation
أم | ÊM em yoksa or
يدسه د س س | D̃SS YD̃SH yedussuhu onu gömsün mü? bury it
في | FY in
التراب ت ر ب | TRB ELTREB t-turābi toprağa the dust?
ألا | ÊLE elā bak Unquestionably,
ساء س و ا | SWE SEÙ sā'e ne kötü evil
ما | ME (is) what
يحكمون ح ك م | ḪKM YḪKMWN yeHkumūne hüküm veriyorlar they decide.

16:59 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

gizlenir | | kavminden | dolayı | kötülüğünden | | verilen müjdenin | ona | onu tutsun mu? | | hakaretle | yoksa | onu gömsün mü? | | toprağa | bak | ne kötü | | hüküm veriyorlar |

[WRY] [] [GWM] [] [SWE] [] [BŞR] [] [MSK] [] [HWN] [] [D̃SS] [] [TRB] [] [SWE] [] [ḪKM]
YTWER MN ELGWM MN SWÙ ME BŞR BH ÊYMSKH AL HWN ÊM YD̃SH FY ELTREB ÊLE SEÙ ME YḪKMWN

yetevārā mine l-ḳavmi min sū'i buşşira bihi eyumsikuhu ǎlā hūnin em yedussuhu t-turābi elā sā'e yeHkumūne
يتوارى من القوم من سوء ما بشر به أيمسكه على هون أم يدسه في التراب ألا ساء ما يحكمون

[و ر ي] [] [ق و م] [] [س و ا] [] [ب ش ر] [] [م س ك] [] [ه و ن] [] [د س س] [] [ت ر ب] [] [س و ا] [] [ح ك م]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
يتوارى و ر ي | WRY YTWER yetevārā gizlenir He hides himself
Ye,Te,Vav,Elif,Re,,
10,400,6,1,200,,
V – 3rd person masculine singular (form VI) imperfect verb, subjunctive mood
فعل مضارع منصوب
من | MN mine from
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
القوم ق و م | GWM ELGWM l-ḳavmi kavminden the people
Elif,Lam,Gaf,Vav,Mim,
1,30,100,6,40,
N – genitive masculine noun
اسم مجرور
من | MN min dolayı (because) of
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
سوء س و ا | SWE SWÙ sū'i kötülüğünden the evil
Sin,Vav,,
60,6,,
N – genitive masculine noun
اسم مجرور
ما | ME of what
Mim,Elif,
40,1,
REL – relative pronoun
اسم موصول
بشر ب ش ر | BŞR BŞR buşşira verilen müjdenin he has been given good news
Be,Şın,Re,
2,300,200,
V – 3rd person masculine singular (form II) passive perfect verb
فعل ماض مبني للمجهول
به | BH bihi ona about.
Be,He,
2,5,
P – prefixed preposition bi
PRON – 3rd person masculine singular personal pronoun
جار ومجرور
أيمسكه م س ك | MSK ÊYMSKH eyumsikuhu onu tutsun mu? Should he keep it
,Ye,Mim,Sin,Kef,He,
,10,40,60,20,5,
INTG – prefixed interrogative alif
V – 3rd person masculine singular (form IV) imperfect verb
PRON – 3rd person masculine singular object pronoun
الهمزة همزة استفهام
فعل مضارع والهاء ضمير متصل في محل نصب مفعول به
على | AL ǎlā in
Ayn,Lam,,
70,30,,
P – preposition
حرف جر
هون ه و ن | HWN HWN hūnin hakaretle humiliation
He,Vav,Nun,
5,6,50,
N – genitive masculine indefinite noun
اسم مجرور
أم | ÊM em yoksa or
,Mim,
,40,
CONJ – coordinating conjunction
حرف عطف
يدسه د س س | D̃SS YD̃SH yedussuhu onu gömsün mü? bury it
Ye,Dal,Sin,He,
10,4,60,5,
V – 3rd person masculine singular imperfect verb
PRON – 3rd person masculine singular object pronoun
فعل مضارع والهاء ضمير متصل في محل نصب مفعول به
في | FY in
Fe,Ye,
80,10,
P – preposition
حرف جر
التراب ت ر ب | TRB ELTREB t-turābi toprağa the dust?
Elif,Lam,Te,Re,Elif,Be,
1,30,400,200,1,2,
N – genitive masculine noun
اسم مجرور
ألا | ÊLE elā bak Unquestionably,
,Lam,Elif,
,30,1,
INC – inceptive particle
حرف ابتداء
ساء س و ا | SWE SEÙ sā'e ne kötü evil
Sin,Elif,,
60,1,,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
فعل ماض
ما | ME (is) what
Mim,Elif,
40,1,
REL – relative pronoun
اسم موصول
يحكمون ح ك م | ḪKM YḪKMWN yeHkumūne hüküm veriyorlar they decide.
Ye,Ha,Kef,Mim,Vav,Nun,
10,8,20,40,6,50,
V – 3rd person masculine plural imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |يَتَوَارَىٰ: gizlenir | مِنَ: | الْقَوْمِ: kavminden | مِنْ: dolayı | سُوءِ: kötülüğünden | مَا: | بُشِّرَ: verilen müjdenin | بِهِ: ona | أَيُمْسِكُهُ: onu tutsun mu? | عَلَىٰ: | هُونٍ: hakaretle | أَمْ: yoksa | يَدُسُّهُ: onu gömsün mü? | فِي: | التُّرَابِ: toprağa | أَلَا: bak | سَاءَ: ne kötü | مَا: | يَحْكُمُونَ: hüküm veriyorlar |
Kırık Meal (Harekesiz) : |يتوارى YTWER gizlenir | من MN | القوم ELGWM kavminden | من MN dolayı | سوء SWÙ kötülüğünden | ما ME | بشر BŞR verilen müjdenin | به BH ona | أيمسكه ÊYMSKH onu tutsun mu? | على AL | هون HWN hakaretle | أم ÊM yoksa | يدسه YD̃SH onu gömsün mü? | في FY | التراب ELTREB toprağa | ألا ÊLE bak | ساء SEÙ ne kötü | ما ME | يحكمون YḪKMWN hüküm veriyorlar |
Kırık Meal (Okunuş) : |yetevārā: gizlenir | mine: | l-ḳavmi: kavminden | min: dolayı | sū'i: kötülüğünden | : | buşşira: verilen müjdenin | bihi: ona | eyumsikuhu: onu tutsun mu? | ǎlā: | hūnin: hakaretle | em: yoksa | yedussuhu: onu gömsün mü? | : | t-turābi: toprağa | elā: bak | sā'e: ne kötü | : | yeHkumūne: hüküm veriyorlar |
Kırık Meal (Transcript) : |YTWER: gizlenir | MN: | ELGWM: kavminden | MN: dolayı | SWÙ: kötülüğünden | ME: | BŞR: verilen müjdenin | BH: ona | ÊYMSKH: onu tutsun mu? | AL: | HWN: hakaretle | ÊM: yoksa | YD̃SH: onu gömsün mü? | FY: | ELTREB: toprağa | ÊLE: bak | SEÙ: ne kötü | ME: | YḪKMWN: hüküm veriyorlar |
Abdulbaki Gölpınarlı : Müjdelendiği kötü şey yüzünden, kavminden gizlenir; onu horlukla yaşatacak mı, yoksa toprağa mı gömecek, buna dalar. Bilin ki hükmettikleri şey, ne de kötüdür.
Adem Uğur : Kendisine verilen müjdenin kötülüğünden dolayı kavminden gizlenir. Onu, aşağılık duygusu içinde yanında mı tutsun, yoksa toprağa mı gömsün! Bakın ki, verdikleri hüküm ne kadar kötüdür!
Ahmed Hulusi : Kendisi ile müjdelendiği şeyin (ona göre) kötülüğünden (dolayı), halkından gizlenir. . . (Kız çocuğu oldu diye) horlanmayı göze alıp onu tutacak mı; yoksa onu toprağın içinde gizleyip saklayacak mı (diri diri toprağa mı gömecek)? Kesinlikle biline ki, hükmettikleri şey çok kötüdür!
Ahmet Tekin : Kendisine verilen bu kötü haberden dolayı kavminden gizlenir. Onu, aşağılık duygusu içinde yanında mı tutsun, yoksa toprağa mı gömsün? Yazıklar olsun, verdikleri hüküm ne kadar kötüdür.
Ahmet Varol : Kendisine verilen müjdenin kötülüğünden dolayı topluluktan gizlenir. Aşağılığa katlanıp onu tutsun mu yoksa toprağa mı gömsün? Bak ne kadar kötü hüküm veriyorlar!
Ali Bulaç : Kendisine verilen müjdenin kötülüğünden dolayı topluluktan gizlenir; onu aşağılanarak tutacak mı, yoksa toprağa gömecek mi? Bak, verdikleri hüküm ne kötüdür?
Ali Fikri Yavuz : Verilen müjdenin bıraktığı kötü tesirle utanıp kavminden gizleniyor; acaba o çocuğu zillet ve horluğa katlanarak saklayacak mı, yoksa toprağa mı gömecek? Bak ki, hüküm verdikleri şeyler ne kötü!...
Bekir Sadak : Kendisine verilen kotu mujde yuzunden, halktan gizlenmeye calisir; onu utana utana tutsun mu, yoksa tapraga mi gomsun? Ne kotu hukmediyorlar!
Celal Yıldırım : Kendisine verilen o kötü müjdeden dolayı kavminden gizlenmeye çalışır: Ancak (gönüllü) görünmeye katlanıp onu tutacak mı, yoksa toprağa gömerek gizleyecek mi ? (Bir bak) ne fena yargıda bulunuyorlar!
Diyanet İşleri : Kendisine verilen kötü müjde (!) yüzünden halktan gizlenir. Şimdi onu, aşağılanmış olarak yanında tutacak mı, yoksa toprağa mı gömecek? Bak, ne kötü hüküm veriyorlar!
Diyanet İşleri (eski) : Kendisine verilen kötü müjde yüzünden, halktan gizlenmeye çalışır; onu utana utana tutsun mu, yoksa toprağa mı gömsün? Ne kötü hükmediyorlar!
Diyanet Vakfi : Kendisine verilen müjdenin kötülüğünden dolayı kavminden gizlenir. Onu, aşağılık duygusu içinde yanında mı tutsun, yoksa toprağa mı gömsün! Bakın ki, verdikleri hüküm ne kadar kötüdür!
Edip Yüksel : Kendisine müjdelenen 'kötülükten' utanarak halkından kendini gizlemeye çalışır. Şimdi onu utana utana tutsun mu, yoksa toprağa mı gömsün! Ne kötü yargıda bulunuyorlar.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Kendisine verilen müjdenin kötülüğü, dolayısıyla kavminden gizlenir. Şimdi acaba o çocuğu zillet ve horluğa katlanarak saklayacak mı? Yoksa toprağa mı gömecek? Dikkat edin verdikleri hüküm ne kötüdür!
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Verilen müjdenin kötü etkisiyle kavminden gizleniyor. Onu, hakarete katlanıp sağ mı bırakacak, yoksa toprağa mı gömecek? Bak, ne fena hükümler veriyorlar!
Elmalılı Hamdi Yazır : Verilen müjdenin sui te'siriyle kavminden gizleniyor, hakaret üzere onu tutacak mı? Yoksa toprağa mı gömecek? Bak ne fena hukümler veriyorlar
Fizilal-il Kuran : Aldığı kara haberden dolayı tanıdıklarına görünmekten kaçınır. Aşağılanmaya katlanarak onu alıkoysun mu, yoksa toprağa mı gömsün diye düşünür. Baksana, ne kötü hüküm veriyorlar!
Gültekin Onan : Kendisine verilen müjdenin kötülüğünden dolayı topluluktan gizlenir; onu aşağılanarak tutacak mı, yoksa toprağa gömecek mi? Bak, verdikleri hüküm ne kötüdür?
Hakkı Yılmaz : "Kendisine verilen haberin/müjdenin kötülüğünden dolayı toplumundan gizlenir; aşağılık ve horluğa rağmen kızı yanında mı tutsun yoksa toprağa mı gömsün! Dikkat edin, onların verdikleri hüküm/töreleri ne kötüdür! "
Hasan Basri Çantay : Verilen müjdenin te'siriyle kavmden gizlenir. O (doğa) nı (sağ bırakıb) hakaaretle mi tutacak, yoksa onu toprağa mı gömecek (kendi kendine düşünür) Bak, hükmedegeldikleri (bu) şey ne kötüdür!
Hayrat Neşriyat : Kendisine verilen (müjden)in (kendince) kötülüğünden dolayı kavminden gizlenir. Onu zillet altında mı tutsun, yoksa toprağa mı gömsün (diye düşünür)! Bak, hükmediyor oldukları şey ne kötüdür!
İbni Kesir : Kendisine verilen kötü müjde yüzünden halktan gizlenmeye çalışır. Utana utana onu tutsun mu, yoksa toprağa mı gömsün? Bakın ne kötü hükmediyorlar.
İskender Evrenosoğlu : Müjdelendiği şeyin kötülüğünden (dolayı) kavminden gizlenir. Onu zelillikle tutsun mu yoksa onu toprağa mı gömsün? Verdikleri hüküm ne kötü (öyle) değil mi?
Muhammed Esed : kendisine verilen bu kötü müjdeden ötürü -bu zillete/bu küçük düşmeye rağmen, şimdi onu acaba tutsun mu, yoksa toprağa mı gömsün (diye düşünerek)- kıyı bucak insanlardan kaçar. Yazıklar olsun, izledikleri düşünce tarzı ne kadar kötü!
Ömer Nasuhi Bilmen : Müjdelendiği şeyin kötülüğünden dolayı kavminden gizlenir. Onu zillet üzere tutacak mı, yoksa onu toprağa mı gömecek? diye düşünürdü. Bak ne fena şey ile hükmediyorlar!
Ömer Öngüt : Kendisine verilen müjdenin kötülüğünden dolayı kavminden gizlenmeye çalışır. O çocuğu utanç içinde yanında mı tutsun, yoksa toprağa mı gömsün? Dikkat edin, verdikleri hüküm ne kadar kötü!
Şaban Piriş : Kendisine verilen kötü müjdeden dolayı halktan gizlenmeye çalışır. Utana utana onu tutsun/yaşatsın mı; yoksa toprağa mı gömsün? Dikkat et, verdikleri hüküm ne kötüdür!
Suat Yıldırım : Müjdelendiği bu kötü haberin etkisiyle utanıp eşinden dostundan saklanmaya çalışır.Şimdi ne yapsın:Hor, hakir, itilip kakılan bir bela olarak onu hayatta mı bıraksın, yoksa toprağa mı gömsün, ne yapsın? diye kara kara düşünür!Dikkat ediniz, ne fena hükümlerdi verdikleri bu hükümler!
Süleyman Ateş : Kendisine verilen müjdenin kötülüğünden dolayı kavminden gizlenir. (Şimdi ne yapsın) onu, hakaretle tutsun mu yoksa onu toprağa mı gömsün! Bak, ne kötü hüküm veriyorlar!
Tefhim-ul Kuran : Kendisine verilen müjdenin kötülüğünden dolayı topluluktan gizlenir; onu aşağılanarak tutacak mı, yoksa toprağa gömecek mi? Bak, verdikleri hüküm ne kötüdür?
Ümit Şimşek : Kendisine verilen müjdenin utancıyla kavminden saklanır. Zilletine katlanıp onu elinde mi tutsun, yoksa toprağa mı gömsün? Bakın, ne kötü birşeye hükmediyorlar!
Yaşar Nuri Öztürk : Kendisine muştulananın utancından ötürü toplumdan gizlenir. Hakaret/eziklik üzere tutsun mu onu yoksa toprağın bağrına mı gömsün onu. Bakın ne kötü hüküm veriyorlar!


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}