» 2 / Bakara  181:

Kuran Sırası: 2
İniş Sırası: 87
Bakara Suresi = Inek Suresi
67-71. ayetlerinde Yahudilere kesilmesi emredilen inekten söz edildigi için bu ismi almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. فَمَنْ (FMN) = femen : artık kim
2. بَدَّلَهُ (BD̃LH) = beddelehu : (vasiyyeti) değiştirirse
3. بَعْدَمَا (BAD̃ME) = beǎ'demā : sonra bir şey
4. سَمِعَهُ (SMAH) = semiǎhu : işittikten
5. فَإِنَّمَا (FÎNME) = feinnemā : elbette
6. إِثْمُهُ (ÎS̃MH) = iṧmuhu : günahı
7. عَلَى (AL) = ǎlā : üzerinedir
8. الَّذِينَ (ELZ̃YN) = elleƶīne : kimselerin
9. يُبَدِّلُونَهُ (YBD̃LWNH) = yubeddilūnehu : onu değiştiren
10. إِنَّ (ÎN) = inne : şüphesiz
11. اللَّهَ (ELLH) = llahe : Allah
12. سَمِيعٌ (SMYA) = semīǔn : işitendir
13. عَلِيمٌ (ALYM) = ǎlīmun : bilendir
artık kim | (vasiyyeti) değiştirirse | sonra bir şey | işittikten | elbette | günahı | üzerinedir | kimselerin | onu değiştiren | şüphesiz | Allah | işitendir | bilendir |

[] [BD̃L] [BAD̃] [SMA] [] [ES̃M] [] [] [BD̃L] [] [] [SMA] [ALM]
FMN BD̃LH BAD̃ME SMAH FÎNME ÎS̃MH AL ELZ̃YN YBD̃LWNH ÎN ELLH SMYA ALYM

femen beddelehu beǎ'demā semiǎhu feinnemā iṧmuhu ǎlā elleƶīne yubeddilūnehu inne llahe semīǔn ǎlīmun
فمن بدله بعدما سمعه فإنما إثمه على الذين يبدلونه إن الله سميع عليم

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
فمن | FMN femen artık kim Then whoever
بدله ب د ل | BD̃L BD̃LH beddelehu (vasiyyeti) değiştirirse changes it
بعدما ب ع د | BAD̃ BAD̃ME beǎ'demā sonra bir şey after what
سمعه س م ع | SMA SMAH semiǎhu işittikten he (has) heard [it],
فإنما | FÎNME feinnemā elbette so only
إثمه ا ث م | ES̃M ÎS̃MH iṧmuhu günahı its sin
على | AL ǎlā üzerinedir (would be) on
الذين | ELZ̃YN elleƶīne kimselerin those who
يبدلونه ب د ل | BD̃L YBD̃LWNH yubeddilūnehu onu değiştiren alter it.
إن | ÎN inne şüphesiz Indeed,
الله | ELLH llahe Allah Allah
سميع س م ع | SMA SMYA semīǔn işitendir (is) All-Hearing,
عليم ع ل م | ALM ALYM ǎlīmun bilendir All-Knowing.

2:181 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

artık kim | (vasiyyeti) değiştirirse | sonra bir şey | işittikten | elbette | günahı | üzerinedir | kimselerin | onu değiştiren | şüphesiz | Allah | işitendir | bilendir |

[] [BD̃L] [BAD̃] [SMA] [] [ES̃M] [] [] [BD̃L] [] [] [SMA] [ALM]
FMN BD̃LH BAD̃ME SMAH FÎNME ÎS̃MH AL ELZ̃YN YBD̃LWNH ÎN ELLH SMYA ALYM

femen beddelehu beǎ'demā semiǎhu feinnemā iṧmuhu ǎlā elleƶīne yubeddilūnehu inne llahe semīǔn ǎlīmun
فمن بدله بعدما سمعه فإنما إثمه على الذين يبدلونه إن الله سميع عليم

[] [ب د ل] [ب ع د] [س م ع] [] [ا ث م] [] [] [ب د ل] [] [] [س م ع] [ع ل م]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
فمن | FMN femen artık kim Then whoever
Fe,Mim,Nun,
80,40,50,
REM – prefixed resumption particle
COND – conditional noun
الفاء استئنافية
اسم شرط
بدله ب د ل | BD̃L BD̃LH beddelehu (vasiyyeti) değiştirirse changes it
Be,Dal,Lam,He,
2,4,30,5,
V – 3rd person masculine singular (form II) perfect verb
PRON – 3rd person masculine singular object pronoun
فعل ماض والهاء ضمير متصل في محل نصب مفعول به
بعدما ب ع د | BAD̃ BAD̃ME beǎ'demā sonra bir şey after what
Be,Ayn,Dal,Mim,Elif,
2,70,4,40,1,
T – time adverb
SUB – subordinating conjunction
ظرف زمان
حرف مصدري
سمعه س م ع | SMA SMAH semiǎhu işittikten he (has) heard [it],
Sin,Mim,Ayn,He,
60,40,70,5,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
PRON – 3rd person masculine singular object pronoun
فعل ماض والهاء ضمير متصل في محل نصب مفعول به
فإنما | FÎNME feinnemā elbette so only
Fe,,Nun,Mim,Elif,
80,,50,40,1,
RSLT – prefixed result particle
ACC – accusative particle
PREV – preventive particle
الفاء واقعة في جواب الشرط
كافة ومكفوفة
إثمه ا ث م | ES̃M ÎS̃MH iṧmuhu günahı its sin
,Se,Mim,He,
,500,40,5,
N – nominative masculine noun
PRON – 3rd person masculine singular possessive pronoun
اسم مرفوع والهاء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
على | AL ǎlā üzerinedir (would be) on
Ayn,Lam,,
70,30,,
P – preposition
حرف جر
الذين | ELZ̃YN elleƶīne kimselerin those who
Elif,Lam,Zel,Ye,Nun,
1,30,700,10,50,
REL – masculine plural relative pronoun
اسم موصول
يبدلونه ب د ل | BD̃L YBD̃LWNH yubeddilūnehu onu değiştiren alter it.
Ye,Be,Dal,Lam,Vav,Nun,He,
10,2,4,30,6,50,5,
V – 3rd person masculine plural (form II) imperfect verb
PRON – subject pronoun
PRON – 3rd person masculine singular object pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل والهاء ضمير متصل في محل نصب مفعول به
إن | ÎN inne şüphesiz Indeed,
,Nun,
,50,
ACC – accusative particle
حرف نصب
الله | ELLH llahe Allah Allah
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – accusative proper noun → Allah"
لفظ الجلالة منصوب
سميع س م ع | SMA SMYA semīǔn işitendir (is) All-Hearing,
Sin,Mim,Ye,Ayn,
60,40,10,70,
N – nominative masculine singular indefinite noun
اسم مرفوع
عليم ع ل م | ALM ALYM ǎlīmun bilendir All-Knowing.
Ayn,Lam,Ye,Mim,
70,30,10,40,
ADJ – nominative masculine singular indefinite adjective
صفة مرفوعة
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |فَمَنْ: artık kim | بَدَّلَهُ: (vasiyyeti) değiştirirse | بَعْدَمَا: sonra bir şey | سَمِعَهُ: işittikten | فَإِنَّمَا: elbette | إِثْمُهُ: günahı | عَلَى: üzerinedir | الَّذِينَ: kimselerin | يُبَدِّلُونَهُ: onu değiştiren | إِنَّ: şüphesiz | اللَّهَ: Allah | سَمِيعٌ: işitendir | عَلِيمٌ: bilendir |
Kırık Meal (Harekesiz) : |فمن FMN artık kim | بدله BD̃LH (vasiyyeti) değiştirirse | بعدما BAD̃ME sonra bir şey | سمعه SMAH işittikten | فإنما FÎNME elbette | إثمه ÎS̃MH günahı | على AL üzerinedir | الذين ELZ̃YN kimselerin | يبدلونه YBD̃LWNH onu değiştiren | إن ÎN şüphesiz | الله ELLH Allah | سميع SMYA işitendir | عليم ALYM bilendir |
Kırık Meal (Okunuş) : |femen: artık kim | beddelehu: (vasiyyeti) değiştirirse | beǎ'demā: sonra bir şey | semiǎhu: işittikten | feinnemā: elbette | iṧmuhu: günahı | ǎlā: üzerinedir | elleƶīne: kimselerin | yubeddilūnehu: onu değiştiren | inne: şüphesiz | llahe: Allah | semīǔn: işitendir | ǎlīmun: bilendir |
Kırık Meal (Transcript) : |FMN: artık kim | BD̃LH: (vasiyyeti) değiştirirse | BAD̃ME: sonra bir şey | SMAH: işittikten | FÎNME: elbette | ÎS̃MH: günahı | AL: üzerinedir | ELZ̃YN: kimselerin | YBD̃LWNH: onu değiştiren | ÎN: şüphesiz | ELLH: Allah | SMYA: işitendir | ALYM: bilendir |
Abdulbaki Gölpınarlı : Vasiyeti duyduktan sonra değiştiren olursa şüphe yok ki bu işin vebali, ancak değiştirenedir. Muhakkak ki Allah, her şeyi duyar ve bilir.
Adem Uğur : Her kim bunu işittikten ve kabullendikten sonra vasiyeti değiştirirse, günahı onu değiştirenleredir. Şüphesiz Allah (her şeyi) işitir ve (her şeyi) bilir.
Ahmed Hulusi : Artık kim bunu işittikten sonra (vasiyeti uygulamazsa), onun suçu yalnızca onu değiştirenin üzerinedir. Muhakkak ki Allâh Semi'dir, Aliym'dir.
Ahmet Tekin : Her kim bu vasiyeti işittikten sonra değiştirirse, bunun bilerek işlenen günahı, vebali, değiştirenlerin boynunadır. Allah her şeyi işitir ve her şeyi bilir.
Ahmet Varol : Kim onu (vasiyyeti) duyduktan sonra değiştirirse, günahı değiştirenlerin üzerinedir. Allah duyandır, bilendir.
Ali Bulaç : Bundan böyle kim onu (vasiyeti) işittikten sonra değiştirirse, günahı elbette onu değiştirenlerin üzerinedir. Şüphesiz Allah, işitendir, bilendir.
Ali Fikri Yavuz : Artık ölünün vasiyyetini işittikten sonra onu değiştirenin günahı ölüye değil, değiştirenin üzerinedir. Şüphesiz ki Allah vasıyyet edenin vasiyyetini işitici ve vasiyyeti değiştirenin işini bilicidir.
Bekir Sadak : Vasiyeti isittikten sonra degistiren olursa, bunun gunahi degistirenin uzerinedir. Allah suphesiz isitir ve bilir.
Celal Yıldırım : Artık vasiyyeti İşittikten sonra onu kim değiştirirse, günah ve vebalı değiştirenler üzerinedir. Şüphesiz ki Allah işitendir, bilendir.
Diyanet İşleri : Her kim işittikten sonra vasiyeti değiştirirse, günahı ancak onu değiştirenlerin boynunadır. Şüphesiz Allah hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir.
Diyanet İşleri (eski) : Vasiyeti işittikten sonra değiştiren olursa, bunun günahı değiştirenin üzerinedir. Allah şüphesiz işitir ve bilir.
Diyanet Vakfi : Her kim bunu işittikten ve kabullendikten sonra vasiyeti değiştirirse, günahı onu değiştirenleredir. Şüphesiz Allah (her şeyi) işitir ve (her şeyi) bilir.
Edip Yüksel : Kim işittikten sonra onu değiştirirse, günahı onu değiştirenleredir. ALLAH İşitendir, Bilendir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Şimdi her kim, bunu duyduktan sonra onu değiştirirse, her halde vebali, sırf o değiştirenlerin boynunadır. Şüphe yok ki Allah, her şeyi işitir ve bilir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Şimdi her kim bunu duyduktan sonra değiştirirse, her halde vebali yalnızca o değiştirenlerin boynunadır. Şüphe yok ki, işitir, bilir.
Elmalılı Hamdi Yazır : imdi her kim bunu duyduktan sonra onu değiştirirse her halde vebali sırf o değiştirenlerin boyunadır şüphe yok ki Allah işidir bilir
Fizilal-il Kuran : Kim bu vasiyyeti, işittikten sonra değiştirirse, günahı onu değiştirenin boynunadır. Hiç şüphesiz; Allah işitendir, bilendir.
Gültekin Onan : Bundan böyle kim onu (vasiyeti) işittikten sonra değiştirirse, günahı elbette onu değiştirenlerin üzerinedir. Kuşkusuz Tanrı işitendir, bilendir.
Hakkı Yılmaz : Artık her kim, bunu duyduktan sonra onu değiştirirse, onun günahı ancak onu değiştirenlerin üzerinedir. Şüphesiz Allah en iyi işitendir, en iyi bilendir.
Hasan Basri Çantay : Artık kim bunu (ölünün bu vasıyyetini) işitdikden sonra onu tebdil ederse her halde vebali onu değişdirenlerin üzerinedir. Şübhesiz ki Allah hakkıyle işidici, kemâliyle bilicidir.
Hayrat Neşriyat : Şimdi kim bunu (bu yapılan vasiyeti) işittikten sonra onu değiştirirse, artık günâhı ancak onu değiştirenler üzerinedir. Şübhesiz ki Allah, Semî' (vasiyetlerinizi işiten)dir, Alîm(yaptığınız herşeyi hakkıyla bilen)dir.
İbni Kesir : Kim de onu işittikten sonra değiştirirse; onun günahı değiştirenlerindir. Şüphe yok ki Allah Semi'dir, Alim'dir.
İskender Evrenosoğlu : Artık kim onu (vasiyeti) işittikten sonra değiştirirse, o taktirde onun günahı(vebali), sadece onu değiştirenlerin üzerinedir. Muhakkak ki Allah Sem'î'dir (en iyi işitendir), Alîm'dir (en iyi bilendir).
Muhammed Esed : Ve kim, öğrendikten sonra böyle bir hükmü değiştirirse, böyle davranmanın günahı, yalnızca onu değiştirenedir. Doğrusu Allah, her şeyi işitendir, her şeyi bilendir.
Ömer Nasuhi Bilmen : Artık her kim bunu işitip bildikten sonra tebdîl ederse şüphe yok ki bunun günahı o tebdîl edenlerin üzerinedir. Allah Teâlâ muhakkak semîdir, alîmdir.
Ömer Öngüt : Kim de bunu işittikten (ve kabullendikten) sonra vasiyeti değiştirirse, günahı onu değiştirenlerin boynunadır. Şüphesiz ki Allah işitendir, bilendir.
Şaban Piriş : Vasiyeti işittikten sonra değiştiren olursa bunun günahı değiştirenlerin üzerinedir. Allah, şüphesiz işiten ve bilendir.
Suat Yıldırım : Kim bu vasiyeti işittikten sonra değiştirirse, artık vebali değiştirenlerin boynunadır. Şüphesiz Allah her şeyi hakkıyla işitir ve bilir.
Süleyman Ateş : Kim işittikten sonra vasiyyeti değiştirirse, günâhı, onu değiştirenlerin boynunadır. Şüphesiz Allâh işitendir, bilendir.
Tefhim-ul Kuran : Bundan böyle kim onu (vasiyeti) işittikten sonra değiştirirse, günahı elbette onu değiştirenlerin üzerinedir. Şüphesiz Allah, işitendir, bilendir.
Ümit Şimşek : Vasiyeti işittikten sonra onu değiştiren olursa, günahı değiştirenin boynunadır. Allah ise herşeyi işitir, herşeyi bilir.
Yaşar Nuri Öztürk : Kim işittikten sonra vasiyeti değiştirirse hiç kuşkusuz bunun günahı onu değiştirenler üzerinedir. Allah her şeyi işitir, her şeyi bilir.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}