» 2 / Bakara  254:

Kuran Sırası: 2
İniş Sırası: 87
Bakara Suresi = Inek Suresi
67-71. ayetlerinde Yahudilere kesilmesi emredilen inekten söz edildigi için bu ismi almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. يَا (YE) = yā : EY/HEY/AH
2. أَيُّهَا (ÊYHE) = eyyuhā : SİZ!
3. الَّذِينَ (ELZ̃YN) = elleƶīne : kimseler
4. امَنُوا ( ËMNWE) = āmenū : inanan(lar)
5. أَنْفِقُوا (ÊNFGWE) = enfiḳū : infak edin
6. مِمَّا (MME) = mimmā :
7. رَزَقْنَاكُمْ (RZGNEKM) = razeḳnākum : size verdiğimiz rızıktan
8. مِنْ (MN) = min :
9. قَبْلِ (GBL) = ḳabli : önce
10. أَنْ (ÊN) = en :
11. يَأْتِيَ (YÊTY) = ye'tiye : gelmezden
12. يَوْمٌ (YWM) = yevmun : gün
13. لَا (LE) = lā : olmadığı
14. بَيْعٌ (BYA) = bey'ǔn : alışverişin
15. فِيهِ (FYH) = fīhi : içinde
16. وَلَا (WLE) = ve lā : ve hiçbir
17. خُلَّةٌ (ḢLT) = ḣulletun : dostluğun
18. وَلَا (WLE) = ve lā : ve hiçbir
19. شَفَاعَةٌ (ŞFEAT) = şefāǎtun : şefaatin
20. وَالْكَافِرُونَ (WELKEFRWN) = velkāfirūne : ve kafirler
21. هُمُ (HM) = humu : ta kendileridir
22. الظَّالِمُونَ (ELƵELMWN) = Z-Zālimūne : zalimlerin
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |يَا: EY/HEY/AH | أَيُّهَا: SİZ! | الَّذِينَ: kimseler | امَنُوا: inanan(lar) | أَنْفِقُوا: infak edin | مِمَّا: | رَزَقْنَاكُمْ: size verdiğimiz rızıktan | مِنْ: | قَبْلِ: önce | أَنْ: | يَأْتِيَ: gelmezden | يَوْمٌ: gün | لَا: olmadığı | بَيْعٌ: alışverişin | فِيهِ: içinde | وَلَا: ve hiçbir | خُلَّةٌ: dostluğun | وَلَا: ve hiçbir | شَفَاعَةٌ: şefaatin | وَالْكَافِرُونَ: ve kafirler | هُمُ: ta kendileridir | الظَّالِمُونَ: zalimlerin |
Kırık Meal (Harekesiz) : |يا YE EY/HEY/AH | أيها ÊYHE SİZ! | الذين ELZ̃YN kimseler | آمنوا ËMNWE inanan(lar) | أنفقوا ÊNFGWE infak edin | مما MME | رزقناكم RZGNEKM size verdiğimiz rızıktan | من MN | قبل GBL önce | أن ÊN | يأتي YÊTY gelmezden | يوم YWM gün | لا LE olmadığı | بيع BYA alışverişin | فيه FYH içinde | ولا WLE ve hiçbir | خلة ḢLT dostluğun | ولا WLE ve hiçbir | شفاعة ŞFEAT şefaatin | والكافرون WELKEFRWN ve kafirler | هم HM ta kendileridir | الظالمون ELƵELMWN zalimlerin |
Kırık Meal (Okunuş) : |: EY/HEY/AH | eyyuhā: SİZ! | elleƶīne: kimseler | āmenū: inanan(lar) | enfiḳū: infak edin | mimmā: | razeḳnākum: size verdiğimiz rızıktan | min: | ḳabli: önce | en: | ye'tiye: gelmezden | yevmun: gün | : olmadığı | bey'ǔn: alışverişin | fīhi: içinde | ve lā: ve hiçbir | ḣulletun: dostluğun | ve lā: ve hiçbir | şefāǎtun: şefaatin | velkāfirūne: ve kafirler | humu: ta kendileridir | Z-Zālimūne: zalimlerin |
Kırık Meal (Transcript) : |YE: EY/HEY/AH | ÊYHE: SİZ! | ELZ̃YN: kimseler | ËMNWE: inanan(lar) | ÊNFGWE: infak edin | MME: | RZGNEKM: size verdiğimiz rızıktan | MN: | GBL: önce | ÊN: | YÊTY: gelmezden | YWM: gün | LE: olmadığı | BYA: alışverişin | FYH: içinde | WLE: ve hiçbir | ḢLT: dostluğun | WLE: ve hiçbir | ŞFEAT: şefaatin | WELKEFRWN: ve kafirler | HM: ta kendileridir | ELƵELMWN: zalimlerin |
Abdulbaki Gölpınarlı : Ey inananlar, sizi rızıklandırdığımız şeylerden bir kısmını yoksullara harcayın o gün gelip çatmadan ki o gün ne alış-veriş var, ne dostluk, ne şefaat. Kâfirlere gelince onlardır zâlimler.
Adem Uğur : Ey iman edenler! Kendisinde artık alış-veriş, dostluk ve kayırma bulunmayan gün (kıyamet) gelmeden önce, size verdiğimiz rızıktan hayır yolunda harcayın. Gerçekleri inkâr edenler elbette zalimlerdir.
Ahmed Hulusi : Ey iman edenler, ne alışverişin, ne dostluğun, ne de şefaatin olmadığı günden önce, sizi rızıklandırdıklarımızda infak edin (imanınız dolayısıyla karşılıksız bağışlayın). . . Kâfirler (Hakikati inkâr edenler), zâlimlerin (kendi nefsine zarar verenlerin) ta kendileridir.
Ahmet Tekin : Ey iman edenler, bedel ödeyerek kendinizi kurtaracak pazarlığın olmayacağı, dostluğun ve şefaatin fayda sağlamayacağı bir günün gelmesinden önce, Allah’ın size verdiği rızık ve servetin bir kısmını Allah yolunda karşılık beklemeden, gönüllü harcayın. Nankörlük ederek fukara hakkını esirgeyenler, işte onlar kendilerine yazık eden zalimlerdir.
Ahmet Varol : Ey iman edenler! Alış verişin, dostluğun ve şefaatin olmayacağı gün gelmeden önce size rızık olarak verdiklerimizden harcayın. Kâfirler ise zalimlerin ta kendileridirler.
Ali Bulaç : Ey iman edenler, hiç bir alış-verişin, hiç bir dostluğun ve hiç bir şefaatin olmadığı gün gelmezden evvel, size rızık olarak verdiklerimizden infak edin. Kâfirler... Onlar zulmedenlerdir.
Ali Fikri Yavuz : Ey iman edenler, ne bir alışverişin, ne bir dostluğun ve ne de bir şefaatın bulunmadığı bir gün (Hesap günü) gelmeden önce size verdiğimiz rızıktan Allah yolunda harcayın. Kâfirler (yok mu), işte onlar zâlimdirler.
Bekir Sadak : Ey inananlar! Alisverisin, dostlugun, sefaatin olmayacagi gunun gelmesinden once sizi riziklandirdigimizdan hayra sarfedin. Inkar edenler ancak yazik edenlerdir.
Celal Yıldırım : Ey imân edenler! İçinde hiçbir alım-satım, içten dostluk ve şefaatin olmadığı gün gelmeden önce sizi rızıklandırdığımızdan (Allah için, Allah yolunda) harcayın. İnkarcılar ise hep o haksızlıkta bulunanlardır.
Diyanet İşleri : Ey iman edenler! Hiçbir alışverişin, hiçbir dostluğun ve hiçbir şefaatin olmadığı kıyamet günü gelmeden önce, size rızık olarak verdiklerimizden Allah yolunda harcayın. İnkâr edenler ise zalimlerin ta kendileridir.
Diyanet İşleri (eski) : Ey inananlar! Alışverişin, dostluğun, şefaatin olmayacağı günün gelmesinden önce sizi rızıklandırdığımızdan hayra sarfedin. İnkar edenler ancak yazık edenlerdir.
Diyanet Vakfi : Ey iman edenler! Kendisinde artık alış-veriş, dostluk ve kayırma bulunmayan gün (kıyamet) gelmeden önce, size verdiğimiz rızıktan hayır yolunda harcayın. Gerçekleri inkâr edenler elbette zalimlerdir.
Edip Yüksel : İnananlar, ne alışverişin ne dostluğun ve ne de şefaatin (aracılığın) olmadığı gün gelmeden önce size verdiklerimizden dağıtın. İnkar edenler zalimlerdir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Ey iman edenler! Kendisinde hiçbir alış verişin, hiçbir dostluğun ve hiçbir şefaatin bulunmadığı bir gün gelmeden önce, size verdiğimiz rızıklardan Allah yolunda harcayın. Kâfirlere gelince, onlar zalimlerdir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Ey iman edenler, alış verişin, dostluğun ve şefaatin olmayacağı gün gelmeden önce, size verdiğimiz mallardan nafaka verin. Kafirler ise hep o zalimlerdir.
Elmalılı Hamdi Yazır : Ey o bütün iman edenler size merzuk kıldığımız şeylerden infak edin: gelmeden evvel bir gün ki onda alım satım yok, dostluk da yok şefaat de yok kâfirler ise hep o zalimlerdir
Fizilal-il Kuran : Ey müminler, ne alışverişin ne dostluğun ve ne de iltimasın sözkonusu olmadığı gün gelmeden önce size verdiğimiz rızıklardan Allah yolunda harcayın. Kâfirler, zalimlerin ta kendileridirler.
Gültekin Onan : Ey inananlar, hiç bir alış-verişin, hiç bir dostluğun ve hiç bir şefaatin olmadığı gün gelmeden önce, size rızık olarak verdiklerimizden infak edin. Kafirler... Onlar zulmedenlerdir.
Hakkı Yılmaz : "Ey iman etmiş kimseler! Kendisinde hiçbir alış-verişin, hiçbir dostluğun ve hiçbir yardımın, iltimasın bulunmadığı bir gün gelmeden önce, size verdiğimiz rızıklardan Allah yolunda harcamada bulunun/ başta yakınlarınız olmak üzere başkalarının nafakalarını sağlayın. Ve kâfirler; Allah'ın ilâhlığını, rabliğini bilerek reddedenler, kendi benliklerine haksızlık edenlerin ta kendileridir. "
Hasan Basri Çantay : Ey îman edenler, içinde ne bir alış veriş, ne bir dostluk, ne de bir şefaat (imkânı) bulunmayan bir gün gelmezden evvel size verdiğimiz rızıkdan (Hak yolunda) harcayın. Kâfirler zulmedenlerin ta kendileridir.
Hayrat Neşriyat : Ey îmân edenler! İçinde ne bir alış-veriş, ne bir dostluk, ne de (Allah’ın izni olmadıkça) bir şefâat bulunan bir gün gelmeden önce, sizi rızıklandırdığımız şeylerden (Allah yolunda) sarf edin! Kâfirler ise, zâlimlerin ta kendileridir.
İbni Kesir : Ey iman edenler, alış verişin, dostluğun ve şefaatin olmadığı gün gelmezden evvel, size verdiğim rızıklardan infak edin. Kafirler işte zalimlerin kendileridir.
İskender Evrenosoğlu : Ey âmenû olanlar! İçinde, ne bir alışverişin ne bir dostluğun ve ne de bir şefaatin bulunmadığı gün (kıyâmet günü) gelmeden önce, size verdiğimiz rızıklardan infâk edin (Allah için verin). Ve kâfirler, onlar zâlimlerdir.
Muhammed Esed : Siz ey imana ermiş olanlar! Pazarlığın, dostluğun ve şefaatin geçerli olmayacağı bir Gün gelmeden önce size rızık olarak bağışladığımız şeylerden (Bizim yolumuzda) harcayın. Ve bilin ki hakikati inkar edenler zalimlerin ta kendileridir.
Ömer Nasuhi Bilmen : Ey imân etmiş olanlar! Size rızk olarak verdiğimiz şeylerden infak ediniz. Bir günün gelmesinden evvel ki, onda ne alım satım, ne dostluk, ne de şefaat vardır. O kâfirler ise işte zalim olanlar onlardır.
Ömer Öngüt : Ey iman edenler! Ne alış-verişin ne de dostluğun ve ne de iltimasın olmadığı günün gelmesinden önce, size verdiğimiz rızıklardan (Allah için) sarfedin. İnkâr edenler ancak zâlimlerdir.
Şaban Piriş : -Ey iman edenler, İçinde alışverişin, dostluğun ve de şefaatin olmadığı bir gün gelmezden önce, size rızık olarak verdiklerimizden infak edin. İnkar edenler, işte onlar, zalimlerdir.
Suat Yıldırım : Ey iman edenler! Ne alışverişin, ne bir dosttan yardım beklemenin, ne de bir kimseden şefaat ummanın mümkün olmadığı bir gün gelmeden önce, size nasip ettiğimiz şeylerden harcayın! Kâfirler, zalimlerin ta kendileridir.
Süleyman Ateş : Ey inananlar, ne alışverişin, ne dostluğun ve ne de şefâatin olmadığı gün gelmezden önce, size verdiğimiz rızıktan (Allâh için) harcayın. Kâfirler, zâlimlerin tâ kendileridir.
Tefhim-ul Kuran : Ey iman edenler, hiç bir alış-verişin, hiç bir dostluğun ve hiç bir şefaatin olmadığı gün gelmezden evvel, size rızık olarak verdiklerimizden infak edin. Kâfirler, onlar zulmedenlerdir.
Ümit Şimşek : Ey iman edenler! Sizi rızıklandırdığımız şeylerden bağışta bulunun-öyle bir günden önce ki, o günde ne bir alışveriş olur, ne bir dosttan yardım beklenir, ne de kimseden bir şefaat umulur. O günü inkâr edenler ise, zalimlerin tâ kendileridir.
Yaşar Nuri Öztürk : Ey iman edenler! Alış-verişin, dostluğun, şefaatin olmadığı o gün gelmeden önce size verdiğimiz rızktan infak edip dağıtın. Küfre sapanlar zalimlerin ta kendileridir.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}