» 2 / Bakara  185:

Kuran Sırası: 2
İniş Sırası: 87
Bakara Suresi = Inek Suresi
67-71. ayetlerinde Yahudilere kesilmesi emredilen inekten söz edildigi için bu ismi almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. شَهْرُ (ŞHR) = şehru : ayı
2. رَمَضَانَ (RMŽEN) = rameDāne : ramazan
3. الَّذِي (ELZ̃Y) = lleƶī : ki
4. أُنْزِلَ (ÊNZL) = unzile : indirilmiştir
5. فِيهِ (FYH) = fīhi : onda
6. الْقُرْانُ (ELGR ËN) = l-ḳurānu : Kur'an
7. هُدًى (HD̃) = huden : hidayet olarak
8. لِلنَّاسِ (LLNES) = linnāsi : insanlara
9. وَبَيِّنَاتٍ (WBYNET) = ve beyyinātin : ve açıklayıcı
10. مِنَ (MN) = mine :
11. الْهُدَىٰ (ELHD̃) = l-hudā : hidayeti
12. وَالْفُرْقَانِ (WELFRGEN) = velfurḳāni : doğruyu ve yanlışı ayırdetmeyi
13. فَمَنْ (FMN) = femen : kim
14. شَهِدَ (ŞHD̃) = şehide : şahit olursa
15. مِنْكُمُ (MNKM) = minkumu : içinizden
16. الشَّهْرَ (ELŞHR) = ş-şehra : o aya
17. فَلْيَصُمْهُ (FLYṦMH) = felyeSumhu : oruç tutsun
18. وَمَنْ (WMN) = ve men : kim
19. كَانَ (KEN) = kāne : olur
20. مَرِيضًا (MRYŽE) = merīDan : hasta
21. أَوْ (ÊW) = ev : yahut
22. عَلَىٰ (AL) = ǎlā : üzere olursa
23. سَفَرٍ (SFR) = seferin : sefer
24. فَعِدَّةٌ (FAD̃T) = feǐddetun : sayısınca tutsun
25. مِنْ (MN) = min :
26. أَيَّامٍ (ÊYEM) = eyyāmin : günlerde
27. أُخَرَ (ÊḢR) = uḣara : başka
28. يُرِيدُ (YRYD̃) = yurīdu : ister
29. اللَّهُ (ELLH) = llahu : Allah
30. بِكُمُ (BKM) = bikumu : sizin için
31. الْيُسْرَ (ELYSR) = l-yusra : kolaylık
32. وَلَا (WLE) = ve lā :
33. يُرِيدُ (YRYD̃) = yurīdu : istemez
34. بِكُمُ (BKM) = bikumu : sizin için
35. الْعُسْرَ (ELASR) = l-ǔsra : güçlük
36. وَلِتُكْمِلُوا (WLTKMLWE) = velitukmilū : ve tamamlamanızı (ister)
37. الْعِدَّةَ (ELAD̃T) = l-ǐddete : sayıyı
38. وَلِتُكَبِّرُوا (WLTKBRWE) = velitukebbirū : ve yüceltmenizi (ister)
39. اللَّهَ (ELLH) = llahe : Allah'ı
40. عَلَىٰ (AL) = ǎlā : dolayı
41. مَا (ME) = mā :
42. هَدَاكُمْ (HD̃EKM) = hedākum : size doğru yolu gösterdiğinden
43. وَلَعَلَّكُمْ (WLALKM) = veleǎllekum : ve umulur ki siz
44. تَشْكُرُونَ (TŞKRWN) = teşkurūne : şükredersiniz
ayı | ramazan | ki | indirilmiştir | onda | Kur'an | hidayet olarak | insanlara | ve açıklayıcı | | hidayeti | doğruyu ve yanlışı ayırdetmeyi | kim | şahit olursa | içinizden | o aya | oruç tutsun | kim | olur | hasta | yahut | üzere olursa | sefer | sayısınca tutsun | | günlerde | başka | ister | Allah | sizin için | kolaylık | | istemez | sizin için | güçlük | ve tamamlamanızı (ister) | sayıyı | ve yüceltmenizi (ister) | Allah'ı | dolayı | | size doğru yolu gösterdiğinden | ve umulur ki siz | şükredersiniz |

[ŞHR] [] [] [NZL] [] [GRE] [HD̃Y] [NWS] [BYN] [] [HD̃Y] [FRG] [] [ŞHD̃] [] [ŞHR] [ṦWM] [] [KWN] [MRŽ] [] [] [SFR] [AD̃D̃] [] [YWM] [EḢR] [RWD̃] [] [] [YSR] [] [RWD̃] [] [ASR] [KML] [AD̃D̃] [KBR] [] [] [] [HD̃Y] [] [ŞKR]
ŞHR RMŽEN ELZ̃Y ÊNZL FYH ELGR ËN HD̃ LLNES WBYNET MN ELHD̃ WELFRGEN FMN ŞHD̃ MNKM ELŞHR FLYṦMH WMN KEN MRYŽE ÊW AL SFR FAD̃T MN ÊYEM ÊḢR YRYD̃ ELLH BKM ELYSR WLE YRYD̃ BKM ELASR WLTKMLWE ELAD̃T WLTKBRWE ELLH AL ME HD̃EKM WLALKM TŞKRWN

şehru rameDāne lleƶī unzile fīhi l-ḳurānu huden linnāsi ve beyyinātin mine l-hudā velfurḳāni femen şehide minkumu ş-şehra felyeSumhu ve men kāne merīDan ev ǎlā seferin feǐddetun min eyyāmin uḣara yurīdu llahu bikumu l-yusra ve lā yurīdu bikumu l-ǔsra velitukmilū l-ǐddete velitukebbirū llahe ǎlā hedākum veleǎllekum teşkurūne
شهر رمضان الذي أنزل فيه القرآن هدى للناس وبينات من الهدى والفرقان فمن شهد منكم الشهر فليصمه ومن كان مريضا أو على سفر فعدة من أيام أخر يريد الله بكم اليسر ولا يريد بكم العسر ولتكملوا العدة ولتكبروا الله على ما هداكم ولعلكم تشكرون

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
شهر ش ه ر | ŞHR ŞHR şehru ayı Month
رمضان | RMŽEN rameDāne ramazan (of) Ramadhaan
الذي | ELZ̃Y lleƶī ki (is) that
أنزل ن ز ل | NZL ÊNZL unzile indirilmiştir was revealed
فيه | FYH fīhi onda therein
القرآن ق ر ا | GRE ELGR ËN l-ḳurānu Kur'an the Quran,
هدى ه د ي | HD̃Y HD̃ huden hidayet olarak a Guidance
للناس ن و س | NWS LLNES linnāsi insanlara for mankind
وبينات ب ي ن | BYN WBYNET ve beyyinātin ve açıklayıcı and clear proofs
من | MN mine of
الهدى ه د ي | HD̃Y ELHD̃ l-hudā hidayeti [the] Guidance
والفرقان ف ر ق | FRG WELFRGEN velfurḳāni doğruyu ve yanlışı ayırdetmeyi and the Criterion.
فمن | FMN femen kim So whoever
شهد ش ه د | ŞHD̃ ŞHD̃ şehide şahit olursa witnesses
منكم | MNKM minkumu içinizden among you
الشهر ش ه ر | ŞHR ELŞHR ş-şehra o aya the month,
فليصمه ص و م | ṦWM FLYṦMH felyeSumhu oruç tutsun then he should fast in it,
ومن | WMN ve men kim and whoever
كان ك و ن | KWN KEN kāne olur is
مريضا م ر ض | MRŽ MRYŽE merīDan hasta sick
أو | ÊW ev yahut or
على | AL ǎlā üzere olursa on
سفر س ف ر | SFR SFR seferin sefer a journey
فعدة ع د د | AD̃D̃ FAD̃T feǐddetun sayısınca tutsun then prescribed number (should be made up)
من | MN min from
أيام ي و م | YWM ÊYEM eyyāmin günlerde days
أخر ا خ ر | EḢR ÊḢR uḣara başka other.
يريد ر و د | RWD̃ YRYD̃ yurīdu ister Intends
الله | ELLH llahu Allah Allah
بكم | BKM bikumu sizin için for you
اليسر ي س ر | YSR ELYSR l-yusra kolaylık [the] ease
ولا | WLE ve lā and not
يريد ر و د | RWD̃ YRYD̃ yurīdu istemez intends
بكم | BKM bikumu sizin için for you
العسر ع س ر | ASR ELASR l-ǔsra güçlük [the] hardship,
ولتكملوا ك م ل | KML WLTKMLWE velitukmilū ve tamamlamanızı (ister) so that you complete
العدة ع د د | AD̃D̃ ELAD̃T l-ǐddete sayıyı the prescribed period
ولتكبروا ك ب ر | KBR WLTKBRWE velitukebbirū ve yüceltmenizi (ister) and that you magnify
الله | ELLH llahe Allah'ı Allah
على | AL ǎlā dolayı for
ما | ME [what]
هداكم ه د ي | HD̃Y HD̃EKM hedākum size doğru yolu gösterdiğinden He guided you
ولعلكم | WLALKM veleǎllekum ve umulur ki siz so that you may
تشكرون ش ك ر | ŞKR TŞKRWN teşkurūne şükredersiniz (be) grateful.

2:185 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

ayı | ramazan | ki | indirilmiştir | onda | Kur'an | hidayet olarak | insanlara | ve açıklayıcı | | hidayeti | doğruyu ve yanlışı ayırdetmeyi | kim | şahit olursa | içinizden | o aya | oruç tutsun | kim | olur | hasta | yahut | üzere olursa | sefer | sayısınca tutsun | | günlerde | başka | ister | Allah | sizin için | kolaylık | | istemez | sizin için | güçlük | ve tamamlamanızı (ister) | sayıyı | ve yüceltmenizi (ister) | Allah'ı | dolayı | | size doğru yolu gösterdiğinden | ve umulur ki siz | şükredersiniz |

[ŞHR] [] [] [NZL] [] [GRE] [HD̃Y] [NWS] [BYN] [] [HD̃Y] [FRG] [] [ŞHD̃] [] [ŞHR] [ṦWM] [] [KWN] [MRŽ] [] [] [SFR] [AD̃D̃] [] [YWM] [EḢR] [RWD̃] [] [] [YSR] [] [RWD̃] [] [ASR] [KML] [AD̃D̃] [KBR] [] [] [] [HD̃Y] [] [ŞKR]
ŞHR RMŽEN ELZ̃Y ÊNZL FYH ELGR ËN HD̃ LLNES WBYNET MN ELHD̃ WELFRGEN FMN ŞHD̃ MNKM ELŞHR FLYṦMH WMN KEN MRYŽE ÊW AL SFR FAD̃T MN ÊYEM ÊḢR YRYD̃ ELLH BKM ELYSR WLE YRYD̃ BKM ELASR WLTKMLWE ELAD̃T WLTKBRWE ELLH AL ME HD̃EKM WLALKM TŞKRWN

şehru rameDāne lleƶī unzile fīhi l-ḳurānu huden linnāsi ve beyyinātin mine l-hudā velfurḳāni femen şehide minkumu ş-şehra felyeSumhu ve men kāne merīDan ev ǎlā seferin feǐddetun min eyyāmin uḣara yurīdu llahu bikumu l-yusra ve lā yurīdu bikumu l-ǔsra velitukmilū l-ǐddete velitukebbirū llahe ǎlā hedākum veleǎllekum teşkurūne
شهر رمضان الذي أنزل فيه القرآن هدى للناس وبينات من الهدى والفرقان فمن شهد منكم الشهر فليصمه ومن كان مريضا أو على سفر فعدة من أيام أخر يريد الله بكم اليسر ولا يريد بكم العسر ولتكملوا العدة ولتكبروا الله على ما هداكم ولعلكم تشكرون

[ش ه ر] [] [] [ن ز ل] [] [ق ر ا] [ه د ي] [ن و س] [ب ي ن] [] [ه د ي] [ف ر ق] [] [ش ه د] [] [ش ه ر] [ص و م] [] [ك و ن] [م ر ض] [] [] [س ف ر] [ع د د] [] [ي و م] [ا خ ر] [ر و د] [] [] [ي س ر] [] [ر و د] [] [ع س ر] [ك م ل] [ع د د] [ك ب ر] [] [] [] [ه د ي] [] [ش ك ر]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
شهر ش ه ر | ŞHR ŞHR şehru ayı Month
Şın,He,Re,
300,5,200,
N – nominative masculine noun
اسم مرفوع
رمضان | RMŽEN rameDāne ramazan (of) Ramadhaan
Re,Mim,Dad,Elif,Nun,
200,40,800,1,50,
"PN – genitive proper noun → Ramadan"
اسم علم مجرور بالفتحة بدلاً من الكسرة لأنه ممنوع من الصرف
الذي | ELZ̃Y lleƶī ki (is) that
Elif,Lam,Zel,Ye,
1,30,700,10,
REL – masculine singular relative pronoun
اسم موصول
أنزل ن ز ل | NZL ÊNZL unzile indirilmiştir was revealed
,Nun,Ze,Lam,
,50,7,30,
V – 3rd person masculine singular (form IV) passive perfect verb
فعل ماض مبني للمجهول
فيه | FYH fīhi onda therein
Fe,Ye,He,
80,10,5,
P – preposition
PRON – 3rd person masculine singular object pronoun
جار ومجرور
القرآن ق ر ا | GRE ELGR ËN l-ḳurānu Kur'an the Quran,
Elif,Lam,Gaf,Re,,Nun,
1,30,100,200,,50,
"PN – nominative masculine proper noun → Quran"
اسم علم مرفوع
هدى ه د ي | HD̃Y HD̃ huden hidayet olarak a Guidance
He,Dal,,
5,4,,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
للناس ن و س | NWS LLNES linnāsi insanlara for mankind
Lam,Lam,Nun,Elif,Sin,
30,30,50,1,60,
P – prefixed preposition lām
N – genitive masculine plural noun
جار ومجرور
وبينات ب ي ن | BYN WBYNET ve beyyinātin ve açıklayıcı and clear proofs
Vav,Be,Ye,Nun,Elif,Te,
6,2,10,50,1,400,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – accusative feminine plural indefinite noun
الواو عاطفة
اسم منصوب
من | MN mine of
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
الهدى ه د ي | HD̃Y ELHD̃ l-hudā hidayeti [the] Guidance
Elif,Lam,He,Dal,,
1,30,5,4,,
N – genitive masculine noun
اسم مجرور
والفرقان ف ر ق | FRG WELFRGEN velfurḳāni doğruyu ve yanlışı ayırdetmeyi and the Criterion.
Vav,Elif,Lam,Fe,Re,Gaf,Elif,Nun,
6,1,30,80,200,100,1,50,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – genitive masculine noun
الواو عاطفة
اسم مجرور
فمن | FMN femen kim So whoever
Fe,Mim,Nun,
80,40,50,
REM – prefixed resumption particle
COND – conditional noun
الفاء استئنافية
اسم شرط
شهد ش ه د | ŞHD̃ ŞHD̃ şehide şahit olursa witnesses
Şın,He,Dal,
300,5,4,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
فعل ماض
منكم | MNKM minkumu içinizden among you
Mim,Nun,Kef,Mim,
40,50,20,40,
P – preposition
PRON – 2nd person masculine plural object pronoun
جار ومجرور
الشهر ش ه ر | ŞHR ELŞHR ş-şehra o aya the month,
Elif,Lam,Şın,He,Re,
1,30,300,5,200,
N – accusative masculine noun
اسم منصوب
فليصمه ص و م | ṦWM FLYṦMH felyeSumhu oruç tutsun then he should fast in it,
Fe,Lam,Ye,Sad,Mim,He,
80,30,10,90,40,5,
RSLT – prefixed result particle
IMPV – prefixed imperative particle lām
V – 3rd person masculine singular imperfect verb, jussive mood
PRON – 3rd person masculine singular object pronoun
الفاء واقعة في جواب الشرط
اللام لام الامر
فعل مضارع مجزوم والهاء ضمير متصل في محل نصب مفعول به
ومن | WMN ve men kim and whoever
Vav,Mim,Nun,
6,40,50,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
COND – conditional noun
الواو عاطفة
اسم شرط
كان ك و ن | KWN KEN kāne olur is
Kef,Elif,Nun,
20,1,50,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
فعل ماض
مريضا م ر ض | MRŽ MRYŽE merīDan hasta sick
Mim,Re,Ye,Dad,Elif,
40,200,10,800,1,
N – accusative masculine singular indefinite noun
اسم منصوب
أو | ÊW ev yahut or
,Vav,
,6,
CONJ – coordinating conjunction
حرف عطف
على | AL ǎlā üzere olursa on
Ayn,Lam,,
70,30,,
P – preposition
حرف جر
سفر س ف ر | SFR SFR seferin sefer a journey
Sin,Fe,Re,
60,80,200,
N – genitive masculine indefinite noun
اسم مجرور
فعدة ع د د | AD̃D̃ FAD̃T feǐddetun sayısınca tutsun then prescribed number (should be made up)
Fe,Ayn,Dal,Te merbuta,
80,70,4,400,
REM – prefixed resumption particle
N – nominative feminine indefinite noun
الفاء استئنافية
اسم مرفوع
من | MN min from
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
أيام ي و م | YWM ÊYEM eyyāmin günlerde days
,Ye,Elif,Mim,
,10,1,40,
N – genitive masculine plural indefinite noun
اسم مجرور
أخر ا خ ر | EḢR ÊḢR uḣara başka other.
,Hı,Re,
,600,200,
ADJ – genitive feminine plural adjective
صفة مجرورة
يريد ر و د | RWD̃ YRYD̃ yurīdu ister Intends
Ye,Re,Ye,Dal,
10,200,10,4,
V – 3rd person masculine singular (form IV) imperfect verb
فعل مضارع
الله | ELLH llahu Allah Allah
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – nominative proper noun → Allah"
لفظ الجلالة مرفوع
بكم | BKM bikumu sizin için for you
Be,Kef,Mim,
2,20,40,
P – prefixed preposition bi
PRON – 2nd person masculine plural personal pronoun
جار ومجرور
اليسر ي س ر | YSR ELYSR l-yusra kolaylık [the] ease
Elif,Lam,Ye,Sin,Re,
1,30,10,60,200,
N – accusative masculine noun
اسم منصوب
ولا | WLE ve lā and not
Vav,Lam,Elif,
6,30,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
NEG – negative particle
الواو عاطفة
حرف نفي
يريد ر و د | RWD̃ YRYD̃ yurīdu istemez intends
Ye,Re,Ye,Dal,
10,200,10,4,
V – 3rd person masculine singular (form IV) imperfect verb
فعل مضارع
بكم | BKM bikumu sizin için for you
Be,Kef,Mim,
2,20,40,
P – prefixed preposition bi
PRON – 2nd person masculine plural personal pronoun
جار ومجرور
العسر ع س ر | ASR ELASR l-ǔsra güçlük [the] hardship,
Elif,Lam,Ayn,Sin,Re,
1,30,70,60,200,
N – accusative masculine noun
اسم منصوب
ولتكملوا ك م ل | KML WLTKMLWE velitukmilū ve tamamlamanızı (ister) so that you complete
Vav,Lam,Te,Kef,Mim,Lam,Vav,Elif,
6,30,400,20,40,30,6,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
PRP – prefixed particle of purpose lām
V – 2nd person masculine plural (form IV) imperfect verb, subjunctive mood
PRON – subject pronoun
الواو عاطفة
اللام لام التعليل
فعل مضارع منصوب والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
العدة ع د د | AD̃D̃ ELAD̃T l-ǐddete sayıyı the prescribed period
Elif,Lam,Ayn,Dal,Te merbuta,
1,30,70,4,400,
N – accusative feminine noun
اسم منصوب
ولتكبروا ك ب ر | KBR WLTKBRWE velitukebbirū ve yüceltmenizi (ister) and that you magnify
Vav,Lam,Te,Kef,Be,Re,Vav,Elif,
6,30,400,20,2,200,6,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
PRP – prefixed particle of purpose lām
V – 2nd person masculine plural (form II) imperfect verb, subjunctive mood
PRON – subject pronoun
الواو عاطفة
اللام لام التعليل
فعل مضارع منصوب والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
الله | ELLH llahe Allah'ı Allah
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – accusative proper noun → Allah"
لفظ الجلالة منصوب
على | AL ǎlā dolayı for
Ayn,Lam,,
70,30,,
P – preposition
حرف جر
ما | ME [what]
Mim,Elif,
40,1,
REL – relative pronoun
اسم موصول
هداكم ه د ي | HD̃Y HD̃EKM hedākum size doğru yolu gösterdiğinden He guided you
He,Dal,Elif,Kef,Mim,
5,4,1,20,40,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
PRON – 2nd person masculine plural object pronoun
فعل ماض والكاف ضمير متصل في محل نصب مفعول به
ولعلكم | WLALKM veleǎllekum ve umulur ki siz so that you may
Vav,Lam,Ayn,Lam,Kef,Mim,
6,30,70,30,20,40,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
ACC – accusative particle
PRON – 2nd person masculine plural object pronoun
الواو عاطفة
حرف نصب من اخوات «ان» والكاف ضمير متصل في محل نصب اسم «لعل»
تشكرون ش ك ر | ŞKR TŞKRWN teşkurūne şükredersiniz (be) grateful.
Te,Şın,Kef,Re,Vav,Nun,
400,300,20,200,6,50,
V – 2nd person masculine plural imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |شَهْرُ: ayı | رَمَضَانَ: ramazan | الَّذِي: ki | أُنْزِلَ: indirilmiştir | فِيهِ: onda | الْقُرْانُ: Kur'an | هُدًى: hidayet olarak | لِلنَّاسِ: insanlara | وَبَيِّنَاتٍ: ve açıklayıcı | مِنَ: | الْهُدَىٰ: hidayeti | وَالْفُرْقَانِ: doğruyu ve yanlışı ayırdetmeyi | فَمَنْ: kim | شَهِدَ: şahit olursa | مِنْكُمُ: içinizden | الشَّهْرَ: o aya | فَلْيَصُمْهُ: oruç tutsun | وَمَنْ: kim | كَانَ: olur | مَرِيضًا: hasta | أَوْ: yahut | عَلَىٰ: üzere olursa | سَفَرٍ: sefer | فَعِدَّةٌ: sayısınca tutsun | مِنْ: | أَيَّامٍ: günlerde | أُخَرَ: başka | يُرِيدُ: ister | اللَّهُ: Allah | بِكُمُ: sizin için | الْيُسْرَ: kolaylık | وَلَا: | يُرِيدُ: istemez | بِكُمُ: sizin için | الْعُسْرَ: güçlük | وَلِتُكْمِلُوا: ve tamamlamanızı (ister) | الْعِدَّةَ: sayıyı | وَلِتُكَبِّرُوا: ve yüceltmenizi (ister) | اللَّهَ: Allah'ı | عَلَىٰ: dolayı | مَا: | هَدَاكُمْ: size doğru yolu gösterdiğinden | وَلَعَلَّكُمْ: ve umulur ki siz | تَشْكُرُونَ: şükredersiniz |
Kırık Meal (Harekesiz) : |شهر ŞHR ayı | رمضان RMŽEN ramazan | الذي ELZ̃Y ki | أنزل ÊNZL indirilmiştir | فيه FYH onda | القرآن ELGR ËN Kur'an | هدى HD̃ hidayet olarak | للناس LLNES insanlara | وبينات WBYNET ve açıklayıcı | من MN | الهدى ELHD̃ hidayeti | والفرقان WELFRGEN doğruyu ve yanlışı ayırdetmeyi | فمن FMN kim | شهد ŞHD̃ şahit olursa | منكم MNKM içinizden | الشهر ELŞHR o aya | فليصمه FLYṦMH oruç tutsun | ومن WMN kim | كان KEN olur | مريضا MRYŽE hasta | أو ÊW yahut | على AL üzere olursa | سفر SFR sefer | فعدة FAD̃T sayısınca tutsun | من MN | أيام ÊYEM günlerde | أخر ÊḢR başka | يريد YRYD̃ ister | الله ELLH Allah | بكم BKM sizin için | اليسر ELYSR kolaylık | ولا WLE | يريد YRYD̃ istemez | بكم BKM sizin için | العسر ELASR güçlük | ولتكملوا WLTKMLWE ve tamamlamanızı (ister) | العدة ELAD̃T sayıyı | ولتكبروا WLTKBRWE ve yüceltmenizi (ister) | الله ELLH Allah'ı | على AL dolayı | ما ME | هداكم HD̃EKM size doğru yolu gösterdiğinden | ولعلكم WLALKM ve umulur ki siz | تشكرون TŞKRWN şükredersiniz |
Kırık Meal (Okunuş) : |şehru: ayı | rameDāne: ramazan | lleƶī: ki | unzile: indirilmiştir | fīhi: onda | l-ḳurānu: Kur'an | huden: hidayet olarak | linnāsi: insanlara | ve beyyinātin: ve açıklayıcı | mine: | l-hudā: hidayeti | velfurḳāni: doğruyu ve yanlışı ayırdetmeyi | femen: kim | şehide: şahit olursa | minkumu: içinizden | ş-şehra: o aya | felyeSumhu: oruç tutsun | ve men: kim | kāne: olur | merīDan: hasta | ev: yahut | ǎlā: üzere olursa | seferin: sefer | feǐddetun: sayısınca tutsun | min: | eyyāmin: günlerde | uḣara: başka | yurīdu: ister | llahu: Allah | bikumu: sizin için | l-yusra: kolaylık | ve lā: | yurīdu: istemez | bikumu: sizin için | l-ǔsra: güçlük | velitukmilū: ve tamamlamanızı (ister) | l-ǐddete: sayıyı | velitukebbirū: ve yüceltmenizi (ister) | llahe: Allah'ı | ǎlā: dolayı | : | hedākum: size doğru yolu gösterdiğinden | veleǎllekum: ve umulur ki siz | teşkurūne: şükredersiniz |
Kırık Meal (Transcript) : |ŞHR: ayı | RMŽEN: ramazan | ELZ̃Y: ki | ÊNZL: indirilmiştir | FYH: onda | ELGR ËN: Kur'an | HD̃: hidayet olarak | LLNES: insanlara | WBYNET: ve açıklayıcı | MN: | ELHD̃: hidayeti | WELFRGEN: doğruyu ve yanlışı ayırdetmeyi | FMN: kim | ŞHD̃: şahit olursa | MNKM: içinizden | ELŞHR: o aya | FLYṦMH: oruç tutsun | WMN: kim | KEN: olur | MRYŽE: hasta | ÊW: yahut | AL: üzere olursa | SFR: sefer | FAD̃T: sayısınca tutsun | MN: | ÊYEM: günlerde | ÊḢR: başka | YRYD̃: ister | ELLH: Allah | BKM: sizin için | ELYSR: kolaylık | WLE: | YRYD̃: istemez | BKM: sizin için | ELASR: güçlük | WLTKMLWE: ve tamamlamanızı (ister) | ELAD̃T: sayıyı | WLTKBRWE: ve yüceltmenizi (ister) | ELLH: Allah'ı | AL: dolayı | ME: | HD̃EKM: size doğru yolu gösterdiğinden | WLALKM: ve umulur ki siz | TŞKRWN: şükredersiniz |
Abdulbaki Gölpınarlı : Ramazan ayı, bir aydır ki insanlara doğruyu bildiren, doğruluğa ait apaçık delillerden ibaret olan, hakla bâtılı ayırt eden Kur'ân, bu ayda indirildi. Sizden kim, bu aya erişirse orucunu tutsun. Hasta olan ve yolcu bulunan, hastalığında, yolculuğunda orucunu yer, sonra yediği günler kadar tutar. Allah sizin için kolaylık diler, güçlük değil. Bu da sayıyı tamamlamanız, Allah'ın size doğru yolu göstermesine karşılık onu ululamanız içindir, böylece de ona şükretmiş olabilirsiniz.
Adem Uğur : Ramazan ayı, insanlara yol gösterici, doğrunun ve doğruyu eğriden ayırmanın açık delilleri olarak Kur'an'ın indirildiği aydır. Öyle ise sizden ramazan ayını idrak edenler onda oruç tutsun. Kim o anda hasta veya yolcu olursa (tutamadığı günler sayısınca) başka günlerde kaza etsin. Allah sizin için kolaylık ister, zorluk istemez. Bütün bunlar, sayıyı tamamlamanız ve size doğru yolu göstermesine karşılık, Allah'ı tazim etmeniz, şükretmeniz içindir.
Ahmed Hulusi : İnsanlara hakikati idrak ettiren ve gerçekle yanlış arasındaki farkları açıklayan Kur'ân, Ramazan ayı içinde inzâl olmuştur. Sizden kim bu aya ererse, sıyamı (orucu her boyutuyla) yaşasın. Kim de hasta veya seyahatte olursa, o günler sayısınca tamamlasın. Varlığınızdaki hakikati yaşamayı sıyam ile kolaylaştırmak ister, güçleştirmek istemez. O sayılı günleri tamamlayarak, size hakikati yaşattığı ölçüde, Allâh'ın ekberiyetini hissetmenizi ve bunu değerlendirmenizi ister.
Ahmet Tekin : Ramazan ayı, bütün insanların iyiliği, kurtuluşu için bir hidayet rehberi olan, Allah’tan gelen, Allah’ın peygamberiyle öğrettiği, hakkı bâtıldan, imanı küfürden, helâli haramdan ayıran apaçık delilleri, şeriatı içeren Kur’ân’ın indirildiği aydır. Sizden kim bu ayda devamlı ikametgâhında bulunursa, o ayın başından sonuna kadar, aksatmadan oruç tutsun. Kim hasta olur veya yolculukta bulunursa, oruç tutamadığı günler sayısınca diğer günlerde oruç tutar. Allah dinî hükümler koymakla, size kolaylık getirmek istiyor, sizi zora, sıkıntıya sokmak istemiyor. Allah orucun sayısını tamamlamanızı, size Kur’ân’da ve Rasulünün sünnetinde öğrettiği şekilde şer’î mükellefiyetleri ifa edip hamdederek, tekbir getirmenizi ve saygı göstermenizi istiyor. Umulur ki, şükredersiniz.
Ahmet Varol : Ramazan ayı, içerisinde insanlar için hidayet rehberi, doğruyu gösteren açık belgeleri kapsayan ve hak ile batılı birbirinden ayıran kitap olarak Kur'an'ın indirilmiş olduğu aydır. Sizden kim bu aya erişirse onda oruç tutsun. Kim de hasta ya da yolculukta olursa tutamadığı günlerin sayısınca başka günlerde tutar. Allah sizin için kolaylık ister, zorluk istemez. Bu, belirlenen sayıyı tamamlamanız, sizi doğru yola eriştirdiği için Allah'ı yüceltmeniz için ve olur ki şükredersiniz diyedir.
Ali Bulaç : Ramazan ayı... İnsanlar için hidayet olan ve doğru yolu ve (hak ile batılı birbirinden) ayıran apaçık belgeleri (kapsayan) Kur'an onda indirilmiştir. Öyleyse sizden kim bu aya şahid olursa artık onu tutsun. Kim hasta ya da yolculukta olursa, tutmadığı günler sayısınca diğer günlerde (tutsun). Allah, size kolaylık diler, zorluk dilemez. (Bu kolaylık) sayıyı tamamlamanız ve sizi doğru yola (hidayete) ulaştırmasına karşılık Allah'ı büyük tanımanız içindir. Umulur ki şükredersiniz.
Ali Fikri Yavuz : O sayılı günler Ramazan ayıdır ki, Kur’an o ay içinde indirilmiştir. O Kur’an, insanları hakka ulaştırır, helâl ile haramda ve din hükümlerinde hakkı batıldan ayırır. Sizden her kim Ramazan ayında hazır bulunursa o ayı oruç tutsun, kim hasta olur yahud seferde bulunursa, oruç tutamadığı günler sayısınca sıhhat ve ikamet halinde orucunu kaza etsin. Allah size kolaylık diler, size güçlük dilemez; hem buyuruyor ki, kaza borcunuzu tamamlayasınız da size hidayet ettiği şekilde Allah’ı tekbir ile yüceltesiniz, gerek ki şükredersiniz.
Bekir Sadak : Ramazan ayi, ki onda Kuran, insanlara yol gostererek yol gosterici ve dogruyu yanlistan ayirici belgeler olarak indirildi. Sizden bu ayi idrak eden, onda oruc tutsun; hasta veya yolculukta olan, tutamadigi gunlerin sayisinca diger gunlerde tutsun. Allah size kolaylik ister, zorluk istemez. Bu kolayliklari, sayiyi tamamlamaniz ve size yol gosterdigine karsilik O'nu Ululamaniz icin mesru kilmistir; ola ki sukredersiniz.
Celal Yıldırım : (O Ramazan ayı ki) içinde Kur'ân, insanlara doğru yolu gösterici ve doğru yolun, hakkı bâtıldan, doğruyu eğriden ayırıcı belgeleri olarak indirildi. Artık sizden kim bu cıy'a hazır olursa, oruç tutsun. Kim de hasta olur veya yolculuk halinde bulunursa, tutamadığı günler sayısınca diğer günlerde (kaza etsin). Allah size kolaylık ister, zorluk istemez. (Bu kolaylığı) sayıyı tamamlamanız ve size yol gösterip başarılı kıldığı için O'nu ululamanız içindir. Ola ki şükredersiniz.
Diyanet İşleri : (O sayılı günler), insanlar için bir hidayet rehberi, doğru yolun ve hak ile batılı birbirinden ayırmanın apaçık delilleri olarak Kur’an’ın kendisinde indirildiği Ramazan ayıdır. Öyle ise içinizden kim bu aya ulaşırsa, onu oruçla geçirsin. Kim de hasta veya yolcu olursa, tutamadığı günler sayısınca başka günlerde tutsun. Allah, size kolaylık diler, zorluk dilemez. Bu da sayıyı tamamlamanız ve hidayete ulaştırmasına karşılık Allah’ı yüceltmeniz ve şükretmeniz içindir.
Diyanet İşleri (eski) : Ramazan ayı, ki onda Kuran, insanlara yol gösterici ve doğruyu yanlıştan ayırıcı belgeler olarak indirildi. Sizden bu ayı idrak eden, onda oruç tutsun; hasta veya yolculukta olan, tutamadığı günlerin sayısınca diğer günlerde tutsun. Allah size kolaylık ister, zorluk istemez. Bu kolaylıkları, sayıyı tamamlamanız ve size yol gösterdiğine karşılık O'nu ululamanız için meşru kılmıştır; ola ki şükredersiniz.
Diyanet Vakfi : Ramazan ayı, insanlara yol gösterici, doğrunun ve doğruyu eğriden ayırmanın açık delilleri olarak Kur'an'ın indirildiği aydır. Öyle ise sizden ramazan ayını idrak edenler onda oruç tutsun. Kim o anda hasta veya yolcu olursa (tutamadığı günler sayısınca) başka günlerde kaza etsin. Allah sizin için kolaylık ister, zorluk istemez. Bütün bunlar, sayıyı tamamlamanız ve size doğru yolu göstermesine karşılık, Allah'ı tazim etmeniz, şükretmeniz içindir.
Edip Yüksel : Ramazan, insanlara yol gösterici, apaçık bir öğreti ve yasa kitabı olan Kuran'ın indirildiği aydır. Kim o aya ulaşırsa oruç tutsun. Hasta veya yolcu olanlarınız, tutamadığı günlerin sayısınca diğer günlerde oruç tutar. ALLAH sizin için kolaylık ister, zorluk istemez. Böylece (oruç günlerinin) sayısını tamamlar, sizi doğruya ulaştıran ALLAH'ı yüceltip şükredersiniz.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : O Ramazan ayı ki, insanları irşad için, hak ile batılı ayıracak olan, hidayet rehberi ve deliller halinde bulunan Kur'ân onda indirildi. Onun için sizden her kim bu aya şahit olursa onda oruç tutsun. Kim de hasta, yahut yolculukta ise tutamadığı günler sayısınca diğer günlerde kaza etsin. Allah size kolaylık diler zorluk dilemez. Sayıyı tamamlamanızı, size doğru yolu gösterdiğinden dolayı Allah'ı tekbir etmenizi ister. Umulur ki şükredersiniz.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : O Ramazan ayı ki, insanları irşad için, hak ile batılı ayırt eden, hidayet ve deliller halinde bulunan Kur'an onda indirildi. Onun için sizden her kim bu aya erişirse oruç tutsun. Kim de hasta veya yolculukta ise tutamadığı günler sayısınca diğer günlerde kaza etsin. Allah size kolaylık diliyor, zorluk dilemiyor. Bir de o sayıyı tamamlamanızı ve size gösterdiği doğru yol üzere kendisini yüceltmenizi istiyor. Umulur ki, şükredesiniz!
Elmalılı Hamdi Yazır : O Şehri Ramazan ki insanları irşad için hak fürkanı, hidayet delili beyyineler halinde Kur'an onda indirildi, onun için sizden her kim bu Ay şuhudda -ya'ni hazarda- ise onu oruç tutsun, kim de hasta yahud seferde ise tutamadığı günler sayısınca diğer günlerden kaza etsin, Allah size kolaylık irade buyuruyor zorluk irade buyurmuyor, hem buyuruyor ki sayıyı ikmal eyleyesiniz de size hidayet buyurduğu veçh üzere Allahı tekbir ile büyükleyesiniz ve gerek ki şükredesiniz
Fizilal-il Kuran : Ramazan ayı ki, o ayda Kur'an, insanlara yol gösterici, doğru yola iletici, eğri ile doğruyu birbirinden ayırt edici olarak indirildi. İçinizden kim bu aya yetişirse onu oruçla geçirsin. Kim hasta ya da yolcu olursa tutamadığı günler sayısınca sonraki günlerde oruç tutsun. Allah sizin için kolaylık ister, zorluk istemez. Bu sayılı günleri tamamlamanızı ve size doğru yolu gösterdi diye kendisini tekbir etmenizi (ululuğunu dile getirmenizi) ister, ola ki, O'na şükredersiniz.
Gültekin Onan : Ramazan ayı... insanlar için hidayet olan ve doğru yolu ve (hak ile batılı birbirinden) ayıran apaçık belgeleri (kapsayan) Kuran onda indirilmiştir. Öyleyse sizden kim bu aya şahit olursa artık onu tutsun. Kim hasta ya da yolculukta olursa, tutamadığı günler sayısınca diğer günlerde (tutsun). Tanrı size kolaylık diler, zorluk dilemez. (Bu kolaylık) sayıyı tamamlamanız ve sizi doğru yola (hidayete) ulaştırmasına karşılık Tanrı'yı büyük tanımanız içindir. Umulur ki şükredersiniz.
Hakkı Yılmaz : "Ramazân ayı ki, Kur’ân, bir kılavuz olarak ve furkândan, yol göstermeden açık seçik açıklamalar olarak kendisinde indirilmiştir. Bu nedenle sizden her kim bu aya şâhit olursa hemen onda oruç tutsun. Kim de hasta veya sefer; çiftçilik, ticaret, askerlik, eğitim- öğretim gibi gidiş gelişli; hareketli bir iş üzerinde ise diğer günlerden sayısıncadır. Allah, size kolaylık diler, size zorluk dilemez. Bu kolaylık, Allah'ın koruması altına girmeniz ve sayıyı tamamlamanız, size yol gösterdiğinden dolayı Allah'ı büyüklemeniz ve Allah'ın verdiği nimetlerin karşılığını ödeyesiniz diyedir. "
Hasan Basri Çantay : (O sayılı günler) Ramazan ayıdır ki Kur'an onda (ki Kadir gecesinde levh-i mahfuzdan semâ-i dünyâye) indirilmişdir. (O Kur'an ki) insanlara (mahz-ı) hidâyetdir, doğru yolun ve Hak ile baatılı ayırd eden hükümlerin nice açık delilleridir. Öyleyse içinizden kim o aya erişirse (hazır olur, müsâfir olmazsa) onu (orucunu) tutsun, kim de hasta olur, yahud bir sefer üzerinde bulunursa o halde başka günlerde, oruç tutamadığı günler sayısınca (orucunu kazaa etsin). Allah size kolaylık diler, size güdük istemez. (Bu kolaylığı istemesi;) o sayıyı (kazaa borcunuzu) ikmâl etmeniz, Allahı sizi muvaffak buyurduğu o şeyden dolayı da büyük tanımanız içindir. Olur ki şükr edersiniz.
Hayrat Neşriyat : (O sayılı günler) Ramazan ayıdır ki, insanlara doğru yolu göstermek ve hidâyet ile furkandan (hak ile bâtılı ayıran hükümlerden) apaçık deliller olmak üzere, Kur’ân onda indirilmiştir. Öyle ise içinizden kim o aya erişirse, artık onda oruç tutsun! Kim de hasta olur veya yolculukta bulunursa, artık (onun üzerine, tutamadığı günler) sayısınca başka günler(deoruç tutma borcu) vardır. Allah size kolaylık ister ve size zorluk istemez. İşte (bütün bunlar)sayıyı tamamlamanız ve sizi hidâyete erdirmesine mukabil (tekbir getirerek) Allah’ı büyük tanımanız içindir; hem tâ ki şükredesiniz.
İbni Kesir : Ramazan ayı; öyle bir aydır ki, insanlara doğru yolu gösteren, hak ile batılı ayıran Kur'an, o ayda indirilmiştir. Sizden her kim ayı görürse oruç tutsun. Kim de hasta olur veya seferde bulunursa, diğer günlerde o kadar oruç tutsun. Allah, sizin için kolaylık ister, güçlük istemez. Bu sayıyı tamamlamanız; size hidayet ihsan etmiş olduğundan Allah'ı tekbir ile yüceltmeniz içindir ve umulur ki şükredesiniz.
İskender Evrenosoğlu : Ramazan ayı ki, insanlar için hidayete erdirici (hidayete erme, Allah'a ulaşma vesilesi) ve beyyineler (açık deliller ve ispat vasıtaları) ve Furkan (hakkı bâtıldan ayırıcı) olarak Kur'ân, Hüda tarafından onda (o ayın içinde) indirildi. Artık içinizden kim bu aya (yetişir de ramazan ayını görüp) şahit olursa o zaman onu, oruç tutarak geçirsin. Ve kim, hasta veya yolculukta olursa, o taktirde (tutamadığı günlerin sayısı) diğer günlerde (oruç tutarak) tamamlanır. Allah sizin için kolaylık diler, zorluk dilemez. (Size bu kolaylık) sayıyı tamamlamanız ve sizi hidayet erdirdiği şeye karşılık (sizin de) Allah'ı tekbir etmeniz (yüceltmeniz) içindir. Umulur ki böylece siz (bütün bu kolaylıklara) şükredersiniz.
Muhammed Esed : Kur'an, insanoğluna bir rehber, bu rehberliğin apaçık bir delili ve doğruyu yanlıştan ayırt edici bir ölçü olarak (ilk defa) bu Ramazan Ayında indirilmiştir. Bundan dolayı, sizden kim bu aya erişirse onu baştan başa tutsun. Ancak hasta veya seyahatte olan, başka günlerde (aynı sayıda oruç tutsun). Allah sizin için kolaylık diler, zorluk çekmenizi istemez; ama (belirlenen günlerin) sayısını tamamlamanızı ve size doğru yolu gösterdiğinden dolayı Allah'ı yüceltmenizi ve (O'na) şükretmenizi (ister).
Ömer Nasuhi Bilmen : Ramazan ayı, öyle bir aydır ki, o ayda insanlara doğru yolu gösteren ve açık âyetleri cami olup hak ile bâtılın arasını ayıran Kur'an-ı Azîm nâzil olmuştur. İmdi sizden Ramazan ayında hazır bulunan, o ayın orucunu tutsun. Ve hasta veya sefer halinde bulunursa, diğer günlerde o miktar oruç tutsun. Allah Teâlâ sizin için kolaylık ister, sizin için güçlük istemez. Malumdur ki oruç adedini ikmal edersiniz. Ve size hidâyet buyurmuş olduğundan dolayı Allah'a tekbirde bulunursunuz ve şükredersiniz.
Ömer Öngüt : Ramazan ayı öyle bir aydır ki, insanlara doğru yolu gösteren, hidayeti açıklayan, hakkı ve bâtılı birbirinden ayırt eden Kur'an o ayda indirildi. Şu halde sizden her kim o aya erişirse oruç tutsun. Kim de hasta olur veya yolculukta bulunursa, tutamadığı günler sayısınca diğer günlerde kaza etsin. Allah sizin için kolaylık ister, güçlük istemez. Bu kolaylığı dilemesi, sayıyı tamamlamanız ve size doğru yolu gösterdiğinden dolayı Allah'ı yüceltmeniz içindir. Umulur ki şükredersiniz!
Şaban Piriş : Ramazan ayı, içinde insanlara doğru yolu gösteren, doğru ile yanlışı birbirinden ayırıp açıklayan, bir rehber olmak üzere Kur’an’ın indirildiği aydır. Sizden kim o aya erişirse oruç tutsun. Hasta olan veya seferde bulunan, tutamadığı günler sayısınca başka günlerde tutsun. Allah, sizin için kolaylık ister, zorluk istemez. Sayıyı tamamlamanızı ve size doğru yolu gösterdiğinden dolayı Allah’ı tekbir etmenizi ister. Umulur ki şükredersiniz.
Suat Yıldırım : O sayılı günler, ramazan ayıdır. O ramazan ayı ki insanlığa bir rehber olan, onları doğru yola götüren Ve hakkı batıldan ayıran en açık ve parlak delilleri ihtiva eden Kur’ân o ayda indirildi. Artık sizden kim ramazan ayının hilâlini görürse, o gün oruca başlasın. Hasta veya yolcu olan, tutamadığı günler sayısınca, başka günlerde oruç tutar. Allah sizin hakkınızda kolaylık ister, zorluk istemez. Oruç günlerini tamamlamanızı, size doğru yolu gösterdiğinden ötürü Allah’ı tazim etmenizi ister. Şükredesiniz diye bu kolaylığı gösterir.
Süleyman Ateş : Ramazan ayı, insanlara yol gösteren, hidâyeti, doğruyu ve yanlışı ayırdedip açıklayan Kur'ân'ın indirildiği aydır. İçinizden kim o aya yetişir(ayı görür)se oruç tutsun. Kim hasta olur, yahut seferde bulunursa tutamadığı günler sayısınca başka günlerde oruç tutsun. Allâh sizin için kolaylık ister, güçlük istemez. Sayıyı tamamlamanızı, size doğru yolu gösterdiğinden dolayı Allâh'ı tekbir etmenizi ister. Şükredesiniz diye (size bu kolaylığı gösterir).
Tefhim-ul Kuran : Ramazan ayı. İnsanlar için hidayet olan ve doğru yolu ve hak ile batılı birbirinden ayıran apaçık belgeleri (kapsayan) Kur'an onda indirilmiştir. Öyleyse sizden kim bu aya şahid olursa artık onu tutsun. Kim de hasta ya da yolculukta olursa, tutmadığı günler sayısınca diğer günlerde (tutsun) . Allah, size kolaylık diler, size zorluk dilemez. (Bu kolaylığı) sayıyı tamamlamanız ve sizi doğru yola (hidayete) ulaştırmasına karşılık Allah'ı büyük tanımanız içindir. Umulur ki şükredersiniz.
Ümit Şimşek : O Ramazan ayı ki, insanları doğru yola ileten, apaçık hidayet delillerini içeren ve doğru ile yanlışı ayırt eden Kur'ân onda indirildi. Bu aya erişenleriniz orucunu tutsun. Hasta veya yolcu olanlar ise, o günlerin sayısınca, başka günlerde oruç tutar. Allah sizin için kolaylık diler, güçlük dilemez. Bir de, oruç günlerini tamamlamanızı ve size hidayet nasip ettiği için Allah'ı herşeyden büyük tanımanızı diler ki, siz de böylece şükretmiş olursunuz.
Yaşar Nuri Öztürk : Ramazan o aydır ki; insanlara kılavuz olan, iyi-kötü ayrımıyla hidayetten kanıtlar getiren Kur'an, onda indirilmiştir. O halde bu aya ulaşanınız onu oruçlu geçirsin. Hasta olan veya yolculuk halinde bulunan, tutamadığı gün sayısınca başka günlerde tutsun. Allah sizin için kolaylık ister; O sizin için zorluk istemez. Tutulmamış olan günleri tamamlamanızı, sizi doğru yola kılavuzladığı için Allah'ı yüceltmenizi ister. Ve sizin şükretmeniz umulmaktadır.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}