N – nominative masculine plural (form VIII) active participle اسم مرفوع
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.
Konu Başlığı: -
Kırık Meal (Arapça) : |أُولَٰئِكَ: İşte | عَلَيْهِمْ: onlaradır | صَلَوَاتٌ: destek | مِنْ: -nden | رَبِّهِمْ: Rableri- | وَرَحْمَةٌ: ve rahmet | وَأُولَٰئِكَ: ve işte | هُمُ: onlardır | الْمُهْتَدُونَ: doğru yolu bulanlar |
Kırık Meal (Harekesiz) : |أولئك ÊWLÙKİşte | عليهم ALYHMonlaradır | صلوات ṦLWETdestek | من MN-nden | ربهم RBHMRableri- | ورحمة WRḪMTve rahmet | وأولئك WÊWLÙKve işte | هم HMonlardır | المهتدون ELMHTD̃WNdoğru yolu bulanlar |
Kırık Meal (Okunuş) : |ulāike: İşte | ǎleyhim: onlaradır | Salevātun: destek | min: -nden | rabbihim: Rableri- | ve raHmetun: ve rahmet | ve ulāike: ve işte | humu: onlardır | l-muhtedūne: doğru yolu bulanlar |
Kırık Meal (Transcript) : |ÊWLÙK: İşte | ALYHM: onlaradır | ṦLWET: destek | MN: -nden | RBHM: Rableri- | WRḪMT: ve rahmet | WÊWLÙK: ve işte | HM: onlardır | ELMHTD̃WN: doğru yolu bulanlar |
Abdulbaki Gölpınarlı : Öyle kimselerdir onlar ki Rablerinden yarlıganma ve rahmet onlara. Onlardır doğru yolu bulanlar.
Abdullah Aydın : O teslimiyeti gösterenlere, Rablerinden mağfiret ve rahmet (Cennet) vardır. Onlar doğru yolu bulanlardır.
Adem Uğur : İşte Rablerinden bağışlamalar ve rahmet hep onlaradır. Ve doğru yolu bulanlar da onlardır.
Ahmed Hulusi : İşte bunlar üzerinedir Rablerinin salâvatı (hakikatlerini fark ettirmek üzere tecellisi) ve rahmeti (Esmâ'sının açığa çıkış seyri güzellikleri). . . İşte bunlardır hidâyet bulanların ta kendileri. . .
Ahmet Davudoğlu : İşte onlara Rabblerinden mağfiret ve rahmet vardır. Ve işte onlar hidayete erenlerin ta kendileridir.
Ahmet Tekin : İşte onlar, Rablerinden övgüye, bağışlanmaya ve rahmete mazhar olanlardır. Onlar, işte onlar doğru yolu bulan, İslâm’ı yaşayarak sebat edenlerdir.
Ahmet Varol : İşte böylelerine Rablerinden bağışlanma ve rahmet vardır. Doğru yol üzere olanlar da bunlardır.
Ali Arslan : İşte onlar! Rabblerinden mağfiretler ve rahmet hep onlaradır. Ve hidayete erenler de onlardır.
Ali Bulaç : Rablerinden bağışlanma (salat) ve rahmet bunların üzerinedir ve hidayete erenler de bunlardır.
Ali Fikri Yavuz : O teslimiyet gösterip Rablerine sığınanlar üzerine, Rablerinden mağfiret, rahmet (ve cennet) vardır; ve işte onlar, hidayete ermiş olanlardır.
Arif Pamuk : İşte Rablerinden bağışlamalar ve rahmet hep onlaradır. Ve doğru yolu bulanlar da onlardır.
Ayntabî Mehmet Efendi : İşte onlara (bu vasıfta bulunan kimselere) Rabblerinden tezkiye, gufrân, lütûf ve ihsan vardır. Hidayete erdirilenler de bunlardır. (Dünya ve ahiret saadetine ihtidâ olunmuşlardır.)
Bahaeddin Sağlam : Bunlar için Rabblerinden bağışlanmalar ve rahmet (ikram) vardır. Ve bunlar doğru yolu bulanlardır.
Bekir Sadak : Rablerinin magfiret ve rahmeti onlaradir. O'nun yolunda olanlar da onlardir.
Bir Heyet : İşte Rabblerinden bağışlamalar ve merhametler hep onlaradır. Ve yalnızca onlar doğru yolu bulmuşlardır.
Celal Yıldırım : İşte onlar (o sabredip Allah'a bağlılık ve teslimiyet gösterenler var ya) onlara, Rab'larından bol mağfiretler ve rahmet vardır. Doğru yola erişenler de onlardır.
Diyanet İşleri : İşte Rableri katından rahmet ve merhamet onlaradır. Doğru yola ulaştırılmış olanlar da işte bunlardır.
Diyanet İşleri (eski) : Rablerinin mağfiret ve rahmeti onlaradır. O'nun yolunda olanlar da onlardır.
Diyanet Vakfi : İşte Rablerinden bağışlamalar ve rahmet hep onlaradır. Ve doğru yolu bulanlar da onlardır.
Diyanet Vakfı (1993) : İşte Rabblerinden bağışlamalar ve rahmet hep onlaradır. Ve doğru yolu bulanlar da onlardır.
Edip Yüksel : İşte onlara, Rab'lerinden destek ve rahmet vardır. Onlar doğruya ulaşanlardır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : İşte onlar var ya, Rablerinden, mağfiretler ve rahmet onlaradır. İşte hidayete erenler de onlardır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : İşte onlar! Onlara Rablerinden mağfiretler ve rahmet vardır ve işte onlar, doğru yola erenlerdir.
Elmalılı Hamdi Yazır : işte onlar, rablarından salâvat-ü rahmet onlara ve işte hidayete erenler onlar
Fizilal-il Kuran : İşte Rabblerinden mağfiret (salâvat) ve rahmet onların üzerinedir ve doğru yolu bulanlar da onlardır.
Gültekin Onan : Rablerinden bağışlanma (salat) ve rahmet bunların üzerinedir ve hidayete erenler de bunlardır.
Hakkı Yılmaz : "İşte onlar; Rablerinden, birtakım destekler ve rahmet kendilerinedir. İşte onlar, kılavuzlandıkları doğru yolu bulanların da ta kendisidir. "
Hasan Basri Çantay : Onlar (o teslîmiyyet ve istircâı gösterenler yok mu?) Rablerinden mağfiretler ve rahmet hep onların üzerindedir ve onlar doğru yola erdirilenlerin ta kendileridir.
Hasan Tahsin Feyizli : İşte Rabblerinden mağfiret ve rahmet, (Allah'a teslimiyet gösteren) onların üzerinedir; işte doğru yolu bulanlar da onlardır.
Hayrat Neşriyat : İşte onlara Rablerinden mağfiretler ve bir rahmet vardır. Hidâyete erenler de işte ancak onlardır.
Hüseyin Kaleli : “İşte bunlar, Rablerinden gelen mağfiretler ve rahmet üzerlerine olanlardır. Hem de onlar hidâyete erenlerin kendileridir.”
İbni Kesir : İşte onlar için Rabbları tarafından mağfiret ve rahmet vardır. Hidayete erenler de onlardır.
İskender Evrenosoğlu : İşte onlar (dünya hayatında Allah'a mutlaka döneceklerinden emin olanlar) ki Rab'lerinden salâvât ve rahmet onların üzerinedir. İşte onlar, onlar hidayete ermiş olanlardır.
İsmail Mutlu, Şaban Döğen : İşte Rablerinin mağfiret ve rahmeti onların uzerinedir. Doğru yola ermiş olanlar da onlardır.
Muhammed Esed : İşte Rablerinin nimetleri ve lütfu onlar içindir ve doğru yol üzerinde olanlar işte onlardır!
Mustafa İslamoğlu : İşte bunlar, Rablerinin sürekli destek ve bağışına mazhar olanlardır. Doğru yolda olanlar da bunlardır.
Nedim Yılmaz : İşte Rab’lerinden bağışlamalar ve rahmet yalnızca onlarındır. Doğru yolu bulanlar da onlardır.
Ömer Nasuhi Bilmen : işte onlar için Rableri tarafından mağfiretler ve rahmet vardır. Hidâyete erenler de onlardır.
Ömer Öngüt : İşte Rablerinden bağışlamalar ve rahmet hep onlaradır, yalnızca onlar doğru yolu bulmuşlardır.
Ömer Rıza Doğrul : İşte bunlar Allah tarafından yarlıgananlar ve bağışlananlardır. Doğru yol üzerinde olanlar da bunlardır.
Şaban Piriş : Onlara, Rab’lerinden bir mağfiret ve rahmet vardır. Hidayete ermiş olanlar, işte onlardır.
Suat Yıldırım : İşte Rab’leri tarafından bol mağfiret ve rahmete mazhar olanlar onlardır. Doğru yolu bulanlar da ancak onlardır.
Süleyman Ateş : İşte Rablerinden bağışlamalar ve rahmet hep onlaradır ve doğru yolu bulanlar da onlardır.
Talat Koçyiğit : Rabblerinden gelen mağfiret ve rahmet, işte onların üzerindedir; hidayete ermiş olanlar da, yine onlardır.
Tefhim-ul Kuran : Rablerinden (olan bir salat) bağışlanma ve rahmet bunların üzerinedir ve hidayete erenler de bunlardır.
Ümit Şimşek : İşte onlar için Rablerinden bağışlanmalar ve bir rahmet vardır. Ve onlar, doğru yola ermiş olanların tâ kendileridir.
Yaşar Nuri Öztürk : İşte böyleleri üzerine Rablerinden selamlar, bereketler var, bir rahmet var. İşte bunlardır iyiye ve güzele ermiş olanlar.
Ziya Kazıcı, Necip Taylan : İşte onlara Rabblerinden mağfiret ve rahmet vardır. Ve onlar, hidayete erenlerdir.
Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için
TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen
dikkatli olunuz.]