CONJ – prefixed conjunction fa (and) V – 3rd person masculine plural (form IV) perfect verb PRON – subject pronoun الفاء عاطفة فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
REM – prefixed resumption particle V – 1st person plural (form II) perfect verb PRON – subject pronoun PRON – 3rd person masculine plural object pronoun الفاء استئنافية فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل و«هم» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
إلى
|
ÎL
ilā
kadar
for
,Lam,, ,30,,
P – preposition حرف جر
حين
ح ي ن | ḪYN
ḪYN
Hīnin
bir süreye
a while.
Ha,Ye,Nun, 8,10,50,
N – genitive masculine indefinite noun اسم مجرور
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.
Konu Başlığı: -
Kırık Meal (Arapça) : |فَامَنُوا: ve inandılar | فَمَتَّعْنَاهُمْ: biz de onları geçindirdik | إِلَىٰ: kadar | حِينٍ: bir süreye |
Kırık Meal (Harekesiz) : |فآمنوا F ËMNWEve inandılar | فمتعناهم FMTANEHMbiz de onları geçindirdik | إلى ÎLkadar | حين ḪYNbir süreye |
Kırık Meal (Okunuş) : |fe āmenū: ve inandılar | femetteǎ'nāhum: biz de onları geçindirdik | ilā: kadar | Hīnin: bir süreye |
Kırık Meal (Transcript) : |F ËMNWE: ve inandılar | FMTANEHM: biz de onları geçindirdik | ÎL: kadar | ḪYN: bir süreye |
Abdulbaki Gölpınarlı : Derken inandılar da onları muayyen bir zamana dek yaşattık, geçindirdik.
Adem Uğur : Sonunda ona iman ettiler, bunun üzerine biz de onları bir süreye kadar yaşattık.
Ahmed Hulusi : (Onlar) iman ettiler de, biz onları bir süre mutlu yaşattık.
Ahmet Tekin : O zaman, onlar iman ettiler. Biz de, bir vakte kadar, onları zevk-u safa içinde, refah içinde yaşattık.
Ahmet Varol : Sonunda iman ettiler. Biz de onları belli bir süreye kadar (dünya nimetlerinden) yararlandırdık.
Ali Bulaç : Sonunda ona iman ettiler, biz de onları bir süreye kadar yararlandırdık.
Ali Fikri Yavuz : Nihayet (Yunus peygamberin gaybubetinde azab gören kavmi) ona iman ettiler de onları ömürlerinin sonuna kadar geçindirdik.
Bekir Sadak : Sonunda ona inandilar, bunun uzerine Biz de onlari bir sureye kadar gecindirdik.
Celal Yıldırım : Onlar da artık Ona imân ettiler. Bu sebeple biz de onları bir süreye kadar yararlandırıp geçindirdik.
Diyanet İşleri : Nihayet onlar iman ettiler. Biz de onları bir süreye kadar geçindirdik.
Diyanet İşleri (eski) : Sonunda ona inandılar, bunun üzerine Biz de onları bir süreye kadar geçindirdik.
Diyanet Vakfi : Sonunda ona iman ettiler, bunun üzerine biz de onları bir süreye kadar yaşattık.
Edip Yüksel : İnandılar, biz de onları bir süreye kadar geçindirdik.
Elmalılı Hamdi Yazır : O vakıt ona iyman ettiler de onları bir zamana kadar istifade ettirdik
Fizilal-il Kuran : İnandılar, biz de onları belli bir süreye kadar geçindirdik.
Gültekin Onan : Sonunda ona inandılar, biz de onları bir süreye kadar yararlandırdık.
Hakkı Yılmaz : Sonunda inandılar, bunun üzerine Biz de onları bir süreye kadar yararlandırdık.
Hasan Basri Çantay : Nihayet ona îman etdiler de kendilerini bir zamana kadar geçindirdik.
Hayrat Neşriyat : Sonunda îmân ettiler de onları bir zamâna kadar (dünya ni'metlerinden)faydalandırdık.
İbni Kesir : Nihayet ona inandılar, Biz de onları bir süreye kadar geçindirdik.
İskender Evrenosoğlu : Böylece âmenû oldular (Allah'a ulaşmayı dilediler). Bunun üzerine onları bir süre kadar metalandırdık (faydalandırdık).
Muhammed Esed : Onlar, (bu defa ona) inandılar; bunun üzerine Biz, verilen süre zarfında onlara mutlu bir hayat yaşattık.
Ömer Nasuhi Bilmen : (147-148) Ve O'nu yüz bin ve daha artar olana (böyle bir kavme peygamber) gönderdik. Nihâyet imân ettiler, artık onları bir müddete kadar geçindirdik (faidelendirdik).
Ömer Öngüt : Nihayet ona inandılar, biz de onları bir süreye kadar yararlandırıp geçindirdik.
Şaban Piriş : Ona iman ettiler, biz de onlara bir süreye kadar geçimlik verdik.
Suat Yıldırım : Yûnus onları tekrar hakka çağırınca, bu sefer iman ettiler. Biz de belirli bir süreye kadar onları hayattan istifade ettirdik.
Süleyman Ateş : İnandılar, biz de onları bir süreye kadar geçindirdik.
Tefhim-ul Kuran : Sonunda ona iman ettiler, biz de onları bir süreye kadar yararlandırdık.
Ümit Şimşek : Onlar iman ettiler; Biz de onları belirli bir vakte kadar nimetlerimizden nasiplendirdik.
Yaşar Nuri Öztürk : Onlar inandılar. Biz de onları bir vakte kadar nimetlendirdik.
Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için
TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen
dikkatli olunuz.]