» 37 / Sâffât  115:

Kuran Sırası: 37
İniş Sırası: 56
Saffat Suresi = Saflar/Saf-Tutanlar Suresi
adini ilk ayetinde yer alan sira sira dizilenler ifadesinden almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَنَجَّيْنَاهُمَا (WNCYNEHME) = ve necceynāhumā : ve onları kurtardık
2. وَقَوْمَهُمَا (WGWMHME) = ve ḳavmehumā : ve kavimlerini
3. مِنَ (MN) = mine : -dan
4. الْكَرْبِ (ELKRB) = l-kerbi : sıkıntı-
5. الْعَظِيمِ (ELAƵYM) = l-ǎZīmi : büyük
ve onları kurtardık | ve kavimlerini | -dan | sıkıntı- | büyük |

[NCW] [GWM] [] [KRB] [AƵM]
WNCYNEHME WGWMHME MN ELKRB ELAƵYM

ve necceynāhumā ve ḳavmehumā mine l-kerbi l-ǎZīmi
ونجيناهما وقومهما من الكرب العظيم

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ونجيناهما ن ج و | NCW WNCYNEHME ve necceynāhumā ve onları kurtardık And We saved both of them
وقومهما ق و م | GWM WGWMHME ve ḳavmehumā ve kavimlerini and their people
من | MN mine -dan from
الكرب ك ر ب | KRB ELKRB l-kerbi sıkıntı- the distress
العظيم ع ظ م | AƵM ELAƵYM l-ǎZīmi büyük the great,

37:115 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

ve onları kurtardık | ve kavimlerini | -dan | sıkıntı- | büyük |

[NCW] [GWM] [] [KRB] [AƵM]
WNCYNEHME WGWMHME MN ELKRB ELAƵYM

ve necceynāhumā ve ḳavmehumā mine l-kerbi l-ǎZīmi
ونجيناهما وقومهما من الكرب العظيم

[ن ج و] [ق و م] [] [ك ر ب] [ع ظ م]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ونجيناهما ن ج و | NCW WNCYNEHME ve necceynāhumā ve onları kurtardık And We saved both of them
Vav,Nun,Cim,Ye,Nun,Elif,He,Mim,Elif,
6,50,3,10,50,1,5,40,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 1st person plural (form II) perfect verb
PRON – subject pronoun
PRON – 3rd person dual object pronoun
الواو عاطفة
فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل والهاء ضمير متصل في محل نصب مفعول به
وقومهما ق و م | GWM WGWMHME ve ḳavmehumā ve kavimlerini and their people
Vav,Gaf,Vav,Mim,He,Mim,Elif,
6,100,6,40,5,40,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – accusative masculine noun
PRON – 3rd person dual possessive pronoun
الواو عاطفة
اسم منصوب والهاء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
من | MN mine -dan from
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
الكرب ك ر ب | KRB ELKRB l-kerbi sıkıntı- the distress
Elif,Lam,Kef,Re,Be,
1,30,20,200,2,
N – genitive masculine noun
اسم مجرور
العظيم ع ظ م | AƵM ELAƵYM l-ǎZīmi büyük the great,
Elif,Lam,Ayn,Zı,Ye,Mim,
1,30,70,900,10,40,
ADJ – genitive masculine singular adjective
صفة مجرورة
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَنَجَّيْنَاهُمَا: ve onları kurtardık | وَقَوْمَهُمَا: ve kavimlerini | مِنَ: -dan | الْكَرْبِ: sıkıntı- | الْعَظِيمِ: büyük |
Kırık Meal (Harekesiz) : |ونجيناهما WNCYNEHME ve onları kurtardık | وقومهما WGWMHME ve kavimlerini | من MN -dan | الكرب ELKRB sıkıntı- | العظيم ELAƵYM büyük |
Kırık Meal (Okunuş) : |ve necceynāhumā: ve onları kurtardık | ve ḳavmehumā: ve kavimlerini | mine: -dan | l-kerbi: sıkıntı- | l-ǎZīmi: büyük |
Kırık Meal (Transcript) : |WNCYNEHME: ve onları kurtardık | WGWMHME: ve kavimlerini | MN: -dan | ELKRB: sıkıntı- | ELAƵYM: büyük |
Abdulbaki Gölpınarlı : İkisini ve kavimlerini, büyük bir sıkıntıdan kurtardık.
Adem Uğur : Onları ve kavimlerini o büyük sıkıntıdan kurtardık.
Ahmed Hulusi : O ikisini ve onların kavimlerini aziym tasadan kurtardık.
Ahmet Tekin : Onları ve kavimlerini, büyük sıkıntılardan, kölelik felâketinden kurtardık.
Ahmet Varol : Onları da kavimlerini de o büyük sıkıntıdan kurtardık.
Ali Bulaç : Onları ve kavimlerini o büyük üzüntüden kurtardık.
Ali Fikri Yavuz : Hem kendilerini, hem (kendilerine iman eden) kavimlerini o büyük felâketten, (suda boğulmaktan) kurtardık.
Bekir Sadak : Ikisini ve milletlerini buyuk bir sikintidan kurtarmistik.
Celal Yıldırım : İkisini de, milletlerini de büyük bir sıkıntı ve üzüntüden kurtardık.
Diyanet İşleri : Onları ve kavimlerini o büyük sıkıntıdan kurtardık.
Diyanet İşleri (eski) : İkisini ve milletlerini büyük bir sıkıntıdan kurtarmıştık.
Diyanet Vakfi : Onları ve kavimlerini o büyük sıkıntıdan kurtardık.
Edip Yüksel : İkisini ve halklarını o büyük felaketten kurtardık.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Hem kendilerini ve kavimlerini o büyük sıkıntıdan kurtardık.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Hem kendilerini ve kavimlerini o büyük sıkıntıdan kurtardık,
Elmalılı Hamdi Yazır : Hem kendilerini ve kavmlerini o büyük sıkıntıdan kurtardık
Fizilal-il Kuran : Onları ve kavimlerini büyük sıkıntılardan kurtardık.
Gültekin Onan : Onları ve kavimlerini o büyük üzüntüden kurtardık.
Hakkı Yılmaz : (114,115) Ve andolsun ki Biz, Mûsâ ile Hârûn'a da nimetler verdik. Ve o ikisini ve toplumlarını o büyük sıkıntıdan kurtardık.
Hasan Basri Çantay : Hem onlar, hem kavmlerini o büyük sıkıntıdan kurtardık.
Hayrat Neşriyat : Çünki kendilerini ve kavimlerini o büyük sıkıntıdan (Fir'avun’un işkencesinden)kurtardık.
İbni Kesir : O ikisini de, kavimlerini de büyük bir sıkıntıdan kurtarmıştık.
İskender Evrenosoğlu : Ve ikisini ve onların kavimlerini kerbil azîmden (büyük üzüntüden) kurtardık.
Muhammed Esed : onları ve kavimlerini büyük bir (kölelik) felaket(in)den kurtardık,
Ömer Nasuhi Bilmen : (114-115) Andolsun ki, Mûsa ve Harun üzerine de ihsanda bulunduk. Ve ikisini de ve kavimlerini de pek büyük bir gamdan kurtardık.
Ömer Öngüt : Hem onları hem kavimlerini o büyük sıkıntıdan kurtardık.
Şaban Piriş : O ikisini ve kavimlerini büyük bir sıkıntıdan kurtarmıştık.
Suat Yıldırım : Onları da, milletlerini de müthiş bir gaileden kurtardık.
Süleyman Ateş : Onları ve kavimlerini büyük sıkıntıdan kurtardık.
Tefhim-ul Kuran : Onları ve kavimlerini o büyük üzüntüden kurtardık.
Ümit Şimşek : Her ikisini ve kavmini o büyük dertten kurtardık.
Yaşar Nuri Öztürk : Onları ve toplumlarını büyük sıkıntıdan kurtardık.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}