CONJ – prefixed conjunction wa (and) COND – conditional particle الواو عاطفة حرف شرط
كانوا
ك و ن | KWN
KENWE
kānū
onlar
they used to
Kef,Elif,Nun,Vav,Elif, 20,1,50,6,1,
V – 3rd person masculine plural perfect verb PRON – subject pronoun فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع اسم «كان»
ليقولون
ق و ل | GWL
LYGWLWN
leyeḳūlūne
şöyle diyorlardı
say,
Lam,Ye,Gaf,Vav,Lam,Vav,Nun, 30,10,100,6,30,6,50,
EMPH – emphatic prefix lām V – 3rd person masculine plural imperfect verb PRON – subject pronoun اللام لام التوكيد فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.
Konu Başlığı: -
Kırık Meal (Arapça) : |وَإِنْ: ve elbette | كَانُوا: onlar | لَيَقُولُونَ: şöyle diyorlardı |
Ahmet Varol : Gerçi onlar kesin bir şekilde (şöyle) diyorlardı:
Ali Bulaç : Onlar (putatapıcılar), her ne kadar şöyle diyor idiyseler de:
Ali Fikri Yavuz : Doğrusu (Peygamberin gelmesinden önce Mekke halkı) şöyle diyorlardı:
Bekir Sadak : (167-16) 9 Putperestler: «Oncekilerde oldugu gibi bizde de bir kitap olsaydi, Allah'in O'na icten baglanan kullari olurduk» derlerdi.
Celal Yıldırım : (167-168-169) Her ne kadar müşrikler, «yanımızda öncekilerden kalma bir kitap bulunsaydı, elbette bizler, Allah'ın hâlis kullarından olurduk» dlyorlardıysa da,
Diyanet İşleri : (167-169) Müşrikler) şunu da söylüyorlardı: “Eğer yanımızda öncekilere verilen kitaplardan bir kitap olsaydı, elbette biz ihlâslı kullar olurduk.”
Diyanet İşleri (eski) : (167-169) Putperestler: 'Öncekilerde olduğu gibi bizde de bir kitap olsaydı, Allah'ın O'na içten bağlanan kulları olurduk' derlerdi.
Diyanet Vakfi : (167-169) Putperestler: Eğer öncekilere verilenlerden bizde de bir kitap olsaydı, mutlaka Allah'ın ihlâslı kulları olurduk! diyorlardı.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : (167-169) (Müşrikler) şöyle diyorlardı: «Eğer yanımızda önceki (ümmet)lerden bir kitap olsaydı, elbette biz de Allah'ın ihlas ile seçilmiş kullarından olurduk.»
Gültekin Onan : Onlar (putatapıcılar), her ne kadar şöyle diyor idiyseler de:
Hakkı Yılmaz : (167-169) Ve onlar kesinlikle diyorlardı ki: “Şüphesiz eğer yanımızda öncekilerden bir öğüt/kitap olsaydı, elbette biz de Allah'ın arıtılmış kulları olurduk.”
Hasan Basri Çantay : Hakıykat (müşrikler evvelce) şu kat'î sözü söylüyorlardı :
Hayrat Neşriyat : (167-169) Ve (o müşrikler) doğrusu diyorlardı ki: 'Eğer şübhesiz bizim yanımızda(da) öncekiler(e verilenler)den bir kitab olsaydı, (biz de) elbette Allah’ın ihlâsa erdirilmiş kulları olurduk.'
İbni Kesir : Onlar her ne kadar şöyle diyor idiyseler de;
Muhammed Esed : Gerçek şu ki, o (hakikati inkar ede)nler her zaman şöyle derler:
Ömer Nasuhi Bilmen : (167-169) Ve elbette ki, (kâfirler, evvelce) diyorlardı ki: «Eğer bizim yanımızda evvelkilerden bir kitap bulunmuş olsa idi. Elbette ki, biz Allah'ın ihlâsa nâil olmuş kullarından olur idik.»
Suat Yıldırım : (167-169) Müşrikler önceleri: "Eğer, derlerdi, daha önceki milletlere verilen kitap gibi bir kitap bizde de olsaydı, Biz de yalnız Allah’a ibadet eden halis kullarından olurduk."
Süleyman Ateş : Gerçi o(ortak koşa)nlar şöyle diyorlardı:
Tefhim-ul Kuran : Onlar (putatapıcılar), her ne kadar şöyle diyor idiyseler de:
Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için
TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen
dikkatli olunuz.]