V – 3rd person masculine plural perfect verb PRON – subject pronoun فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
إنكم
|
ÎNKM
innekum
şüphesiz siz
"""Indeed, you"
,Nun,Kef,Mim, ,50,20,40,
ACC – accusative particle PRON – 2nd person masculine plural object pronoun حرف نصب والكاف ضمير متصل في محل نصب اسم «ان»
كنتم
ك و ن | KWN
KNTM
kuntum
[you] used (to)
Kef,Nun,Te,Mim, 20,50,400,40,
V – 2nd person masculine plural perfect verb PRON – subject pronoun فعل ماض والتاء ضمير متصل في محل رفع اسم «كان»
تأتوننا
ا ت ي | ETY
TÊTWNNE
te'tūnenā
bize gelirdiniz
come (to) us
Te,,Te,Vav,Nun,Nun,Elif, 400,,400,6,50,50,1,
V – 2nd person masculine plural imperfect verb PRON – subject pronoun PRON – 1st person plural object pronoun فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل و«نا» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
عن
|
AN
ǎni
-dan
from
Ayn,Nun, 70,50,
P – preposition حرف جر
اليمين
ي م ن | YMN
ELYMYN
l-yemīni
sağ-
"the right."""
Elif,Lam,Ye,Mim,Ye,Nun, 1,30,10,40,10,50,
N – genitive masculine noun اسم مجرور
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.
Konu Başlığı: -
Kırık Meal (Arapça) : |قَالُوا: dediler ki | إِنَّكُمْ: şüphesiz siz | كُنْتُمْ: | تَأْتُونَنَا: bize gelirdiniz | عَنِ: -dan | الْيَمِينِ: sağ- |
Kırık Meal (Harekesiz) : |قالوا GELWEdediler ki | إنكم ÎNKMşüphesiz siz | كنتم KNTM | تأتوننا TÊTWNNEbize gelirdiniz | عن AN-dan | اليمين ELYMYNsağ- |
Kırık Meal (Okunuş) : |ḳālū: dediler ki | innekum: şüphesiz siz | kuntum: | te'tūnenā: bize gelirdiniz | ǎni: -dan | l-yemīni: sağ- |
Kırık Meal (Transcript) : |GELWE: dediler ki | ÎNKM: şüphesiz siz | KNTM: | TÊTWNNE: bize gelirdiniz | AN: -dan | ELYMYN: sağ- |
Abdulbaki Gölpınarlı : Gerçekten de derler, siz sağımızdan çıkagelir, iyilik ediyor görünürdünüz bize.
Adem Uğur : (Uyanlar, uydukları adamlara:) Siz bize sağdan gelirdiniz (sûreti haktan görünürdünüz) derler.
Ahmed Hulusi : "Muhakkak ki siz bize sağdan (sanki hakikati bildirirmiş gibi) gelirdiniz?"
Ahmet Tekin : Güç ve iktidar sahiplerine uyanlar:
'Siz sûreti haktan görünerek etkili usullerle bize yaklaşır, inkâra cür’et ettirir ve bizi hak yoldan uzaklaştırırdınız' diyorlar.
Ahmet Varol : Derler ki: 'Doğrusu siz bize sağdan geliyordunuz.' [1]
Ali Bulaç : "Gerçekten sizler bize sağdan (sağduyudan ve haktan) yana gelip yanaşıyordunuz." derler.
Ali Fikri Yavuz : (Yardakçılar, öncülerine şöyle) diyecekler: “- Siz, bize sağdan (en sağlam taraftan) gelirdiniz.”
Bekir Sadak : Ileri gelenlerine: «Dogrusu siz bize sureti hakdan gorunurdunuz» derler.
Celal Yıldırım : Siz bize sağ taraftan (dinî açıdan) geliyordunuz, derler.
Diyanet İşleri : Şöyle derler: “Siz bize sağdan gelirdiniz. Bize haktan yana görünürdünüz.”
Diyanet İşleri (eski) : İleri gelenlerine: 'Doğrusu siz bize sureti hakdan görünürdünüz' derler.
Diyanet Vakfi : (Uyanlar, uydukları adamlara:) Siz bize sağdan gelirdiniz (sûreti haktan görünürdünüz) derler.
Edip Yüksel : 'Siz bize sağ yanımızdan yaklaşıyordunuz,' derler.
İbni Kesir : Ve derler ki: Doğrusu siz, bize sağdan gelirdiniz.
İskender Evrenosoğlu : "Gerçekten siz bize, sağ taraftan (Allah taraftarıymış gibi) geliyordunuz." dediler (derler).
Muhammed Esed : (Onların) bir kısmı: "Bakın" diyecek, "Siz bize (ayartma niyetiyle) sağdan yaklaşırdınız!"
Ömer Nasuhi Bilmen : (Tâbi olanlar) Derler ki: «Şüphe yok, siz bize sağdan gelir olmuştunuz.»
Ömer Öngüt : "Siz bize sağdan gelir, suret-i haktan görünürdünüz!" derler.
Şaban Piriş : - Siz bize sağdan geliyordununuz, derler.
Suat Yıldırım : Tâbi olanlar önderlerine: "Siz, derler, bize (en çok önem verdiğimiz taraftan), sağ cihetten gelir, ısrarla size tâbi olmamızı isterdiniz?"
Süleyman Ateş : (Uyanlar, uydukları adamlara) Dediler ki: "Siz bize sağdan gelir (güvendiğimiz yandan bize sokulup vesvese verir)diniz."
Tefhim-ul Kuran : «Gerçekten sizler bize sağdan (sağduyudan ve haktan) yana gelip yanaşıyordunuz» derler.
Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için
TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen
dikkatli olunuz.]