CONJ – prefixed conjunction wa (and) V – 1st person plural (form III) perfect verb PRON – subject pronoun الواو عاطفة فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل
عليه
|
ALYH
ǎleyhi
kendisine
him
Ayn,Lam,Ye,He, 70,30,10,5,
P – preposition PRON – 3rd person masculine singular object pronoun جار ومجرور
وعلى
|
WAL
ve ǎlā
ve
and [on]
Vav,Ayn,Lam,, 6,70,30,,
CONJ – prefixed conjunction wa (and) P – preposition الواو عاطفة حرف جر
إسحاق
|
ÎSḪEG
isHāḳa
İshak'a
Isaac.
,Sin,Ha,Elif,Gaf, ,60,8,1,100,
"PN – genitive proper noun → Isaac" اسم علم مجرور بالفتحة بدلاً من الكسرة لأنه ممنوع من الصرف
ومن
|
WMN
ve min
And of
Vav,Mim,Nun, 6,40,50,
CONJ – prefixed conjunction wa (and) P – preposition الواو عاطفة حرف جر
ذريتهما
ذ ر ر | Z̃RR
Z̃RYTHME
ƶurriyyetihimā
onların neslinden
their offspring
Zel,Re,Ye,Te,He,Mim,Elif, 700,200,10,400,5,40,1,
N – genitive feminine noun PRON – 3rd person masculine dual possessive pronoun اسم مجرور والهاء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
محسن
ح س ن | ḪSN
MḪSN
muHsinun
iyi hareket eden de var
(are) good-doers
Mim,Ha,Sin,Nun, 40,8,60,50,
N – nominative masculine indefinite (form IV) active participle اسم مرفوع
وظالم
ظ ل م | ƵLM
WƵELM
ve Zālimun
ve zulmeden de
and unjust
Vav,Zı,Elif,Lam,Mim, 6,900,1,30,40,
CONJ – prefixed conjunction wa (and) N – nominative masculine indefinite active participle الواو عاطفة اسم مرفوع
لنفسه
ن ف س | NFS
LNFSH
linefsihi
kendisine
to himself
Lam,Nun,Fe,Sin,He, 30,50,80,60,5,
P – prefixed preposition lām N – genitive feminine singular noun PRON – 3rd person masculine singular possessive pronoun جار ومجرور والهاء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.
Konu Başlığı: -
Kırık Meal (Arapça) : |وَبَارَكْنَا: ve bereketler verdik | عَلَيْهِ: kendisine | وَعَلَىٰ: ve | إِسْحَاقَ: İshak'a | وَمِنْ: | ذُرِّيَّتِهِمَا: onların neslinden | مُحْسِنٌ: iyi hareket eden de var | وَظَالِمٌ: ve zulmeden de | لِنَفْسِهِ: kendisine | مُبِينٌ: açıkça |
Kırık Meal (Harekesiz) : |وباركنا WBERKNEve bereketler verdik | عليه ALYHkendisine | وعلى WALve | إسحاق ÎSḪEGİshak'a | ومن WMN | ذريتهما Z̃RYTHMEonların neslinden | محسن MḪSNiyi hareket eden de var | وظالم WƵELMve zulmeden de | لنفسه LNFSHkendisine | مبين MBYNaçıkça |
Kırık Meal (Okunuş) : |ve bāraknā: ve bereketler verdik | ǎleyhi: kendisine | ve ǎlā: ve | isHāḳa: İshak'a | ve min: | ƶurriyyetihimā: onların neslinden | muHsinun: iyi hareket eden de var | ve Zālimun: ve zulmeden de | linefsihi: kendisine | mubīnun: açıkça |
Kırık Meal (Transcript) : |WBERKNE: ve bereketler verdik | ALYH: kendisine | WAL: ve | ÎSḪEG: İshak'a | WMN: | Z̃RYTHME: onların neslinden | MḪSN: iyi hareket eden de var | WƵELM: ve zulmeden de | LNFSH: kendisine | MBYN: açıkça |
Abdulbaki Gölpınarlı : Onu da kutladık, İshak'ı da ve ikisinin de soyundan iyilik eden de var, apaçık nefsine zulmeden de.
Adem Uğur : Kendisini ve İshak'ı mübarek (kutlu ve bereketli) eyledik. Lâkin her ikisinin neslinden iyi kimseler olacağı gibi, kendine açıktan açığa kötülük edenler de olacak.
Ahmed Hulusi : Onun üzerine de İshak'ın üzerine de bereket lütfettik. . . O ikisinin neslinden muhsin de var, kendi nefsine apaçık zulmeden de var.
Ahmet Tekin : İbrâhim’e ve İshak’a bereketler ihsan ettik. Onların nesillerinden iyiliği, iyi niyetleri, dinin, ahlâkın ve kamu vicdanının emirlerini, devamlı davranışlarına, ilişkilerine, görevlerine, hayatlarına yansıtan, samimiyetle ibadet eden, aktif olarak iyiliğe, iyi uygulamaya, iyileştirmeye örnek olan, işlerinde mükemmellik, dürüstlük ve başarı için dikkat harcayan, hayırlı icraatlar, kalıcı hizmetler yapan müslüman idareciler ve müslümanlar olacak, kendilerine yazık eden, açık açık günaha giren âsiler de olacak.
Ahmet Varol : Ona da, İshak'a da bereketler verdik. Onların soylarından iyilik eden de var, kendine açıkça haksızlık eden de.
Ali Bulaç : Ona ve İshak'a bereketler verdik. İkisinin soyundan, ihsanda bulunan (muhsin olan) da var, açıkça kendi nefsine zulmeden de.
Ali Fikri Yavuz : Hem İbrahîm’e, hem İshâk’a bereketler verdik. Her ikisinin soyundan mümin olan da var, nefsine açık zulmeden de var.
Bekir Sadak : Kendisini ve Ishak'i mubarek kildik; ikisinin soyunda iyi olan da vardir, aciktan aciga kendisine yazik eden de vardir. *
Celal Yıldırım : Onu da, İshâk'ı da mübarek kıldık (üzerlerine feyiz, bereket ve rahmet indirdik). İkisinin soyundan iyiler de vardır; kendine açıkça zulmeden de vardır.
Diyanet İşleri : Onu da İshak’ı da uğurlu kıldık. Her ikisinin nesillerinden iyilik yapanlar da vardı, kendine apaçık zulmedenler de.
Diyanet İşleri (eski) : Kendisini ve İshak'ı mübarek kıldık; ikisinin soyundan iyi olan da vardır, açıktan açığa kendisine yazık eden de vardır.
Diyanet Vakfi : (112-113) Sâlihlerden bir peygamber olarak O'na (İbrahim'e) İshak'ı müjdeledik. Kendisini ve İshak'ı mübarek (kutlu ve bereketli) eyledik. Lâkin her ikisinin neslinden iyi kimseler olacağı gibi, kendine açıktan açığa kötülük edenler de olacak.
Edip Yüksel : Ona da İshak'a da lütufta bulunduk. Kuşkusuz, ikisinin de soyundan hem iyi davrananlar var, hem kendisine zulmedenler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Hem ona hem İshak'a bereketler verdik. Her ikisinin neslinden de hem iyilik yapanlar var, hem de açıkça kendi nefsine zulmedenler var.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Hem ona hem İshak'a bereketler verdik, ikisinin neslinden de hem güzel davrananlar var, hem de açıkça kendi nefsine zulmedenler var.
Elmalılı Hamdi Yazır : Hem ona hem İshaka bereketler verdik. İkisinin zürriyyetinden de hem muhsin olan var hem de nefsine açık zulmeden
Fizilal-il Kuran : Kendisini ve İshak'ı kutlu ve bereketli kıldık. Her ikisinin neslinden iyi kimseler olacağı gibi, açıkça kendisine zulmeden de olacaktır.
Gültekin Onan : Ona ve İshak'a bereketler verdik. İkisinin soyundan, ihsanda bulunan (muhsin olan) da var, açıkça kendi nefsine zulmeden de.
Hakkı Yılmaz : İbrâhîm'e ve İshâk'a bereketler verdik. Her ikisinin neslinden de iyilik-güzellik üreten ile açıkça kendi nefsine haksızlık eden vardır. ***
Hasan Basri Çantay : Hem ona, hem Ishaka (feyz-ü) bereketler verdik. Her ikisinin neslinden iyi hareket edeni de vardır, nefsine apaçık zulm edeni de.
Hayrat Neşriyat : Ona da, İshâk’a da bereket verdik. Her ikisinin neslinden iyilik eden de, nefsine apaçık zulmeden de bulunur.
İbni Kesir : Onu da, İshak'ı da mübarek kıldık. O ikisinin soyundan ihsan eden de vardır, kendisine açıkça zulmeden de.
İskender Evrenosoğlu : Ve O'na (Hz. İbrâhîm'e) ve İshak'a bereket verdik (mübarek kıldık). Ve ikisinin zürriyetinden muhsin olan (da), nefsine apaçık zulmeden (de) var.
Muhammed Esed : onu ve İshak'ı kutsadık ama onların soyundan iyi işler yapan da çıkacak, kendisine açıkça zulmeden de.
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve onun üzerine ve İshak üzerine bereketler verdik ve ikisinin zürriyetinden muhsin olan da vardır ve nefsine apaçık zulmeden de.
Ömer Öngüt : İbrahim'e de İshak'a da bereketler verdik. Lâkin her ikisinin neslinden iyi kimseler olacağı gibi, kendisine açıktan açığa zulmedenler de olacak.
Şaban Piriş : Onu da İshak’ı da bereketlendirdik. Onların soyundan iyiler de, kendilerine gerçekten zulmedenler de vardır.
Suat Yıldırım : Kendisine de İshak’a da feyiz ve bereketler verdik. Onların neslinden gelenler arasında iyi davranan da var, kendi nefsine açıkça zulmeden de!
Süleyman Ateş : Kendisine de, İshâk'a da bereketler verdik. Onların neslinden (gelenler arasında) iyi hareket eden de var, açıkça kendisine zulmeden de.
Tefhim-ul Kuran : Ona da, İshak'a da bereketler verdik. İkisinin soyundan, ihsanda bulunan (muhsin olan) da var, açıkça kendi nefsine zulmetmekte olan da.
Ümit Şimşek : Onu da, İshak'ı da kutlu ve uğurlu kıldık. İkisinin neslinden de hem iyi kulluk edenler var, hem de kendisine açıkça zulmedenler.
Yaşar Nuri Öztürk : Ona da İshak'a da bereketler lütfettik. Onların zürriyetlerinden iyi düşünüp iyi davranan da var, öz benliğine açıkça zulmeden de var.
Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için
TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen
dikkatli olunuz.]