INTG – prefixed interrogative alif T – time adverb الهمزة همزة استفهام ظرف زمان
متنا
م و ت | MWT
MTNE
mitnā
öldüğümüz
we are dead
Mim,Te,Nun,Elif, 40,400,50,1,
V – 1st person plural passive perfect verb PRON – subject pronoun فعل ماض مبني للمجهول و«نا» ضمير متصل في محل رفع نائب فاعل
وكنا
ك و ن | KWN
WKNE
ve kunnā
ve olduğumuz
and have become
Vav,Kef,Nun,Elif, 6,20,50,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and) V – 1st person plural perfect verb PRON – subject pronoun الواو عاطفة فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع اسم «كان»
ترابا
ت ر ب | TRB
TREBE
turāben
toprak
dust
Te,Re,Elif,Be,Elif, 400,200,1,2,1,
"N – accusative masculine indefinite noun → Dust" اسم منصوب
وعظاما
ع ظ م | AƵM
WAƵEME
ve ǐZāmen
ve kemik
and bones,
Vav,Ayn,Zı,Elif,Mim,Elif, 6,70,900,1,40,1,
"CONJ – prefixed conjunction wa (and) N – accusative masculine plural indefinite noun → Bone" الواو عاطفة اسم منصوب
أإنا
|
ÊÎNE
einnā
biz mi?
shall we then
,,Nun,Elif, ,,50,1,
INTG – prefixed interrogative alif ACC – accusative particle PRON – 1st person plural object pronoun الهمزة همزة استفهام حرف نصب و«نا» ضمير متصل في محل نصب اسم «ان»
Kırık Meal (Okunuş) : |eiƶā: zaman mı? | mitnā: öldüğümüz | ve kunnā: ve olduğumuz | turāben: toprak | ve ǐZāmen: ve kemik | einnā: biz mi? | lemeb'ǔṧūne: diriltileceğiz |
Kırık Meal (Transcript) : |ÊÎZ̃E: zaman mı? | MTNE: öldüğümüz | WKNE: ve olduğumuz | TREBE: toprak | WAƵEME: ve kemik | ÊÎNE: biz mi? | LMBAWS̃WN: diriltileceğiz |
Abdulbaki Gölpınarlı : Ölüp toprak ve kemik olduktan sonra mı diriltileceğiz biz.
Adem Uğur : Gerçekten biz öldüğümüz, toprak ve kemik olduğumuz zaman mı, diriltileceğiz?
Ahmed Hulusi : "Öldüğümüz, toprak ve kemikler olduğumuzda, gerçekten biz bâ's olunacak mıyız?"
Ahmet Tekin : 'Öldüğümüz zaman, toprak ve kemik yığını haline geldiğimiz zaman mı, biz mi tekrar diriltilecekmişiz?'
Ahmet Varol : 'Öldüğümüz, toprak ve kemik haline geldiğimiz zaman mı gerçekten biz mi diriltileceğiz?
Ali Bulaç : "Biz öldüğümüz, toprak ve kemik olduğumuzda mı, gerçekten biz mi diriltilecekmişiz?"
Ali Fikri Yavuz : Öldüğümüz ve bir toprakla çürümüş bir yığın kemik olduğumuz zaman mı, biz mi diriltilecek mişiz?
Bekir Sadak : (15-17) «Bu apacik bir sihirdir; oldugumuz, toprak ve kemik oldugumuz zaman, onceki babalarimiz yahut biz mi dirilecegiz?» derler.
Celal Yıldırım : Biz öldüğümüz, toprak ve kemik (yığını) haline geldiğimiz zaman mı, biz (tekrar) dirilip kabirlerimizden kaldırılacağız?!
Diyanet İşleri : “Gerçekten biz, ölüp bir toprak ve kemik yığını hâline geldikten sonra mı, biz mi tekrar diriltileceğiz?”
Diyanet İşleri (eski) : (15-17) 'Bu apaçık bir sihirdir; öldüğümüz, toprak ve kemik olduğumuz zaman, önceki babalarımız yahut biz mi dirileceğiz?' derler.
Diyanet Vakfi : «Gerçekten biz öldüğümüz, toprak ve kemik olduğumuz zaman mı, diriltileceğiz?»
Edip Yüksel : 'Ölüp, toprak ve kemik olduktan sonra mı, biz mi diriltilecekmişiz?'
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : «Öldüğümüz ve bir toprakla bir yığın kemik olduğumuz zaman mı biz tekrar dirilecekmişiz?»
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Öldüğümüz ve bir toprakla bir yığın kemik olduğumuz zaman mı biz tekrar dirilecek mişiz?
Elmalılı Hamdi Yazır : Öldüğümüz ve bir toprakla bir yığın kemik olduğumuz vakıt mı? Biz mi ba'solunacakmışız?
Fizilal-il Kuran : Yani biz öldüğümüz, toprak ve kemik olduğumuz zaman mı dirilecekmişiz?
Gültekin Onan : "Biz öldüğümüz, toprak ve kemik olduğumuzda mı, gerçekten biz mi diriltilecekmişiz?"
Hakkı Yılmaz : (15-17) Ve onlar: “Bu apaçık büyüden başka bir şey değildir. Öldüğümüz ve toprak, kemik olduğumuz zaman mı, gerçekten mi biz tekrar dirilecekmişiz? Önceki atalarımız da mı?” diyorlar.
Hasan Basri Çantay : «Biz olub de bir toprak ve bir yığın kemik olduğumuz vakit mı, saahiden biz mi mutlakaa diriltilmiş olacağız»?.
Hayrat Neşriyat : '(Biz) öldüğümüz, bir toprak ve bir kemik (yığını) hâline geldiğimiz zaman mı, gerçekten biz mi yeniden diriltilecek kimseleriz?'
İbni Kesir : Öldüğümüzde, toprak ve kemik olduğumuzda mı, biz mi, diriltileceğiz?
İskender Evrenosoğlu : Öldüğümüz, toprak ve kemik olduğumuz zaman mı? Gerçekten biz, mutlaka beas edilenler (diriltilenler) mi olacağız?
Muhammed Esed : "Ne? Ölüp toprak ve kemik yığını haline geldikten sonra sahiden yeniden dirilecek miyiz?
Ömer Nasuhi Bilmen : (15-17) Ve dediler ki: «Bu, bir apaçık büyüden başka bir şey değildir. Ya bizler öldüğümüz ve bir toprak ve kemikler olduğumuz vakit mi, bizler mi muhakkak yeniden diriltilmiş olacağız? Yoksa bizim evvelki babalarımız da mı (öyle) diriltilecekler?
Ömer Öngüt : "Öldüğümüzde, toprak ve kemik olduğumuz da mı, biz mi diriltileceğiz?"
Şaban Piriş : Ölüp, toprak ve kemik olduğumuz zaman mı, biz yeniden diriltileceğiz?!
Suat Yıldırım : (14-17) Gerçeği gösteren bir delil veya bir mûcize görseler, başkalarını da onunla alay etmeye çağırır ve "Bu, derler, besbelli bir sihir! Demek biz öldükten, hem de çürümüş kemik ve toz toprak haline geldikten sonra, biz mi dirilecek mişiz! Gelmiş geçmiş babalarımız ve dedelerimiz de mi dirilecekler!"
Süleyman Ateş : "Yani biz öldüğümüz, toprak ve kemik olduğumuz zaman mı, biz mi diriltilecek mişiz?"
Tefhim-ul Kuran : «Biz öldüğümüz, toprak ve kemik olduğumuzda mı, gerçekten biz mi diriltilecekmişiz?»
Ümit Şimşek : 'Biz ölüp de topraktan ve kemikten ibaret hale geldikten sonra mı tekrar diriltileceğiz?
Yaşar Nuri Öztürk : "Öldüğümüz, toprak ve kemik haline geldiğimiz zaman mı? Biz gerçekten diriltilecek miyiz?"
Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için
TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen
dikkatli olunuz.]