» 7 / A’râf  174:

Kuran Sırası: 7
İniş Sırası: 39
Araf Suresi = Yüksek/Orta Yer Suresi
46. Ayette yer alan cennet ve cehennem arasindaki orta yer bölgesindeki insanlardan bahsedildigi için bu adi almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَكَذَٰلِكَ (WKZ̃LK) = ve keƶālike : işte böyle
2. نُفَصِّلُ (NFṦL) = nufeSSilu : biz açıklıyoruz
3. الْايَاتِ (EL ËYET) = l-āyāti : ayetleri
4. وَلَعَلَّهُمْ (WLALHM) = veleǎllehum : artık herhalde
5. يَرْجِعُونَ (YRCAWN) = yerciǔne : döner(yola gelir)ler
işte böyle | biz açıklıyoruz | ayetleri | artık herhalde | döner(yola gelir)ler |

[] [FṦL] [EYY] [] [RCA]
WKZ̃LK NFṦL EL ËYET WLALHM YRCAWN

ve keƶālike nufeSSilu l-āyāti veleǎllehum yerciǔne
وكذلك نفصل الآيات ولعلهم يرجعون

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وكذلك | WKZ̃LK ve keƶālike işte böyle And thus
نفصل ف ص ل | FṦL NFṦL nufeSSilu biz açıklıyoruz We explain
الآيات ا ي ي | EYY EL ËYET l-āyāti ayetleri the Verses
ولعلهم | WLALHM veleǎllehum artık herhalde so that they may
يرجعون ر ج ع | RCA YRCAWN yerciǔne döner(yola gelir)ler return.

7:174 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

işte böyle | biz açıklıyoruz | ayetleri | artık herhalde | döner(yola gelir)ler |

[] [FṦL] [EYY] [] [RCA]
WKZ̃LK NFṦL EL ËYET WLALHM YRCAWN

ve keƶālike nufeSSilu l-āyāti veleǎllehum yerciǔne
وكذلك نفصل الآيات ولعلهم يرجعون

[] [ف ص ل] [ا ي ي] [] [ر ج ع]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وكذلك | WKZ̃LK ve keƶālike işte böyle And thus
Vav,Kef,Zel,Lam,Kef,
6,20,700,30,20,
REM – prefixed resumption particle
P – prefixed preposition ka
DEM – masculine singular demonstrative pronoun
الواو استئنافية
جار ومجرور
نفصل ف ص ل | FṦL NFṦL nufeSSilu biz açıklıyoruz We explain
Nun,Fe,Sad,Lam,
50,80,90,30,
V – 1st person plural (form II) imperfect verb
فعل مضارع
الآيات ا ي ي | EYY EL ËYET l-āyāti ayetleri the Verses
Elif,Lam,,Ye,Elif,Te,
1,30,,10,1,400,
N – accusative feminine plural noun
اسم منصوب
ولعلهم | WLALHM veleǎllehum artık herhalde so that they may
Vav,Lam,Ayn,Lam,He,Mim,
6,30,70,30,5,40,
REM – prefixed resumption particle
ACC – accusative particle
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
الواو استئنافية
حرف نصب من اخوات «ان» و«هم» ضمير متصل في محل نصب اسم «لعل»
يرجعون ر ج ع | RCA YRCAWN yerciǔne döner(yola gelir)ler return.
Ye,Re,Cim,Ayn,Vav,Nun,
10,200,3,70,6,50,
V – 3rd person masculine plural imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَكَذَٰلِكَ: işte böyle | نُفَصِّلُ: biz açıklıyoruz | الْايَاتِ: ayetleri | وَلَعَلَّهُمْ: artık herhalde | يَرْجِعُونَ: döner(yola gelir)ler |
Kırık Meal (Harekesiz) : |وكذلك WKZ̃LK işte böyle | نفصل NFṦL biz açıklıyoruz | الآيات EL ËYET ayetleri | ولعلهم WLALHM artık herhalde | يرجعون YRCAWN döner(yola gelir)ler |
Kırık Meal (Okunuş) : |ve keƶālike: işte böyle | nufeSSilu: biz açıklıyoruz | l-āyāti: ayetleri | veleǎllehum: artık herhalde | yerciǔne: döner(yola gelir)ler |
Kırık Meal (Transcript) : |WKZ̃LK: işte böyle | NFṦL: biz açıklıyoruz | EL ËYET: ayetleri | WLALHM: artık herhalde | YRCAWN: döner(yola gelir)ler |
Abdulbaki Gölpınarlı : Belki doğru yola dönersiniz diye âyetlerimizi işte böyle açıklamadayız.
Adem Uğur : Belki inkârdan dönerler diye âyetleri böyle ayrıntılı bir şekilde açıklıyoruz.
Ahmed Hulusi : Belki (hakikate) rücu ederler diye işte böylece delilleri - işaretleri tafsilâtlandırıyoruz.
Ahmet Tekin : Biz âyetleri böyle ayrıntılı açıklıyoruz ki, şirkten, atalarının taptıklarından vazgeçip Hakka dönmelerine, Allah’a iman etmelerine vesile olsun.
Ahmet Varol : Belki dönerler diye ayetlerimizi böyle etraflıca açıklıyoruz.
Ali Bulaç : İşte biz ayetleri böyle birer birer açıklarız, umulur ki dönerler.
Ali Fikri Yavuz : İşte biz, âyetleri böyle açıklarız. Olur ki, küfürden tevhide dönerler.
Bekir Sadak : Belki dogru yola donerler diye ayetleri boylece uzun uzadiya acikliyoruz.
Celal Yıldırım : İşte böylece biz âyetleri bir bir açıklıyoruz, belki (iyice düşünürler de inkâr ve isyandan) dönerler.
Diyanet İşleri : Hakka dönsünler diye işte âyetleri böylece ayrı ayrı açıklıyoruz.
Diyanet İşleri (eski) : Belki doğru yola dönerler diye ayetleri böylece uzun uzadıya açıklıyoruz.
Diyanet Vakfi : Belki inkârdan dönerler diye âyetleri böyle ayrıntılı bir şekilde açıklıyoruz.
Edip Yüksel : Ayetleri böyle açıklıyoruz ki (bize) dönebilsinler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Ve işte biz, âyetleri böyle ayrıntılı olarak açıklıyoruz ki, belki dönerler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : İşte ayetleri böyle ayrıntılı olarak açıklıyoruz, olur ki dönerler.
Elmalılı Hamdi Yazır : Ve işte biz âyetleri böyle tafsıl ediyoruz ve gerektir ki rücu' etsinler
Fizilal-il Kuran : İşte ayetlerimizi böyle ayrıntılı biçimde anlatıyoruz, ola ki, doğru yola dönerler.
Gültekin Onan : İşte biz ayetleri böyle birer birer açıklarız, umulur ki dönerler.
Hakkı Yılmaz : Ve işte Biz, düşünsünler diye âyetleri böyle ayrıntılı olarak açıklıyoruz.
Hasan Basri Çantay : İşte biz âyetleri böyle açıklarız. Olur ki (küfürlerinden) dönerler.
Hayrat Neşriyat : Olur ki (küfürlerinden) dönerler diye âyetleri böyle açıklarız.
İbni Kesir : İşte Biz ayetleri böyle uzun uzadıya açıklarız. Belki dönerler diye.
İskender Evrenosoğlu : Ve işte böyle âyetlerimizi ayrı ayrı açıklıyoruz ki; böylece onlar, (Allah'a) dönsünler diye.
Muhammed Esed : İşte Biz de bu ayetleri böyle açık açık dile getiriyoruz ki (günah işlemiş olanlar) belki (Bizden yana) dönerler.
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve Biz işte âyetleri böyle mufassalan beyan ederiz ve gerektir ki (küfürlerinden) dönüversinler
Ömer Öngüt : İşte biz âyetleri böylece açıklıyoruz. Umulur ki dönerler.
Şaban Piriş : Belki dönerler diye ayetleri işte böyle açıklıyoruz.
Suat Yıldırım : İşte Biz böylece, âyetleri iyice açıklıyoruz, olur ki düşünürler de inkârlarından dönüş yaparlar.
Süleyman Ateş : İşte biz, âyetleri böyle açıklıyoruz, artık herhalde döner(yola gelir)ler.
Tefhim-ul Kuran : İşte biz ayetleri böyle birer birer açıklarız, umulur ki dönerler.
Ümit Şimşek : Belki inkârdan vazgeçerler diye, âyetleri Biz iyice açıklıyoruz.
Yaşar Nuri Öztürk : Biz, ayetleri işte bu şekilde ayrıntılı kılıyoruz ki, hakka dönebilsinler.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}