» 7 / A’râf  79:

Kuran Sırası: 7
İniş Sırası: 39
Araf Suresi = Yüksek/Orta Yer Suresi
46. Ayette yer alan cennet ve cehennem arasindaki orta yer bölgesindeki insanlardan bahsedildigi için bu adi almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. فَتَوَلَّىٰ (FTWL) = fetevellā : öteye döndü
2. عَنْهُمْ (ANHM) = ǎnhum : onlardan
3. وَقَالَ (WGEL) = ve ḳāle : ve dedi
4. يَا (YE) = yā : EY/HEY/AH
5. قَوْمِ (GWM) = ḳavmi : kavmim
6. لَقَدْ (LGD̃) = leḳad : muhakkak
7. أَبْلَغْتُكُمْ (ÊBLĞTKM) = ebleğtukum : ben size duyurdum
8. رِسَالَةَ (RSELT) = risālete : mesajlarını
9. رَبِّي (RBY) = rabbī : Rabbimin
10. وَنَصَحْتُ (WNṦḪT) = ve neSaHtu : ve öğüt verdim
11. لَكُمْ (LKM) = lekum : size
12. وَلَٰكِنْ (WLKN) = velākin : fakat
13. لَا (LE) = lā :
14. تُحِبُّونَ (TḪBWN) = tuHibbūne : siz sevmiyorsunuz
15. النَّاصِحِينَ (ELNEṦḪYN) = n-nāSiHīne : öğüt verenleri
öteye döndü | onlardan | ve dedi | EY/HEY/AH | kavmim | muhakkak | ben size duyurdum | mesajlarını | Rabbimin | ve öğüt verdim | size | fakat | | siz sevmiyorsunuz | öğüt verenleri |

[WLY] [] [GWL] [Y] [GWM] [] [BLĞ] [RSL] [RBB] [NṦḪ] [] [] [] [ḪBB] [NṦḪ]
FTWL ANHM WGEL YE GWM LGD̃ ÊBLĞTKM RSELT RBY WNṦḪT LKM WLKN LE TḪBWN ELNEṦḪYN

fetevellā ǎnhum ve ḳāle ḳavmi leḳad ebleğtukum risālete rabbī ve neSaHtu lekum velākin tuHibbūne n-nāSiHīne
فتولى عنهم وقال يا قوم لقد أبلغتكم رسالة ربي ونصحت لكم ولكن لا تحبون الناصحين

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
فتولى و ل ي | WLY FTWL fetevellā öteye döndü So he turned away
عنهم | ANHM ǎnhum onlardan from them
وقال ق و ل | GWL WGEL ve ḳāle ve dedi and he said,
يا ي | Y YE EY/HEY/AH """O!"
قوم ق و م | GWM GWM ḳavmi kavmim Nation
لقد | LGD̃ leḳad muhakkak Verily,
أبلغتكم ب ل غ | BLĞ ÊBLĞTKM ebleğtukum ben size duyurdum I have conveyed to you
رسالة ر س ل | RSL RSELT risālete mesajlarını (the) Message
ربي ر ب ب | RBB RBY rabbī Rabbimin (of) my Lord
ونصحت ن ص ح | NṦḪ WNṦḪT ve neSaHtu ve öğüt verdim and [I] advised
لكم | LKM lekum size [to] you
ولكن | WLKN velākin fakat but
لا | LE not
تحبون ح ب ب | ḪBB TḪBWN tuHibbūne siz sevmiyorsunuz you like
الناصحين ن ص ح | NṦḪ ELNEṦḪYN n-nāSiHīne öğüt verenleri "the advisers."""

7:79 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

öteye döndü | onlardan | ve dedi | EY/HEY/AH | kavmim | muhakkak | ben size duyurdum | mesajlarını | Rabbimin | ve öğüt verdim | size | fakat | | siz sevmiyorsunuz | öğüt verenleri |

[WLY] [] [GWL] [Y] [GWM] [] [BLĞ] [RSL] [RBB] [NṦḪ] [] [] [] [ḪBB] [NṦḪ]
FTWL ANHM WGEL YE GWM LGD̃ ÊBLĞTKM RSELT RBY WNṦḪT LKM WLKN LE TḪBWN ELNEṦḪYN

fetevellā ǎnhum ve ḳāle ḳavmi leḳad ebleğtukum risālete rabbī ve neSaHtu lekum velākin tuHibbūne n-nāSiHīne
فتولى عنهم وقال يا قوم لقد أبلغتكم رسالة ربي ونصحت لكم ولكن لا تحبون الناصحين

[و ل ي] [] [ق و ل] [ي] [ق و م] [] [ب ل غ] [ر س ل] [ر ب ب] [ن ص ح] [] [] [] [ح ب ب] [ن ص ح]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
فتولى و ل ي | WLY FTWL fetevellā öteye döndü So he turned away
Fe,Te,Vav,Lam,,
80,400,6,30,,
REM – prefixed resumption particle
V – 3rd person masculine singular (form V) perfect verb
الفاء استئنافية
فعل ماض
عنهم | ANHM ǎnhum onlardan from them
Ayn,Nun,He,Mim,
70,50,5,40,
P – preposition
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
جار ومجرور
وقال ق و ل | GWL WGEL ve ḳāle ve dedi and he said,
Vav,Gaf,Elif,Lam,
6,100,1,30,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine singular perfect verb
الواو عاطفة
فعل ماض
يا ي | Y YE EY/HEY/AH """O!"
Ye,Elif,
10,1,

قوم ق و م | GWM GWM ḳavmi kavmim Nation
Gaf,Vav,Mim,
100,6,40,
VOC – prefixed vocative particle ya
N – accusative masculine noun
PRON – 1st person singular possessive pronoun
أداة نداء
اسم منصوب والياء المحذوفة ضمير متصل في محل جر بالاضافة
لقد | LGD̃ leḳad muhakkak Verily,
Lam,Gaf,Dal,
30,100,4,
EMPH – emphatic prefix lām
CERT – particle of certainty
اللام لام التوكيد
حرف تحقيق
أبلغتكم ب ل غ | BLĞ ÊBLĞTKM ebleğtukum ben size duyurdum I have conveyed to you
,Be,Lam,Ğayn,Te,Kef,Mim,
,2,30,1000,400,20,40,
V – 1st person singular (form IV) perfect verb
PRON – subject pronoun
PRON – 2nd person masculine plural object pronoun
فعل ماض والتاء ضمير متصل في محل رفع فاعل والكاف ضمير متصل في محل نصب مفعول به
رسالة ر س ل | RSL RSELT risālete mesajlarını (the) Message
Re,Sin,Elif,Lam,Te merbuta,
200,60,1,30,400,
N – accusative feminine noun
اسم منصوب
ربي ر ب ب | RBB RBY rabbī Rabbimin (of) my Lord
Re,Be,Ye,
200,2,10,
N – genitive masculine noun
PRON – 1st person singular possessive pronoun
اسم مجرور والياء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
ونصحت ن ص ح | NṦḪ WNṦḪT ve neSaHtu ve öğüt verdim and [I] advised
Vav,Nun,Sad,Ha,Te,
6,50,90,8,400,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 1st person singular perfect verb
PRON – subject pronoun
الواو عاطفة
فعل ماض والتاء ضمير متصل في محل رفع فاعل
لكم | LKM lekum size [to] you
Lam,Kef,Mim,
30,20,40,
P – prefixed preposition lām
PRON – 2nd person masculine plural personal pronoun
جار ومجرور
ولكن | WLKN velākin fakat but
Vav,Lam,Kef,Nun,
6,30,20,50,
REM – prefixed resumption particle
AMD – amendment particle
الواو استئنافية
حرف استدراك
لا | LE not
Lam,Elif,
30,1,
NEG – negative particle
حرف نفي
تحبون ح ب ب | ḪBB TḪBWN tuHibbūne siz sevmiyorsunuz you like
Te,Ha,Be,Vav,Nun,
400,8,2,6,50,
V – 2nd person masculine plural (form IV) imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
الناصحين ن ص ح | NṦḪ ELNEṦḪYN n-nāSiHīne öğüt verenleri "the advisers."""
Elif,Lam,Nun,Elif,Sad,Ha,Ye,Nun,
1,30,50,1,90,8,10,50,
N – accusative masculine plural active participle
اسم منصوب
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |فَتَوَلَّىٰ: öteye döndü | عَنْهُمْ: onlardan | وَقَالَ: ve dedi | يَا: EY/HEY/AH | قَوْمِ: kavmim | لَقَدْ: muhakkak | أَبْلَغْتُكُمْ: ben size duyurdum | رِسَالَةَ: mesajlarını | رَبِّي: Rabbimin | وَنَصَحْتُ: ve öğüt verdim | لَكُمْ: size | وَلَٰكِنْ: fakat | لَا: | تُحِبُّونَ: siz sevmiyorsunuz | النَّاصِحِينَ: öğüt verenleri |
Kırık Meal (Harekesiz) : |فتولى FTWL öteye döndü | عنهم ANHM onlardan | وقال WGEL ve dedi | يا YE EY/HEY/AH | قوم GWM kavmim | لقد LGD̃ muhakkak | أبلغتكم ÊBLĞTKM ben size duyurdum | رسالة RSELT mesajlarını | ربي RBY Rabbimin | ونصحت WNṦḪT ve öğüt verdim | لكم LKM size | ولكن WLKN fakat | لا LE | تحبون TḪBWN siz sevmiyorsunuz | الناصحين ELNEṦḪYN öğüt verenleri |
Kırık Meal (Okunuş) : |fetevellā: öteye döndü | ǎnhum: onlardan | ve ḳāle: ve dedi | : EY/HEY/AH | ḳavmi: kavmim | leḳad: muhakkak | ebleğtukum: ben size duyurdum | risālete: mesajlarını | rabbī: Rabbimin | ve neSaHtu: ve öğüt verdim | lekum: size | velākin: fakat | : | tuHibbūne: siz sevmiyorsunuz | n-nāSiHīne: öğüt verenleri |
Kırık Meal (Transcript) : |FTWL: öteye döndü | ANHM: onlardan | WGEL: ve dedi | YE: EY/HEY/AH | GWM: kavmim | LGD̃: muhakkak | ÊBLĞTKM: ben size duyurdum | RSELT: mesajlarını | RBY: Rabbimin | WNṦḪT: ve öğüt verdim | LKM: size | WLKN: fakat | LE: | TḪBWN: siz sevmiyorsunuz | ELNEṦḪYN: öğüt verenleri |
Abdulbaki Gölpınarlı : Sâlih, onlardan yüz çevirdi de ey kavmim dedi, andolsun ki ben size Rabbimin bildirdiği haberleri tebliğ ettim ve öğüt verdim ama siz öğüt verenleri sevmiyorsunuz.
Adem Uğur : Salih o zaman onlardan yüz çevirdi ve şöyle dedi: Ey kavmim! Andolsun ki ben size Rabbimin vahyettiklerini tebliğ ettim ve size öğüt verdim; fakat siz öğüt verenleri sevmiyorsunuz.
Ahmed Hulusi : (Sâlih de) onlardan yüz çevirdi ve: "Ey halkım. . . Andolsun ki Rabbimin risâletlerini size tebliğ ettim ve size nasihat ettim; fakat siz, hayrınıza konuşanları sevmiyorsunuz" dedi.
Ahmet Tekin : Salih o zaman onlardan yüz çevirdi ve şöyle dedi: Ey kavmim! Andolsun ki ben size Rabbimin vahyettiklerini tebliğ ettim ve size öğüt verdim; fakat siz öğüt verenleri sevmiyorsunuz.
Ahmet Varol : (Salih) onlardan yüz çevirip şöyle dedi: 'Ey kavmim! Ben size Rabbimin bildirdiğini ulaştırdım ve size öğüt verdim; ama siz öğüt verenlerden hoşlanmıyorsunuz.'
Ali Bulaç : O da onlardan yüz çevirdi ve (şöyle) dedi: "Ey kavmim, andolsun size Rabbimin risaletini tebliğ ettim ve size öğüt verdim. Ama siz, öğüt verenleri sevmiyorsunuz."
Ali Fikri Yavuz : Salih onlardan yüz çevirip şöyle dedi: “- Ey kavmim, ben size Rabbimin elçiliğini tamamen tebliğ ettim, size nasihat ettim, fakat siz öğüt verenleri sevmezsiniz.”
Bekir Sadak : Salih de onlardan yuz cevirdi ve «Ey milletim! And olsun ki ben size Rabbimin sozunu bildirmis ve ogut vermistim; fakat siz ogut verenleri sevmiyorsunuz» dedi.
Celal Yıldırım : Salih de onlardan yüzçevirip ayrıldı ve: «Ey kavmim! Ben size Rabbımın buyruklarını teblîğ ettim ve size öğütte bulundum, ama siz öğüt verenleri hiç de sevmediniz,» dedi.
Diyanet İşleri : Artık, Salih onlardan yüz çevirdi ve “Andolsun, ben size Rabbimin vahyettiklerini tebliğ ettim ve size nasihatta bulundum. Fakat siz nasihat edenleri sevmiyorsunuz” dedi.
Diyanet İşleri (eski) : Salih de onlardan yüz çevirdi ve 'Ey milletim! And olsun ki ben size Rabbimin sözünü bildirmiş ve öğüt vermiştim; fakat siz öğüt verenleri sevmiyorsunuz' dedi.
Diyanet Vakfi : Salih o zaman onlardan yüz çevirdi ve şöyle dedi: Ey kavmim! Andolsun ki ben size Rabbimin vahyettiklerini tebliğ ettim ve size öğüt verdim; fakat siz öğüt verenleri sevmiyorsunuz.
Edip Yüksel : O da onlardan yüz çevirdi ve 'Ey halkım, size Rabbimin elçiliğini ilettim, size öğüt verdim; fakat siz öğüt verenleri sevmiyorsunuz,' dedi.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Sâlih de o zaman onlardan yüz çevirdi ve şöyle dedi: «Ey kavmim! And olsun ki ben size Rabbimin elçiliğini tebliğ ettim ve size öğüt verdim, fakat siz öğüt verenleri sevmiyorsunuz.»
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : O, onlardan döndü ve: «Ey kavmim, ben size Rabbimin mesajını tamamen ilettim ve öğüt verdim; ancak siz öğüt verenleri sevmezsiniz!» dedi.
Elmalılı Hamdi Yazır : Döndü de onlardan ey kavmim! dedi, ben size rabbımın risaletini tamamiyle tebliğ ettim ve nasıhat ettim, hayrınıza çalıştım ve lâkin nasihat edenleri sevmezsiniz
Fizilal-il Kuran : Bunun üzerine Salih, onlara sırt çevirdi ve 'Ey soydaşlarım, size Rabbimin mesajını ilettim, size öğüt verdim, fakat siz öğüt verenlerden hoşlanmıyorsunuz' dedi.
Gültekin Onan : O da onlardan yüz çevirdi ve (şöyle) dedi: "Ey kavmim, andolsun size rabbimin risaletini tebliğ ettim ve size öğüt verdim. Ama siz öğüt verenleri sevmiyorsunuz."
Hakkı Yılmaz : Sâlih, o zaman onlara sırt çevirdi ve “Ey toplumum! Andolsun ki ben size Rabbimin gönderilerini tebliğ ettim ve size öğüt verdim, fakat siz öğüt verenleri sevmiyorsunuz” dedi. ***
Hasan Basri Çantay : O da onlardan yüz çevirdi ve (kendi kendine) şöyle dedi: «Ey kavmim, andolsun ki ben size Rabbimin elçilerini tebliğ etmişimdir. Size hayrhahlık göstermişimdir. Fakat siz hayrhahlârı sevmezsiniz ki».
Hayrat Neşriyat : (Sâlih) artık onlardan yüz çevirdi ve dedi ki: 'Ey kavmim! Yemîn olsun ki size Rabbimin (vahiy olarak) gönderdiklerini teblîğ ettim ve size nasîhat ettim; fakat (siz)nasîhat edenleri sevmiyorsunuz.'
İbni Kesir : O da onlardan yüz çevirdi ve dedi ki: Ey kavmim; andolsun ki ben, size Rabbımın vahyettiğini bildirdim ve size öğüt verdim. Ne var ki siz, öğüt verenleri sevmiyorsunuz.
İskender Evrenosoğlu : O zaman (Salih A.S) onlardan yüz çevirdi (döndü) ve şöyle dedi: “Ey kavmim, andolsun ki; Rabbimin risaletini sizlere tebliğ ettim! Ve size nasihat ettim. Fakat siz nasihat edenleri sevmiyorsunuz.”
Muhammed Esed : Ve (Salih) onlardan yüz çevirdi: "Ey kavmim!" dedi, "gerçek şu ki, ben Rabbimin mesajlarını ilettim ve güzelce öğüt verdim size; (ama) siz güzel öğüt verenleri sevmediniz."
Ömer Nasuhi Bilmen : Artık onlardan yüz çevirdi ve dedi ki: «Ey kavmim! Ben size Rabbimin risâletini muhakkak ki, tebliğ ettim ve sizin için öğüt verdim. Velâkin siz hayırhâh olanları sevmezsiniz.»
Ömer Öngüt : Böylece onlardan yüz çevirdi ve şöyle dedi: “Ey kavmim! Andolsun ki ben size Rabbimin risaletini tebliğ etmiş ve size öğüt vermiştim. Fakat siz öğüt verenleri sevmiyorsunuz. ”
Şaban Piriş : Salih ise, onlardan yüz çevirip: -Ey kavmim, andolsun ki ben size Rabbimin gönderdiklerini tebliğ ettim. Size öğüt verdim. Fakat siz öğüt verenleri sevmiyorsunuz, dedi.
Suat Yıldırım : Gördüğü müthiş manzara karşısında Salih, yüzünü üzüntü ile öteye çevirip"Ey halkım!" dedi, "Ben size Rabbimin buyruklarını tebliğ ettim, sizin iyiliğinize çalıştım, size öğütler verdim. Lâkin siz, iyiliğinizi isteyip öğüt verenleri bir türlü sevmediniz gitti!"
Süleyman Ateş : (Sâlih), onlardan öteye döndü de: "Ey kavmim, ben size Rabbimin mesajlarını duyurdum ve size öğüt verdim; fakat siz öğüt verenleri sevmiyorsunuz!" dedi.
Tefhim-ul Kuran : O da onlardan yüz çevirdi ve (şöyle) dedi: «Ey kavmim, andolsun, size Rabbimin risaletini tebliğ ettim ve size öğüt verdim. Ama siz, öğüt verenleri sevmiyorsunuz.»
Ümit Şimşek : Salih yüzünü onlardan çevirdi, 'Ey kavmim, ben size Rabbimin gönderdiklerini tebliğ ettim ve size nasihat de ettim,' dedi. 'Lâkin siz nasihatçileri sevmezsiniz.'
Yaşar Nuri Öztürk : Nihayet, Salih onlardan yüzünü döndürüp şöyle dedi: "Ey toplumum! Andolsun ki, Rabbimin mesajını size tebliğ ettim, size öğüt verdim; ama siz öğüt verenleri sevmiyorsunuz."


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}