» 7 / A’râf  111:

Kuran Sırası: 7
İniş Sırası: 39
Araf Suresi = Yüksek/Orta Yer Suresi
46. Ayette yer alan cennet ve cehennem arasindaki orta yer bölgesindeki insanlardan bahsedildigi için bu adi almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. قَالُوا (GELWE) = ḳālū : dediler
2. أَرْجِهْ (ÊRCH) = ercih : onu beklet
3. وَأَخَاهُ (WÊḢEH) = ve eḣāhu : ve kardeşini de
4. وَأَرْسِلْ (WÊRSL) = ve ersil : ve gönder
5. فِي (FY) = fī :
6. الْمَدَائِنِ (ELMD̃EÙN) = l-medāini : şehirlere
7. حَاشِرِينَ (ḪEŞRYN) = Hāşirīne : toplayıcılar (olarak)
dediler | onu beklet | ve kardeşini de | ve gönder | | şehirlere | toplayıcılar (olarak) |

[GWL] [RCW] [EḢW] [RSL] [] [MD̃N] [ḪŞR]
GELWE ÊRCH WÊḢEH WÊRSL FY ELMD̃EÙN ḪEŞRYN

ḳālū ercih ve eḣāhu ve ersil l-medāini Hāşirīne
قالوا أرجه وأخاه وأرسل في المدائن حاشرين

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
قالوا ق و ل | GWL GELWE ḳālū dediler They said,
أرجه ر ج و | RCW ÊRCH ercih onu beklet """Postpone him"
وأخاه ا خ و | EḢW WÊḢEH ve eḣāhu ve kardeşini de and his brother,
وأرسل ر س ل | RSL WÊRSL ve ersil ve gönder and send
في | FY in
المدائن م د ن | MD̃N ELMD̃EÙN l-medāini şehirlere the cities
حاشرين ح ش ر | ḪŞR ḪEŞRYN Hāşirīne toplayıcılar (olarak) gatherers.

7:111 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

dediler | onu beklet | ve kardeşini de | ve gönder | | şehirlere | toplayıcılar (olarak) |

[GWL] [RCW] [EḢW] [RSL] [] [MD̃N] [ḪŞR]
GELWE ÊRCH WÊḢEH WÊRSL FY ELMD̃EÙN ḪEŞRYN

ḳālū ercih ve eḣāhu ve ersil l-medāini Hāşirīne
قالوا أرجه وأخاه وأرسل في المدائن حاشرين

[ق و ل] [ر ج و] [ا خ و] [ر س ل] [] [م د ن] [ح ش ر]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
قالوا ق و ل | GWL GELWE ḳālū dediler They said,
Gaf,Elif,Lam,Vav,Elif,
100,1,30,6,1,
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
أرجه ر ج و | RCW ÊRCH ercih onu beklet """Postpone him"
,Re,Cim,He,
,200,3,5,
V – 2nd person masculine singular (form IV) imperative verb
PRON – 3rd person masculine singular object pronoun
فعل أمر والهاء ضمير متصل في محل نصب مفعول به
وأخاه ا خ و | EḢW WÊḢEH ve eḣāhu ve kardeşini de and his brother,
Vav,,Hı,Elif,He,
6,,600,1,5,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – accusative masculine singular noun
PRON – 3rd person masculine singular possessive pronoun
الواو عاطفة
اسم منصوب والهاء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
وأرسل ر س ل | RSL WÊRSL ve ersil ve gönder and send
Vav,,Re,Sin,Lam,
6,,200,60,30,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 2nd person masculine singular (form IV) imperative verb
الواو عاطفة
فعل أمر
في | FY in
Fe,Ye,
80,10,
P – preposition
حرف جر
المدائن م د ن | MD̃N ELMD̃EÙN l-medāini şehirlere the cities
Elif,Lam,Mim,Dal,Elif,,Nun,
1,30,40,4,1,,50,
N – genitive masculine plural noun
اسم مجرور
حاشرين ح ش ر | ḪŞR ḪEŞRYN Hāşirīne toplayıcılar (olarak) gatherers.
Ha,Elif,Şın,Re,Ye,Nun,
8,1,300,200,10,50,
N – accusative masculine plural active participle
اسم منصوب
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |قَالُوا: dediler | أَرْجِهْ: onu beklet | وَأَخَاهُ: ve kardeşini de | وَأَرْسِلْ: ve gönder | فِي: | الْمَدَائِنِ: şehirlere | حَاشِرِينَ: toplayıcılar (olarak) |
Kırık Meal (Harekesiz) : |قالوا GELWE dediler | أرجه ÊRCH onu beklet | وأخاه WÊḢEH ve kardeşini de | وأرسل WÊRSL ve gönder | في FY | المدائن ELMD̃EÙN şehirlere | حاشرين ḪEŞRYN toplayıcılar (olarak) |
Kırık Meal (Okunuş) : |ḳālū: dediler | ercih: onu beklet | ve eḣāhu: ve kardeşini de | ve ersil: ve gönder | : | l-medāini: şehirlere | Hāşirīne: toplayıcılar (olarak) |
Kırık Meal (Transcript) : |GELWE: dediler | ÊRCH: onu beklet | WÊḢEH: ve kardeşini de | WÊRSL: ve gönder | FY: | ELMD̃EÙN: şehirlere | ḪEŞRYN: toplayıcılar (olarak) |
Abdulbaki Gölpınarlı : Onunla kardeşini alıkoy da dediler, şehirlere adamlar gönder.
Adem Uğur : Dediler ki: Onu da kardeşini de beklet; şehirlere toplayıcılar (memurlar) yolla.
Ahmed Hulusi : Dediler ki: "Onu ve kardeşini alıkoy. . . Şehirlere de haberciler yolla. "
Ahmet Tekin : İleri gelenler: 'Onu, kardeşiyle beraber burada eğle. Şehirlere de görevli toplayıcılar, sihirbazları davet etmeye adamlar gönder' dediler.
Ahmet Varol : 'Onu ve kardeşini şimdilik beklet. Sonra şehirlere toplayıcılar gönder.
Ali Bulaç : Dediler ki: "Onu ve kardeşini şimdilik bekletiver (vereceğin cezayı ertele), şehirlere de toplayıcılar yolla";
Ali Fikri Yavuz : Onlar: “- Mûsa’yı ve kardeşini (Harûn’u) alıkoy ve şehirlere toplayıcılar yolla:
Bekir Sadak : (111-11) 2 «Onu ve kardesini egle; sehirlere toplayicilar gonder, butun bilgin sihirbazlari sana getirsinler» dediler.
Celal Yıldırım : Onlar da: «Musa ile kardeşini alıkoy ve şehirlere toplayıcı görevliler gönder de,
Diyanet İşleri : Onlar şöyle dediler: “Mûsâ’yı ve kardeşini (bir süre) beklet (haklarında bir işlem yapma) ve şehirlere toplayıcılar yolla.”
Diyanet İşleri (eski) : (111-112) 'Onu ve kardeşini eğle; şehirlere toplayıcılar gönder, bütün bilgin sihirbazları sana getirsinler' dediler.
Diyanet Vakfi : (111-112) Dediler ki: Onu da kardeşini de beklet; şehirlere toplayıcılar (memurlar) yolla. Bütün bilgili sihirbazları sana getirsinler.
Edip Yüksel : Dediler ki: 'Onu ve kardeşini beklet ve şehirlere toplayıcılar yolla.'
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Onlar da «onu ve kardeşini beklet, şehirlere de toplayıcılar gönder.» dediler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Onlar: «Onu ve kardeşini alıkoy, şehirlere de toplayıcılar gönder,
Elmalılı Hamdi Yazır : Onu ve kardeşini dediler: eğle, ve şehirlere toplayıcılar yolla
Fizilal-il Kuran : Onu kardeşi ile birlikte oyala ve bütün kentlere adam toplayacak elçiler gönder.
Gültekin Onan : Dediler ki: "Onu ve kardeşini şimdilik bekletiver (vereceğin cezayı ertele), şehirlere de toplayıcılar yolla."
Hakkı Yılmaz : (109-112) Firavun'un toplumundan ileri gelenler, “Kesinlikle bu çok bilgili büyüleyici, etkin bir bilgindir. O, sizi yurdunuzdan çıkarmak istiyor” dediler. Firavun, “O hâlde siz ne emredersiniz?” dedi. Onlar: “Onu ve kardeşini alıkoy, şehirlere de toplayıcılar gönder. Bütün çok bilgili, büyüleyici, etkin bilginleri sana getirsinler” dediler.
Hasan Basri Çantay : (111-112) Dediler ki: «Onunla kardeşini alıkoy, şehirlere toplayıcılar yolla da bilgiç sihirbaz (lar) in hepsini getirsinler sana».
Hayrat Neşriyat : (111-112) (Onlar da:) 'Onu ve kardeşini (Hârûn’u) beklet ve şehirlere toplayıcılar gönder! Bütün bilgin sihirbazları sana getirsinler!' dediler.
İbni Kesir : Dediler ki: Onu ve kardeşini alıkoy, şehirlere toplayıcılar yolla.
İskender Evrenosoğlu : “Onu ve kardeşini geri bırak (beklet)! Ve şehirlere toplayıcılar yolla.” dediler.
Muhammed Esed : Şöyle cevap verdiler: "Onu ve kardeşini bir süre alıkoy ve şehirlere davetçiler gönder,
Ömer Nasuhi Bilmen : Dediler ki: «Onu ve kardeşini alıkoy, ve şehirlere toplayıcılar yolla.»
Ömer Öngüt : Dediler ki: “Onu ve kardeşini beklet. Şehirlere de toplayıcılar gönder. ”
Şaban Piriş : -Onu ve kardeşini alıkoy, şehirlere davetçiler gönder.
Suat Yıldırım : (111-112) Yetkililer: "Onu ve kardeşini alıkoy, bütün şehirlere de görevliler yolla, usta sihirbazların hepsini senin huzuruna getirsinler." dediler.
Süleyman Ateş : "Onu da kardeşini de beklet, dediler, şehirlere toplayıcılar yolla."
Tefhim-ul Kuran : Dediler ki: «Onu ve kardeşini şimdilik bekletiver (vereceğin cezayı ertele), şehirlere de toplayıcılar yolla»;
Ümit Şimşek : 'Onu ve kardeşini alıkoy,' dediler. 'Şehirlere de tellâllar çıkar.
Yaşar Nuri Öztürk : Dediler ki: "Onu kardeşiyle birlikte alıkoy. Ve şehirlere, toplayıcılar gönder."


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}