Araf Suresi = Yüksek/Orta Yer Suresi 46. Ayette yer alan cennet ve cehennem arasindaki orta yer bölgesindeki insanlardan bahsedildigi için bu adi almistir.
V – 3rd person masculine singular perfect verb فعل ماض
فيها
|
FYHE
fīhā
orada
"""In it"
Fe,Ye,He,Elif, 80,10,5,1,
P – preposition PRON – 3rd person feminine singular object pronoun جار ومجرور
تحيون
ح ي ي | ḪYY
TḪYWN
teHyevne
yaşayacaksınız
you will live
Te,Ha,Ye,Vav,Nun, 400,8,10,6,50,
V – 2nd person masculine plural imperfect verb PRON – subject pronoun فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
وفيها
|
WFYHE
ve fīhā
ve orada
and in it
Vav,Fe,Ye,He,Elif, 6,80,10,5,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and) P – preposition PRON – 3rd person feminine singular object pronoun الواو عاطفة جار ومجرور
تموتون
م و ت | MWT
TMWTWN
temūtūne
öleceksiniz
you will die
Te,Mim,Vav,Te,Vav,Nun, 400,40,6,400,6,50,
V – 2nd person masculine plural imperfect verb PRON – subject pronoun فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
ومنها
|
WMNHE
ve minhā
ve yine oradan
and from it
Vav,Mim,Nun,He,Elif, 6,40,50,5,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and) P – preposition PRON – 3rd person feminine singular object pronoun الواو عاطفة جار ومجرور
تخرجون
خ ر ج | ḢRC
TḢRCWN
tuḣracūne
çıkarılacaksınız
"you will be brought forth."""
Te,Hı,Re,Cim,Vav,Nun, 400,600,200,3,6,50,
V – 2nd person masculine plural (form IV) passive imperfect verb PRON – subject pronoun فعل مضارع مبني للمجهول والواو ضمير متصل في محل رفع نائب فاعل
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.
Konu Başlığı: -
Kırık Meal (Arapça) : |قَالَ: dedi | فِيهَا: orada | تَحْيَوْنَ: yaşayacaksınız | وَفِيهَا: ve orada | تَمُوتُونَ: öleceksiniz | وَمِنْهَا: ve yine oradan | تُخْرَجُونَ: çıkarılacaksınız |
Kırık Meal (Harekesiz) : |قال GELdedi | فيها FYHEorada | تحيون TḪYWNyaşayacaksınız | وفيها WFYHEve orada | تموتون TMWTWNöleceksiniz | ومنها WMNHEve yine oradan | تخرجون TḢRCWNçıkarılacaksınız |
Kırık Meal (Okunuş) : |ḳāle: dedi | fīhā: orada | teHyevne: yaşayacaksınız | ve fīhā: ve orada | temūtūne: öleceksiniz | ve minhā: ve yine oradan | tuḣracūne: çıkarılacaksınız |
Kırık Meal (Transcript) : |GEL: dedi | FYHE: orada | TḪYWN: yaşayacaksınız | WFYHE: ve orada | TMWTWN: öleceksiniz | WMNHE: ve yine oradan | TḢRCWN: çıkarılacaksınız |
Abdulbaki Gölpınarlı : Orada dirileceksiniz dedi, orada öleceksiniz ve orada dirilip mezardan çıkarılacaksınız.
Adem Uğur : Orada yaşayacaksınız, orada öleceksiniz ve orada (diriltilip) çıkarılacaksınız dedi.
Ahmed Hulusi : "Orada yaşayıp, orada öleceksiniz ve ondan (bedenden) çıkarılacaksınız" dedi.
Ahmet Tekin : 'Orada yaşayacaksınız. Orada öleceksiniz. Oradan diriltilip çıkarılacaksınız.' buyurdu.
Ahmet Varol : (Yine) 'Orada yaşar, orada ölür ve oradan çıkarılırsınız' dedi.
Ali Bulaç : Dedi ki: "Orda yaşayacak, orda ölecek ve ordan çıkarılacaksınız."
Ali Fikri Yavuz : Allah buyurdu ki, orada yaşayacaksınız, orada öleceksiniz ve oradan dirilip çıkarılacaksınız.
Bekir Sadak : "Orada yasar, orada olur ve oradan dirilip cikarilirsiniz» dedi.*
Celal Yıldırım : «Orada yaşar, orada ölür ve oradan (tekrar dirilip) çıkarılırsınız» dedi.
Diyanet İşleri : Allah, dedi ki: “Orada yaşayacaksınız, orada öleceksiniz ve oradan (mahşere) çıkarılacaksınız.”
Diyanet İşleri (eski) : 'Orada yaşar, orada ölür ve oradan dirilip çıkarılırsınız' dedi.
Diyanet Vakfi : «Orada yaşayacaksınız, orada öleceksiniz ve oradan (diriltilip) çıkarılacaksınız» dedi.
Edip Yüksel : Dedi ki: 'Orada yaşayacak, orada ölecek ve oradan çıkarılacaksınız.'
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : «Orada yaşayacaksınız, orada öleceksiniz ve yine oradan (dirilip) çıkarılacaksınız!» dedi.
Elmalılı Hamdi Yazır : Buyurdu ki onda yaşıyacaksınız ve onda öleceksiniz ve ondan çıkarılacaksınız
Fizilal-il Kuran : Orada yaşayacak, orada ölecek ve tekrar diriltilerek oradan çıkarılacaksınız.
Gültekin Onan : Dedi ki: "Orada yaşayacak, orada ölecek ve oradan çıkarılacaksınız."
Hakkı Yılmaz : Allah, “Orada yaşayacaksınız, orada öleceksiniz ve oradan çıkarılacaksınız” dedi.
Hasan Basri Çantay : Dedi ki: «Orada yaşayacaksınız, orada öleceksiniz, yine oradan (dirilib) çıkarılacaksınız».
Hayrat Neşriyat : 'Orada yaşayacaksınız, orada öleceksiniz ve oradan (diriltilip) çıkarılacaksınız!' buyurdu.
İbni Kesir : Buyurdu ki: Orada yaşar, orada ölür ve oradan çıkarılırsınız.
İskender Evrenosoğlu : Allahû Tealâ: “Orada yaşarsınız ve orada ölürsünüz ve oradan çıkarılırsınız.” buyurdu.
Muhammed Esed : Orada yaşayacak ve öleceksiniz" diye ekledi, "ve (Kıyamet Günü) oradan (diriltilip) çıkarılacaksınız!"
Ömer Nasuhi Bilmen : Buyurdu ki: «Orada yaşayacaksınız, orada öleceksiniz ve yine oradan çıkarılacaksınızdır.»
Ömer Öngüt : “Orada yaşayacaksınız, orada öleceksiniz ve oradan (diriltilip) çıkarılacaksınız. ” dedi.
Şaban Piriş : Orada yaşayacak, orada ölecek ve oradan çıkarılacaksınız.
Suat Yıldırım : (24-25) Buyurdu ki: "Birbirinize düşman olarak inin! Size dünyada bir süreye kadar kalma ve yararlanma imkânı veriyorum. Orada yaşayacaksınız, orada öleceksiniz ve yine oradan diriltilip mezardan çıkarılacaksınız."
Süleyman Ateş : "Orada yaşayacaksınız, orada öleceksiniz ve yine oradan (diriltilip) çıkarılacaksınız!" dedi.
Tefhim-ul Kuran : Dedi ki: «Orda yaşayacak, orda ölecek ve ondan çıkarılacaksınız.»
Ümit Şimşek : 'Orada yaşar, orada ölür, oradan çıkarılırsınız.'
Yaşar Nuri Öztürk : Buyurdu: "Orada hayat bulacaksınız, orada öleceksiniz ve oradan çıkarılacaksınız."
Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için
TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen
dikkatli olunuz.]