» 7 / A’râf  50:

Kuran Sırası: 7
İniş Sırası: 39
Araf Suresi = Yüksek/Orta Yer Suresi
46. Ayette yer alan cennet ve cehennem arasindaki orta yer bölgesindeki insanlardan bahsedildigi için bu adi almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَنَادَىٰ (WNED̃) = ve nādā : ve seslendiler
2. أَصْحَابُ (ÊṦḪEB) = eSHābu : halkı
3. النَّارِ (ELNER) = n-nāri : ateş
4. أَصْحَابَ (ÊṦḪEB) = eSHābe : halkına
5. الْجَنَّةِ (ELCNT) = l-cenneti : cennet
6. أَنْ (ÊN) = en : diye
7. أَفِيضُوا (ÊFYŽWE) = efīDū : biraz da akıtın
8. عَلَيْنَا (ALYNE) = ǎleynā : bizim üzerimize
9. مِنَ (MN) = mine : -dan
10. الْمَاءِ (ELMEÙ) = l-māi : su(yunuz)-
11. أَوْ (ÊW) = ev : veya
12. مِمَّا (MME) = mimmā :
13. رَزَقَكُمُ (RZGKM) = razeḳakumu : size verdiği rızıktan
14. اللَّهُ (ELLH) = llahu : Allah'ın
15. قَالُوا (GELWE) = ḳālū : dediler ki
16. إِنَّ (ÎN) = inne : şüphesiz
17. اللَّهَ (ELLH) = llahe : Allah
18. حَرَّمَهُمَا (ḪRMHME) = Harramehumā : bu ikisini haram etmiştir
19. عَلَى (AL) = ǎlā : üzerine
20. الْكَافِرِينَ (ELKEFRYN) = l-kāfirīne : kafirler
ve seslendiler | halkı | ateş | halkına | cennet | diye | biraz da akıtın | bizim üzerimize | -dan | su(yunuz)- | veya | | size verdiği rızıktan | Allah'ın | dediler ki | şüphesiz | Allah | bu ikisini haram etmiştir | üzerine | kafirler |

[ND̃W] [ṦḪB] [NWR] [ṦḪB] [CNN] [] [FYŽ] [] [] [MWH] [] [] [RZG] [] [GWL] [] [] [ḪRM] [] [KFR]
WNED̃ ÊṦḪEB ELNER ÊṦḪEB ELCNT ÊN ÊFYŽWE ALYNE MN ELMEÙ ÊW MME RZGKM ELLH GELWE ÎN ELLH ḪRMHME AL ELKEFRYN

ve nādā eSHābu n-nāri eSHābe l-cenneti en efīDū ǎleynā mine l-māi ev mimmā razeḳakumu llahu ḳālū inne llahe Harramehumā ǎlā l-kāfirīne
ونادى أصحاب النار أصحاب الجنة أن أفيضوا علينا من الماء أو مما رزقكم الله قالوا إن الله حرمهما على الكافرين

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ونادى ن د و | ND̃W WNED̃ ve nādā ve seslendiler And (will) call out
أصحاب ص ح ب | ṦḪB ÊṦḪEB eSHābu halkı (the) companions
النار ن و ر | NWR ELNER n-nāri ateş (of) the Fire
أصحاب ص ح ب | ṦḪB ÊṦḪEB eSHābe halkına (to the) companions
الجنة ج ن ن | CNN ELCNT l-cenneti cennet (of) Paradise
أن | ÊN en diye [that],
أفيضوا ف ي ض | FYŽ ÊFYŽWE efīDū biraz da akıtın """Pour"
علينا | ALYNE ǎleynā bizim üzerimize upon us
من | MN mine -dan [of]
الماء م و ه | MWH ELMEÙ l-māi su(yunuz)- (some) water
أو | ÊW ev veya or
مما | MME mimmā of what
رزقكم ر ز ق | RZG RZGKM razeḳakumu size verdiği rızıktan (has been) provided (to) you
الله | ELLH llahu Allah'ın "(by) Allah."""
قالوا ق و ل | GWL GELWE ḳālū dediler ki They (will) say,
إن | ÎN inne şüphesiz """Indeed,"
الله | ELLH llahe Allah Allah
حرمهما ح ر م | ḪRM ḪRMHME Harramehumā bu ikisini haram etmiştir has forbidden both
على | AL ǎlā üzerine to
الكافرين ك ف ر | KFR ELKEFRYN l-kāfirīne kafirler the disbelievers,

7:50 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

ve seslendiler | halkı | ateş | halkına | cennet | diye | biraz da akıtın | bizim üzerimize | -dan | su(yunuz)- | veya | | size verdiği rızıktan | Allah'ın | dediler ki | şüphesiz | Allah | bu ikisini haram etmiştir | üzerine | kafirler |

[ND̃W] [ṦḪB] [NWR] [ṦḪB] [CNN] [] [FYŽ] [] [] [MWH] [] [] [RZG] [] [GWL] [] [] [ḪRM] [] [KFR]
WNED̃ ÊṦḪEB ELNER ÊṦḪEB ELCNT ÊN ÊFYŽWE ALYNE MN ELMEÙ ÊW MME RZGKM ELLH GELWE ÎN ELLH ḪRMHME AL ELKEFRYN

ve nādā eSHābu n-nāri eSHābe l-cenneti en efīDū ǎleynā mine l-māi ev mimmā razeḳakumu llahu ḳālū inne llahe Harramehumā ǎlā l-kāfirīne
ونادى أصحاب النار أصحاب الجنة أن أفيضوا علينا من الماء أو مما رزقكم الله قالوا إن الله حرمهما على الكافرين

[ن د و] [ص ح ب] [ن و ر] [ص ح ب] [ج ن ن] [] [ف ي ض] [] [] [م و ه] [] [] [ر ز ق] [] [ق و ل] [] [] [ح ر م] [] [ك ف ر]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ونادى ن د و | ND̃W WNED̃ ve nādā ve seslendiler And (will) call out
Vav,Nun,Elif,Dal,,
6,50,1,4,,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine singular (form III) perfect verb
الواو عاطفة
فعل ماض
أصحاب ص ح ب | ṦḪB ÊṦḪEB eSHābu halkı (the) companions
,Sad,Ha,Elif,Be,
,90,8,1,2,
N – nominative masculine plural noun
اسم مرفوع
النار ن و ر | NWR ELNER n-nāri ateş (of) the Fire
Elif,Lam,Nun,Elif,Re,
1,30,50,1,200,
N – genitive feminine noun
اسم مجرور
أصحاب ص ح ب | ṦḪB ÊṦḪEB eSHābe halkına (to the) companions
,Sad,Ha,Elif,Be,
,90,8,1,2,
N – accusative masculine plural noun
اسم منصوب
الجنة ج ن ن | CNN ELCNT l-cenneti cennet (of) Paradise
Elif,Lam,Cim,Nun,Te merbuta,
1,30,3,50,400,
"PN – genitive feminine proper noun → Paradise"
اسم علم مجرور
أن | ÊN en diye [that],
,Nun,
,50,
INT – particle of interpretation
حرف تفسير
أفيضوا ف ي ض | FYŽ ÊFYŽWE efīDū biraz da akıtın """Pour"
,Fe,Ye,Dad,Vav,Elif,
,80,10,800,6,1,
V – 2nd person masculine plural (form IV) imperative verb
PRON – subject pronoun
فعل أمر والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
علينا | ALYNE ǎleynā bizim üzerimize upon us
Ayn,Lam,Ye,Nun,Elif,
70,30,10,50,1,
P – preposition
PRON – 1st person plural object pronoun
جار ومجرور
من | MN mine -dan [of]
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
الماء م و ه | MWH ELMEÙ l-māi su(yunuz)- (some) water
Elif,Lam,Mim,Elif,,
1,30,40,1,,
N – genitive masculine noun
اسم مجرور
أو | ÊW ev veya or
,Vav,
,6,
CONJ – coordinating conjunction
حرف عطف
مما | MME mimmā of what
Mim,Mim,Elif,
40,40,1,
P – preposition
REL – relative pronoun
حرف جر
اسم موصول
رزقكم ر ز ق | RZG RZGKM razeḳakumu size verdiği rızıktan (has been) provided (to) you
Re,Ze,Gaf,Kef,Mim,
200,7,100,20,40,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
PRON – 2nd person masculine plural object pronoun
فعل ماض والكاف ضمير متصل في محل نصب مفعول به
الله | ELLH llahu Allah'ın "(by) Allah."""
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – nominative proper noun → Allah"
لفظ الجلالة مرفوع
قالوا ق و ل | GWL GELWE ḳālū dediler ki They (will) say,
Gaf,Elif,Lam,Vav,Elif,
100,1,30,6,1,
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
إن | ÎN inne şüphesiz """Indeed,"
,Nun,
,50,
ACC – accusative particle
حرف نصب
الله | ELLH llahe Allah Allah
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – accusative proper noun → Allah"
لفظ الجلالة منصوب
حرمهما ح ر م | ḪRM ḪRMHME Harramehumā bu ikisini haram etmiştir has forbidden both
Ha,Re,Mim,He,Mim,Elif,
8,200,40,5,40,1,
V – 3rd person masculine singular (form II) perfect verb
PRON – 3rd person dual object pronoun
فعل ماض والهاء ضمير متصل في محل نصب مفعول به
على | AL ǎlā üzerine to
Ayn,Lam,,
70,30,,
P – preposition
حرف جر
الكافرين ك ف ر | KFR ELKEFRYN l-kāfirīne kafirler the disbelievers,
Elif,Lam,Kef,Elif,Fe,Re,Ye,Nun,
1,30,20,1,80,200,10,50,
N – genitive masculine plural active participle
اسم مجرور
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَنَادَىٰ: ve seslendiler | أَصْحَابُ: halkı | النَّارِ: ateş | أَصْحَابَ: halkına | الْجَنَّةِ: cennet | أَنْ: diye | أَفِيضُوا: biraz da akıtın | عَلَيْنَا: bizim üzerimize | مِنَ: -dan | الْمَاءِ: su(yunuz)- | أَوْ: veya | مِمَّا: | رَزَقَكُمُ: size verdiği rızıktan | اللَّهُ: Allah'ın | قَالُوا: dediler ki | إِنَّ: şüphesiz | اللَّهَ: Allah | حَرَّمَهُمَا: bu ikisini haram etmiştir | عَلَى: üzerine | الْكَافِرِينَ: kafirler |
Kırık Meal (Harekesiz) : |ونادى WNED̃ ve seslendiler | أصحاب ÊṦḪEB halkı | النار ELNER ateş | أصحاب ÊṦḪEB halkına | الجنة ELCNT cennet | أن ÊN diye | أفيضوا ÊFYŽWE biraz da akıtın | علينا ALYNE bizim üzerimize | من MN -dan | الماء ELMEÙ su(yunuz)- | أو ÊW veya | مما MME | رزقكم RZGKM size verdiği rızıktan | الله ELLH Allah'ın | قالوا GELWE dediler ki | إن ÎN şüphesiz | الله ELLH Allah | حرمهما ḪRMHME bu ikisini haram etmiştir | على AL üzerine | الكافرين ELKEFRYN kafirler |
Kırık Meal (Okunuş) : |ve nādā: ve seslendiler | eSHābu: halkı | n-nāri: ateş | eSHābe: halkına | l-cenneti: cennet | en: diye | efīDū: biraz da akıtın | ǎleynā: bizim üzerimize | mine: -dan | l-māi: su(yunuz)- | ev: veya | mimmā: | razeḳakumu: size verdiği rızıktan | llahu: Allah'ın | ḳālū: dediler ki | inne: şüphesiz | llahe: Allah | Harramehumā: bu ikisini haram etmiştir | ǎlā: üzerine | l-kāfirīne: kafirler |
Kırık Meal (Transcript) : |WNED̃: ve seslendiler | ÊṦḪEB: halkı | ELNER: ateş | ÊṦḪEB: halkına | ELCNT: cennet | ÊN: diye | ÊFYŽWE: biraz da akıtın | ALYNE: bizim üzerimize | MN: -dan | ELMEÙ: su(yunuz)- | ÊW: veya | MME: | RZGKM: size verdiği rızıktan | ELLH: Allah'ın | GELWE: dediler ki | ÎN: şüphesiz | ELLH: Allah | ḪRMHME: bu ikisini haram etmiştir | AL: üzerine | ELKEFRYN: kafirler |
Abdulbaki Gölpınarlı : Cehennem ehli, cennet ehline bize biraz su verin, yahut Allah'ın sizi rızıklandırdığı şeylerden bize de ihsân edin diye bağırırlar. Cennetlikler, şüphe yok ki derler, Allah suyu da, bize verdiklerini de kâfirlere harâm etmiştir.
Adem Uğur : Cehennem ehli, cennet ehline: Suyunuzdan veya Allah'ın size verdiği rızıktan biraz da bize verin! diye seslenirler. Onlar da: Allah bunları kâfirlere haram kılmıştır, derler.
Ahmed Hulusi : Nâr (ateş - radyasyon) ehli, Cennet halkına: "O sudan (ilimden) veya Allâh'ın sizi rızıklandırdıklarından (cennet yaşamını oluşturan kuvvelerden) bizim üzerimize de akıtın" diye nida ettiler. . . (Cevaben): "Muhakkak ki Allâh onları, hakikat bilgisini inkâr edenler üzerine haram kılmıştır" derler.
Ahmet Tekin : Cehennem ehli de, cennet ehline: 'Üzerimize sular dökün, Allah’ın size rızık olarak verdiklerinden yiyecekler boşaltın' diye yalvarırlar. Cennet ehli: 'Allah bu istediklerinizi kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah’a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar eden kâfirlere, nankörlere haram kılmıştır, yasaklamıştır' derler.
Ahmet Varol : Cehennemlikler de cennetliklere: 'Sudan veya Rabbinizin size verdiği rızklardan bize de akıtın' diye seslenirler. Onlar da: 'Allah onları kâfirlere haram etmiştir' derler.
Ali Bulaç : Ateşin halkı cennet halkına seslenir: "Bize biraz sudan ya da Allah'ın size verdiği rızıktan aktarın." Derler ki: "Doğrusu Allah, bunları inkâr edenlere haram (yasak) kılmıştır."
Ali Fikri Yavuz : Cehennemlikler, cennetliklere şöyle çağırır: “- Suyunuzdan veya Allah’ın size verdiği rızıktan biraz da bize akıtın.” Onlar da: “- Doğrusu Allah, bunları kâfirlere haram etti” derler.
Bekir Sadak : (50-51) Cehennemlikler cennetliklere, «Bize biraz su veya Allah'in size verdigi riziktan gonderin» diye sesenirler, onlar da, «Dogrusu Allah dinlerini alay ve eglenceye alan, dunya hayatina aldanan inkarcilara ikisini de haram etmistir» derler. Bugunle karsilacaklarini unuttuklari, ayetlerimizi bile bile inkar ettikleri gibi biz de onlari unutuyoruz.
Celal Yıldırım : Cehennem yaranı Cennet yaranına, «o sudan veya Allah'ın size rızık olarak verdiklerinden biraz da bize döküp akıtın!» diye seslenirler. Cennet yaranı onlara: «Doğrusu Allah bu suyu ve bu rızıkları kâfirlere haram kılmıştır» diye cevap verirler.
Diyanet İşleri : Cehennemlikler de cennetliklere, “Ne olur, sudan veya Allah’ın size verdiği rızıktan biraz da bizim üzerimize akıtın” diye çağrışırlar. Onlar, “Şüphesiz, Allah bunları kâfirlere haram kılmıştır” derler.
Diyanet İşleri (eski) : (50-51) Cehennemlikler cennetliklere, 'Bize biraz su veya Allah'ın size verdiği rızıktan gönderin' diye seslenirler, onlar da, 'Doğrusu Allah dinlerini alay ve eğlenceye alan, dünya hayatına aldanan inkarcılara ikisini de haram etmiştir' derler. Bugünle karşılaşacaklarını unuttukları, ayetlerimizi bile bile inkar ettikleri gibi biz de onları unutuyoruz.
Diyanet Vakfi : Cehennem ehli, cennet ehline: Suyunuzdan veya Allah'ın size verdiği rızıktan biraz da bize verin! diye seslenirler. Onlar da: Allah bunları kâfirlere haram kılmıştır, derler.
Edip Yüksel : Ateş halkı, cennet halkına seslendi: 'Suyunuzdan, yahut ALLAH'ın size verdiği bazı nimetlerden üstümüze akıtın.' Onlar da dediler ki: 'ALLAH bu ikisini kafirlere haram kılmıştır.'
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Cehennemdekiler, cennettekilere: «Bize biraz su akıtın veya Allah'ın size verdiği rızıktan bize de verin.» diye seslenirler. Cennettekiler de: «Allah, bunların ikisini de kâfirlere haram kıldı.» derler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Cehennem sakinleri, cennet sakinlerine: «Lütfen suyunuzdan veya Allah'ın size rızık olarak verdiği nimetlerden biraz da bize dökün!» diye bağrışmaktadırlar. Onlar da: «Doğrusu Allah, bunları kafirlere haram etti.» demektedirler.
Elmalılı Hamdi Yazır : Eshabı Nâr da eshabı Cennete şöyle bağırışmaktadırlar: «Lûtfen suyunuzdan veya Allâhın size merzuk kıldığı ni'metlerden biraz da bizlere dökün» onlar da demektedirler ki: doğrusu Allâh, bunları kâfirlere harâm etti
Fizilal-il Kuran : Cehennemlikler cennetliklere Bize biraz su ya da Allah'ın size sunduğu yiyeceklerden biraz bir şeyler ikram ediniz? diye seslenirler. Cennetlikler ise «Allah her ikisini de kâfirlere haram kıldı» derler.
Gültekin Onan : Ateşin halkı cennet halkına seslenir: "Bize biraz sudan ya da Tanrı'nın size verdiği rızktan aktarın." Derler ki: "Doğrusu Tanrı bunları kafirlere haram kılmıştır."
Hakkı Yılmaz : (50,51) "Ve ateşin ashâbı, cennetin ashâbına, “Biraz su veya Allah'ın sizi rızıklandırdığı şeylerden bize aktarın” diye seslendiler. Onlar da, “Allah, dinlerini alaya ve eğlenceye alan, basit, iğreti dünya hayatına aldanan kâfirlere; Allah'ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddedenlere ikisini de gerçekten yasaklamıştır!” dediler. –Bu günle karşılaşacaklarını umursamadıkları, âyetlerimizi/ alâmetlerimizi/ göstergelerimizi bile bile inkâr ettikleri gibi, Biz de bugün onları umursamayacağız/ cezalandıracağız.– "
Hasan Basri Çantay : Ateş yârânı, cennet yaranına: «Su (yunuz) dan veya Allahın size verdiği rızıkdan biraz da bize akıtın» diye feryâd ederler. Onlar da: «Doğrusu, derler, Allah bunları kâfirlere haram etdi».
Hayrat Neşriyat : Ateş ehli ise Cennet ehline: 'Üzerimize biraz su veya Allah’ın sizi rızıklandırdığı şeylerden dökün!' diye bağırırlar. (Onlar da) derler ki: 'Şübhesiz ki Allah, (bugün artık)bunları kâfirlere haram kıldı!'
İbni Kesir : Cehenenm ashabı; cennet ashabına: Sudan veya Allah'ın size verdiği rızıktan biraz da bize akıtın, diye seslenirler. Onlar da derler ki: Doğrusu Allah; onları kafirlere haram kıldı.
İskender Evrenosoğlu : Ve ateş (cehennem) ehli cennet ehline nida etti (seslendi): “Sudan veya Allah'ın sizi rızıklandırdığı şeylerden bize aktarın.” (Cennetlikler) şöyle dedi: “Muhakkak ki; Allah ikisini de kâfirlere haram etti.”
Muhammed Esed : Ve ateşin yarenleri, cennetliklere: "Üzerimize biraz su dökün, yahut Allahın size bahşettiği (cennet) azıklar(ın)dan (atın bize)!" diye seslenecekler. (Berikiler:) "Doğrusu, Allah, gerçeği inkar edenleri her ikisinden de yoksun kılmıştır;
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve nâr ehli, ashâb-ı cennete nidâ ederek: «Suyunuzdan veya Allah'ın sizi merzûk ettiği şeylerden bizim üzerimize döküveriniz» diye yalvaracaklar. Onlar da: «Şüphe yok ki, Allah Teâlâ bunları kâfirler üzerine haram kılmıştır,» diyecekler.
Ömer Öngüt : Cehennemlikler cennetliklere: “Suyunuzdan veya Allah'ın size verdiği nimetlerden biraz da bize verin!” diye seslenirler. Onlar da derler ki: “Doğrusu Allah bunları kâfirlere haram etti. ”
Şaban Piriş : Cehennem halkı, cennet halkına: -Bize de, biraz su ya da Allah’ın size verdiği rızıklardan gönderin diye çağırırlar. Cennet halkı da onlara: -Allah, kafirlere ikisini de haram kılmıştır! derler.
Suat Yıldırım : Cehennemlikler cennetliklere: "Ne olur, lütfen suyunuzdan, Allah’ın size nasib ettiği nimetlerden biraz da bize gönderin!" diye seslenirler. Onlar da: "Allah bunları kâfirlere haram etmiştir, bunlar kâfirlere yasaktır." diye cevap verirler.
Süleyman Ateş : Ateş halkı, cennet halkına: "Suyunuzdan veya Allâh'ın size verdiği rızıktan biraz da bizim üzerimize akıtın (ne olur)!" diye seslendiler. (Onlar da) dediler ki; "Allâh, bu ikisini kâfirlere harâm etmiştir."
Tefhim-ul Kuran : Ateşin halkı, cennet halkına seslenir: «Bize biraz sudan ya da Allah'ın size verdiği rızıktan aktarın.» Derler ki: «Doğrusu Allah, bunları küfre sapanlara haram (yasak) kılmıştır»;
Ümit Şimşek : Ateş ehli de Cennet ehline seslenerek, 'Suyunuzdan ve Allah'ın sizi nasiplendirdiği rızıklardan bize de verin' derler. Cennet ehli ise 'Allah bunları kâfirlere haram etmiştir' der.
Yaşar Nuri Öztürk : Ateş halkı, cennet halkına seslenir: "Şu sudan yahut Allah'ın sizi rızıklandırdığından biraz da bize akıtın!" Şu cevabı verirler: "Allah, o ikisini de küfre sapanlara haram kılmıştır."


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}