» 7 / A’râf  153:

Kuran Sırası: 7
İniş Sırası: 39
Araf Suresi = Yüksek/Orta Yer Suresi
46. Ayette yer alan cennet ve cehennem arasindaki orta yer bölgesindeki insanlardan bahsedildigi için bu adi almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَالَّذِينَ (WELZ̃YN) = velleƶīne : onlar ki
2. عَمِلُوا (AMLWE) = ǎmilū : yaptıktan
3. السَّيِّئَاتِ (ELSYÙET) = s-seyyiāti : kötülükler
4. ثُمَّ (S̃M) = ṧumme : sonra
5. تَابُوا (TEBWE) = tābū : tevbe ettiler
6. مِنْ (MN) = min :
7. بَعْدِهَا (BAD̃HE) = beǎ'dihā : ardından
8. وَامَنُوا (W ËMNWE) = ve āmenū : ve iman ettiler
9. إِنَّ (ÎN) = inne : muhakkak ki
10. رَبَّكَ (RBK) = rabbeke : Rabbin
11. مِنْ (MN) = min :
12. بَعْدِهَا (BAD̃HE) = beǎ'dihā : ondan sonra
13. لَغَفُورٌ (LĞFWR) = leğafūrun : elbette bağışlayandır
14. رَحِيمٌ (RḪYM) = raHīmun : esirgeyendir
onlar ki | yaptıktan | kötülükler | sonra | tevbe ettiler | | ardından | ve iman ettiler | muhakkak ki | Rabbin | | ondan sonra | elbette bağışlayandır | esirgeyendir |

[] [AML] [SWE] [] [TWB] [] [BAD̃] [EMN] [] [RBB] [] [BAD̃] [ĞFR] [RḪM]
WELZ̃YN AMLWE ELSYÙET S̃M TEBWE MN BAD̃HE W ËMNWE ÎN RBK MN BAD̃HE LĞFWR RḪYM

velleƶīne ǎmilū s-seyyiāti ṧumme tābū min beǎ'dihā ve āmenū inne rabbeke min beǎ'dihā leğafūrun raHīmun
والذين عملوا السيئات ثم تابوا من بعدها وآمنوا إن ربك من بعدها لغفور رحيم

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
والذين | WELZ̃YN velleƶīne onlar ki And those who
عملوا ع م ل | AML AMLWE ǎmilū yaptıktan do
السيئات س و ا | SWE ELSYÙET s-seyyiāti kötülükler the evil deeds
ثم | S̃M ṧumme sonra then
تابوا ت و ب | TWB TEBWE tābū tevbe ettiler repented
من | MN min from
بعدها ب ع د | BAD̃ BAD̃HE beǎ'dihā ardından after that
وآمنوا ا م ن | EMN W ËMNWE ve āmenū ve iman ettiler and believed,
إن | ÎN inne muhakkak ki indeed,
ربك ر ب ب | RBB RBK rabbeke Rabbin your Lord
من | MN min from
بعدها ب ع د | BAD̃ BAD̃HE beǎ'dihā ondan sonra after that
لغفور غ ف ر | ĞFR LĞFWR leğafūrun elbette bağışlayandır (is) surely Oft-Forgiving,
رحيم ر ح م | RḪM RḪYM raHīmun esirgeyendir Most Merciful.

7:153 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

onlar ki | yaptıktan | kötülükler | sonra | tevbe ettiler | | ardından | ve iman ettiler | muhakkak ki | Rabbin | | ondan sonra | elbette bağışlayandır | esirgeyendir |

[] [AML] [SWE] [] [TWB] [] [BAD̃] [EMN] [] [RBB] [] [BAD̃] [ĞFR] [RḪM]
WELZ̃YN AMLWE ELSYÙET S̃M TEBWE MN BAD̃HE W ËMNWE ÎN RBK MN BAD̃HE LĞFWR RḪYM

velleƶīne ǎmilū s-seyyiāti ṧumme tābū min beǎ'dihā ve āmenū inne rabbeke min beǎ'dihā leğafūrun raHīmun
والذين عملوا السيئات ثم تابوا من بعدها وآمنوا إن ربك من بعدها لغفور رحيم

[] [ع م ل] [س و ا] [] [ت و ب] [] [ب ع د] [ا م ن] [] [ر ب ب] [] [ب ع د] [غ ف ر] [ر ح م]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
والذين | WELZ̃YN velleƶīne onlar ki And those who
Vav,Elif,Lam,Zel,Ye,Nun,
6,1,30,700,10,50,
REM – prefixed resumption particle
REL – masculine plural relative pronoun
الواو استئنافية
اسم موصول
عملوا ع م ل | AML AMLWE ǎmilū yaptıktan do
Ayn,Mim,Lam,Vav,Elif,
70,40,30,6,1,
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
السيئات س و ا | SWE ELSYÙET s-seyyiāti kötülükler the evil deeds
Elif,Lam,Sin,Ye,,Elif,Te,
1,30,60,10,,1,400,
N – accusative feminine plural noun
اسم منصوب
ثم | S̃M ṧumme sonra then
Se,Mim,
500,40,
CONJ – coordinating conjunction
حرف عطف
تابوا ت و ب | TWB TEBWE tābū tevbe ettiler repented
Te,Elif,Be,Vav,Elif,
400,1,2,6,1,
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
من | MN min from
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
بعدها ب ع د | BAD̃ BAD̃HE beǎ'dihā ardından after that
Be,Ayn,Dal,He,Elif,
2,70,4,5,1,
N – genitive noun
PRON – 3rd person feminine singular possessive pronoun
اسم مجرور و«ها» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
وآمنوا ا م ن | EMN W ËMNWE ve āmenū ve iman ettiler and believed,
Vav,,Mim,Nun,Vav,Elif,
6,,40,50,6,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine plural (form IV) perfect verb
PRON – subject pronoun
الواو عاطفة
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
إن | ÎN inne muhakkak ki indeed,
,Nun,
,50,
ACC – accusative particle
حرف نصب
ربك ر ب ب | RBB RBK rabbeke Rabbin your Lord
Re,Be,Kef,
200,2,20,
N – accusative masculine noun
PRON – 2nd person masculine singular possessive pronoun
اسم منصوب والكاف ضمير متصل في محل جر بالاضافة
من | MN min from
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
بعدها ب ع د | BAD̃ BAD̃HE beǎ'dihā ondan sonra after that
Be,Ayn,Dal,He,Elif,
2,70,4,5,1,
N – genitive noun
PRON – 3rd person feminine singular possessive pronoun
اسم مجرور و«ها» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
لغفور غ ف ر | ĞFR LĞFWR leğafūrun elbette bağışlayandır (is) surely Oft-Forgiving,
Lam,Ğayn,Fe,Vav,Re,
30,1000,80,6,200,
EMPH – emphatic prefix lām
N – nominative masculine singular indefinite noun
اللام لام التوكيد
اسم مرفوع
رحيم ر ح م | RḪM RḪYM raHīmun esirgeyendir Most Merciful.
Re,Ha,Ye,Mim,
200,8,10,40,
ADJ – nominative masculine singular indefinite adjective
صفة مرفوعة
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَالَّذِينَ: onlar ki | عَمِلُوا: yaptıktan | السَّيِّئَاتِ: kötülükler | ثُمَّ: sonra | تَابُوا: tevbe ettiler | مِنْ: | بَعْدِهَا: ardından | وَامَنُوا: ve iman ettiler | إِنَّ: muhakkak ki | رَبَّكَ: Rabbin | مِنْ: | بَعْدِهَا: ondan sonra | لَغَفُورٌ: elbette bağışlayandır | رَحِيمٌ: esirgeyendir |
Kırık Meal (Harekesiz) : |والذين WELZ̃YN onlar ki | عملوا AMLWE yaptıktan | السيئات ELSYÙET kötülükler | ثم S̃M sonra | تابوا TEBWE tevbe ettiler | من MN | بعدها BAD̃HE ardından | وآمنوا W ËMNWE ve iman ettiler | إن ÎN muhakkak ki | ربك RBK Rabbin | من MN | بعدها BAD̃HE ondan sonra | لغفور LĞFWR elbette bağışlayandır | رحيم RḪYM esirgeyendir |
Kırık Meal (Okunuş) : |velleƶīne: onlar ki | ǎmilū: yaptıktan | s-seyyiāti: kötülükler | ṧumme: sonra | tābū: tevbe ettiler | min: | beǎ'dihā: ardından | ve āmenū: ve iman ettiler | inne: muhakkak ki | rabbeke: Rabbin | min: | beǎ'dihā: ondan sonra | leğafūrun: elbette bağışlayandır | raHīmun: esirgeyendir |
Kırık Meal (Transcript) : |WELZ̃YN: onlar ki | AMLWE: yaptıktan | ELSYÙET: kötülükler | S̃M: sonra | TEBWE: tevbe ettiler | MN: | BAD̃HE: ardından | W ËMNWE: ve iman ettiler | ÎN: muhakkak ki | RBK: Rabbin | MN: | BAD̃HE: ondan sonra | LĞFWR: elbette bağışlayandır | RḪYM: esirgeyendir |
Abdulbaki Gölpınarlı : Kötü işler yaptıktan sonra tövbe edip inananlara gelince: Şüphe yok ki Rabbin, tövbeden sonra suçları mutlaka örter, rahîmdir.
Adem Uğur : Kötülükler yaptıktan sonra ardından tevbe edip de iman edenlere gelince, şüphesiz ki o tevbe ve imandan sonra, Rabbin elbette bağışlayan ve esirgeyendir.
Ahmed Hulusi : Ancak öyleleri (de var) ki, kötülükler yaptıktan sonra, ardından pişman olup tövbe ederek, iman ettiler. . . Muhakkak ki Rabbin ondan sonra elbette Ğafûr'dur, Rahıym'dir.
Ahmet Tekin : Kötülükler yapanlar, günahlar işleyenler, arkasından günah işlemekten vazgeçerek tevbe edip Allah’a itaate yönelerek iman edenler bilsinler ki, Rabbin bundan sonra elbette kullarını koruma kalkanına alır, çok bağışlayıcı ve engin merhamet sahibidir.
Ahmet Varol : Kötülükler yapıp da sonra hemen ardından tevbe ve iman edenlere gelince; muhakkak ki Allah bundan sonra çok bağışlayıcı çok rahmet edicidir.
Ali Bulaç : Kötülük işleyip bunun ardından tevbe edenler ve iman edenler; hiç şüphesiz Rabbin, bundan (tevbeden) sonra elbette bağışlayandır, esirgeyendir.
Ali Fikri Yavuz : O kötü amelleri işleyip de sonra arasından tevbekâr olarak iman edenlere gelince; doğrusu tevbe ve imanlarından sonra, Rabbin muhakkak onları bağışlayıcıdır, esirgeyicidir.
Bekir Sadak : Kotuluk isleyip ardindan tevbe edenler ve inananlar bilsinler ki Rabbin, bu hareketlerinin ardindan onlari suphesiz bagislar ve merhamet eder.
Celal Yıldırım : Kötülükleri işledikten sonra tevbe edip dosdoğru imân edenlere gelince; Şüphesiz ki Rabbin tevbelerinden sonra çok bağışlayan ve çok merhamet edendir.
Diyanet İşleri : Kötülükleri işleyip de sonra ardından tövbe edenler ile iman(larında sebat) edenlere gelince şüphe yok ki, Rabbin ondan (tövbeden) sonra elbette çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.
Diyanet İşleri (eski) : Kötülük işleyip ardından tevbe edenler ve inananlar bilsinler ki Rabbin, bu hareketlerinin ardından onları şüphesiz bağışlar ve merhamet eder.
Diyanet Vakfi : Kötülükler yaptıktan sonra ardından tevbe edip de iman edenlere gelince, şüphesiz ki o tevbe ve imandan sonra, Rabbin elbette bağışlayan ve esirgeyendir.
Edip Yüksel : Kötülük işledikten sonra tevbe edip inananlar için Rabbin elbette ondan sonra Bağışlayandır, Rahimdir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : O kötü amelleri işleyip de sonra arkasından tevbe ve iman edenler için hiç şüphe yok ki, Rabbin bundan sonra yine de affedici ve merhamet edicidir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : O kötü amelleri işleyip de sonra arkasından tevbekar olup iman edenler için hiç şüphe yok ki, Rabbin bundan sonra yine de af ve merhamet edicidir.
Elmalılı Hamdi Yazır : O, kötü amelleri işleyib de sonra arkasından tevbekâr olub iyman edenler ise şüphe yok ki rabbın ondan sonra elbette gafurdur rahîmdir
Fizilal-il Kuran : Çeşitli kötülükler işledikten sonra, arkasından tevbe edip, iman edenlere gelince, kuşku yok ki, Rabbi o aşamadan sonra bağışlayıcı ve merhametlidir.
Gültekin Onan : Kötülük işleyip bunun ardından tevbe edenler ve inananlar; hiç kuşkusuz rabbin bunları (tevbeden) sonra elbette bağışlayandır, esirgeyendir.
Hakkı Yılmaz : Kötülükleri işleyip de sonra arkasından dönen o kimseler ve iman edenler için de hiç şüphe yok ki, Rabbin bundan sonra yine de affedici ve merhamet edicidir.-
Hasan Basri Çantay : Kötülükler işleyib de sonra ardından tevbe ve bununla beraber îman edenler (e gelince): Şübhesiz ki Rabbin bunun ardından (o tevbe ve îmanlarından sonra) elbette (kendilerini) yarlığayıcıdır, hakkıyle esirgeyicidir.
Hayrat Neşriyat : Kötülükleri yapıp da sonra ardından tevbe edip îmân edenler ise, muhakkak ki Rabbin bunun (bu tevbenin) ardından, elbette Gafûr (çok bağışlayan)dır, Rahîm (çok merhamet eden)dir.
İbni Kesir : Kötülükleri işleyip sonra ardından tevbe ve iman edenlere gelince şüphesiz ki Rabbın; bundan sonra elbette Gafur'dur, Rahim'dir.
İskender Evrenosoğlu : Ve seyyiat (derecat kaybettiren ameller) işleyenler, sonra da ondan (o seyyiatten) sonra (mürşid önünde) tövbe ettiler ve âmenû oldular (ise) muhakkak ki; senin Rabbin, ondan (âmenû olduktan) sonra elbette Gafur (günahları sevaba çeviren)dur ve Rahîm (rahmet gönderen)dir.
Muhammed Esed : Ancak, kötü işler yapan ve sonra pişmanlık duyup (hakka) inananlara gelince doğrusu, böyle bir tevbeden sonra şüphesiz senin Rabbin çok acıyıp esirgeyen gerçek bağışlayıcıdır!
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve o kimseler ki, kötülükleri işlemişler, sonra onun arkasından tövbekar olmuş ve imân etmişlerdir. Şüphe yok ki, ondan sonra Rabbin elbette (onları) yarlığayıcıdır, hakkıyla esirgeyicidir.
Ömer Öngüt : Kötülükleri işleyip ardından tevbe eden ve iman edenler bilsinler ki; Rabbin bu hareketlerinden sonra onları şüphesiz ki bağışlar ve merhamet eder.
Şaban Piriş : Kötülük işleyenleri, sonra ardından tevbe edip iman edenleri, şüphesiz Rabbin ondan sonra da bağışlayan ve merhamet edendir.
Suat Yıldırım : Günahları işledikten sonra, arkasından tövbe edip iman edenler için ise Rabbin elbette gafur ve rahîmdir (affı ve merhameti boldur).
Süleyman Ateş : Ama kötülükler yaptıktan sonra ardından tevbe edip inananlar(a karşı), muhakkak ki Rabbin, o(tevbe ve imâ)ndan sonra, elbette bağışlayandır, esirgeyendir.
Tefhim-ul Kuran : Kötülük işleyip de bunun ardından tevbe edenler ve iman edenler; hiç şüphesiz Rabbin, bundan (tevbeden) sonra elbette bağışlayandır, esirgeyendir.
Ümit Şimşek : Kötülük işledikten sonra tevbe ederek imana gelenler için ise, tevbelerinden sonra Rabbin çok bağışlayıcı ve çok merhamet edicidir.
Yaşar Nuri Öztürk : Günahlar işlendikten sonra tövbe ile iman edenlere gelince, o tövbe imandan sonra Allah çok affedici, çok merhametli olacaktır.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}