» 7 / A’râf  77:

Kuran Sırası: 7
İniş Sırası: 39
Araf Suresi = Yüksek/Orta Yer Suresi
46. Ayette yer alan cennet ve cehennem arasindaki orta yer bölgesindeki insanlardan bahsedildigi için bu adi almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. فَعَقَرُوا (FAGRWE) = feǎḳarū : derken boğazladılar
2. النَّاقَةَ (ELNEGT) = n-nāḳate : dişi deveyi
3. وَعَتَوْا (WATWE) = ve ǎtev : ve dışına çıktılar
4. عَنْ (AN) = ǎn : -ndan
5. أَمْرِ (ÊMR) = emri : buyruğu-
6. رَبِّهِمْ (RBHM) = rabbihim : Rablerinin
7. وَقَالُوا (WGELWE) = ve ḳālū : ve dediler
8. يَا (YE) = yā : EY/HEY/AH
9. صَالِحُ (ṦELḪ) = SāliHu : Salih
10. ائْتِنَا (EÙTNE) = 'tinā : bize getir
11. بِمَا (BME) = bimā : şeyi
12. تَعِدُنَا (TAD̃NE) = teǐdunā : bizi tehdidettiğin
13. إِنْ (ÎN) = in : eğer
14. كُنْتَ (KNT) = kunte : isen
15. مِنَ (MN) = mine : -den
16. الْمُرْسَلِينَ (ELMRSLYN) = l-murselīne : elçiler-
derken boğazladılar | dişi deveyi | ve dışına çıktılar | -ndan | buyruğu- | Rablerinin | ve dediler | EY/HEY/AH | Salih | bize getir | şeyi | bizi tehdidettiğin | eğer | isen | -den | elçiler- |

[AGR] [NWG] [ATW] [] [EMR] [RBB] [GWL] [Y] [ṦLḪ] [ETY] [] [WAD̃] [] [KWN] [] [RSL]
FAGRWE ELNEGT WATWE AN ÊMR RBHM WGELWE YE ṦELḪ EÙTNE BME TAD̃NE ÎN KNT MN ELMRSLYN

feǎḳarū n-nāḳate ve ǎtev ǎn emri rabbihim ve ḳālū SāliHu 'tinā bimā teǐdunā in kunte mine l-murselīne
فعقروا الناقة وعتوا عن أمر ربهم وقالوا يا صالح ائتنا بما تعدنا إن كنت من المرسلين

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
فعقروا ع ق ر | AGR FAGRWE feǎḳarū derken boğazladılar Then they hamstrung
الناقة ن و ق | NWG ELNEGT n-nāḳate dişi deveyi the she-camel
وعتوا ع ت و | ATW WATWE ve ǎtev ve dışına çıktılar and (were) insolent
عن | AN ǎn -ndan towards
أمر ا م ر | EMR ÊMR emri buyruğu- (the) command
ربهم ر ب ب | RBB RBHM rabbihim Rablerinin (of) their Lord
وقالوا ق و ل | GWL WGELWE ve ḳālū ve dediler and they said,
يا ي | Y YE EY/HEY/AH """O!"
صالح ص ل ح | ṦLḪ ṦELḪ SāliHu Salih Salih
ائتنا ا ت ي | ETY EÙTNE 'tinā bize getir Bring us
بما | BME bimā şeyi what
تعدنا و ع د | WAD̃ TAD̃NE teǐdunā bizi tehdidettiğin you promise us
إن | ÎN in eğer if
كنت ك و ن | KWN KNT kunte isen you are
من | MN mine -den of
المرسلين ر س ل | RSL ELMRSLYN l-murselīne elçiler- "the Messengers."""

7:77 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

derken boğazladılar | dişi deveyi | ve dışına çıktılar | -ndan | buyruğu- | Rablerinin | ve dediler | EY/HEY/AH | Salih | bize getir | şeyi | bizi tehdidettiğin | eğer | isen | -den | elçiler- |

[AGR] [NWG] [ATW] [] [EMR] [RBB] [GWL] [Y] [ṦLḪ] [ETY] [] [WAD̃] [] [KWN] [] [RSL]
FAGRWE ELNEGT WATWE AN ÊMR RBHM WGELWE YE ṦELḪ EÙTNE BME TAD̃NE ÎN KNT MN ELMRSLYN

feǎḳarū n-nāḳate ve ǎtev ǎn emri rabbihim ve ḳālū SāliHu 'tinā bimā teǐdunā in kunte mine l-murselīne
فعقروا الناقة وعتوا عن أمر ربهم وقالوا يا صالح ائتنا بما تعدنا إن كنت من المرسلين

[ع ق ر] [ن و ق] [ع ت و] [] [ا م ر] [ر ب ب] [ق و ل] [ ي] [ص ل ح] [ا ت ي] [] [و ع د] [] [ك و ن] [] [ر س ل]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
فعقروا ع ق ر | AGR FAGRWE feǎḳarū derken boğazladılar Then they hamstrung
Fe,Ayn,Gaf,Re,Vav,Elif,
80,70,100,200,6,1,
REM – prefixed resumption particle
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
الفاء استئنافية
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
الناقة ن و ق | NWG ELNEGT n-nāḳate dişi deveyi the she-camel
Elif,Lam,Nun,Elif,Gaf,Te merbuta,
1,30,50,1,100,400,
"N – accusative feminine noun → Camel"
اسم منصوب
وعتوا ع ت و | ATW WATWE ve ǎtev ve dışına çıktılar and (were) insolent
Vav,Ayn,Te,Vav,Elif,
6,70,400,6,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
الواو عاطفة
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
عن | AN ǎn -ndan towards
Ayn,Nun,
70,50,
P – preposition
حرف جر
أمر ا م ر | EMR ÊMR emri buyruğu- (the) command
,Mim,Re,
,40,200,
N – genitive masculine noun
اسم مجرور
ربهم ر ب ب | RBB RBHM rabbihim Rablerinin (of) their Lord
Re,Be,He,Mim,
200,2,5,40,
N – genitive masculine noun
PRON – 3rd person masculine plural possessive pronoun
اسم مجرور و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
وقالوا ق و ل | GWL WGELWE ve ḳālū ve dediler and they said,
Vav,Gaf,Elif,Lam,Vav,Elif,
6,100,1,30,6,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
الواو عاطفة
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
يا ي | Y YE EY/HEY/AH """O!"
Ye,Elif,
10,1,

صالح ص ل ح | ṦLḪ ṦELḪ SāliHu Salih Salih
Sad,Elif,Lam,Ha,
90,1,30,8,
"VOC – prefixed vocative particle ya
PN – accusative proper noun → Salih"
أداة نداء
اسم علم منصوب
ائتنا ا ت ي | ETY EÙTNE 'tinā bize getir Bring us
Elif,,Te,Nun,Elif,
1,,400,50,1,
V – 2nd person masculine singular imperative verb
PRON – 1st person plural object pronoun
فعل أمر و«نا» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
بما | BME bimā şeyi what
Be,Mim,Elif,
2,40,1,
P – prefixed preposition bi
REL – relative pronoun
جار ومجرور
تعدنا و ع د | WAD̃ TAD̃NE teǐdunā bizi tehdidettiğin you promise us
Te,Ayn,Dal,Nun,Elif,
400,70,4,50,1,
V – 2nd person masculine singular imperfect verb
PRON – 1st person plural object pronoun
فعل مضارع و«نا» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
إن | ÎN in eğer if
,Nun,
,50,
COND – conditional particle
حرف شرط
كنت ك و ن | KWN KNT kunte isen you are
Kef,Nun,Te,
20,50,400,
V – 2nd person masculine singular perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والتاء ضمير متصل في محل رفع اسم «كان»
من | MN mine -den of
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
المرسلين ر س ل | RSL ELMRSLYN l-murselīne elçiler- "the Messengers."""
Elif,Lam,Mim,Re,Sin,Lam,Ye,Nun,
1,30,40,200,60,30,10,50,
N – genitive masculine plural (form IV) passive participle
اسم مجرور
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |فَعَقَرُوا: derken boğazladılar | النَّاقَةَ: dişi deveyi | وَعَتَوْا: ve dışına çıktılar | عَنْ: -ndan | أَمْرِ: buyruğu- | رَبِّهِمْ: Rablerinin | وَقَالُوا: ve dediler | يَا: EY/HEY/AH | صَالِحُ: Salih | ائْتِنَا: bize getir | بِمَا: şeyi | تَعِدُنَا: bizi tehdidettiğin | إِنْ: eğer | كُنْتَ: isen | مِنَ: -den | الْمُرْسَلِينَ: elçiler- |
Kırık Meal (Harekesiz) : |فعقروا FAGRWE derken boğazladılar | الناقة ELNEGT dişi deveyi | وعتوا WATWE ve dışına çıktılar | عن AN -ndan | أمر ÊMR buyruğu- | ربهم RBHM Rablerinin | وقالوا WGELWE ve dediler | يا YE EY/HEY/AH | صالح ṦELḪ Salih | ائتنا EÙTNE bize getir | بما BME şeyi | تعدنا TAD̃NE bizi tehdidettiğin | إن ÎN eğer | كنت KNT isen | من MN -den | المرسلين ELMRSLYN elçiler- |
Kırık Meal (Okunuş) : |feǎḳarū: derken boğazladılar | n-nāḳate: dişi deveyi | ve ǎtev: ve dışına çıktılar | ǎn: -ndan | emri: buyruğu- | rabbihim: Rablerinin | ve ḳālū: ve dediler | : EY/HEY/AH | SāliHu: Salih | 'tinā: bize getir | bimā: şeyi | teǐdunā: bizi tehdidettiğin | in: eğer | kunte: isen | mine: -den | l-murselīne: elçiler- |
Kırık Meal (Transcript) : |FAGRWE: derken boğazladılar | ELNEGT: dişi deveyi | WATWE: ve dışına çıktılar | AN: -ndan | ÊMR: buyruğu- | RBHM: Rablerinin | WGELWE: ve dediler | YE: EY/HEY/AH | ṦELḪ: Salih | EÙTNE: bize getir | BME: şeyi | TAD̃NE: bizi tehdidettiğin | ÎN: eğer | KNT: isen | MN: -den | ELMRSLYN: elçiler- |
Abdulbaki Gölpınarlı : Dişi deveyi, ayaklarını kesip öldürdüler ve Rablerinin emrinden çıktılar, isyan ettiler ve ey Sâlih dediler, peygamberlerdensen tehdîd ettiğin şeyi yap bize bakalım.
Adem Uğur : Derken o dişi deveyi ayaklarını keserek öldürdüler ve Rablerinin emrinden dışarı çıktılar da: Ey Salih! Eğer sen gerçekten peygamberlerdensen bizi tehdit ettiğin azabı bize getir, dediler.
Ahmed Hulusi : (Derken) dişi deveyi vahşice boğazladılar, Rablerinin emrine itaattan çıktılar ve: "Ey Sâlih. . . Eğer Rasûllerden isen, bizi tehdit ettiğin azabı getir" dediler.
Ahmet Tekin : Dişi deveyi, kılıçla bacaklarından biçerek öldürdüler. Rablerinin koyduğu planın, buyruğunun dışına çıktılar. 'Ey Sâlih, eğer, özgürce sorumluluklarını yerine getirmek üzere görevlendirilen hak peygamberlerdensen, bizi tehdit ettiğin o azâbı getir' dediler.
Ahmet Varol : Nihayet dişi deveyi boğazladılar, Rabblerinin emrinden dışarı çıktılar ve: 'Ey Salih! Eğer gerçekten peygamber olarak gönderilenlerden isen bizi tehdit ettiğin azabı getir bakalım' dediler.
Ali Bulaç : Böylelikle dişi deveyi öldürdüler ve Rablerinin emrine karşı çıkıp (Salih'e de şöyle) dediler: "Ey Salih, eğer gerçekten gönderilenlerden (bir peygamber) isen, vaadettiğin şeyi getir, bakalım."
Ali Fikri Yavuz : Nihayet o dişi deveyi öldürdüler. Rablerinin emrinden çıkıp isyan ettiler ve şöyle dediler: “- Ey Salih, sen, gerçek Peygamberlerdensen, bizi kendisiyle korkutmakta olduğun şeyi (azabı), bize getir bakalım.”
Bekir Sadak : (76-77) Buyukluk taslayanlar, «Sizin inandiginizi biz inkar ediyoruz» dediler ve disi deveyi kesip devirdiler; Rablerinin buyruguna bas kaldirdilar, «Ey Salih, eger sen peygambersen bizi tehdit ettigin azaba ugrat bakalim» dediler.
Celal Yıldırım : (76-77) Büyüklük taslayanlar, «biz sizin imân ettiğiniz şeyi inkâr ediyoruz» dediler ve o yüzden devenin bacaklarını kesip onu yere devirdiler de Rablarının buyruğuna baş kaldırıp tuğyan ettiler ve: «Ey Salih ! Eğer (cidden) peygamberlerden isen bizi tehdîd edip durduğun azabı haydi getir görelim» dediler.
Diyanet İşleri : Nihayet deveyi kestiler, Rablerinin emrine karşı geldiler ve “Ey Salih! Sen eğer (dediğin gibi) peygamberlerden isen, haydi bizi tehdit ettiğin azabı getir” dediler.
Diyanet İşleri (eski) : (76-77) Büyüklük taslayanlar, 'Sizin inandığınızı biz inkar ediyoruz' dediler ve dişi deveyi kesip devirdiler; Rablerinin buyruğuna baş kaldırdılar, 'Ey Salih, eğer sen peygambersen bizi tehdit ettiğin azaba uğrat bakalım' dediler.
Diyanet Vakfi : Derken o dişi deveyi ayaklarını keserek öldürdüler ve Rablerinin emrinden dışarı çıktılar da: Ey Salih! Eğer sen gerçekten peygamberlerdensen bizi tehdit ettiğin azabı bize getir, dediler.
Edip Yüksel : Deveyi işkence ederek kestiler ve Rab'lerinin emrine baş kaldırdılar: 'Salih, gerçekten elçilerden birisi isen, bizi tehdit ettiğin azabı başımıza getir,' dediler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Derken dişi deveyi boğazladılar ve Rablerinin buyruğundan dışarı çıktılar; «Ey Sâlih, eğer hakikaten elçilerdensen, bizi tehdit ettiğin (o azabı) bize getir!» dediler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Derken o dişi deveyi tepelediler, ayaklarını keserek öldürdüler, Rablerinin emrine baş kaldırdılar ve: «Hey Salih, sen gerçekten peygamberlerden isen, bizi tehdit etmekte olduğun azabı getir de görelim!» dediler.
Elmalılı Hamdi Yazır : Derken o nâkayı tepelediler ve rablarının emrinden tuğyan ettiler ve dediler ki: Hey Sâlih, sen gerçek mürselînden isen bizi tehdid etmekte olduğun azâbı getir görelim
Fizilal-il Kuran : Arkasından Rabblerinin emrine başkaldırarak dişi deveyi boğazladılar ve 'Ey Salih, eğer gerçekten peygambersen, ilerde çarpılacağımızı söylediğin azabı şimdi başımıza getir, bakalım' dediler.
Gültekin Onan : Böylelikle dişi deveyi öldürdüler ve rablerinin buyruğuna karşı çıkıp (Salih'e de şöyle) dediler: "Ey Salih, eğer gerçekten gönderilenlerden isen, vaadettiğin şeyi getir bakalım."
Hakkı Yılmaz : Hemencecik de o sosyal yardım ve destek kurumlarını ayakta tutan gelir kaynaklarını kuruttular ve büyüklenerek Rablerinin buyruğundan dışarı çıktılar ve “Ey Sâlih! Eğer gerçekten gönderilen elçilerden isen, bizi tehdit ettiğini getir bize!” dediler.
Hasan Basri Çantay : Derken o dişi deveyi, ayaklarını keserek, öldürdüler. Rablerinin emrinden (uzaklaşıb) isyan etdiler ve: «Saalih, eğer sen gönderilmiş peygamberlerden isen bizi tehdîd edib durduğun azabı getir bize» dediler.
Hayrat Neşriyat : Derken o dişi deveyi kesip Rablerinin emrine karşı (haddi aşarak) isyân ettiler ve dediler ki: 'Ey Sâlih! Eğer peygamberlerden isen, bizi (kendisiyle) tehdîd etmekte olduğun(azâb)ı bize getir!'
İbni Kesir : Ve dişi deveyi kesip devirdiler de Rabblarının emrine baş kaldırdılar ve dediler ki: Ey Salih; eğer sen peygamberlerden isen tehdid edip durduğun azabı getir bize.
İskender Evrenosoğlu : Sonra (dişi) deveyi kestiler ve Rab'lerinin emrine isyan ettiler (haddi aştılar). Ve şöyle dediler: “Ya Salih, şâyet sen gönderilen resûllerden isen bize vaadettiğin (tehdit ettiğin) şeyi getir.”
Muhammed Esed : Ve böyle (diyerek) dişi deveyi yatırıp hunharca kestiler, Rablerinin buyruğuna burun kıvırıp sırt çevirdiler. Ve (bununla da kalmayıp): "Ey Salih," dediler, "eğer gerçekten Allahın elçilerinden biriysen, haydi getir şu bizi korkutup durduğun azabı!"
Ömer Nasuhi Bilmen : Sonra o dişi deveyi boğazladılar, ve Rablerinin emrinden tekebbürde bulunup kaçındılar ve «Ey Sâlih! Eğer sen gönderilmiş peygamberlerden isen bizi korkutur olduğun şeyi bize getir» dediler.
Ömer Öngüt : Derken o dişi deveyi ayaklarını keserek öldürdüler ve Rablerinin emrinden dışarı çıktılar da: “Ey Salih! Eğer sen gerçekten peygamberlerden isen, bizi tehdit ettiğin azabı getir!” dediler.
Şaban Piriş : Ayaklarını keserek o deveyi öldürdüler. Rab’lerinin emrine baş kaldırdılar ve: -Ey Salih, eğer peygamberlerden isen bize korkutup durduğun azabı getir! dediler.
Suat Yıldırım : Derken deveyi boğazladılar ve Rab’lerinin emrinden çıkıp O’na isyan ettiler ve dediler ki: "Salih! Sen gerçekten resullerden isen, bizi tehdit edip durduğun o azabı getir de görelim!"
Süleyman Ateş : Derken dişi deveyi boğazladılar ve Rablerinin buyruğu dışına çıktılar; "Ey Sâlih, eğer hakikaten elçilerdensen, bizi tehdid ettiğin (azâb)ı bize getir!" dediler.
Tefhim-ul Kuran : Böylelikle dişi deveyi öldürdüler ve Rablerinin emrine karşı çıkıp (Salih'e de şöyle) dediler: «Ey Salih, eğer gerçekten gönderilenlerden (bir peygamber) isen, vaadettiğin şeyi getir, bakalım.»
Ümit Şimşek : Ve deveyi keserek Rablerinin emrinden çıktılar ve 'Ey Salih, eğer sen peygamberlerden isen, bize vaad ettiğini getir de görelim' dediler.
Yaşar Nuri Öztürk : Bu arada dişi deveyi boğazladılar. Ve Rablerinin emrinden dışarı çıkıp şöyle dediler: "Ey Salih! Eğer Allah tarafından gönderilenlerdensen, bizi tehdit ettiğin şeyi önümüze getiriver."


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}