Araf Suresi = Yüksek/Orta Yer Suresi 46. Ayette yer alan cennet ve cehennem arasindaki orta yer bölgesindeki insanlardan bahsedildigi için bu adi almistir.
V – 3rd person masculine plural (form X) imperfect verb PRON – subject pronoun فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
لهم
|
LHM
lehum
onlara
to (give) them
Lam,He,Mim, 30,5,40,
P – prefixed preposition lām PRON – 3rd person masculine plural personal pronoun جار ومجرور
نصرا
ن ص ر | NṦR
NṦRE
neSran
yardım etmeye
any help
Nun,Sad,Re,Elif, 50,90,200,1,
N – accusative masculine indefinite noun اسم منصوب
ولا
|
WLE
ve lā
ne de
and not
Vav,Lam,Elif, 6,30,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and) NEG – negative particle الواو عاطفة حرف نفي
أنفسهم
ن ف س | NFS
ÊNFSHM
enfusehum
kendilerine
themselves
,Nun,Fe,Sin,He,Mim, ,50,80,60,5,40,
N – accusative feminine plural noun PRON – 3rd person masculine plural possessive pronoun اسم منصوب و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
ينصرون
ن ص ر | NṦR
YNṦRWN
yenSurūne
yardım edebilirler
can they help.
Ye,Nun,Sad,Re,Vav,Nun, 10,50,90,200,6,50,
V – 3rd person masculine plural imperfect verb PRON – subject pronoun فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.
Konu Başlığı: -
Kırık Meal (Arapça) : |وَلَا: | يَسْتَطِيعُونَ: güçleri yetmez | لَهُمْ: onlara | نَصْرًا: yardım etmeye | وَلَا: ne de | أَنْفُسَهُمْ: kendilerine | يَنْصُرُونَ: yardım edebilirler |
Kırık Meal (Harekesiz) : |ولا WLE | يستطيعون YSTŦYAWNgüçleri yetmez | لهم LHMonlara | نصرا NṦREyardım etmeye | ولا WLEne de | أنفسهم ÊNFSHMkendilerine | ينصرون YNṦRWNyardım edebilirler |
Kırık Meal (Okunuş) : |ve lā: | yesteTīǔne: güçleri yetmez | lehum: onlara | neSran: yardım etmeye | ve lā: ne de | enfusehum: kendilerine | yenSurūne: yardım edebilirler |
Kırık Meal (Transcript) : |WLE: | YSTŦYAWN: güçleri yetmez | LHM: onlara | NṦRE: yardım etmeye | WLE: ne de | ÊNFSHM: kendilerine | YNṦRWN: yardım edebilirler |
Abdulbaki Gölpınarlı : Onlara yardım etmeye güçleri yetmeyen ve kendilerine de yardım etmeye muktedir olmayan şeyleri eş mi sayıyorlar ona.
Adem Uğur : Halbuki (putlar) ne onlara bir yardım edebilirler ne de kendilerine bir yardımları olur.
Ahmed Hulusi : (Allâh'a ortak koşulanlar) onlara yardıma muktedir olamadıkları gibi, kendi nefslerine de yardım edemezler!
Ahmet Tekin : Bunların, ne onlara yardımları dokunabilir, ne de, kendilerine, birbirlerine yardım edebilirler.
Ahmet Varol : Ortak koştukları şeyler ne onlara yardımda bulunabilir ne de bizzat kendilerine yardım edebilirler.
Ali Bulaç : Oysa (bu şirk koştukları güçler ve nesneler) ne onlara bir yardıma güç yetirebilir, ne kendi nefislerine yardım etmeğe.
Ali Fikri Yavuz : Bu putlar, ne o tapınanlara, ne de kendi nefislerine yardım etmeğe güç yetiremezler.
Bekir Sadak : Oysa putlar ne onlara yardim edebilir ve ne de kendilerine bir yardimlari olur.
Celal Yıldırım : Hem o ortaklar onlara hiçbir şekilde yardıma güç getiremezler ve kendi kendilerine de yardımcı olamazlar.
Diyanet İşleri : Hâlbuki onlar (edindikleri ilâhlar) ne onlara yardım edebilirler, ne de kendilerine yardım edebilirler.
Diyanet İşleri (eski) : Oysa putlar ne onlara yardım edebilir ve ne de kendilerine bir yardımları olur.
Diyanet Vakfi : Halbuki (putlar) ne onlara bir yardım edebilirler ne de kendilerine bir yardımları olur.
Edip Yüksel : Putlar, ne onlara yardım edebilir, ne de kendilerine yardım edebilirler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Halbuki onlar, onların imdadına yetişmezler, hatta kendilerini bile kurtaramazlar.
Elmalılı Hamdi Yazır : Halbuki onlar, onların imdadına yetişmezler, hattâ kendilerini bile kurtaramazlar
Fizilal-il Kuran : Oysa bu düzmece ortaklar, ne onlara yardım edebilirler, ne de kendilerine yardım edebilirler.
Gültekin Onan : Oysa (ortak koştukları) ne onlara bir yardıma güç yetirebilir, ne de kendi nefslerine yardım etmeye.
Hakkı Yılmaz : Hâlbuki bunlar, tapınanlar için yardıma güç yetiremezler. Kendi nefislerine de yardım edemezler.
Hasan Basri Çantay : Halbuki bunlar o (tapanlara) hiç bir suretle yardım edemeyecekler gibi kendi kendilerine bile yardım edemezler.
Hayrat Neşriyat : Hâlbuki (bu putlar) ne onlara bir yardımda bulunabilirler, ne de kendi nefislerine yardım edebilirler.
İbni Kesir : Halbuki bunlar; ne onlara yardım edebilir, ne de kendilerine bir yardımları olabilir.
İskender Evrenosoğlu : Ve onlara bir yardıma güç yetiremezler. Ve onlar kendilerine (de) yardım edemezler.
Muhammed Esed : Ne onlara ne de kendi kendilerine bir yardımda bulunamayacak olan varlıklara mı?
Ömer Nasuhi Bilmen : Halbuki bunlar için yardımda bulunmaya muktedir olamazlar. Ve ne de kendi nefislerine yardım edebilirler.
Ömer Öngüt : Onlar ne tapanlara ne de kendilerine hiçbir şekilde yardım edemezler.
Şaban Piriş : Kendilerine bile yardım edemeyenler, onlara hiç yardım edemezler.
Suat Yıldırım : (191-193) O’na hiç bir şey yaratmaya güç yetiremeyen, zaten kendileri de yaratılıp duran mahlûkları mı eş ortak sayıyorlar? Halbuki o şerikler, kendilerini putlaştıranların imdadına yetişemezler. Hatta onlar kendi nefislerine bile yardım sağlayamazlar. Şayet siz onları doğru yola çağıracak olursanız size uymazlar. O müşrikleri siz ha hakka çağırmışsınız, ha susmuşsunuz, size karşı onların durumu aynıdır.
Süleyman Ateş : (O putlar), ne onlara bir yardım edebilirler, ne de kendilerine yardım ederler?
Tefhim-ul Kuran : Oysa (bu şirk koştukları güçler ve nesneler) ne onlara bir yardıma güç yetirebilir, ne kendi nefislerine yardım etmeğe.
Ümit Şimşek : Onlara bir yardımı dokunmayan, hattâ kendilerine bile yardımdan âciz olanları mı?
Yaşar Nuri Öztürk : Onlar, ne bunlara bir yardım sağlayabilirler ne de kendi benliklerine yardımcı olabilirler.
Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için
TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen
dikkatli olunuz.]