Araf Suresi = Yüksek/Orta Yer Suresi 46. Ayette yer alan cennet ve cehennem arasindaki orta yer bölgesindeki insanlardan bahsedildigi için bu adi almistir.
P – prefixed preposition lām N – genitive masculine plural active participle جار ومجرور
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.
Konu Başlığı: -
Kırık Meal (Arapça) : |وَنَزَعَ: ve (böğründen) çıkardı | يَدَهُ: elini | فَإِذَا: birden | هِيَ: o | بَيْضَاءُ: bembeyaz parlayıverdi | لِلنَّاظِرِينَ: bakanlar için |
Kırık Meal (Harekesiz) : |ونزع WNZAve (böğründen) çıkardı | يده YD̃Helini | فإذا FÎZ̃Ebirden | هي HYo | بيضاء BYŽEÙbembeyaz parlayıverdi | للناظرين LLNEƵRYNbakanlar için |
Kırık Meal (Okunuş) : |ve nezeǎ: ve (böğründen) çıkardı | yedehu: elini | fe iƶā: birden | hiye: o | beyDā'u: bembeyaz parlayıverdi | linnāZirīne: bakanlar için |
Kırık Meal (Transcript) : |WNZA: ve (böğründen) çıkardı | YD̃H: elini | FÎZ̃E: birden | HY: o | BYŽEÙ: bembeyaz parlayıverdi | LLNEƵRYN: bakanlar için |
Abdulbaki Gölpınarlı : Elini koltuğuna sokup çıkarınca bakanlar gördüler ki bembeyaz, parıl-parıl parlayan bir el.
Adem Uğur : Ve elini (cebinden) çıkardı. Birdenbire o da seyredenlere bembeyaz görünüverdi.
Ahmed Hulusi : Ve (Musa) elini çekip çıkardı, birden o (el) parlayan beyaz ışık hâlinde göründü!
Ahmet Tekin : Mûsâ elini koynundan çıkardı. Eli bembeyaz, ışıl ışıl olmuştu. Bakanların gözünü kamaştırıyordu.
Ahmet Varol : Ardından elini çıkardı. O da bakanlara bembeyaz görünüverdi.
Ali Bulaç : (Bir de) Elini sıyırdı, o da anında bakanlara bembeyaz (görünüverdi).
Ali Fikri Yavuz : Bir de elini (koynundan) çıkardı ki, ne görsünler; seyredenlere, eli bembeyaz ışık saçıyor.
Bekir Sadak : (107-10) 8 Musa, asasini yere atar atmaz apacik bir yilan oluverdi; elini cikardi, bakanlar bembeyaz oldugunu gorduler. *
Celal Yıldırım : Ve elini (koynuna sokup) çıkarıverdi de o, bakanlara bembeyaz (ışık saçan, pırıl pırıl) oluverdi.
Diyanet İşleri : Elini (koynundan) çıkardı. Bir de ne görsünler o, bakanlar için, bembeyaz olmuş.
Diyanet İşleri (eski) : (107-108) Musa, asasını yere atar atmaz apaçık bir yılan (ejderha) oluverdi; elini çıkardı, bakanlar bembeyaz olduğunu gördüler.
Diyanet Vakfi : Ve elini (cebinden) çıkardı. Birdenbire o da seyredenlere bembeyaz görünüverdi.
Edip Yüksel : Elini çıkardı, bakanlar için bembeyaz oluverdi.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Ve Musa elini koynundan çıkarıverdi, eli bembeyaz olmuş, bakanların gözünü kamaştırıyordu.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Elini sıyırıp çıkardı, ne baksın; o seyredenlere ışık saçan bembeyaz bir el!
Elmalılı Hamdi Yazır : ve elini sıyırdı çıkardı, ne baksın o bakanlara bembeyaz parlıyor
Fizilal-il Kuran : Ve elini yeninin altından çıkardı, bakanlar onun ak bir parıltı saçtığını gördüler.
Gültekin Onan : (Bir de) Elini sıyırdı, o da anında bakanlara bembeyaz (görünüverdi).
Hakkı Yılmaz : (107,108) "Bunun üzerine Mûsâ, bilgi birikimini ortaya attı, o da birdenbire apaçık bir “silip süpüren” kesiliverdi. Gücünü de sıyırıp açığa koydu; artık gücü, izleyenler için mükemmel, tam kusursuzca idi. "
Hasan Basri Çantay : Elini çıkardı. Ne görsünler: O da temâşâ edenlere (ışıklar saçan) bembeyaz (bir el).
Hayrat Neşriyat : Ve elini (koynundan) çıkardı, bir de ne görsünler, o da bakanlara bembeyaz (nûr saçan bir el)!
İbni Kesir : Elini çıkardı, ne görsün; o da bakanlara bembeyaz.
İskender Evrenosoğlu : Ve elini (göğsünden) çekip çıkardığı zaman bakanlar, onun (elinin) beyaz olduğunu (gördüler).
Muhammed Esed : Ve (sonra) elini yukarı kaldırdı: Oo! Bir de baktılar, bembeyaz, ışıl ışıl!
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve elini (cebinden) çıkardı, o hemen bakanlar için bembeyaz (bir nûr) kesildi.
Ömer Öngüt : Ve elini çıkardı. Bir de ne görsünler! O da bakanlara bembeyaz görünüyor!
Şaban Piriş : Elini koynuna soktu. O şimdi bakanların (gözünü kamaştıran) bembeyaz bir el idi
Suat Yıldırım : (107-108) Bunun üzerine Mûsâ, asasını yere bırakıverdi, bir de ne görsün: o koskoca bir ejderha kesilmiş! Elini sıyırıp çıkardı, bir de ne görsün: Bakan kimseler için parlak mı parlak, ışık saçan bir el haline gelmiş!
Süleyman Ateş : Ve elini (böğründen) çıkardı, birden o, bakanlar için, bembeyaz parlayan bir şey oldu.
Tefhim-ul Kuran : (Bir de) Elini sıyırdı, o da anında bakanlara bembeyaz (görünüverdi) .
Ümit Şimşek : Elini çıkardı; o da bakanların gözlerini alan bir beyazlıktı.
Yaşar Nuri Öztürk : Elini çekip çıkardı; birden o el, bakanların önünde bembeyaz kesildi.
Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için
TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen
dikkatli olunuz.]