» 7 / A’râf  108:

Kuran Sırası: 7
İniş Sırası: 39
Araf Suresi = Yüksek/Orta Yer Suresi
46. Ayette yer alan cennet ve cehennem arasindaki orta yer bölgesindeki insanlardan bahsedildigi için bu adi almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَنَزَعَ (WNZA) = ve nezeǎ : ve (böğründen) çıkardı
2. يَدَهُ (YD̃H) = yedehu : elini
3. فَإِذَا (FÎZ̃E) = fe iƶā : birden
4. هِيَ (HY) = hiye : o
5. بَيْضَاءُ (BYŽEÙ) = beyDā'u : bembeyaz parlayıverdi
6. لِلنَّاظِرِينَ (LLNEƵRYN) = linnāZirīne : bakanlar için
ve (böğründen) çıkardı | elini | birden | o | bembeyaz parlayıverdi | bakanlar için |

[NZA] [YD̃Y] [] [] [BYŽ] [NƵR]
WNZA YD̃H FÎZ̃E HY BYŽEÙ LLNEƵRYN

ve nezeǎ yedehu fe iƶā hiye beyDā'u linnāZirīne
ونزع يده فإذا هي بيضاء للناظرين

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ونزع ن ز ع | NZA WNZA ve nezeǎ ve (böğründen) çıkardı And he drew out
يده ي د ي | YD̃Y YD̃H yedehu elini his hand
فإذا | FÎZ̃E fe iƶā birden and suddenly
هي | HY hiye o it
بيضاء ب ي ض | BYŽ BYŽEÙ beyDā'u bembeyaz parlayıverdi (was) white
للناظرين ن ظ ر | NƵR LLNEƵRYN linnāZirīne bakanlar için for the observers.

7:108 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

ve (böğründen) çıkardı | elini | birden | o | bembeyaz parlayıverdi | bakanlar için |

[NZA] [YD̃Y] [] [] [BYŽ] [NƵR]
WNZA YD̃H FÎZ̃E HY BYŽEÙ LLNEƵRYN

ve nezeǎ yedehu fe iƶā hiye beyDā'u linnāZirīne
ونزع يده فإذا هي بيضاء للناظرين

[ن ز ع] [ي د ي] [] [] [ب ي ض] [ن ظ ر]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ونزع ن ز ع | NZA WNZA ve nezeǎ ve (böğründen) çıkardı And he drew out
Vav,Nun,Ze,Ayn,
6,50,7,70,
REM – prefixed resumption particle
V – 3rd person masculine singular perfect verb
الواو استئنافية
فعل ماض
يده ي د ي | YD̃Y YD̃H yedehu elini his hand
Ye,Dal,He,
10,4,5,
N – accusative feminine singular noun
PRON – 3rd person masculine singular possessive pronoun
اسم منصوب والهاء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
فإذا | FÎZ̃E fe iƶā birden and suddenly
Fe,,Zel,Elif,
80,,700,1,
CONJ – prefixed conjunction fa (and)
SUR – surprise particle
الفاء عاطفة
حرف فجاءة
هي | HY hiye o it
He,Ye,
5,10,
PRON – 3rd person feminine singular personal pronoun
ضمير منفصل
بيضاء ب ي ض | BYŽ BYŽEÙ beyDā'u bembeyaz parlayıverdi (was) white
Be,Ye,Dad,Elif,,
2,10,800,1,,
N – nominative feminine singular noun
اسم مرفوع
للناظرين ن ظ ر | NƵR LLNEƵRYN linnāZirīne bakanlar için for the observers.
Lam,Lam,Nun,Elif,Zı,Re,Ye,Nun,
30,30,50,1,900,200,10,50,
P – prefixed preposition lām
N – genitive masculine plural active participle
جار ومجرور
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَنَزَعَ: ve (böğründen) çıkardı | يَدَهُ: elini | فَإِذَا: birden | هِيَ: o | بَيْضَاءُ: bembeyaz parlayıverdi | لِلنَّاظِرِينَ: bakanlar için |
Kırık Meal (Harekesiz) : |ونزع WNZA ve (böğründen) çıkardı | يده YD̃H elini | فإذا FÎZ̃E birden | هي HY o | بيضاء BYŽEÙ bembeyaz parlayıverdi | للناظرين LLNEƵRYN bakanlar için |
Kırık Meal (Okunuş) : |ve nezeǎ: ve (böğründen) çıkardı | yedehu: elini | fe iƶā: birden | hiye: o | beyDā'u: bembeyaz parlayıverdi | linnāZirīne: bakanlar için |
Kırık Meal (Transcript) : |WNZA: ve (böğründen) çıkardı | YD̃H: elini | FÎZ̃E: birden | HY: o | BYŽEÙ: bembeyaz parlayıverdi | LLNEƵRYN: bakanlar için |
Abdulbaki Gölpınarlı : Elini koltuğuna sokup çıkarınca bakanlar gördüler ki bembeyaz, parıl-parıl parlayan bir el.
Adem Uğur : Ve elini (cebinden) çıkardı. Birdenbire o da seyredenlere bembeyaz görünüverdi.
Ahmed Hulusi : Ve (Musa) elini çekip çıkardı, birden o (el) parlayan beyaz ışık hâlinde göründü!
Ahmet Tekin : Mûsâ elini koynundan çıkardı. Eli bembeyaz, ışıl ışıl olmuştu. Bakanların gözünü kamaştırıyordu.
Ahmet Varol : Ardından elini çıkardı. O da bakanlara bembeyaz görünüverdi.
Ali Bulaç : (Bir de) Elini sıyırdı, o da anında bakanlara bembeyaz (görünüverdi).
Ali Fikri Yavuz : Bir de elini (koynundan) çıkardı ki, ne görsünler; seyredenlere, eli bembeyaz ışık saçıyor.
Bekir Sadak : (107-10) 8 Musa, asasini yere atar atmaz apacik bir yilan oluverdi; elini cikardi, bakanlar bembeyaz oldugunu gorduler. *
Celal Yıldırım : Ve elini (koynuna sokup) çıkarıverdi de o, bakanlara bembeyaz (ışık saçan, pırıl pırıl) oluverdi.
Diyanet İşleri : Elini (koynundan) çıkardı. Bir de ne görsünler o, bakanlar için, bembeyaz olmuş.
Diyanet İşleri (eski) : (107-108) Musa, asasını yere atar atmaz apaçık bir yılan (ejderha) oluverdi; elini çıkardı, bakanlar bembeyaz olduğunu gördüler.
Diyanet Vakfi : Ve elini (cebinden) çıkardı. Birdenbire o da seyredenlere bembeyaz görünüverdi.
Edip Yüksel : Elini çıkardı, bakanlar için bembeyaz oluverdi.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Ve Musa elini koynundan çıkarıverdi, eli bembeyaz olmuş, bakanların gözünü kamaştırıyordu.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Elini sıyırıp çıkardı, ne baksın; o seyredenlere ışık saçan bembeyaz bir el!
Elmalılı Hamdi Yazır : ve elini sıyırdı çıkardı, ne baksın o bakanlara bembeyaz parlıyor
Fizilal-il Kuran : Ve elini yeninin altından çıkardı, bakanlar onun ak bir parıltı saçtığını gördüler.
Gültekin Onan : (Bir de) Elini sıyırdı, o da anında bakanlara bembeyaz (görünüverdi).
Hakkı Yılmaz : (107,108) "Bunun üzerine Mûsâ, bilgi birikimini ortaya attı, o da birdenbire apaçık bir “silip süpüren” kesiliverdi. Gücünü de sıyırıp açığa koydu; artık gücü, izleyenler için mükemmel, tam kusursuzca idi. "
Hasan Basri Çantay : Elini çıkardı. Ne görsünler: O da temâşâ edenlere (ışıklar saçan) bembeyaz (bir el).
Hayrat Neşriyat : Ve elini (koynundan) çıkardı, bir de ne görsünler, o da bakanlara bembeyaz (nûr saçan bir el)!
İbni Kesir : Elini çıkardı, ne görsün; o da bakanlara bembeyaz.
İskender Evrenosoğlu : Ve elini (göğsünden) çekip çıkardığı zaman bakanlar, onun (elinin) beyaz olduğunu (gördüler).
Muhammed Esed : Ve (sonra) elini yukarı kaldırdı: Oo! Bir de baktılar, bembeyaz, ışıl ışıl!
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve elini (cebinden) çıkardı, o hemen bakanlar için bembeyaz (bir nûr) kesildi.
Ömer Öngüt : Ve elini çıkardı. Bir de ne görsünler! O da bakanlara bembeyaz görünüyor!
Şaban Piriş : Elini koynuna soktu. O şimdi bakanların (gözünü kamaştıran) bembeyaz bir el idi
Suat Yıldırım : (107-108) Bunun üzerine Mûsâ, asasını yere bırakıverdi, bir de ne görsün: o koskoca bir ejderha kesilmiş! Elini sıyırıp çıkardı, bir de ne görsün: Bakan kimseler için parlak mı parlak, ışık saçan bir el haline gelmiş!
Süleyman Ateş : Ve elini (böğründen) çıkardı, birden o, bakanlar için, bembeyaz parlayan bir şey oldu.
Tefhim-ul Kuran : (Bir de) Elini sıyırdı, o da anında bakanlara bembeyaz (görünüverdi) .
Ümit Şimşek : Elini çıkardı; o da bakanların gözlerini alan bir beyazlıktı.
Yaşar Nuri Öztürk : Elini çekip çıkardı; birden o el, bakanların önünde bembeyaz kesildi.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}