» 7 / A’râf  52:

Kuran Sırası: 7
İniş Sırası: 39
Araf Suresi = Yüksek/Orta Yer Suresi
46. Ayette yer alan cennet ve cehennem arasindaki orta yer bölgesindeki insanlardan bahsedildigi için bu adi almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَلَقَدْ (WLGD̃) = veleḳad : gerçekten
2. جِئْنَاهُمْ (CÙNEHM) = ci'nāhum : onlara getirdik
3. بِكِتَابٍ (BKTEB) = bikitābin : bir Kitap
4. فَصَّلْنَاهُ (FṦLNEH) = feSSalnāhu : açıkladığımız
5. عَلَىٰ (AL) = ǎlā : göre
6. عِلْمٍ (ALM) = ǐlmin : bilgiye
7. هُدًى (HD̃) = huden : yol gösterici
8. وَرَحْمَةً (WRḪMT) = ve raHmeten : ve rahmet olan
9. لِقَوْمٍ (LGWM) = liḳavmin : bir toplum için
10. يُؤْمِنُونَ (YÙMNWN) = yu'minūne : inanan
gerçekten | onlara getirdik | bir Kitap | açıkladığımız | göre | bilgiye | yol gösterici | ve rahmet olan | bir toplum için | inanan |

[] [CYE] [KTB] [FṦL] [] [ALM] [HD̃Y] [RḪM] [GWM] [EMN]
WLGD̃ CÙNEHM BKTEB FṦLNEH AL ALM HD̃ WRḪMT LGWM YÙMNWN

veleḳad ci'nāhum bikitābin feSSalnāhu ǎlā ǐlmin huden ve raHmeten liḳavmin yu'minūne
ولقد جئناهم بكتاب فصلناه على علم هدى ورحمة لقوم يؤمنون

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ولقد | WLGD̃ veleḳad gerçekten And certainly
جئناهم ج ي ا | CYE CÙNEHM ci'nāhum onlara getirdik We had brought them
بكتاب ك ت ب | KTB BKTEB bikitābin bir Kitap a Book
فصلناه ف ص ل | FṦL FṦLNEH feSSalnāhu açıkladığımız which We have explained
على | AL ǎlā göre with
علم ع ل م | ALM ALM ǐlmin bilgiye knowledge -
هدى ه د ي | HD̃Y HD̃ huden yol gösterici as guidance
ورحمة ر ح م | RḪM WRḪMT ve raHmeten ve rahmet olan and mercy
لقوم ق و م | GWM LGWM liḳavmin bir toplum için for a people
يؤمنون ا م ن | EMN YÙMNWN yu'minūne inanan who believe.

7:52 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

gerçekten | onlara getirdik | bir Kitap | açıkladığımız | göre | bilgiye | yol gösterici | ve rahmet olan | bir toplum için | inanan |

[] [CYE] [KTB] [FṦL] [] [ALM] [HD̃Y] [RḪM] [GWM] [EMN]
WLGD̃ CÙNEHM BKTEB FṦLNEH AL ALM HD̃ WRḪMT LGWM YÙMNWN

veleḳad ci'nāhum bikitābin feSSalnāhu ǎlā ǐlmin huden ve raHmeten liḳavmin yu'minūne
ولقد جئناهم بكتاب فصلناه على علم هدى ورحمة لقوم يؤمنون

[] [ج ي ا] [ك ت ب] [ف ص ل] [] [ع ل م] [ه د ي] [ر ح م] [ق و م] [ا م ن]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ولقد | WLGD̃ veleḳad gerçekten And certainly
Vav,Lam,Gaf,Dal,
6,30,100,4,
REM – prefixed resumption particle
EMPH – emphatic prefix lām
CERT – particle of certainty
الواو استئنافية
اللام لام التوكيد
حرف تحقيق
جئناهم ج ي ا | CYE CÙNEHM ci'nāhum onlara getirdik We had brought them
Cim,,Nun,Elif,He,Mim,
3,,50,1,5,40,
V – 1st person plural perfect verb
PRON – subject pronoun
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل و«هم» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
بكتاب ك ت ب | KTB BKTEB bikitābin bir Kitap a Book
Be,Kef,Te,Elif,Be,
2,20,400,1,2,
P – prefixed preposition bi
N – genitive masculine indefinite noun
جار ومجرور
فصلناه ف ص ل | FṦL FṦLNEH feSSalnāhu açıkladığımız which We have explained
Fe,Sad,Lam,Nun,Elif,He,
80,90,30,50,1,5,
V – 1st person plural (form II) perfect verb
PRON – subject pronoun
PRON – 3rd person masculine singular object pronoun
فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل والهاء ضمير متصل في محل نصب مفعول به
على | AL ǎlā göre with
Ayn,Lam,,
70,30,,
P – preposition
حرف جر
علم ع ل م | ALM ALM ǐlmin bilgiye knowledge -
Ayn,Lam,Mim,
70,30,40,
N – genitive masculine indefinite noun
اسم مجرور
هدى ه د ي | HD̃Y HD̃ huden yol gösterici as guidance
He,Dal,,
5,4,,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
ورحمة ر ح م | RḪM WRḪMT ve raHmeten ve rahmet olan and mercy
Vav,Re,Ha,Mim,Te merbuta,
6,200,8,40,400,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – accusative feminine indefinite noun
الواو عاطفة
اسم منصوب
لقوم ق و م | GWM LGWM liḳavmin bir toplum için for a people
Lam,Gaf,Vav,Mim,
30,100,6,40,
P – prefixed preposition lām
N – genitive masculine indefinite noun
جار ومجرور
يؤمنون ا م ن | EMN YÙMNWN yu'minūne inanan who believe.
Ye,,Mim,Nun,Vav,Nun,
10,,40,50,6,50,
V – 3rd person masculine plural (form IV) imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَلَقَدْ: gerçekten | جِئْنَاهُمْ: onlara getirdik | بِكِتَابٍ: bir Kitap | فَصَّلْنَاهُ: açıkladığımız | عَلَىٰ: göre | عِلْمٍ: bilgiye | هُدًى: yol gösterici | وَرَحْمَةً: ve rahmet olan | لِقَوْمٍ: bir toplum için | يُؤْمِنُونَ: inanan |
Kırık Meal (Harekesiz) : |ولقد WLGD̃ gerçekten | جئناهم CÙNEHM onlara getirdik | بكتاب BKTEB bir Kitap | فصلناه FṦLNEH açıkladığımız | على AL göre | علم ALM bilgiye | هدى HD̃ yol gösterici | ورحمة WRḪMT ve rahmet olan | لقوم LGWM bir toplum için | يؤمنون YÙMNWN inanan |
Kırık Meal (Okunuş) : |veleḳad: gerçekten | ci'nāhum: onlara getirdik | bikitābin: bir Kitap | feSSalnāhu: açıkladığımız | ǎlā: göre | ǐlmin: bilgiye | huden: yol gösterici | ve raHmeten: ve rahmet olan | liḳavmin: bir toplum için | yu'minūne: inanan |
Kırık Meal (Transcript) : |WLGD̃: gerçekten | CÙNEHM: onlara getirdik | BKTEB: bir Kitap | FṦLNEH: açıkladığımız | AL: göre | ALM: bilgiye | HD̃: yol gösterici | WRḪMT: ve rahmet olan | LGWM: bir toplum için | YÙMNWN: inanan |
Abdulbaki Gölpınarlı : Biz onlara öyle bir kitap gönderdik ki onu bilgiyle açıkladık, o kitapta, ne lazımsa hepsini bildirdik, inananlara doğru yolu gösterir ve rahmettir.
Adem Uğur : Gerçekten onlara, inanan bir toplum için yol gösterici ve rahmet olarak, ilim üzere açıkladığımız bir kitap getirdik.
Ahmed Hulusi : Gerçek ki onlara, iman eden topluluğa rahmet ve hidâyet kılavuzu olacak, ilime dayanan ayrıntılı bir BİLGİ kaynağı getirdik.
Ahmet Tekin : Onlara, ilmî esaslara göre ayrıntılı olarak açıkladığımız; iman edecek bir kavim için hidayet rehberi ve rahmet olan kitabı, Kur’ân’ı getirdik.
Ahmet Varol : Biz onlara bilgi ile açıkladığımız, iman edenler topluluğu için yol gösterici ve rahmet olan bir kitap getirdik.
Ali Bulaç : Andolsun, biz onlara bir Kitap getirdik; iman edecek bir topluluğa bir hidayet ve bir rahmet olmak üzere bir bilgiye dayanarak onu çeşitli biçimlerde açıkladık.
Ali Fikri Yavuz : Andolsun, biz onlara (Mekke’lilere) bir kitab (Kur’an) getirdik ki, iman edecek olan herhangi bir kavme, bir hidayet ve rahmet (temel nizam) olsun. Onun için tam bir ilim üzere, onun hükümlerini ayrı ayrı beyan ettik.
Bekir Sadak : And olsun ki Biz onlara bir Kitap getirdik, inanan bir millet icin yol gosterici ve rahmet olarak onu bilgiyle uzun uzun acikladik.
Celal Yıldırım : And olsun ki onlara öyle bir kitap getirdik ki, imân edecek bir millete doğru yolu göstermek ve rahmet olmak üzere onu kusursuz bir bilgi ile bir bir açıklayıp (yerli yerince indirdik).
Diyanet İşleri : Andolsun biz onlara, bilerek açıkladığımız bir kitabı, inanan bir toplum için bir yol gösterici ve rahmet olarak getirdik.
Diyanet İşleri (eski) : And olsun ki Biz onlara bir Kitap getirdik, inanan bir millet için yol gösterici ve rahmet olarak onu bilgiyle uzun uzun açıkladık.
Diyanet Vakfi : Gerçekten onlara, inanan bir toplum için yol gösterici ve rahmet olarak, ilim üzere açıkladığımız bir kitap getirdik.
Edip Yüksel : Bilgiyle detaylandırdığımız, inanan bir toplum için yol gösterici ve rahmet olan bir kitabı onlara getirdik.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Gerçekten onlara, bilgiye göre açıkladığımız, inanan bir toplum için yol gösterici ve rahmet olan bir kitap getirdik.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Muhakkak biz onlara, inanacak herhangi bir kavme hidayet ve rahmet olması için, tam bir bilgi ile bölüm bölüm açıkladığımız bir kitap gönderdik.
Elmalılı Hamdi Yazır : Filhakıka biz onlara öyle bir kitâb gönderdik ki iyman edecek her hangi bir kavme bir düsturı hidayet ve rahmet olmak için tam bir ılm üzere onu fasıla fasıla ayırd ettik
Fizilal-il Kuran : Biz onlara, ilme dayalı ayrıntılı açıklamalarla donattığımız, müminlere doğru yol kılavuzu ve rahmet olan bir kitap (Kur'an) gönderdik.
Gültekin Onan : Andolsun, biz onlara bir kitap getirdik. İnanacak bir topluluğa bir hidayet ve bir rahmet olmak üzere bir bilgiye dayanarak onu çeşitli biçimlerde açıkladık.
Hakkı Yılmaz : Hiç kuşkusuz onlara, inananlar için bir kılavuz ve rahmet olarak, tam bir bilgiyle ayrıntılı olarak açıkladığımız bir Kitap getirmiştik.
Hasan Basri Çantay : Andolsun, biz onlara öyle bir kitâb getirmişizdir ki îman edecek herhangi bir kavme (mahz-ı) hidâyet ve rahmet olmak için onu tam bir ilim üzere tafsıyl etmişizdir.
Hayrat Neşriyat : Şübhesiz (biz) onlara bir Kitab da getirdik ki, îmân edecek bir topluluğa, bir hidâyet ve bir rahmet olarak bir ilim üzere onu iyice açıkladık.
İbni Kesir : Andolsun ki; Biz, onlara kitab indirdik. Onu bilgiye dayanarak uzun uzun açıkladık. İnanan bir kavim için hidayet ve rahmet olarak.
İskender Evrenosoğlu : Ve andolsun; onlara bir kitap getirdik ve âmenû olan bir kavim için onu rahmet ve hidayet(e erdiren) olarak bir ilim üzerine ayrı ayrı açıkladık.
Muhammed Esed : "Çünkü Biz, gerçekten de onlara, inanacak bir toplum için bir doğru yol, içinde bilgiye dayalı ayrıntılı açıklamalarda bulunduğumuz bir kitap ulaştırdık".
Ömer Nasuhi Bilmen : Muhakkak onlara bir kitap getirdik. İşte onu imân edecek bir kavim için bir hüda ve rahmet olmak için tam bir ilim üzere mufassalan irad ettik.
Ömer Öngüt : Andolsun ki biz onlara ilim ile açıkladığımız, inanan bir topluluk için hidayet ve rahmet olarak bir kitap getirdik.
Şaban Piriş : Biz onlara, ilim ile açıkladığımız, iman eden bir toplum için de kılavuz ve rahmet olan bir kitap getirmiştik..
Suat Yıldırım : Gerçekten onlara tam bir vukufla mânalarını bir bir bildirdiğimiz ve iman edecek kimseler için bir hidâyet, bir rahmet olan bir kitap getirdik.
Süleyman Ateş : Gerçekten onlara, bilgiye göre açıkladığımız, inanan bir toplum için yol gösterici ve rahmet olan bir kitap getirdik.
Tefhim-ul Kuran : Andolsun, biz onlara ilme dayalı açıklamalar veren bir Kitap verdik ki bu kitap iman edenler için bir hidayet ve rahmettir.
Ümit Şimşek : Biz onlara bir kitap getirmiş ve o kitabı, iman eden bir topluluk için bir hidayet ve bir rahmet olmak üzere, İlâhî ilmimizle açıklamış bulunuyoruz.
Yaşar Nuri Öztürk : Yemin olsun ki, biz onlara, ilme uygun biçimde, ayrıntılı kıldığımız bir Kitap getirdik. İnanan bir topluluk için bir kılavuz, bir rahmettir o.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}