» 7 / A’râf  186:

Kuran Sırası: 7
İniş Sırası: 39
Araf Suresi = Yüksek/Orta Yer Suresi
46. Ayette yer alan cennet ve cehennem arasindaki orta yer bölgesindeki insanlardan bahsedildigi için bu adi almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. مَنْ (MN) = men : kimi
2. يُضْلِلِ (YŽLL) = yuDlili : saptırırsa
3. اللَّهُ (ELLH) = llahu : Allah
4. فَلَا (FLE) = felā : artık olmaz
5. هَادِيَ (HED̃Y) = hādiye : yol gösteren
6. لَهُ (LH) = lehu : onun için
7. وَيَذَرُهُمْ (WYZ̃RHM) = ve yeƶeruhum : ve bırakır onları
8. فِي (FY) = fī : içinde
9. طُغْيَانِهِمْ (ŦĞYENHM) = Tuğyānihim : azgınlıkları
10. يَعْمَهُونَ (YAMHWN) = yeǎ'mehūne : bocalayıp dururlar
kimi | saptırırsa | Allah | artık olmaz | yol gösteren | onun için | ve bırakır onları | içinde | azgınlıkları | bocalayıp dururlar |

[] [ŽLL] [] [] [HD̃Y] [] [WZ̃R] [] [ŦĞY] [AMH]
MN YŽLL ELLH FLE HED̃Y LH WYZ̃RHM FY ŦĞYENHM YAMHWN

men yuDlili llahu felā hādiye lehu ve yeƶeruhum Tuğyānihim yeǎ'mehūne
من يضلل الله فلا هادي له ويذرهم في طغيانهم يعمهون

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
من | MN men kimi Whoever
يضلل ض ل ل | ŽLL YŽLL yuDlili saptırırsa (is) let go astray
الله | ELLH llahu Allah (by) Allah
فلا | FLE felā artık olmaz then (there is) no
هادي ه د ي | HD̃Y HED̃Y hādiye yol gösteren guide
له | LH lehu onun için for him.
ويذرهم و ذ ر | WZ̃R WYZ̃RHM ve yeƶeruhum ve bırakır onları And He leaves them
في | FY içinde in
طغيانهم ط غ ي | ŦĞY ŦĞYENHM Tuğyānihim azgınlıkları their transgression
يعمهون ع م ه | AMH YAMHWN yeǎ'mehūne bocalayıp dururlar wandering blindly.

7:186 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

kimi | saptırırsa | Allah | artık olmaz | yol gösteren | onun için | ve bırakır onları | içinde | azgınlıkları | bocalayıp dururlar |

[] [ŽLL] [] [] [HD̃Y] [] [WZ̃R] [] [ŦĞY] [AMH]
MN YŽLL ELLH FLE HED̃Y LH WYZ̃RHM FY ŦĞYENHM YAMHWN

men yuDlili llahu felā hādiye lehu ve yeƶeruhum Tuğyānihim yeǎ'mehūne
من يضلل الله فلا هادي له ويذرهم في طغيانهم يعمهون

[] [ض ل ل] [] [] [ه د ي] [] [و ذ ر] [] [ط غ ي] [ع م ه]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
من | MN men kimi Whoever
Mim,Nun,
40,50,
COND – conditional noun
اسم شرط
يضلل ض ل ل | ŽLL YŽLL yuDlili saptırırsa (is) let go astray
Ye,Dad,Lam,Lam,
10,800,30,30,
V – 3rd person masculine singular (form IV) imperfect verb, jussive mood
فعل مضارع مجزوم
الله | ELLH llahu Allah (by) Allah
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – nominative proper noun → Allah"
لفظ الجلالة مرفوع
فلا | FLE felā artık olmaz then (there is) no
Fe,Lam,Elif,
80,30,1,
RSLT – prefixed result particle
NEG – negative particle
الفاء واقعة في جواب الشرط
نافية تعمل عمل «أن»
هادي ه د ي | HD̃Y HED̃Y hādiye yol gösteren guide
He,Elif,Dal,Ye,
5,1,4,10,
N – accusative masculine active participle
اسم منصوب
له | LH lehu onun için for him.
Lam,He,
30,5,
P – prefixed preposition lām
PRON – 3rd person masculine singular personal pronoun
جار ومجرور
ويذرهم و ذ ر | WZ̃R WYZ̃RHM ve yeƶeruhum ve bırakır onları And He leaves them
Vav,Ye,Zel,Re,He,Mim,
6,10,700,200,5,40,
REM – prefixed resumption particle
V – 3rd person masculine singular imperfect verb
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
الواو استئنافية
فعل مضارع و«هم» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
في | FY içinde in
Fe,Ye,
80,10,
P – preposition
حرف جر
طغيانهم ط غ ي | ŦĞY ŦĞYENHM Tuğyānihim azgınlıkları their transgression
Tı,Ğayn,Ye,Elif,Nun,He,Mim,
9,1000,10,1,50,5,40,
N – genitive masculine verbal noun
PRON – 3rd person masculine plural possessive pronoun
اسم مجرور و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
يعمهون ع م ه | AMH YAMHWN yeǎ'mehūne bocalayıp dururlar wandering blindly.
Ye,Ayn,Mim,He,Vav,Nun,
10,70,40,5,6,50,
V – 3rd person masculine plural imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |مَنْ: kimi | يُضْلِلِ: saptırırsa | اللَّهُ: Allah | فَلَا: artık olmaz | هَادِيَ: yol gösteren | لَهُ: onun için | وَيَذَرُهُمْ: ve bırakır onları | فِي: içinde | طُغْيَانِهِمْ: azgınlıkları | يَعْمَهُونَ: bocalayıp dururlar |
Kırık Meal (Harekesiz) : |من MN kimi | يضلل YŽLL saptırırsa | الله ELLH Allah | فلا FLE artık olmaz | هادي HED̃Y yol gösteren | له LH onun için | ويذرهم WYZ̃RHM ve bırakır onları | في FY içinde | طغيانهم ŦĞYENHM azgınlıkları | يعمهون YAMHWN bocalayıp dururlar |
Kırık Meal (Okunuş) : |men: kimi | yuDlili: saptırırsa | llahu: Allah | felā: artık olmaz | hādiye: yol gösteren | lehu: onun için | ve yeƶeruhum: ve bırakır onları | : içinde | Tuğyānihim: azgınlıkları | yeǎ'mehūne: bocalayıp dururlar |
Kırık Meal (Transcript) : |MN: kimi | YŽLL: saptırırsa | ELLH: Allah | FLE: artık olmaz | HED̃Y: yol gösteren | LH: onun için | WYZ̃RHM: ve bırakır onları | FY: içinde | ŦĞYENHM: azgınlıkları | YAMHWN: bocalayıp dururlar |
Abdulbaki Gölpınarlı : Allah kimi yoldan çıkarırsa artık yoktur onu doğru yola sevkedecek ve onları can gözleri kör olarak şaşkınlıklarında bırakır gider.
Adem Uğur : Allah kimi şaşırtırsa, artık onun için yol gösteren yoktur. Ve onları azgınlıkları içinde şaşkın olarak bırakır.
Ahmed Hulusi : Allâh kimi saptırırsa, artık ona hidâyet edecek yoktur. . . Onları kendi taşkınlıkları içinde kör ve şaşkın, bocalar hâlde bırakır.
Ahmet Tekin : Allah kimin hak yoldan uzaklaşmasına, dalâleti, bozuk düzeni, helâki tercihine özgürlük tanırsa, kimse onu doğru yola iletemez. Onları azgınlıkları içinde bocalar vaziyette bırakır.
Ahmet Varol : Allah kimi sapıklığa düşürürse onu doğru yola iletecek yoktur. (Allah) onları taşkınlıkları içinde bocalar bir halde bırakır.
Ali Bulaç : Allah'ın saptırdığı kimseye artık hidayet verecek yoktur. Ve onları tuğyanları içinde şaşkınca dolaşır bir durumda bırakıverir.
Ali Fikri Yavuz : Kimi ki Allah doğru yoldan saptırır, artık onu yola getirecek kimse yoktur. Allah, onları azgınlıkları içinde bırakır, körü körüne yuvarlanır giderler.
Bekir Sadak : Allah'in saptirdigini yola getirecek yoktur. O, sapanlari taskinliklari icinde bocalayip dururlarken birakir.
Celal Yıldırım : Allah kimi doğru yoldan saptırırsa, onu doğru yola iletecek yoktur. Allah onları azgınlıkları içinde bocalayıp şaşkın şaşkın dururken bırakıverir.
Diyanet İşleri : Allah, kimi saptırırsa artık onu doğru yola iletecek kimse yoktur. Allah, onları azgınlıkları içinde bırakır, bocalayıp dururlar.
Diyanet İşleri (eski) : Allah'ın saptırdığını yola getirecek yoktur. O, sapanları taşkınlıkları içinde bocalayıp dururlarken bırakır.
Diyanet Vakfi : Allah kimi şaşırtırsa, artık onun için yol gösteren yoktur. Ve onları azgınlıkları içinde şaşkın olarak bırakır.
Edip Yüksel : ALLAH'ın saptırdığı kimseler için yol gösterici bulunmaz. Onları azgınlıkları içinde bocalar durur halde bırakır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Allah kimi saptırırsa onu yola getirecek bir kimse yoktur. O, onları kendi hâllerine bırakır ve kendi azgınlıkları içinde yuvarlanıp giderler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Allah kimi saptırırsa, artık onu yola getirecek bir kimse yoktur. O, onları bırakır taşkınlıkları içinde, körü körüne yuvarlanıp giderler.
Elmalılı Hamdi Yazır : Kimi ki Allah saptırır, artık onu yola getirecek yoktur, o onları bırakır, tuğyanları içinde kör körüne yuvarlanır giderler
Fizilal-il Kuran : Allah'ın saptırdığı kulu hiç kimse doğru yola iletmez. O sapıkları, azgınlıklar içinde debelenmeye bırakır.
Gültekin Onan : Tanrı'nın saptırdığı kimseye artık hidayet verecek yoktur. Ve onları tuğyanları içinde şaşkınca dolaşır bir durumda bırakıverir.
Hakkı Yılmaz : Allah, kimi saptırırsa, artık ona yol gösterecek bir kimse de yoktur. Ve O, bunları taşkınlıkları içinde şaşkın bir durumda bırakır.
Hasan Basri Çantay : Allah kimi sapdırırsa artık onu yola getirecek yokdur. O, bunları taşkınlığı içinde, ve serserî bir halde, bırakıverir.
Hayrat Neşriyat : Allah kimi (küfrü sebebiyle) dalâlete atarsa, o takdirde onu hidâyete erdirecek kimse yoktur ve (Allah) onları azgınlıkları içinde bırakır da bocalayıp dururlar!
İbni Kesir : Kimi, Allah saptırırsa; onu doğru yola götürecek yoktur. O, bunları taşkınlıkları içinde serseri bir halde bırakır.
İskender Evrenosoğlu : Allah kimi dalâlette bırakırsa, artık onun için bir hidayetçi (hidayete erdiren) yoktur. Ve onları azgınlıkları (isyanları) içinde şaşkın (bir halde) terkeder (bırakır).
Muhammed Esed : Allahın sapıklık içinde bıraktığı kimseler için yol gösterici yoktur. Allah, onları körcesine sağa sola sendeleyip dururken o kurumlu azgınlıkları içinde bırakacaktır.
Ömer Nasuhi Bilmen : Allah Teâlâ kimi dalâlete düşürürse artık ona hidâyet edecek bulunamaz ve onları kendi dalâletlerinde mütereddit bir halde bırakır.
Ömer Öngüt : Allah'ın saptırdığını yola getirecek yoktur, onları azgınlıkları içinde şaşkın olarak bocalayıp dururken bırakır.
Şaban Piriş : Allah kimi sapıklıkta bırakırsa onun bir rehberi yoktur. Onları azgınlıkları içerisinde şaşkın bir halde bırakır.
Suat Yıldırım : Allah kimi şaşırtırsa onu doğru yola getirecek yoktur. Allah onları azgınlıkları içinde bırakır, körü körüne yuvarlanır giderler.
Süleyman Ateş : Allâh kimi saptırırsa, artık onun için yol gösteren olmaz. Ve bırakır onları, azgınlıkları içinde bocalayıp dururlar.
Tefhim-ul Kuran : Allah'ın saptırdığı kimseye artık hidayet verecek yoktur. Ve onları tuğyanları içinde şaşkınca dolaşır bir durumda bırakıverir.
Ümit Şimşek : Allah'ın saptırdığını doğru yola getirebilecek yoktur. Allah onları bırakır da azgınlıkları içinde bocalar dururlar.
Yaşar Nuri Öztürk : Allah'ın şaşırttığına kimse kılavuzluk edemez. O bırakır onları ki, kudurgunlukları içinde bocalayıp dursunlar.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}