» 3 / Âl-i Imrân  176:

Kuran Sırası: 3
İniş Sırası: 89
Ali Imran Suresi = Imran Ailesi Suresi
Imran ailesinden bahsedildiginden bu adi almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَلَا (WLE) = ve lā :
2. يَحْزُنْكَ (YḪZNK) = yeHzunke : seni üzmesin
3. الَّذِينَ (ELZ̃YN) = elleƶīne : kimseler
4. يُسَارِعُونَ (YSERAWN) = yusāriǔne : koşan(lar)
5. فِي (FY) = fī :
6. الْكُفْرِ (ELKFR) = l-kufri : inkara
7. إِنَّهُمْ (ÎNHM) = innehum : elbette onlar
8. لَنْ (LN) = len :
9. يَضُرُّوا (YŽRWE) = yeDurrū : zarar veremezler
10. اللَّهَ (ELLH) = llahe : Allah'a
11. شَيْئًا (ŞYÙE) = şey'en : hiçbir
12. يُرِيدُ (YRYD̃) = yurīdu : istiyor
13. اللَّهُ (ELLH) = llahu : Allah
14. أَلَّا (ÊLE) = ellā :
15. يَجْعَلَ (YCAL) = yec'ǎle : koymamak
16. لَهُمْ (LHM) = lehum : onlara
17. حَظًّا (ḪƵE) = HaZZen : hiçbir nasip
18. فِي (FY) = fī :
19. الْاخِرَةِ (EL ËḢRT) = l-āḣirati : ahirette
20. وَلَهُمْ (WLHM) = ve lehum : ve Onların
21. عَذَابٌ (AZ̃EB) = ǎƶābun : bir azab
22. عَظِيمٌ (AƵYM) = ǎZīmun : büyük
| seni üzmesin | kimseler | koşan(lar) | | inkara | elbette onlar | | zarar veremezler | Allah'a | hiçbir | istiyor | Allah | | koymamak | onlara | hiçbir nasip | | ahirette | ve Onların | bir azab | büyük |

[] [ḪZN] [] [SRA] [] [KFR] [] [] [ŽRR] [] [ŞYE] [RWD̃] [] [] [CAL] [] [ḪƵƵ] [] [EḢR] [LHM] [AZ̃B] [AƵM]
WLE YḪZNK ELZ̃YN YSERAWN FY ELKFR ÎNHM LN YŽRWE ELLH ŞYÙE YRYD̃ ELLH ÊLE YCAL LHM ḪƵE FY EL ËḢRT WLHM AZ̃EB AƵYM

ve lā yeHzunke elleƶīne yusāriǔne l-kufri innehum len yeDurrū llahe şey'en yurīdu llahu ellā yec'ǎle lehum HaZZen l-āḣirati ve lehum ǎƶābun ǎZīmun
ولا يحزنك الذين يسارعون في الكفر إنهم لن يضروا الله شيئا يريد الله ألا يجعل لهم حظا في الآخرة ولهم عذاب عظيم

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ولا | WLE ve lā And (let) not
يحزنك ح ز ن | ḪZN YḪZNK yeHzunke seni üzmesin grieve you
الذين | ELZ̃YN elleƶīne kimseler those who
يسارعون س ر ع | SRA YSERAWN yusāriǔne koşan(lar) hasten
في | FY in(to)
الكفر ك ف ر | KFR ELKFR l-kufri inkara [the] disbelief.
إنهم | ÎNHM innehum elbette onlar Indeed, they
لن | LN len never
يضروا ض ر ر | ŽRR YŽRWE yeDurrū zarar veremezler will harm
الله | ELLH llahe Allah'a Allah
شيئا ش ي ا | ŞYE ŞYÙE şey'en hiçbir (in) anything.
يريد ر و د | RWD̃ YRYD̃ yurīdu istiyor intends
الله | ELLH llahu Allah Allah
ألا | ÊLE ellā that not
يجعل ج ع ل | CAL YCAL yec'ǎle koymamak He will set
لهم | LHM lehum onlara for them
حظا ح ظ ظ | ḪƵƵ ḪƵE HaZZen hiçbir nasip any portion
في | FY in
الآخرة ا خ ر | EḢR EL ËḢRT l-āḣirati ahirette the Hereafter.
ولهم ل ه م | LHM WLHM ve lehum ve Onların And for them
عذاب ع ذ ب | AZ̃B AZ̃EB ǎƶābun bir azab (is) a punishment
عظيم ع ظ م | AƵM AƵYM ǎZīmun büyük great.

3:176 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

| seni üzmesin | kimseler | koşan(lar) | | inkara | elbette onlar | | zarar veremezler | Allah'a | hiçbir | istiyor | Allah | | koymamak | onlara | hiçbir nasip | | ahirette | ve Onların | bir azab | büyük |

[] [ḪZN] [] [SRA] [] [KFR] [] [] [ŽRR] [] [ŞYE] [RWD̃] [] [] [CAL] [] [ḪƵƵ] [] [EḢR] [LHM] [AZ̃B] [AƵM]
WLE YḪZNK ELZ̃YN YSERAWN FY ELKFR ÎNHM LN YŽRWE ELLH ŞYÙE YRYD̃ ELLH ÊLE YCAL LHM ḪƵE FY EL ËḢRT WLHM AZ̃EB AƵYM

ve lā yeHzunke elleƶīne yusāriǔne l-kufri innehum len yeDurrū llahe şey'en yurīdu llahu ellā yec'ǎle lehum HaZZen l-āḣirati ve lehum ǎƶābun ǎZīmun
ولا يحزنك الذين يسارعون في الكفر إنهم لن يضروا الله شيئا يريد الله ألا يجعل لهم حظا في الآخرة ولهم عذاب عظيم

[] [ح ز ن] [] [س ر ع] [] [ك ف ر] [] [] [ض ر ر] [] [ش ي ا] [ر و د] [] [] [ج ع ل] [] [ح ظ ظ] [] [ا خ ر] [ل ه م] [ع ذ ب] [ع ظ م]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ولا | WLE ve lā And (let) not
Vav,Lam,Elif,
6,30,1,
REM – prefixed resumption particle
NEG – negative particle
الواو استئنافية
حرف نفي
يحزنك ح ز ن | ḪZN YḪZNK yeHzunke seni üzmesin grieve you
Ye,Ha,Ze,Nun,Kef,
10,8,7,50,20,
V – 3rd person masculine singular imperfect verb, jussive mood
PRON – 2nd person masculine singular object pronoun
فعل مضارع مجزوم والكاف ضمير متصل في محل نصب مفعول به
الذين | ELZ̃YN elleƶīne kimseler those who
Elif,Lam,Zel,Ye,Nun,
1,30,700,10,50,
REL – masculine plural relative pronoun
اسم موصول
يسارعون س ر ع | SRA YSERAWN yusāriǔne koşan(lar) hasten
Ye,Sin,Elif,Re,Ayn,Vav,Nun,
10,60,1,200,70,6,50,
V – 3rd person masculine plural (form III) imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
في | FY in(to)
Fe,Ye,
80,10,
P – preposition
حرف جر
الكفر ك ف ر | KFR ELKFR l-kufri inkara [the] disbelief.
Elif,Lam,Kef,Fe,Re,
1,30,20,80,200,
N – genitive masculine noun
اسم مجرور
إنهم | ÎNHM innehum elbette onlar Indeed, they
,Nun,He,Mim,
,50,5,40,
ACC – accusative particle
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
حرف نصب و«هم» ضمير متصل في محل نصب اسم «ان»
لن | LN len never
Lam,Nun,
30,50,
NEG – negative particle
حرف نفي
يضروا ض ر ر | ŽRR YŽRWE yeDurrū zarar veremezler will harm
Ye,Dad,Re,Vav,Elif,
10,800,200,6,1,
V – 3rd person masculine plural imperfect verb, subjunctive mood
PRON – subject pronoun
فعل مضارع منصوب والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
الله | ELLH llahe Allah'a Allah
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – accusative proper noun → Allah"
لفظ الجلالة منصوب
شيئا ش ي ا | ŞYE ŞYÙE şey'en hiçbir (in) anything.
Şın,Ye,,Elif,
300,10,,1,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
يريد ر و د | RWD̃ YRYD̃ yurīdu istiyor intends
Ye,Re,Ye,Dal,
10,200,10,4,
V – 3rd person masculine singular (form IV) imperfect verb
فعل مضارع
الله | ELLH llahu Allah Allah
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – nominative proper noun → Allah"
لفظ الجلالة مرفوع
ألا | ÊLE ellā that not
,Lam,Elif,
,30,1,
SUB – subordinating conjunction
NEG – negative particle
حرف مصدري
حرف نفي
يجعل ج ع ل | CAL YCAL yec'ǎle koymamak He will set
Ye,Cim,Ayn,Lam,
10,3,70,30,
V – 3rd person masculine singular imperfect verb, subjunctive mood
فعل مضارع منصوب
لهم | LHM lehum onlara for them
Lam,He,Mim,
30,5,40,
P – prefixed preposition lām
PRON – 3rd person masculine plural personal pronoun
جار ومجرور
حظا ح ظ ظ | ḪƵƵ ḪƵE HaZZen hiçbir nasip any portion
Ha,Zı,Elif,
8,900,1,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
في | FY in
Fe,Ye,
80,10,
P – preposition
حرف جر
الآخرة ا خ ر | EḢR EL ËḢRT l-āḣirati ahirette the Hereafter.
Elif,Lam,,Hı,Re,Te merbuta,
1,30,,600,200,400,
N – genitive feminine singular noun
اسم مجرور
ولهم ل ه م | LHM WLHM ve lehum ve Onların And for them
Vav,Lam,He,Mim,
6,30,5,40,
REM – prefixed resumption particle
P – prefixed preposition lām
PRON – 3rd person masculine plural personal pronoun
الواو استئنافية
جار ومجرور
عذاب ع ذ ب | AZ̃B AZ̃EB ǎƶābun bir azab (is) a punishment
Ayn,Zel,Elif,Be,
70,700,1,2,
N – nominative masculine indefinite noun
اسم مرفوع
عظيم ع ظ م | AƵM AƵYM ǎZīmun büyük great.
Ayn,Zı,Ye,Mim,
70,900,10,40,
ADJ – nominative masculine singular indefinite adjective
صفة مرفوعة
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَلَا: | يَحْزُنْكَ: seni üzmesin | الَّذِينَ: kimseler | يُسَارِعُونَ: koşan(lar) | فِي: | الْكُفْرِ: inkara | إِنَّهُمْ: elbette onlar | لَنْ: | يَضُرُّوا: zarar veremezler | اللَّهَ: Allah'a | شَيْئًا: hiçbir | يُرِيدُ: istiyor | اللَّهُ: Allah | أَلَّا: | يَجْعَلَ: koymamak | لَهُمْ: onlara | حَظًّا: hiçbir nasip | فِي: | الْاخِرَةِ: ahirette | وَلَهُمْ: ve Onların | عَذَابٌ: bir azab | عَظِيمٌ: büyük |
Kırık Meal (Harekesiz) : |ولا WLE | يحزنك YḪZNK seni üzmesin | الذين ELZ̃YN kimseler | يسارعون YSERAWN koşan(lar) | في FY | الكفر ELKFR inkara | إنهم ÎNHM elbette onlar | لن LN | يضروا YŽRWE zarar veremezler | الله ELLH Allah'a | شيئا ŞYÙE hiçbir | يريد YRYD̃ istiyor | الله ELLH Allah | ألا ÊLE | يجعل YCAL koymamak | لهم LHM onlara | حظا ḪƵE hiçbir nasip | في FY | الآخرة EL ËḢRT ahirette | ولهم WLHM ve Onların | عذاب AZ̃EB bir azab | عظيم AƵYM büyük |
Kırık Meal (Okunuş) : |ve lā: | yeHzunke: seni üzmesin | elleƶīne: kimseler | yusāriǔne: koşan(lar) | : | l-kufri: inkara | innehum: elbette onlar | len: | yeDurrū: zarar veremezler | llahe: Allah'a | şey'en: hiçbir | yurīdu: istiyor | llahu: Allah | ellā: | yec'ǎle: koymamak | lehum: onlara | HaZZen: hiçbir nasip | : | l-āḣirati: ahirette | ve lehum: ve Onların | ǎƶābun: bir azab | ǎZīmun: büyük |
Kırık Meal (Transcript) : |WLE: | YḪZNK: seni üzmesin | ELZ̃YN: kimseler | YSERAWN: koşan(lar) | FY: | ELKFR: inkara | ÎNHM: elbette onlar | LN: | YŽRWE: zarar veremezler | ELLH: Allah'a | ŞYÙE: hiçbir | YRYD̃: istiyor | ELLH: Allah | ÊLE: | YCAL: koymamak | LHM: onlara | ḪƵE: hiçbir nasip | FY: | EL ËḢRT: ahirette | WLHM: ve Onların | AZ̃EB: bir azab | AƵYM: büyük |
Abdulbaki Gölpınarlı : Ve o, küfre doğru koşa-koşa, yarışarak gidenler, seni mahzun etmesin, onlar Allah'ı hiçbir sûretle zararlandıramazlar. Allah, onlara âhiretten hiçbir pay vermeyi murad etmemiştir ki ve onlaradır pek büyük azap.
Adem Uğur : (Resûlüm) İnkârda yarışanlar sana kaygı vermesin. Çünkü onlar, Allah'a hiçbir zarar veremezler. Allah onlara, ahiretten yana bir nasip vermemek istiyor. Onlar için çok büyük bir azap vardır.
Ahmed Hulusi : Hakikati inkârda yarışanlar seni üzmesinler. Kesinlikle onlar, Allâh'a hiçbir zarar veremezler. Allâh onlara sonsuz gelecek sürecinde bir nasip vermemeyi diliyor (onun için böyleler). Onlar için aziym azap vardır.
Ahmet Tekin : Kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah’a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar eden, küfürde yarışanların varlığı seni üzmesin. Onlar, asla, Allah’a hiçbir şekilde zarar veremezler. Allah, âhirette, ebedî yurtta onlara pay vermemek istiyor. Onlara büyük bir ceza vardır.
Ahmet Varol : Küfürde birbirleriyle yarışanlar seni üzmesinler. Onlar Allah'a bir zarar dokunduramazlar. Allah ahirette onlara bir pay ayırmamak istiyor. Onlar için büyük bir azap vardır.
Ali Bulaç : Küfürde 'büyük çaba harcayanlar' seni üzmesin. Çünkü onlar, Allah'a hiç bir şeyle zarar veremezler. Allah, onları ahirette pay sahibi kılmamayı ister. Onlar için büyük bir azab vardır.
Ali Fikri Yavuz : O küfürde yarışanlar, sana keder vermesin. Çünkü onlar Allah’a asla bir zarar edebilecek değillerdir. Allah onlara ahirette bir nasip vermemeyi diliyor. Onlar için çok acıklı bir azap vardır.
Bekir Sadak : Kufurde yarisanlar seni uzmesin; suphesiz onlar Allah' a bir zarar veremezler. Allah ahirette onlara bir pay vermemek istiyor; onlara buyuk azab vardir.
Celal Yıldırım : Küfürde yarışanlar seni kaygılandırmasın ; çünkü onlar Allah'a hiçbir surette zarar veremezler. Allah onlara Âhirette (saadetten yana) bir pay vermemeyi ister. Onlar için büyük bir azâb vardır.
Diyanet İşleri : Küfürde yarışanlar seni üzmesin. Onlar, Allah’a hiçbir şekilde zarar veremezler. Allah, onlara ahirette bir pay vermemek istiyor. Onlar için büyük azap vardır.
Diyanet İşleri (eski) : Küfürde yarışanlar seni üzmesin; şüphesiz onlar Allah'a bir zarar veremezler. Allah ahirette onlara bir pay vermemek istiyor; onlara büyük azab vardır.
Diyanet Vakfi : (Resûlüm) İnkârda yarışanlar sana kaygı vermesin. Çünkü onlar, Allah'a hiçbir zarar veremezler. Allah onlara, ahiretten yana bir nasip vermemek istiyor. Onlar için çok büyük bir azap vardır.
Edip Yüksel : İnkarcılıkta yarışanlar seni üzmesin. Onlar ALLAH'a hiçbir zarar veremez. ALLAH ahirette onlara bir pay vermemek istiyor. Onlar için büyük bir azap var.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Küfürde yarışanlar seni üzmesin. Onlar, Allah'a hiç bir şekilde zarar veremezler. Allah onlara ahirette bir pay vermemek istiyor. Onlar için büyük bir azap vardır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : O inkarda yarışanlar seni kederlendirmesin; çünkü onlar asla Allah'a bir zarar veremeyeceklerdir. Allah, onlara ahirette bir pay vermemek istiyor. Onlara büyük bir azap vardır.
Elmalılı Hamdi Yazır : Sana da o küfürde yarışanlar hüzün vermesin çünkü onlar Allaha bir zarar edebilecek değiller, Allah onlara Ahırette bir hazz vermemek istiyor, onlara azîm bir azab var
Fizilal-il Kuran : Doludizgin küfre koşanlar seni üzmesin. Onlar Allah'a hiçbir zarar veremezler. Allah onlara hiçbir pay bırakmamayı diliyor. Onları büyük bir azap bekliyor.
Gültekin Onan : Küfürde 'büyük çaba harcayanlar' seni üzmesin. Çünkü onlar, Tanrı'ya hiç bir şeyle zarar veremezler. Tanrı, onları ahirette pay sahibi kılmamayı ister. Onlar için büyük bir azab vardır.
Hakkı Yılmaz : Küfürde Allah'ın ilâhlığını, rabliğini bilerek reddetmekte yarışan şu kişiler de seni üzmesin. Onlar, Allah'a hiçbir şekilde asla zarar vermezler. Allah onlara âhirette herhangi bir pay vermemeyi istiyor. Ve onlar için çok büyük bir azap vardır.
Hasan Basri Çantay : (Habîbim) o küfre koşuşanlar seni mahzun etmesin. Çünkü onlar Allaha hiç bir şeyle zarar veremezler. Allah onlara âhiretde bir nasıyp vermemeyi irâde eder, Onlar için pek büyük bir azap vardır.
Hayrat Neşriyat : (Habîbim, yâ Muhammed!) İşte o küfürde birbiriyle yarışanlar seni üzmesin! Çünki onlar Allah’a aslâ hiçbir şeyle zarar veremezler! Allah onlara (bu inkârları yüzünden)âhirette bir nasib vermemek istiyor. Ve onlar için (pek) büyük bir azab vardır.
İbni Kesir : Küfre koşanlar, seni üzmesin. Şüphesiz onlar, Allah'a zarar veremezler. Allah, onlara ahirette hiç bir nasib vermemek istiyor. Onlar için büyük bir azab vardır.
İskender Evrenosoğlu : Ve küfre koşanlar seni mahzun etmesin. Muhakkak ki onlar, Allah'a hiçbir şey ile asla zarar veremezler. Allah, onlara ahirette bir nasip vermemek istiyor. Ve onlar için “Büyük Azap” vardır.
Muhammed Esed : Hakikati inkarda birbirleriyle yarışanlardan dolayı üzülme: Onlar, Allah'a hiçbir zarar veremezler. Onların ahiret(in nimetlerin)den hiç pay alamamaları Allah'ın muradıdır ve onları şiddetli bir azap beklemektedir.
Ömer Nasuhi Bilmen : O küfre koşanlar seni mahzun etmesinler. Şüphe yok ki onlar Allah Teâlâ'ya bir şey ile zarar veremezler. Allah Teâlâ istiyor ki onlara ahirette bir nâsip vermesin. Ve onlar için azîm bir azap vardır.
Ömer Öngüt : Küfürde yarışanlar seni üzmesin! Şüphesiz ki onlar Allah'a hiçbir zarar veremezler. Allah onlara âhirette hiçbir nasip vermemek istiyor. Onlar için büyük bir azap vardır.
Şaban Piriş : Küfürde yarışanlar seni üzmesin. Onlar Allah’a hiç bir zarar veremezler. Allah, onların ahirette bir nasibinin/payının olmamasını istiyor. Ve onlara büyük bir azap vardır.
Suat Yıldırım : İnkâra koşuşanlar sana kaygı vermesin, Onlar Allah’ın dînine asla zarar veremezler. Allah onlara âhirette nasip vermemek istiyor. Onlara büyük bir azap vardır.
Süleyman Ateş : İnkâra koşanlar seni üzmesin, onlar Allah'a hiçbir zarar veremezler. Allâh onlara âhirette hiçbir nasip koymamak istiyor. Onlar için büyük bir azâb vardır.
Tefhim-ul Kuran : Küfürde 'büyük çaba harcayanlar' seni üzmesin. Çünkü onlar, Allah'a hiç bir şeyle zarar veremezler. Allah, onları ahirette pay sahibi kılmamayı ister. Onlar için büyük bir azab vardır.
Ümit Şimşek : İnkâra koşuşanlar seni tasalandırmasın. Onlar Allah'a hiçbir zarar veremezler. Allah ise onları âhirette büsbütün nasipsiz bırakmak istiyor. Onlar için ancak büyük bir azap vardır.
Yaşar Nuri Öztürk : Küfür içinde koşuşanlar sana üzüntü vermesin. Şu bir gerçek ki, onlar Allah'a hiçbir şekilde zarar veremezler. Allah, onlara âhirette bir nasip vermemeyi istemektedir. Onlar için çok büyük bir azap öngörülmüştür.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}