» 3 / Âl-i Imrân  72:

Kuran Sırası: 3
İniş Sırası: 89
Ali Imran Suresi = Imran Ailesi Suresi
Imran ailesinden bahsedildiginden bu adi almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَقَالَتْ (WGELT) = ve ḳālet : ve dedi ki
2. طَائِفَةٌ (ŦEÙFT) = Tāifetun : bir grup
3. مِنْ (MN) = min : -nden
4. أَهْلِ (ÊHL) = ehli : ehli-
5. الْكِتَابِ (ELKTEB) = l-kitābi : Kitap
6. امِنُوا ( ËMNWE) = āminū : inanın
7. بِالَّذِي (BELZ̃Y) = billeƶī' : olana
8. أُنْزِلَ (ÊNZL) = unzile : indirilmiş
9. عَلَى (AL) = ǎlā : üzerine
10. الَّذِينَ (ELZ̃YN) = elleƶīne : kimseler
11. امَنُوا ( ËMNWE) = āmenū : inanan(lara)
12. وَجْهَ (WCH) = veche : önünde
13. النَّهَارِ (ELNHER) = n-nehāri : günün
14. وَاكْفُرُوا (WEKFRWE) = vekfurū : ve inkar edin
15. اخِرَهُ ( ËḢRH) = āḣirahu : sonunda
16. لَعَلَّهُمْ (LALHM) = leǎllehum : belki onlar
17. يَرْجِعُونَ (YRCAWN) = yerciǔne : dönerler
ve dedi ki | bir grup | -nden | ehli- | Kitap | inanın | olana | indirilmiş | üzerine | kimseler | inanan(lara) | önünde | günün | ve inkar edin | sonunda | belki onlar | dönerler |

[GWL] [ŦWF] [] [EHL] [KTB] [EMN] [] [NZL] [] [] [EMN] [WCH] [NHR] [KFR] [EḢR] [] [RCA]
WGELT ŦEÙFT MN ÊHL ELKTEB ËMNWE BELZ̃Y ÊNZL AL ELZ̃YN ËMNWE WCH ELNHER WEKFRWE ËḢRH LALHM YRCAWN

ve ḳālet Tāifetun min ehli l-kitābi āminū billeƶī' unzile ǎlā elleƶīne āmenū veche n-nehāri vekfurū āḣirahu leǎllehum yerciǔne
وقالت طائفة من أهل الكتاب آمنوا بالذي أنزل على الذين آمنوا وجه النهار واكفروا آخره لعلهم يرجعون

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وقالت ق و ل | GWL WGELT ve ḳālet ve dedi ki And said
طائفة ط و ف | ŦWF ŦEÙFT Tāifetun bir grup a group
من | MN min -nden of
أهل ا ه ل | EHL ÊHL ehli ehli- (the) People
الكتاب ك ت ب | KTB ELKTEB l-kitābi Kitap (of) the Book,
آمنوا ا م ن | EMN ËMNWE āminū inanın """Believe"
بالذي | BELZ̃Y billeƶī' olana in what
أنزل ن ز ل | NZL ÊNZL unzile indirilmiş was revealed
على | AL ǎlā üzerine on
الذين | ELZ̃YN elleƶīne kimseler those who
آمنوا ا م ن | EMN ËMNWE āmenū inanan(lara) believe[d]
وجه و ج ه | WCH WCH veche önünde (at the) beginning
النهار ن ه ر | NHR ELNHER n-nehāri günün (of) the day,
واكفروا ك ف ر | KFR WEKFRWE vekfurū ve inkar edin and reject
آخره ا خ ر | EḢR ËḢRH āḣirahu sonunda (at) its end,
لعلهم | LALHM leǎllehum belki onlar perhaps they may
يرجعون ر ج ع | RCA YRCAWN yerciǔne dönerler return.

3:72 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

ve dedi ki | bir grup | -nden | ehli- | Kitap | inanın | olana | indirilmiş | üzerine | kimseler | inanan(lara) | önünde | günün | ve inkar edin | sonunda | belki onlar | dönerler |

[GWL] [ŦWF] [] [EHL] [KTB] [EMN] [] [NZL] [] [] [EMN] [WCH] [NHR] [KFR] [EḢR] [] [RCA]
WGELT ŦEÙFT MN ÊHL ELKTEB ËMNWE BELZ̃Y ÊNZL AL ELZ̃YN ËMNWE WCH ELNHER WEKFRWE ËḢRH LALHM YRCAWN

ve ḳālet Tāifetun min ehli l-kitābi āminū billeƶī' unzile ǎlā elleƶīne āmenū veche n-nehāri vekfurū āḣirahu leǎllehum yerciǔne
وقالت طائفة من أهل الكتاب آمنوا بالذي أنزل على الذين آمنوا وجه النهار واكفروا آخره لعلهم يرجعون

[ق و ل] [ط و ف] [] [ا ه ل] [ك ت ب] [ا م ن] [] [ن ز ل] [] [] [ا م ن] [و ج ه] [ن ه ر] [ك ف ر] [ا خ ر] [] [ر ج ع]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وقالت ق و ل | GWL WGELT ve ḳālet ve dedi ki And said
Vav,Gaf,Elif,Lam,Te,
6,100,1,30,400,
REM – prefixed resumption particle
V – 3rd person feminine singular perfect verb
الواو استئنافية
فعل ماض
طائفة ط و ف | ŦWF ŦEÙFT Tāifetun bir grup a group
Tı,Elif,,Fe,Te merbuta,
9,1,,80,400,
N – nominative feminine singular indefinite noun
اسم مرفوع
من | MN min -nden of
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
أهل ا ه ل | EHL ÊHL ehli ehli- (the) People
,He,Lam,
,5,30,
N – genitive masculine noun
اسم مجرور
الكتاب ك ت ب | KTB ELKTEB l-kitābi Kitap (of) the Book,
Elif,Lam,Kef,Te,Elif,Be,
1,30,20,400,1,2,
N – genitive masculine noun
اسم مجرور
آمنوا ا م ن | EMN ËMNWE āminū inanın """Believe"
,Mim,Nun,Vav,Elif,
,40,50,6,1,
V – 2nd person masculine plural (form IV) imperative verb
PRON – subject pronoun
فعل أمر والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
بالذي | BELZ̃Y billeƶī' olana in what
Be,Elif,Lam,Zel,Ye,
2,1,30,700,10,
P – prefixed preposition bi
REL – masculine singular relative pronoun
جار ومجرور
أنزل ن ز ل | NZL ÊNZL unzile indirilmiş was revealed
,Nun,Ze,Lam,
,50,7,30,
V – 3rd person masculine singular (form IV) passive perfect verb
فعل ماض مبني للمجهول
على | AL ǎlā üzerine on
Ayn,Lam,,
70,30,,
P – preposition
حرف جر
الذين | ELZ̃YN elleƶīne kimseler those who
Elif,Lam,Zel,Ye,Nun,
1,30,700,10,50,
REL – masculine plural relative pronoun
اسم موصول
آمنوا ا م ن | EMN ËMNWE āmenū inanan(lara) believe[d]
,Mim,Nun,Vav,Elif,
,40,50,6,1,
V – 3rd person masculine plural (form IV) perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
وجه و ج ه | WCH WCH veche önünde (at the) beginning
Vav,Cim,He,
6,3,5,
T – accusative masculine time adverb
ظرف زمان منصوب
النهار ن ه ر | NHR ELNHER n-nehāri günün (of) the day,
Elif,Lam,Nun,He,Elif,Re,
1,30,50,5,1,200,
N – genitive masculine noun
اسم مجرور
واكفروا ك ف ر | KFR WEKFRWE vekfurū ve inkar edin and reject
Vav,Elif,Kef,Fe,Re,Vav,Elif,
6,1,20,80,200,6,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 2nd person masculine plural imperative verb
PRON – subject pronoun
الواو عاطفة
فعل أمر والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
آخره ا خ ر | EḢR ËḢRH āḣirahu sonunda (at) its end,
,Hı,Re,He,
,600,200,5,
T – accusative masculine singular time adverb
PRON – 3rd person masculine singular possessive pronoun
ظرف زمان منصوب والهاء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
لعلهم | LALHM leǎllehum belki onlar perhaps they may
Lam,Ayn,Lam,He,Mim,
30,70,30,5,40,
ACC – accusative particle
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
حرف نصب من اخوات «ان» و«هم» ضمير متصل في محل نصب اسم «لعل»
يرجعون ر ج ع | RCA YRCAWN yerciǔne dönerler return.
Ye,Re,Cim,Ayn,Vav,Nun,
10,200,3,70,6,50,
V – 3rd person masculine plural imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَقَالَتْ: ve dedi ki | طَائِفَةٌ: bir grup | مِنْ: -nden | أَهْلِ: ehli- | الْكِتَابِ: Kitap | امِنُوا: inanın | بِالَّذِي: olana | أُنْزِلَ: indirilmiş | عَلَى: üzerine | الَّذِينَ: kimseler | امَنُوا: inanan(lara) | وَجْهَ: önünde | النَّهَارِ: günün | وَاكْفُرُوا: ve inkar edin | اخِرَهُ: sonunda | لَعَلَّهُمْ: belki onlar | يَرْجِعُونَ: dönerler |
Kırık Meal (Harekesiz) : |وقالت WGELT ve dedi ki | طائفة ŦEÙFT bir grup | من MN -nden | أهل ÊHL ehli- | الكتاب ELKTEB Kitap | آمنوا ËMNWE inanın | بالذي BELZ̃Y olana | أنزل ÊNZL indirilmiş | على AL üzerine | الذين ELZ̃YN kimseler | آمنوا ËMNWE inanan(lara) | وجه WCH önünde | النهار ELNHER günün | واكفروا WEKFRWE ve inkar edin | آخره ËḢRH sonunda | لعلهم LALHM belki onlar | يرجعون YRCAWN dönerler |
Kırık Meal (Okunuş) : |ve ḳālet: ve dedi ki | Tāifetun: bir grup | min: -nden | ehli: ehli- | l-kitābi: Kitap | āminū: inanın | billeƶī': olana | unzile: indirilmiş | ǎlā: üzerine | elleƶīne: kimseler | āmenū: inanan(lara) | veche: önünde | n-nehāri: günün | vekfurū: ve inkar edin | āḣirahu: sonunda | leǎllehum: belki onlar | yerciǔne: dönerler |
Kırık Meal (Transcript) : |WGELT: ve dedi ki | ŦEÙFT: bir grup | MN: -nden | ÊHL: ehli- | ELKTEB: Kitap | ËMNWE: inanın | BELZ̃Y: olana | ÊNZL: indirilmiş | AL: üzerine | ELZ̃YN: kimseler | ËMNWE: inanan(lara) | WCH: önünde | ELNHER: günün | WEKFRWE: ve inkar edin | ËḢRH: sonunda | LALHM: belki onlar | YRCAWN: dönerler |
Abdulbaki Gölpınarlı : Kitap ehlinin bir bölüğü de dedi ki: İman edenlere indirilene gündüzün inanın, akşam üstü inanmayın, kâfir olun, belki iman edenler de inançlarından dönerler.
Adem Uğur : Ehl-i kitaptan bir gurup şöyle dedi: "Müminlere indirilmiş olana sabahleyin (görünüşte) inanıp akşamleyin inkâr edin. Belki onlar (böylece dinlerinden) dönerler.
Ahmed Hulusi : Kendilerine hakikat bilgisi gelmiş olanlardan bir grup şöyle dediler: "Şu iman edenlerin yanına sabah varıp, 'inzâl edilenlere iman ettik' deyin. Günün sonunda da (düşündük olmaz böyle şey diyerek) inkâr edin. Böylece belki onlar da (size uyup) dönerler. "
Ahmet Tekin : Ehl-i kitaptan bir grup: 'İman edenlere indirilene, Kur’ân’a, günün başlangıcında sözde iman edin, günün sonunda da inkâr edin. Belki onlar da dinlerinden dönerler.' dediler.
Ahmet Varol : Kitap ehlinden bir topluluk dedi ki: 'İman edenlere indirilen şeylere günün başında inanın ve sonunda inkar edin; belki dönerler.' [12]
Ali Bulaç : Kitap Ehlinden bir bölümü, dedi ki: "İman edenlere inene gündüzün başlangıcında inanın, bitiminde ise inkar edin. Belki onlar da dönerler."
Ali Fikri Yavuz : Yahudîlerden bir topluluk diğerlerine şöyle dedi: “- Müminlere indirilen Kur’ân’a, gündüzün evvelinde inanın ve sonunda inkâr edin (ki müminler şüpheye düşer de) olur ki, dinlerinden dönerler.
Bekir Sadak : (72-73) Kitab ehlinden bir takimi soyle dedi: «Inananlara indirilene gunun basinda inanin, sonunda inkar edin ki, belki donerler ve dininize uyanlardan baskasina inanmayin". De ki: «Dogru yol Allah'in yoludur". Ve yine baskasina da verildigine veya Rabbinizin katinda Muslumanlarin karsi delil getirip sizi alt edecegine inanmayin» derler. De ki: «Dogrusu bol nimet Allah'in elindedir, onu diledigine verir. Allah'in fazli her seyi kaplar, O her seyi bilir".
Celal Yıldırım : Kitap Ehlinden bir topluluk, (ayak takımlarına) dediler ki: Şuna (Muhammed'e) inananlara indirilene günün evvelinde inanın, günün sonunda inkâr edin ; ola ki (dinlerinden) dönerler.
Diyanet İşleri : Kitap ehlinden bir grup, “Mü’minlere indirilene günün başlangıcında inanın, sonunda da inkâr edin, belki onlar (size bakarak) dönerler” dedi.
Diyanet İşleri (eski) : (72-73) Kitap ehlinden bir takımı şöyle dedi: 'İnananlara indirilene günün başında inanın, sonunda inkar edin ki, belki dönerler ve dininize uyanlardan başkasına inanmayın'. De ki: 'Doğru yol Allah'ın yoludur'. Ve yine başkasına da verildiğine veya Rabbinizin katında Müslümanların karşı delil getirip sizi alt edeceğine inanmayın, derler. De ki: 'Doğrusu bol nimet Allah'ın elindedir, onu dilediğine verir. Allah'ın fazlı her şeyi kaplar, O her şeyi bilir'.
Diyanet Vakfi : Ehl-i kitaptan bir gurup şöyle dedi: «Müminlere indirilmiş olana sabahleyin (görünüşte) inanıp akşamleyin inkâr edin. Belki onlar (böylece dinlerinden) dönerler.
Edip Yüksel : Kitap halkından bir grup dedi ki: 'İnananlara indirilmiş olana gündüzün başında inanın ve sonunda inkar edin. Böylece belki dinlerinden dönerler.'
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Kitap ehlinden bir grup: «Müminlere indirilene günün başlangıcında inanın, sonunda da inkâr edin, belki onlar da dönerler.» dedi.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Kitap verilenlerden bir kısmı da şöyle dedi: «Varın o inananlara indirilene güpe gündüz inanın, sonunda da dönüp inkar edin, belki onlar da dönerler.
Elmalılı Hamdi Yazır : Ehli kitabdan bir taife de şöyle dedi: «Varın o mü'minlere indirilene güpe gündüz iman edin, Âhırinde de dönüb küfredin belki onlar da dönerler
Fizilal-il Kuran : Kitap ehlinden bir grup dedi ki; 'müminlere indirilen mesaja günün başlangıcında inanınız, fakat günün sonunda onu reddediniz, böylece belki onlar da inançlarından dönerler.
Gültekin Onan : Kitap ehlinden bir bölümü dedi ki: "İnananlara inene gündüzün başlangıcında inanın, bitiminde ise küfredin. Belki onlar da dönerler."
Hakkı Yılmaz : (72-74) Kitap Ehlinden bir grup da, mü’minlerin dönmeleri için, “İndirilene günün başlangıcında inanın, sonunda da bilerek reddedin /inanmayın. Ve size verilenin benzerinin bir kimseye verilmiş olduğuna yahut Rabbinizin nezdinde sizin aleyhinize deliller getirecekleri hususunda kendi dininize uyanlardan başkasına inanmayın” dediler. De ki: “Şüphesiz kılavuzluk, Allah'ın kılavuzluğudur.” De ki: “ Şüphesiz lütuf, Allah'ın elindedir, onu dilediğine verir. Ve Allah, bilgisi ve rahmeti geniş ve sınırsız olandır, çok iyi bilendir. Rahmetini dilediğine özelleştirir. Ve Allah, büyük lütuf sahibidir.”
Hasan Basri Çantay : Kitablılardan bir güruh (şöyle) dedi: «Kendilerine indirilen (Kur'ân-ı kerîm) e îman edenlere gündüzün evvelinde inanın, âhirinde küfr (-ü inkâr) edin. Olur ki (mü'minler dînlerinden) dönerler»!.
Hayrat Neşriyat : Ehl-i kitabdan bir tâife de şöyle dedi: 'Îmân edenlere indirilmiş olan (Kur’ân’)a günün evvelinde (sabahleyin yalandan) îmân edin, sonunda (akşam üstü) de inkâr edin; umulur ki (dinlerinden) dönerler.'
İbni Kesir : Ehl-i Kitab'tan bir güruh şöyle dedi: Varın o mü'minlere indirilenlere güpegündüz iman edin. Sonunda da dönüp küfredin. Belki onlar da dönerler.
İskender Evrenosoğlu : Kitap ehlinden bir grup (diğerlerine): “Âmenû olanlara indirilmiş olana, gündüz îmân edin, ve (günün) sonunda (akşamleyin) inkâr edin. Umulur ki böylece onlar (dînlerinden) dönerler.” dediler.
Muhammed Esed : Geçmiş vahyin izleyicilerinden bazısı (birbirlerine) şöyle der: "(Muhammed'e) inananlara günün başında vahyedilene inandığınızı söyleyin, daha sonra geleni ise inkar edin ki (inançlarından) belki geri dönerler;
Ömer Nasuhi Bilmen : Ehl-i kitaptan bir gürûh dedi ki: «Mü'minlere indirilmiş olana sabahleyin imân ediniz, akşamleyin de onu inkâr eyleyiniz. Olabilir ki dönüverirler.»
Ömer Öngüt : Ehl-i kitaptan bir tâife dedi ki: “İman edenlere indirilene günün başında inanın, sonunda da inkâr edin. Olur ki dönerler. ”
Şaban Piriş : Kitap ehlinden bir kısmı: -İman edenlere indirilene günün başında inanın, sonunda inkar edin, belki dönerler.
Suat Yıldırım : (72-73) Ehl-i kitaptan bir güruh birbirlerine, şöyle dediler: "Şu Müslümanlara indirilen kitaba günün başlangıcında (zahiren) iman edin, sonunda da inkâr edin, olur ki onlar da şüpheye düşüp dinlerinden dönerler. Ve bir de kendi dininize tâbi olandan başkasına sakın ha güvenmeyin!" Ey Resulüm, de ki: "Doğru yol, Allah’ın yoludur," Yine onlar kendi aralarında: "Size verilen vahyin, başkalarına da verildiğine veya Rabbinizin huzurunda Müslümanların karşı delil getirip sizi mağlup edeceklerine inanmayın!" derler. De ki: "Lütuf Allah’ın elindedir, dilediğine ihsan eder. Allah vâsi ve alîmdir (lütfu boldur, her şeyi hakkıyla bilir).
Süleyman Ateş : Kitap ehlinden bir grup dedi ki: "İnananlara indirilmiş olana, günün önünde inanın, sonunda inkâr edin; belki (size bakarak onlar da) dönerler;"
Tefhim-ul Kuran : Kitap Ehlinden bir bölümü, dedi ki: «İman edenlerin üzerine inene, gündüzün başlangıcında inanın, bitiminde ise inkâr edin. Belki onlar da dönerler.»
Ümit Şimşek : Kitap Ehlinden bir güruh da birbirine şöyle dedi: 'İman edenlere indirilmiş olan kitaba sabah iman edip akşam vakti onu inkâr edin ki, onlar da dönsünler.
Yaşar Nuri Öztürk : Ehlikitap'tan bir zümre şöyle dedi: "Şu iman edenlere indirilene günün başlangıcında inanın, günün sonunda karşı çıkın. Belki onları döndürebilirsiniz;


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}