» 3 / Âl-i Imrân  147:

Kuran Sırası: 3
İniş Sırası: 89
Ali Imran Suresi = Imran Ailesi Suresi
Imran ailesinden bahsedildiginden bu adi almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَمَا (WME) = ve mā : ve değildi
2. كَانَ (KEN) = kāne :
3. قَوْلَهُمْ (GWLHM) = ḳavlehum : sözleri
4. إِلَّا (ÎLE) = illā : başka
5. أَنْ (ÊN) = en :
6. قَالُوا (GELWE) = ḳālū : demelerinden
7. رَبَّنَا (RBNE) = rabbenā : Rabbimiz
8. اغْفِرْ (EĞFR) = ğfir : bağışla
9. لَنَا (LNE) = lenā : bizim
10. ذُنُوبَنَا (Z̃NWBNE) = ƶunūbenā : günahlarımızı
11. وَإِسْرَافَنَا (WÎSREFNE) = ve isrāfenā : ve taşkınlığımızı
12. فِي (FY) = fī :
13. أَمْرِنَا (ÊMRNE) = emrinā : işimizde
14. وَثَبِّتْ (WS̃BT) = ve ṧebbit : ve sağlam tut
15. أَقْدَامَنَا (ÊGD̃EMNE) = eḳdāmenā : ayaklarımızı
16. وَانْصُرْنَا (WENṦRNE) = venSurnā : bize yardım eyle
17. عَلَى (AL) = ǎlā : karşı
18. الْقَوْمِ (ELGWM) = l-ḳavmi : toplumuna
19. الْكَافِرِينَ (ELKEFRYN) = l-kāfirīne : kafirler
ve değildi | | sözleri | başka | | demelerinden | Rabbimiz | bağışla | bizim | günahlarımızı | ve taşkınlığımızı | | işimizde | ve sağlam tut | ayaklarımızı | bize yardım eyle | karşı | toplumuna | kafirler |

[] [KWN] [GWL] [] [] [GWL] [RBB] [ĞFR] [] [Z̃NB] [SRF] [] [EMR] [S̃BT] [GD̃M] [NṦR] [] [GWM] [KFR]
WME KEN GWLHM ÎLE ÊN GELWE RBNE EĞFR LNE Z̃NWBNE WÎSREFNE FY ÊMRNE WS̃BT ÊGD̃EMNE WENṦRNE AL ELGWM ELKEFRYN

ve mā kāne ḳavlehum illā en ḳālū rabbenā ğfir lenā ƶunūbenā ve isrāfenā emrinā ve ṧebbit eḳdāmenā venSurnā ǎlā l-ḳavmi l-kāfirīne
وما كان قولهم إلا أن قالوا ربنا اغفر لنا ذنوبنا وإسرافنا في أمرنا وثبت أقدامنا وانصرنا على القوم الكافرين

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وما | WME ve mā ve değildi And not
كان ك و ن | KWN KEN kāne were
قولهم ق و ل | GWL GWLHM ḳavlehum sözleri their words
إلا | ÎLE illā başka except
أن | ÊN en that
قالوا ق و ل | GWL GELWE ḳālū demelerinden they said,
ربنا ر ب ب | RBB RBNE rabbenā Rabbimiz """Our Lord"
اغفر غ ف ر | ĞFR EĞFR ğfir bağışla forgive
لنا | LNE lenā bizim for us
ذنوبنا ذ ن ب | Z̃NB Z̃NWBNE ƶunūbenā günahlarımızı our sins
وإسرافنا س ر ف | SRF WÎSREFNE ve isrāfenā ve taşkınlığımızı and our excesses
في | FY in
أمرنا ا م ر | EMR ÊMRNE emrinā işimizde our affairs
وثبت ث ب ت | S̃BT WS̃BT ve ṧebbit ve sağlam tut and make firm
أقدامنا ق د م | GD̃M ÊGD̃EMNE eḳdāmenā ayaklarımızı our feet
وانصرنا ن ص ر | NṦR WENṦRNE venSurnā bize yardım eyle and give us victory
على | AL ǎlā karşı over
القوم ق و م | GWM ELGWM l-ḳavmi toplumuna [the people]
الكافرين ك ف ر | KFR ELKEFRYN l-kāfirīne kafirler "the disbelievers."""

3:147 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

ve değildi | | sözleri | başka | | demelerinden | Rabbimiz | bağışla | bizim | günahlarımızı | ve taşkınlığımızı | | işimizde | ve sağlam tut | ayaklarımızı | bize yardım eyle | karşı | toplumuna | kafirler |

[] [KWN] [GWL] [] [] [GWL] [RBB] [ĞFR] [] [Z̃NB] [SRF] [] [EMR] [S̃BT] [GD̃M] [NṦR] [] [GWM] [KFR]
WME KEN GWLHM ÎLE ÊN GELWE RBNE EĞFR LNE Z̃NWBNE WÎSREFNE FY ÊMRNE WS̃BT ÊGD̃EMNE WENṦRNE AL ELGWM ELKEFRYN

ve mā kāne ḳavlehum illā en ḳālū rabbenā ğfir lenā ƶunūbenā ve isrāfenā emrinā ve ṧebbit eḳdāmenā venSurnā ǎlā l-ḳavmi l-kāfirīne
وما كان قولهم إلا أن قالوا ربنا اغفر لنا ذنوبنا وإسرافنا في أمرنا وثبت أقدامنا وانصرنا على القوم الكافرين

[] [ك و ن] [ق و ل] [] [] [ق و ل] [ر ب ب] [غ ف ر] [] [ذ ن ب] [س ر ف] [] [ا م ر] [ث ب ت] [ق د م] [ن ص ر] [] [ق و م] [ك ف ر]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وما | WME ve mā ve değildi And not
Vav,Mim,Elif,
6,40,1,
REM – prefixed resumption particle
NEG – negative particle
الواو استئنافية
حرف نفي
كان ك و ن | KWN KEN kāne were
Kef,Elif,Nun,
20,1,50,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
فعل ماض
قولهم ق و ل | GWL GWLHM ḳavlehum sözleri their words
Gaf,Vav,Lam,He,Mim,
100,6,30,5,40,
N – accusative masculine verbal noun
PRON – 3rd person masculine plural possessive pronoun
اسم منصوب و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
إلا | ÎLE illā başka except
,Lam,Elif,
,30,1,
RES – restriction particle
أداة حصر
أن | ÊN en that
,Nun,
,50,
SUB – subordinating conjunction
حرف مصدري
قالوا ق و ل | GWL GELWE ḳālū demelerinden they said,
Gaf,Elif,Lam,Vav,Elif,
100,1,30,6,1,
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
ربنا ر ب ب | RBB RBNE rabbenā Rabbimiz """Our Lord"
Re,Be,Nun,Elif,
200,2,50,1,
N – accusative masculine noun
PRON – 1st person plural possessive pronoun
اسم منصوب و«نا» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
اغفر غ ف ر | ĞFR EĞFR ğfir bağışla forgive
Elif,Ğayn,Fe,Re,
1,1000,80,200,
V – 2nd person masculine singular imperative verb
فعل أمر
لنا | LNE lenā bizim for us
Lam,Nun,Elif,
30,50,1,
P – prefixed preposition lām
PRON – 1st person plural personal pronoun
جار ومجرور
ذنوبنا ذ ن ب | Z̃NB Z̃NWBNE ƶunūbenā günahlarımızı our sins
Zel,Nun,Vav,Be,Nun,Elif,
700,50,6,2,50,1,
N – accusative masculine plural noun
PRON – 1st person plural possessive pronoun
اسم منصوب و«نا» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
وإسرافنا س ر ف | SRF WÎSREFNE ve isrāfenā ve taşkınlığımızı and our excesses
Vav,,Sin,Re,Elif,Fe,Nun,Elif,
6,,60,200,1,80,50,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – accusative masculine (form IV) verbal noun
PRON – 1st person plural possessive pronoun
الواو عاطفة
اسم منصوب و«نا» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
في | FY in
Fe,Ye,
80,10,
P – preposition
حرف جر
أمرنا ا م ر | EMR ÊMRNE emrinā işimizde our affairs
,Mim,Re,Nun,Elif,
,40,200,50,1,
N – genitive masculine noun
PRON – 1st person plural possessive pronoun
اسم مجرور و«نا» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
وثبت ث ب ت | S̃BT WS̃BT ve ṧebbit ve sağlam tut and make firm
Vav,Se,Be,Te,
6,500,2,400,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 2nd person masculine singular (form II) imperative verb
الواو عاطفة
فعل أمر
أقدامنا ق د م | GD̃M ÊGD̃EMNE eḳdāmenā ayaklarımızı our feet
,Gaf,Dal,Elif,Mim,Nun,Elif,
,100,4,1,40,50,1,
N – accusative masculine plural noun
PRON – 1st person plural possessive pronoun
اسم منصوب و«نا» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
وانصرنا ن ص ر | NṦR WENṦRNE venSurnā bize yardım eyle and give us victory
Vav,Elif,Nun,Sad,Re,Nun,Elif,
6,1,50,90,200,50,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 2nd person masculine singular imperative verb
PRON – 1st person plural object pronoun
الواو عاطفة
فعل أمر و«نا» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
على | AL ǎlā karşı over
Ayn,Lam,,
70,30,,
P – preposition
حرف جر
القوم ق و م | GWM ELGWM l-ḳavmi toplumuna [the people]
Elif,Lam,Gaf,Vav,Mim,
1,30,100,6,40,
N – genitive masculine noun
اسم مجرور
الكافرين ك ف ر | KFR ELKEFRYN l-kāfirīne kafirler "the disbelievers."""
Elif,Lam,Kef,Elif,Fe,Re,Ye,Nun,
1,30,20,1,80,200,10,50,
ADJ – genitive masculine plural active participle
صفة مجرورة
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَمَا: ve değildi | كَانَ: | قَوْلَهُمْ: sözleri | إِلَّا: başka | أَنْ: | قَالُوا: demelerinden | رَبَّنَا: Rabbimiz | اغْفِرْ: bağışla | لَنَا: bizim | ذُنُوبَنَا: günahlarımızı | وَإِسْرَافَنَا: ve taşkınlığımızı | فِي: | أَمْرِنَا: işimizde | وَثَبِّتْ: ve sağlam tut | أَقْدَامَنَا: ayaklarımızı | وَانْصُرْنَا: bize yardım eyle | عَلَى: karşı | الْقَوْمِ: toplumuna | الْكَافِرِينَ: kafirler |
Kırık Meal (Harekesiz) : |وما WME ve değildi | كان KEN | قولهم GWLHM sözleri | إلا ÎLE başka | أن ÊN | قالوا GELWE demelerinden | ربنا RBNE Rabbimiz | اغفر EĞFR bağışla | لنا LNE bizim | ذنوبنا Z̃NWBNE günahlarımızı | وإسرافنا WÎSREFNE ve taşkınlığımızı | في FY | أمرنا ÊMRNE işimizde | وثبت WS̃BT ve sağlam tut | أقدامنا ÊGD̃EMNE ayaklarımızı | وانصرنا WENṦRNE bize yardım eyle | على AL karşı | القوم ELGWM toplumuna | الكافرين ELKEFRYN kafirler |
Kırık Meal (Okunuş) : |ve mā: ve değildi | kāne: | ḳavlehum: sözleri | illā: başka | en: | ḳālū: demelerinden | rabbenā: Rabbimiz | ğfir: bağışla | lenā: bizim | ƶunūbenā: günahlarımızı | ve isrāfenā: ve taşkınlığımızı | : | emrinā: işimizde | ve ṧebbit: ve sağlam tut | eḳdāmenā: ayaklarımızı | venSurnā: bize yardım eyle | ǎlā: karşı | l-ḳavmi: toplumuna | l-kāfirīne: kafirler |
Kırık Meal (Transcript) : |WME: ve değildi | KEN: | GWLHM: sözleri | ÎLE: başka | ÊN: | GELWE: demelerinden | RBNE: Rabbimiz | EĞFR: bağışla | LNE: bizim | Z̃NWBNE: günahlarımızı | WÎSREFNE: ve taşkınlığımızı | FY: | ÊMRNE: işimizde | WS̃BT: ve sağlam tut | ÊGD̃EMNE: ayaklarımızı | WENṦRNE: bize yardım eyle | AL: karşı | ELGWM: toplumuna | ELKEFRYN: kafirler |
Abdulbaki Gölpınarlı : Sözleri ancak şuydu: Rabbimiz, yarlıga suçlarımızı, bağışla işlerimizde taşkınlık göstermemizi ve diret ayaklarımızı, yardım et bize kâfir kavme karşı.
Adem Uğur : Onların sözleri, sadece şöyle demekten ibaretti: Ey Rabbimiz! Günahlarımızı ve işimizdeki taşkınlığımızı bağışla; ayaklarımızı (yolunda) sabit kıl; kâfirler topluluğuna karşı bizi muzaffer kıl!
Ahmed Hulusi : Onların söyledikleri şu idi: "Rabbimiz suçlarımızı ve yaptıklarımızdaki aşırılığı bağışla; bize metanet ve sebat ver; hakikati inkâr edenlere karşı bize yardım et, zafer ver. "
Ahmet Tekin : Allah dostları: 'Ey Rabbimiz, bizim günahlarımızı, işlerimizdeki taşkınlıklarımızı, idaremizdeki aşırılıkları, ilâhî kurallardaki tecavüzlerimizi, hatalı ve cahilce davranışlarımızı bağışla. Allah yolunda milletimize, devletimize, ordumuza, ihtiyatlı, akıllı ve cesur kararlar almayı, icraatlar yapmayı nasip eyle, özgüvenimizi ve cesaretimizi artır, şerefimizi ve itibarımızı yücelt. Kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah’a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar eden kâfir kavimlere, nankör toplumlara karşı da bize yardım et' niyazından başka söz söylemezler.
Ahmet Varol : Onların sözleri ancak: 'Ey Rabbimiz! Günahlarımızı ve işimizdeki aşırılıklarımızı bağışla, ayaklarımızı sağlam tut ve kâfirler topluluğuna karşı bize yardım et!' demek olmuştur.
Ali Bulaç : Onların söyledikleri: "Rabbimiz, günahlarımızı ve işimizdeki aşırılıklarımızı bağışla, ayaklarımızı (bastıkları yerde) sağlamlaştır ve bize kafirler topluluğuna karşı yardım et" demelerinden başka bir şey değildi.
Ali Fikri Yavuz : O âlimlerin sözü sadece şuydu: “- Ey Rabbimiz! Bize günahlarımızı ve işlerimizde yaptığımız taşkınlıklarımızı bağışla. Savaşta ayaklarımızı diret ve kâfirler topluluğuna karşı bize zafer ver.”
Bekir Sadak : Dedikleri ancak su idi: «Rabbimiz! Gunahlarimizi, isimizdeki asiriliklarimizi bize bagisla, sebatimizi arttir, inkarci topluluga karsi bize yardim et".
Celal Yıldırım : (Evet) onların (bu durumda da) sözleri şu oldu : «Ey Rabbimiz ! Günahlarımızı, işlerimizdeki aşırılıklarımızı affedip bağışla ; (hak yolunda) ayaklarımızı sabit kıl; kâfirler topluluğuna karşı bize yardım et.
Diyanet İşleri : Onların sözleri ancak, “Rabbimiz! Bizim günahlarımızı ve işimizdeki taşkınlıklarımızı bağışla ve (yolunda) ayaklarımızı sağlam tut. Kâfir topluma karşı bize yardım et” demekten ibaretti.
Diyanet İşleri (eski) : Dedikleri ancak şu idi: 'Rabbimiz! Günahlarımızı, işimizdeki aşırılıklarımızı bize bağışla, sebatımızı arttır, inkarcı topluluğa karşı bize yardım et'.
Diyanet Vakfi : Onların sözleri, sadece şöyle demekten ibaretti: Ey Rabbimiz! Günahlarımızı ve işimizdeki taşkınlığımızı bağışla; ayaklarımızı (yolunda) sabit kıl; kâfirler topluluğuna karşı bizi muzaffer kıl!
Edip Yüksel : Sözleri yalnızca şuydu: 'Rabbimiz, günahlarımızı ve işlerimizdeki aşırılıklarımızı bağışla, ayaklarımızı sağlam tut ve inkarcı topluluğa karşı bize zafer ver.'
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Onların sözleri ancak: «Rabbimiz! Bizim günahlarımızı ve işlerimizdeki taşkınlıklarımızı bağışla ve (yolunda) ayaklarımızı diret, kâfirler güruhuna karşı da bize yardım et!» demekten ibaretti.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Onların: «Ey Rabbimiz günahlarımızı ve işlerimizdeki taşkınlıklarımızı bağışla, savaş alanlarında ayaklarımızı iyi dire ve kafirlere karşı bizlere zafer ver!» demekten başka bir sözleri de yoktu.
Elmalılı Hamdi Yazır : Başka bir söyledikleri de yoktu, sade: ya Rabbena bize günâhlarımızı ve işimizde taşkınlıklarımızı mağfiret buyur, cihad meydanında ayaklarımızı iyi dire ve kâfirlere karşı bizleri mansur kıl, diyorlardı
Fizilal-il Kuran : Onlar sadece «Ey Rabbimiz, günahlarımızı ve davranışlarımızdaki aşırılıklarımızı affeyle, ayaklarımızı kaydırma ve kâfirler karşısında bize yardım et» demişlerdir.
Gültekin Onan : Onların söyledikleri: "Rabbimiz, günahlarımızı ve buyruğumuzdaki / buyrultumuzdaki aşırılıklarımızı / ihmalimizi bağışla, ayaklarımızı (bastıkları yerde) sağlamlaştır ve bize kafirler kavmine karşı yardım et" demelerinden başka bir şey değildi.
Hakkı Yılmaz : "Onların sözleri de sadece: “Rabbimiz! Bizim günahlarımızı ve işlerimizdeki aşırılıklarımızı bağışla ve ayaklarımızı sabitle, kâfirler; Senin ilâhlığını, rabliğini bilerek reddedenler toplumuna karşı bize yardım et!” idi. "
Hasan Basri Çantay : İşte onların sözü : «Ey Rabbimiz, bizim günâhlarımızı ve işimizdeki taşkınlığımızı yarlığa. (Muharebede) ayaklarımızı iyice diret. Kâfirler güruhuna karşı bize yardım et» demelerinden başka bir şey değildi.
Hayrat Neşriyat : Bunun üzerine (onların:) 'Rabbimiz! Bizim için günahlarımızı ve işimizdeki taşkınlıklarımızı bağışla, ayaklarımızı sâbit kıl ve kâfirler topluluğuna karşı bize yardım eyle!' demelerinden başka bir sözleri olmadı.
İbni Kesir : Sadece: Ey Rabbımız, günahlarımızı ve işimizdeki israfımızı bize bağışla, sebatımızı artır; kafirler güruhuna karşı bize yardım et, diyorlardı.
İskender Evrenosoğlu : Ve onların sözleri: "Rabbimiz, bizim günahlarımızı mağfiret et ve işimizdeki israfımızı (aşırılığımızı) bağışla. Ve ayaklarımızı sabit tut ve kâfirler kavmine karşı bize yardım et." demekten başka birşey olmadı.
Muhammed Esed : Onların tek söyledikleri şuydu: "Ey Rabbimiz! Günahlarımızı ve işlerimizdeki aşırılıkları bağışla! Adımlarımızı sağlamlaştır ve hakikati inkar edenlere karşı bize yardım et!"
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve onların sözleri başka değil, şöyle demekten ibaretti: «Ey Rabbimiz! Bizim için günahlarımızı ve işlerimizdeki israflarımızı mağfiret buyur ve ayaklarımızı sabit kıl ve bizlere kâfirler gürûhu üzerine nusret ver.»
Ömer Öngüt : Onların sözleri sadece şöyle demekten ibaretti: “Ey Rabbimiz! Günahlarımızı ve işimizdeki taşkınlığımızı bağışla. Ayaklarımızı sabit kıl, kâfirler gürûhuna karşı bize yardım et. ”
Şaban Piriş : Onların sözü: -Rabbimiz, günahlarımızı ve işlerimizdeki aşırılığımızı bağışla ayaklarımızı sabit kıl, kafir topluma karşı bize yardım et! demekten başka bir şey değildi.
Suat Yıldırım : Evet onların bu durumda dedikleri sadece şu oldu: "Ey bizim kerîm Rabbimiz, günahlarımızı ve işlerimizdeki aşırılıklarımızı affet! Ayaklarımızı hak yolda sabit kıl ve kâfirler gürûhuna karşı bize yardım eyle!"
Süleyman Ateş : Sadece şöyle diyorlardı: "Rabbimiz, bizim günâhlarımızı ve işimizde taşkınlığımızı bağışla, ayaklarımızı (yolunda) sağlam tut, kâfir topluma karşı bize yardım eyle!"
Tefhim-ul Kuran : Onların söyledikleri: «Rabbimiz, günahlarımızı ve işimizdeki aşırılıklarımızı bağışla, ayaklarımızı (bastıkları yerde) sağlamlaştır ve bize kâfirler topluluğuna karşı yardım et.» demelerinden başka bir şey değildi.
Ümit Şimşek : Onların söyledikleri de şu sözlerden başkası değildi: 'Ey Rabbimiz! Günahlarımızı ve işlerimizdeki aşırılıkları bağışla. Bize sebat ver. Kâfirler güruhuna karşı bize yardım et.'
Yaşar Nuri Öztürk : Sözleri yalnız şu olmuştur: "Ey Rabbimiz! Bağışla bizim günahlarımızı, affet işlerimizdeki taşkınlığımızı, sağlam bastır ayaklarımızı ve yardım et bize küfre sapan topluma karşı!"


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}