REM – prefixed resumption particle V – 2nd person masculine singular imperative verb PRON – 3rd person masculine plural object pronoun الفاء استئنافية فعل أمر و«هم» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
في
|
FY
fī
içinde
in
Fe,Ye, 80,10,
P – preposition حرف جر
غمرتهم
غ م ر | ĞMR
ĞMRTHM
ğamratihim
gafletleri
their confusion
Ğayn,Mim,Re,Te,He,Mim, 1000,40,200,400,5,40,
N – genitive feminine noun PRON – 3rd person masculine plural possessive pronoun اسم مجرور و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
حتى
|
ḪT
Hattā
kadar
until
Ha,Te,, 8,400,,
P – preposition حرف جر
حين
ح ي ن | ḪYN
ḪYN
Hīnin
bir süreye
a time.
Ha,Ye,Nun, 8,10,50,
N – genitive masculine indefinite noun اسم مجرور
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.
Konu Başlığı: -
Kırık Meal (Arapça) : |فَذَرْهُمْ: onları bırak | فِي: içinde | غَمْرَتِهِمْ: gafletleri | حَتَّىٰ: kadar | حِينٍ: bir süreye |
Kırık Meal (Harekesiz) : |فذرهم FZ̃RHMonları bırak | في FYiçinde | غمرتهم ĞMRTHMgafletleri | حتى ḪTkadar | حين ḪYNbir süreye |
Kırık Meal (Okunuş) : |feƶerhum: onları bırak | fī: içinde | ğamratihim: gafletleri | Hattā: kadar | Hīnin: bir süreye |
Kırık Meal (Transcript) : |FZ̃RHM: onları bırak | FY: içinde | ĞMRTHM: gafletleri | ḪT: kadar | ḪYN: bir süreye |
Elmalılı Hamdi Yazır : Şimdi sen onları bırak dalgınlıkları içinde tâ bir deme kadar
Fizilal-il Kuran : Bir süre için onları gafletleri ve sapıklıkları ile başbaşa bırak.
Gültekin Onan : Artık sen onları, belli bir süreye kadar kendi gafletleri içinde bırak.
Hakkı Yılmaz : Sen, şimdi onları bir zamana kadar sapkınlıkları ile başbaşa bırak!
Hasan Basri Çantay : Şimdi sen onları bir vaktâ kadar sapıklıkları içinde bırak.
Hayrat Neşriyat : Artık onları bir zamâna kadar dalâletleriyle (baş başa) bırak!
İbni Kesir : Bir süreye kadar onları kendi sapıklıklarıyla başbaşa bırak.
İskender Evrenosoğlu : Artık onları, kendi dalâletleri içinde belli bir süreye kadar terket.
Muhammed Esed : Fakat onları bir vakte kadar, kendi cehaletlerine gömülmüş olarak, kendi hallerine bırak.
Ömer Nasuhi Bilmen : Artık sen onları kendi dalâletleri içinde bir zamana kadar terket.
Ömer Öngüt : Şimdi sen onları bir süreye kadar kendi sapıklıkları ile başbaşa bırak.
Şaban Piriş : Bir süreye kadar onları kendi sapıklıklarıyla baş başa bırak.
Suat Yıldırım : Sen onları, bir süreye kadar daldıkları gaflet içinde kendi hallerine bırak!
Süleyman Ateş : Bir süreye kadar onları, (daldıkları) gafletleri içinde bırak.
Tefhim-ul Kuran : Artık sen onları, belli bir süreye kadar kendi gafletleri içinde bırak.
Ümit Şimşek : Sen onları bir süre gafletleriyle baş başa bırak.
Yaşar Nuri Öztürk : Artık sen onları bir süreye kadar kendi gafletleri içinde bırak.
Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için
TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen
dikkatli olunuz.]